Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/283 E. 2022/284 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/283 Esas
KARAR NO : 2022/284

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2022
KARAR TARİHİ : 23/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;Müvekkili ile davalı arasında …. sözleşme numaralı ve 30/07/2017 sözleşme tarihli Operasyonel Kiralama Sözleşmesi düzenlendiğini, …. plaka sayılı sözleşme konusu aracın, davacı şirket yetkilisi ….’un sevk ve idaresinde iken 19/08/2019 tarihinde kaza yaptığını, davalı şirket tarafından kazalı araç yerine muadil araç olarak verilen … model … plaka sayılı aracın, şirket çalışanı sevk ve idaresinde iken 03/09/2019 tarihinde üçüncü kişi … idaresindeki …. plaka sayılı aracın tam kusuru ile çarpması sonucu kazaya uğraması nedeniyle davalı şirkete teslim edildiğini, davalı şirketin, davacı şirket yetkilisi ….’un kaza sonrası şifaya kavuşarak araç kullanır hale geldiği 10/12/2019 tarihinde …. plaka sayılı aracı kullanıma tahsis ettiğini ve şirket çalışanı ….’a teslim ettiğini, 03/09/2019 tarihi ile 10/12/2019 tarihleri arasında davacı şirkete herhangi bir araç tahsisi olmamasına rağmen aylık kiralama bedellerinin, şirkete ödeme için tahsis edilen hesaptan çekildiğini, açıklanan maddi durum sebebiyle davalı şirkete, Beyoğlu ….. Noterliği 02/09/2021 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarname gönderildiğini, davalı şirketin ihtarnameye kayıtsız kaldığını, Bakırköy …. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, takibin, davalının itirazı üzerine durduğunu beyanla borçlunun itirazlarının iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatı ile vekalet ücreti ve sair yargılama giderlerinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, 03/09/2019-10/12/2019 tarihleri arasında davalı tarafından davacı şirkete herhangi bir araç tahsisi olmadığından bahisle davalı tarafından, ödeme için tahsis edilen hesaptan çekilen kiralama bedellerinin tahsili (iadesi) amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığını res’en araştırmakla yükümlüdür.
6102 Sayılı T.T.K.’nun 4. maddesinin 1. fıkrası 6335 Sayılı Yasanın 1. maddesi ile değiştirilerek ticari davalar her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları, T.T.K.’nun 4. Maddesinin a bendi gereğince T.T.K.’nun dan kaynaklanan davalar, T.T.K.’nun 4. maddesinin b, c, d, e, f bentlerinde sayılan davalar ve diğer özel kanunlarda Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu kararlaştırılan davalar ticari dava olarak Ticaret Mahkemelerinde görülecektir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Dava konusu uyuşmazlıkta taraflar arasında Operasyonel Kiralama Sözleşmesi bulunduğu, dosya kapsamında bulunan sözleşme suretine göre davalı tarafından kullanım hakkı davacı tarafa ait olmak üzere araç tahsisinin sağlandığı, davacının kiracı davalının ise kiraya veren sıfatına haiz olduğu, buna göre taraflar arasında kira ilişkisi temelli bir hukuki ilişki bulunduğu, davacı taraf bu hukuki ilişki kapsamında 03/09/2019-10/12/2019 tarihleri arasında davalı tarafından davacı şirkete herhangi bir araç tahsisi olmadığından bahisle davalı tarafından, ödeme için tahsis edilen hesaptan çekilen kiralama bedellerinin tahsili (iadesi) amacıyla icra takibi başlatmış olup davalının icra takibine itirazı üzerine işbu davanın açıldığı, bu durumda taraflar arasında kira sözleşmesinden kaynaklı bir uyuşmazlık bulunduğu ve bu kapsamda davacı tarafından haksız olarak alındığı iddia edilen kiralama bedellerinin davalıdan iadesinin dava konusu edildiği anlaşılmakla HMK.4/1-a maddesi uyarınca iddianın ileri sürülüş biçimi, dava dilekçesindeki anlatım dikkate alındığında uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartı olup, dava şartlarının ise kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususların resen dikkate alınacak hususlardan olması nedeniyle dava şartı yokluğu halinde HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verileceği anlaşılmakla yapılan açıklamalar uyarınca davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine, görevli Mahkemenin Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi olması sebebiyle Mahkememizin görevsizliğine dair karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nun 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.23/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …..
¸e-imzalıdır