Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/272 E. 2023/731 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/272 Esas
KARAR NO : 2023/731

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2022
KARAR TARİHİ : 11/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı …. Tekstil Ürünleri San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından müvekkili ve diğer borçlular aleyhine kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatılmış olup işbu takibin hukuki mesnetten yoksun olduğunu, huzurdaki davaya konu … Bankası …. Şubesi’ne ait 31/03/2020 keşide tarihli ve 120.000-TL bedelli çekin, müvekkili … tarafından keşide edilerek dava dışı borçlu …’e teslim edilmiş olduğunu, haricen öğrenmiş oldukları üzere, diğer dava dışı borçlu … Tekstil San. ve Tic. A.Ş. tarafından söz konusu çekin ticari iş ve işlemlerinde kullanmak amacıyla İstanbul’da faaliyet gösteren … San. ve Tic. Ltd. Şti unvanlı firmaya gönderilmek üzere … Kargo’nun …. şubesine teslim edilmiş olduğunu, ancak kargoda çalışan kuryenin çantasının çalındığının ve çanta içerisinde müvekkili tarafından keşide edilen çekin de bulunduğunun kargo yetkilileri tarafından beyan edilmiş olduğunu, dağıtımı gerçekleştiren kurye … tarafından …. Polis Merkez Amirliği’ne gidilerek çantasını çalan şüpheli/ler hakkında suç duyurusunda bulunulmuş olduğunu, söz konusu şikayet dilekçesinin Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. E. sayılı dosyasında mübrez olduğunu, davaya konu çekin çalındığını öğrenen şirket yetkilileri tarafından Tokat …. ASHM’nin … E. sayılı dosyası ile ödemeden men talepli olarak çekin iptaline karar verilmesi amacıyla dava açılmış ve nihai olarak 13/02/2020 tarihli karar ile çekin zayi olması nedeni ile iptaline dair karar verilmiş, işbu kararın 10/03/2020 tarihinde kesinleşmiş olduğunu, haksız ve hukuka aykırı olarak kambiyo vasfına haiz olmayan çek hakkında haksız ve hukuka aykırı olarak müvekkili aleyhine icra takibi başlatılmış olduğunu, davalının mahkemenin ödemeden men yasağı yazısına rağmen bu çek ile Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu İle Takibe başvurmuş olması ve takibe devam etmesinin de kötü niyetli olduğunu göstermekte olduğunu, davalı …. tarafından takip dosyasında yapılan tüm işlemlerin müvekkili ve çeki çaldıran ….Sanayi ve Tic. A.Ş. ve yetkilisi … yönünden olduğunu, çekin çalınmasından sonra çeki ciro ettiği görülen diğer borçlular … ve … yönünden icra dosyasında hiçbir işlem yapılmadığı gibi haciz işlemi de gerçekleştirilmemiş olduğunu, davalıların kötü niyetli olduğu ve birlikte hareket ettiğini, ilk ve ikinci ciranta tarafından davalılar aleyhine Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile menfi tespit davası ikame edilmiş ve işbu davanın kabulüne dair karar verilerek dosyanın kesinleşmiş olduğunu, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. E. sayılı dosyası ile de keşideci müvekkilinin davalılara karşı borçlu olmadığının sabit olduğunu, müvekkilinin davalılarla hiçbir ticari ilişkisi olmadığı gibi davalılara hiçbir borcu da bulunmadığını, müvekkilinin, …Tekstil San. ve Tic. A.Ş. elindeyken çalınan çek nedeniyle dava konusu icra takibi ile karşı karşıya kalmış, haksız ve hukuka aykırı olarak tüm malvarlığına yönelik haciz işlemi uygulanmış olduğunu, ilk ciranta ve ikinci ciranta tarafından davalılar hakkında Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunulmuş olduğunu beyanla; müvekkilinin telafisi imkansız zararlarının doğmaması amacıyla müvekkili aleyhine başlatılan Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası hakkında Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E., … K. sayılı ilamı dikkate alınarak teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermedikleri anlışılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; menfi tespit istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; davacı hakkında başlatılan takibe konu çekin çalıntı çek olup olmadığı, davacı tarafın çek nedeni ile davalılara borçlu olup olmadığı, davalıların çeki iktisapta kötüniyetli veya ağır kusurlu olup olmadığı hususlarında olduğudur.
Büyükçekmece CBS’ye, Bakırköy …. İcra Müdürlüğüne ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkerelere yanıt verildiği anlaşıldı.
Büyükçekmece… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesinde; davalı takip alacaklısı … tarafından davalı … ve dava dışı …. Tekstil Sanayi ve Ticaret Anonim şirketi, dava dışı …, davalılar … Limited Şirketi, … aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının 31.03.2020 keşide tarihli, 120.000,00 TL bedelli ve … seri numaralı çek olduğu görülmüştür.
Tokat …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E-… K. Sayılı dosyası celp edilmiş olup incelenmesinde davacı …. A.Ş. tarafından …. Bankası … Şubesi’ne ait 31/03/2020 keşide tarihli ve 120.000-TL bedelli, keşidecisi … olan çekin iptaline karar verildiği, kararın kesinleştiği görülmüştür.
Davalı şirketler adına ticari defter ve belgelerin sunulması için ihtaratlı tebligat yapıldığı, davalı şirketlerin yapılan ihtara rağmen ticari defter kayıtlarını mahkememize ibraz etmediği, buna ilişkin dair tutanak düzenlendiği görülmüştür.
Dava konusu çekin incelenmesinde keşidecisinin davacı … olduğu, çek bedelinin 120.000,00 TL olduğu, vadesinin 31/03/2020 tarihi olduğu, çekin hamiline yazılı olduğu, çekin arka yüzünde davalıların cirolarının yer aldığı ve ciro zincirinin eksiksiz olduğu görülmüştür.
Davacı tarafın dava dilekçesindeki iddiası ciranta …. Tekstil San. ve Tic. A.Ş. şirket yetkilisine ait imzaların sahte olduğu ve bu nedenle senedin takip eden cirantaları ve son hamili ve takip alacaklısı olan davalı …ne borcu bulunmadığı hususuna dayanmaktadır.
Buna göre taraflar arasında çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; davaya ve takibe konu çekteki ciranta imzasının sahte olması halinde ciro yolu ile hamil davalının yetkili hamil olup olmadığı buradan varılacak sonuca göre keşideci davacının hamile karşı sorumluluktan kurtulup kurtulamayacağı noktasında toplanmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun kambiyo senetlerine ilişkin hükümleri poliçe esası üzerine kurulmuştur. Kanun, kambiyo senetlerinin ortak olan hükümlerine poliçe başlığı altında yer vermiş; bono ve çek hakkında ise ortak hükümlere yollama yapmakla yetinmiştir (6102 TTK’ nın 778, eTTK. 690, 730).
6102 sayılı TTK’nın 818. maddesi yollaması ile çeklerde de uygulanması gereken aynı yasanın 677. maddesinde ”..bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez” düzenlemesine yer verilmiştir.
İmzaların bağımsızlığı (istiklali) şeklinde tanımlanan bu ilke, poliçeye atılan her geçerli imzanın (keşidecinin, cirantanın, avalistin, kabul eden muhatabın imzası gibi) sahibini bağladığını, geçersiz imzanın sahiplerini sorumlu kılmamalarına rağmen poliçenin geçerliliğini ortadan kaldırmadığını ifade eder. Geçerli imzaların sahipleri, başkasının imzasının geçersiz olduğunu ileri sürerek kambiyo sorumluluğundan kurtulamazlar. Geçersiz bir imza sahibini bağlamaz, ancak ciro zincirini de koparmaz.
İmzaların bağımsızlığı ilkesi, ciro zincirinde bulunan imzalardan birinin veya bazılarının sahteliğine dayanılarak menfi tespit davası açılmasına olanak sağlamaz. Diğer bir deyişle, “imzaların istiklali (bağımsızlığı)” ilkesine göre senet lehtarının veya diğer cirantaların ciro imzasının sahte olması hali, diğer imza sahiplerinin ve özellikle senedin asıl borçlusu olan keşidecinin senetten kaynaklanan sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Poliçeye imza koyan kişi, diğer imzaların geçersiz veya sahte ya da mevhum kişilere ait olmasının riskini de taşır. Buna göre her imza kendi sahibini, diğer imzalardan bağımsız olarak bağlar. Poliçe üzerinde şekil bakımından tamam ve görünüşe göre sahibini bağlayan bir imzanın bulunması yeterlidir. Kanun yapıcı, 6102 sayılı TTK’nun 677. maddesinde senedin geçerliliğinin, sorumluluktan tamamen bağımsız şekilde mevcut olabileceğini kabul etmiştir. Çekteki imzalar, bu imzalarda ismi geçen şahıslar yönünden herhangi bir sorumluluk yaratmasa bile, senet yine de geçerli kalır. Çekin geçerli kalmasının sonucu ise, diğer imzaların sahiplerinin sorumluluklarının devam etmesidir. (Reha Poroy/ Ünal Tekinalp; Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, 17. Baskı, İstanbul 2006, s. 141-142; Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, 2.Bası, Ankara 1997, s. 414 vd; Hüseyin Ülgen / Mehmet Helvacı / Abuzer Kendigelen/ Arslan Kaya; Kıymetli Evrak Hukuku Ders Kitabı, İstanbul 2004, s. 126 vd; Naci Kınacıoğlu; Kıymetli Evrak Hukuku, 5.Baskı, Ankara 1999, s. 122 vd; Gönen Eriş; Türk Ticaret Kanunu, Kıymetli Evrak ve Taşıma, Ankara 1988, s. 174 vd- s.286; Yargıtay 11.HD.3.11.1987 tarih, 347/5865 Esas ve Karar sayılı kararı; Oğuz İmregün; Kıymetli Evrak Hukuku, İstanbul 1998, s.58 vd; İsmail Doğanay; Türk Ticaret Kanunu Şerhi, c.II , 3. Baskı, Ankara 1990 s.1611 vd.).
Yine 6102 sayılı TTK’nun Kanunun 710/3. Maddesinde; “Hile veya ağır kusuru bulunmadıkça poliçeyi vadesinde ödeyen kişi borcundan kurtulur. Ödeyen kişi, cirolar arasında düzenli bir teselsülün bulunup bulunmadığını incelemekle yükümlü ise de, cirantaların imzalarının geçerliliğini araştırmak zorunda değildir” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu açıklamalar karşısında somut olayın değerlendirilmesinde; dava konusu çekte, davacı keşideci durumunda olup, davalılar senede ciro yoluyla hamil olmuştur. Çek hamiline yazılı olup ilk ciro dava dışı ….’in imzası ile yapılmıştır. Davacı keşideci, kendi imzasını inkar etmemektedir. Çek metnine göre ciro silsilesinde şeklen bir kopukluk bulunmamaktadır.
Her ne kadar davacı keşideci, lehtarın imzasının sahte olduğu ve çekin kargo şirketinde iken çalınmak suretiyle sahte ciro ile tedavüle sürüldüğünü iddia etmiş ise de keşideci ile lehtar arasındaki şahsi def’ilerin hamile karşı ileri sürülebilmesi için hamilin senedi iktisabında kötüniyetli olduğunun kanıtlanması gerekir.
Bu durumda takibe ve eldeki davaya konu dosya kapsamından, davacı keşidecinin, dava konusu çekteki kendi imzasını inkar etmediği, bu durumda yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca davacı keşidecinin, dava dışı çek lehtarının çekteki ciro imzasının sahteliğini ileri süremeyeceğinden davanın reddine karar verilmiş aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE;
1-Alınması gereken 269,80 TL harcın peşin alınan 2.316,47 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 2.046,67 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
2–Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
3-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 21.346,66 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı … ‘ne VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, (e-duruşma ortamında) davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/07/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸