Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/268 E. 2023/533 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/268
KARAR NO : 2023/533

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 17/03/2022
KARAR TARİHİ : 18/05/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin lojistik üzerine faaliyet gösteren tanınmış ,güvenilir bir şirket olduğunu, davalı ile olan ve uzun bir zaman devam eden ticari ilişkide, faaliyet alanı ile ilgili davalı için yaptığı işlere dayalı faturaları usule uygun düzenlediğini, davalı tarafa teslim edilen faturalara dair herhangi bir itirazda bulunulmadığını, kayıtlara alınma ve beyan işlemleri yapıldığını, davacı tarafça düzenlenmiş fatura, bedelleri ve dayanaklarına dair davalı tarafından itiraz olmadığı ve faturaların tümü ile kabul edilmesine rağmen bu faturalardan kaynaklı davacı alacağı ödenmediğini, iş bu bakiye asıl alacak bedelleri olan 650.00.GBP, 33.702.00.USD’nin ödenmesine dair ihtarnamenin Kadıköy … Noterliği 18.01.2021 tarih … yev nolu ile davalıya tebliğ edildiğini, ihtarnameye rağmen ödeme yapılmaması sebebi ile 650.00.GBP bakiye asıl alacak, 33.702.00.USD bakiye asıl alacağın 24.08.2021 tarihine kadar işlemiş faiz ile birlikte tahsili hakkında, Bakırköy … İcra Dairesi … E. sayılı dosyası tahtında davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça yapılan haksız itiraz
neticesinde işbu icra takibinin durduğunu, davalı tarafça yapılan itirazın hukuka aykırı, haksız ve
kötü niyetli olup, alacağın tahsilini geciktirme amaçlı olup iptali gerektiğini, davalı tarafça ihtilafsız kabul edilen davacı fatura ve alacak talebi temelsiz bir kısım bahane ve
gerekçeler ile ödenmediği gibi bu temelsiz iddialara dayanak oluşturma amaçlı usul ve yasaya
aykırı fatura düzenlediğini, iş bu faturanın davacı tarafından kabul edilmeyerek, Beyoğlu …. Noterliği 12.08.2021 tarih … yev nolu ihtarname ile itiraz edildiğini, bu nedenlerle; Fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla ve
Mahkemece re’sen göz önüne alınacak hususlar dikkate alınarak, davalı tarafça haksız ve hukuka aykırı olarak Bakırköy .. İcra Dairesi … E. sayılı
dosyası yapılan itirazın iptaline ve icra takibinin devamına,
davalının haksız ve hukuka aykırı itirazı nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere
icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet
ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkili firmanın, uzun yıllardır gıda sektöründe faaliyet gösteren bir firma olup bu
meyanda muhtelif gıda ürünlerinin yurt dışına ihracatını gerçekleştirdiğini, yurt dışından
alınan siparişlerin ihracatının gerçekleştirilmesi babında davacı firmadan nakliye/taşıma ve
gümrük işlemlerinin tamamlanması ile ilgili hizmet aldığını, davacı ve davalı firma
arasında uzun yıllara dayanan ticari ilişkileri mevcut olup cari hesap şeklinde çalıştıklarını, … nolu 01.04.2020 tarihli faturaya istinaden TIBA
… (….) firmasına, davalı müvekkili firma
tarafından muhtelif gıda ürünü malların ihracatı ile ilgili işlemlere başlanmış ve fakat henüz
yurt dışı firmasından ürünlerin ödemesinin tamamı alınmadan ve müvekkili firma tarafından
gümrük işlemlerine onay verilmeden, orijinal konişmento teslimi sağlanmadan eksik işlemler ile iradesi ve rızası dışında ihracat işlemlerinin davacı firma tarafından gerçekleştirilerek yurt
dışına ürünlerin teslim ve ihraç edildiğinin anlaşıldığını, böylece davacının yetki ve
sorumluluğuna geçen ihracat ürünü malların usul ve yasaya aykırı işlemlerle davacı firma
tarafından yurt dışına gönderildiği anlaşıldığını, bunun üzerine davalı müvekkili firma yetkilisi … ile davacı firma yetkilisi …. bey ile aralarında … kayıtlarına da yansıyan bir takım görüşmeler ve yazışmalar
gerçekleştirildiğini ve bu görüşmelerde davalı müvekkili firmanın zararının ( cari hesaba
mahsup edilmek sureti ile ) giderileceğinin bildirildiğini, hatta whatsapp görüşmesinde …. beyin ,… bey’e hitaben ‘Şu Kaybolan Malları Düşüp Keseceğim o faturayı’ şeklinde bildirimde
bulunarak zararın cari hesaba mahsup edileceğini açıkça bildirdiğini, …. kayıtlarında
davacı …. Firması yetkilisi … Beyin, Davalı Şirket Yetkilisi … Bey’e hitaben ‘Abi, 33900 USD zararınız düşüldükten sonra kalan bakiyeyi bugün kapatabilir misiniz?’ şeklinde
talepte bulunarak davalı müvekkili firmanın zararının 33.900.00 USD olduğu, bu tutarın
mahsup edileceğinin açıkça beyan ve ikrar edildiğini, davacı firmanın, zararı tazmin etme sözünü vermesine rağmen somut bir adım atmaması nedeni
ile konu ile ilgili müvekkili firma tarafından sunulan Bakırköy ….. Noterliği’nin 04.01.2021 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile
… nolu 01.04.2020 tarihli faturaya istinaden … (…) firmasına, davalı müvekkili firmanın onayı alınmadan ve
eksik işlemler tamamlanmadan davacı firmanın teslim ettiği ve gönderdiği ürünlerin bedeli
olan 33.930.00 USD zararın ödenmesi talebinde bulunulduğunu, bilahare davalı müvekkili firma tarafından oluşan bu zarara karşılık sunulan …. NOLU 05.08.2021 Tarihli 33.930.00 USD karşılığı Fatura düzenlenerek cari hesaba mahsup edilmek üzere davacı firmaya gönderildiğini, davacı firma tarafından
kabul edilmemesi üzerine sunulan Bakırköy …. Noterliği’nin 05.08.2021 tarih ve
… yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı firma tarafından tanzim edilen fatura da
ihtarnameye eklenmek sureti ile davacı firmaya gönderilerek tebliğ edilmiş ve aynı ihtarname ile oluşan zarardan kaynaklı alacağın cari hesaba mahsup edildiği bildirilmek sureti ile
takas- mahsup hakkının kullanıldığı, davalı firma tarafından davacı firmaya
bildirildiği, davacının takas ve mahsuptan sonra kalan bakiye cari alacağı davalı firma
tarafından ödenmiş olmakla cari hesaptan kaynaklı tarafların birbirlerinden herhangi bir hak ve
alacağı kalmadığını, buna rağmen davacı yanın haksız ve kötüniyetle davalı müvekkili firma aleyhinde Bakırköy ….
İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyasından cari hesaptan alacaklı olduğu iddiası ile icra
takibi başlattığını ve takibe anılan gerekçeler ile itiraz üzerine takibin durduğunu, İcra
Dairesine itiraz dilekçesinde de itiraz gerekçelerinin ayrıntılı olarak belirtildiğini, oluşan zararın miktarı konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığını, nitekim bu durumun davacı
tarafın da kabulünde olup zararın miktarına yönelik davacı tarafın bir itirazının söz konusu
olmadığını, o halde taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalıya ait
ihracat ürünlerinin davacı firma uhdesinde taşıma/nakliye ve
gümrük işlemlerinin onay alınmadan, usul ve yasaya aykrırı
işlemleri gerçekleştirilmesi nedeni ile sorumlu olup olmadığı,
sorumlu ise davalı firmanın takas mahsup hakkını kullanıp
kullanamayacağı noktasında toplandığını, bilindiği üzere ihracat ile ilgili yasal düzenleme, teamül ve prosedürlere göre ihracatcı
firma tarafından gümrük’e ürünler gönderildiğini ve ürünlerin gönderileceği yurt dışı firması ödeme yaptıktan veya akredite açtıktan sonra ihracatcı firma gönderime yazılı olarak onay verip konişmentoyu teslim ettiğini, teslim ve onay verilmesinin akabinde nakliye/ gümrük firması tarafından ihracat işlemi gerçekleştirildiğini, müvekkili firma tarafından davacı firmaya onay verilmediğini, bunun aksini davacı yanın iddia ediyor ise buna ilişkin bilgi ve belgeleri
sunması gerektiğini, Türk Ticaret Yasası 872. Maddesi uyarınca ‘Eşya, bedeli tahsil
edilmeden gönderilene teslim edilirse, taşıyıcı, bundan doğan zarardan, gönderene karşı kusuru
bulunmasa bile, eşyanın tesliminde ödenmesi gereken tutarla sınırlı olarak sorumludur.’ hükmü
uyarınca davacının sorumlu olacağını, TBK 139. maddesinde de iki kişinin karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer
edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde her iki borç muaccel ise her bir alacağını borcuyla
takas edebileceği, alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas ileri sürülebileceği, davalı müvekkili firmanın oluşan zararı takas ve mahsup etme hakkının yüksek yargı içtihatları ile de sabit olduğunu, Yargıtay
içtihatlarına göre Takas mahsup hakkının karşılık dava ile de ileri sürülebileceği gibi asıl davada
defi olarak da ileri sürülebileceği, bu nedenle karşı dava açılmadığını, takas mahsup
hakkı defi olarak ileri sürüldüğünü, bu nedenlerle açılan davanın reddine, davalı müvekkili aleyhinde yapılan haksız icra takibi
nedeni ile takip konusu edilen alacak tutarının %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile davacının
kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine ve davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini
talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın taraflar arasındaki ticari ilişki konusunda uyuşmazlık bulunmamakta olup uyuşmazlık davacının davalıya sunduğu deniz yolu taşıma ve gümrük hizmeti edimlerini taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamına uygun olarak yerine getirilip getirilmediği, davalının takas mahsup talep ettiği alacağın bulunup bulunmadığı, sonuç itibari ile davacı tarafın davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Davacının iddiaları ve yapılan taşımanın niteliği nazara alındığında, uyuşmazlık TTK’nın “Deniz Ticareti” başlıklı beşinci kitabı kapsamında yer almaktadır. 6102 sayılı TTK’nın 5/2. maddesi “Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir” şeklinde düzenlenmiştir.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı kararının 18. maddesi ile İstanbul’da kurulup faaliyete geçirilen Deniz İhtisas Mahkemeleri’nin yargı alanı, İstanbul il mülki hudutları olarak belirlendiğinden, İstanbul ili mülki hudutları içerisinde bulunan Mahkememiz bakımından da Deniz Ticaret ve Deniz Sigortaları’ndan kaynaklanan uyuşmazlıklarda HSK tarafından görevlendirilen Ticaret Mahkemeleri ihtisas mahkemesi olarak görevlidir. Görev hususu re’sen ve davanın her aşamasında incelenmesi gereken hususlardandır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, dava konusu uyuşmazlıkta alacak isteminin yerinde olup olmadığının belirlenmesi noktasında irdelenmesi gereken hususların Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Kitabında yer aldığı anlaşılmaktadır. Buna göre iş bu davada mahkememiz görevli olmadığından HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı noksanlığı davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nun 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili İstanbul ….. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair, davacı vekilinin e-duruşma ortamında yüzüne karşı, davalı vekilinin yüzüne karşı yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır