Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/256 E. 2022/927 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/256 Esas
KARAR NO : 2022/927

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ : 15/03/2022
KARAR TARİHİ : 17/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket çeşitli tarihlerde kesilmiş fatura alacaklarına bağlı olarak davacı şirkete 906,62-USD borcu bulunduğunu, davacı tarafından borcun tahsili amacıyla Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından takibe geçildiğini, cari hesap ekstresinden görüleceği üzere davalının davacıya 906,62-USD borcu olduğunu, açıklanan nedenlerle itirazların iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ticaret gerçekleştiğini fakat diğer tarafın edimini gereği gibi yerine getirmemesi sebebiyle davalı tarafından hem sözlü olarak uyarıldığını, hem de ayıplı ifaya karşılık resmi faturalaşma ve diğer işlemler davalı tarafından yerine getirildiğini, davalıya karşı tarafça teslim edilen ipliklerde sorun çıkması sebebiyle davalı karşı tarafı da mağdur etmemek üzere bir ödeme yaptığını, sonrasında davacı ürünlerin davalıya teslim tarihi ile ödeme zamanı arasında USD cinsinde değer farklılıkları olması sebebiyle davalıdan bu kur farkını istediklerini, davalı bu talebi reddettiğini, söz konusu ayıplı ürünler davacı tarafça kabul edilmese dahi davalı şirketin güncel 5.000-TL borcu bulunduğunu, başkaca bir borcu da bulunmadığını, dava konusu alacağın kaynağı olan ürün ayıplı olarak davalıya gönderildiği ve bu ayıp ancak üretim aşamasında anlaşılabildiği için davalı ödeme yapmayı kabul etmediğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, faturadan kaynaklı cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın taraflar arasındaki ticari ilişkisi kapsamında davacının, davalıya satıp teslim ettiğini iddia ettiği ürünler karşılığında cari hesap ilişkisi nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, davalının savunmasına göre söz konusu ürünlerde iddia edildiği şekilde ayıp olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın niteliğinin ne olduğu(gizli-açık ayıp), muayene ve ihbar yükümlülüğünün davalı tarafça yerine getirilip getirilmediği ayrıca ayıp sebebi ile davacı taraf alacağından indirim yapılmasının gerekip gerekmediği, indirim yapılacaksa miktarının ne olduğu, davalının söz konusu malları bu şartlar altında kabule zorlanıp zorlanamayacağı taraflar arasında kur farkı talebinini gerektirir anlaşmanın olup olmadığı sonuç itibariyle davacının davalıdan cari hesap alacağının bulunup bulunmadığı hususlarındadır.
Tarafların 2017 ve 2018 yıllarına ait BA-BS formları ilgili vergi dairelerinden celp edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme günü belirlenerek rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan bilirkişi raporunda özetle;
Dava konusunun, taraflar arasında bulunan ticari ilişki kapsamında davacı yan tarafından davalı adına tanzim edilen faturalardan kaynaklı oluşan 906,62 USD tutarlı cari hesap bakiye alacağının davalı yandan tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2017-2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; Davacı yan tarafından davalı adına tanzim edilen faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı yan tarafından 03.10.2018 tarihinde 1.100,00 TL ve 03.11.2018 tarihinde 1.000,00-TL’lik ödemelerden sonra cari hesap bakiyesinin 2021 yılına kadar süregelmiş olduğu, davacı yanın takip tarihi (08.02.2021) itibariyle davalı yandan 7.892,31 TL karşılığı 906,62 USD cari hesap bakiye alacaklı olduğu, davalı yan 12.09.2022 günü saat 14:00’da Mahkeme duruşma salonunda yapılan incelemeye katılmamış, ticari defter ve belge ibraz etmediği, Davacı yanın 2018 yılı BS formunda; Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen 1 adet KDV Hariç 5.269,00-TL bedelli faturanın davacı tarafından Maliyeye bildirimde bulunulduğu, davalı yanın 2018 yılı BA formunda; Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen 1 adet KDV Hariç 5.269,00 TL bedelli faturanın davalı tarafından Maliyeye bildirimde bulunulduğu, davacı … San. Tic. Ltd. Şti. tarafından davalı adına tanzim edilen cari hesap alacağına ve takibe konu faturanın bedeli ödenmemiş (açık fatura) şeklinde usulüne uygun olarak düzenlediği, takibe konu faturanın davacı yanın ticari defter ve kayıtlarında mevcut olduğu, faturaların taraflar arasında bulunan ticari ilişki kapsamında ürün bedeli olarak düzenlendiği, ilgili faturanın davalı tarafından maliyeye BA bildiriminde bulunulduğu anlaşıldığından düzenlenen faturanın davalı yanın bilgisi dahilinde olduğu kanaati hasıl olmakla davalı yanın ayıplı ürün yönünden itirazları uzmanlık alanıma girmeyip bu durumun takdiri Mahkemeye ait olduğu, netice itibariyle; Davacı yanın davasında haklı görülmesi halinde davacı yanın incelenen ticari defterlerine göre takip tarihi (08.02.2021) itibariyle davalı yandan 3.590,60 TL karşılığı 906,62 USD bakiye alacaklı olduğu kanaati bildirilmiştir.
Davalı şirket usulune uygun yapılan tebligata rağmen ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçınmış olup ticari defterlere delil olarak dayanan davacının usulüne uygun ve alacağın kaynağını oluşturan kayıtları içeren ticari defterlerinin lehine kati delil teşkil ettiği, davacının kendi ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 906,62 USD alacaklı olduğu, tarafların BA-BS bildirimlerinin birbiri ile uyumlu olduğu, böylelikle icra takibine konu edilen fatura ve cari hesaptan kaynaklı alacağın davacı tarafın usulüne uygun tutulmuş ticari defter, kayıtları ve BA-BS formları ile ispatlandığı,davalını ürünlerin ayıplı olduğu iddiasında olduğu ayıp ihbarı ile ilgili olarak TTK 23/c ve BK 223 maddelerine göre ayıbın şekli ve süresine ilişkin hükümlerinin olayda uygulanması gerektiği, davalı yanca ayıp iddiası bulunmakla davalının ayıba bağlı haklardan yararlanmak için önce ayıbın varlığını sonra süresinde ayıp ihbarında bulunulduğunun kanıtlaması gerektiği, davalı vekilince ürünlere ilişkin bir tespit raporunun olmadığı, ürünlerin hepsinin ellerinde olmadığı beyan edilmiş olup bu konuda ayıba ilişkin ve usulüne uygun ve süresinde ve ayıp ihbarında bulunulduğunu kanıtlayan delil sunulmamıştır. Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre de ” bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (ttk 21/2). süresi içinde itiraz edilmeyerek kesinleşen faturadaki alacakla ilgili olarak, süre geçtikten sonra iade edilmesi veya ticari defterlere kaydedildikten sonra iade faturası düzenlenmesi, borçtan kurtulmayı sağlayan ve alacağı tartışmalı hale getiren geçerli bir araç değildir. itiraz süresi geçtikten sonra, faturaların doğrudan iade edilmesi veya iade faturası kesilmesi alacağın varlığını ortadan kaldıran bir sonuç doğurmayacaktır. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 19/02/2018 tarih ve 2016/4742 Esas, 2018/652 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 05/02/2018 tarih ve 2016/3890 Esas ve 2018/368 karar sayılı ilamı) şeklindeki ilamları da hep birlikte değerlendirilmesinde davalının ayıba bağlı haklardan faydalanamayacağı anlaşılmış olup hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi tarafından sunulan rapor da dikkate alınarak açılan davanın kabulü ile; Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafın yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın likit olduğu anlaşılmakla davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’sine tekabül eden 1.578,46-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KABULÜ ile;
1-Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafın yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’sine tekabül eden 1.578,46-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin tümünün davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Alınması gereken 915,35-TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 718,71-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 277,34‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen tebligat ve müzekkere gideri ile bilirkişi sarf gideri olmak üzere toplam 1.072,5‬0-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin e-duruşma ortamında yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır