Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/229 E. 2023/369 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/229 Esas
KARAR NO : 2023/369

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2022
KARAR TARİHİ : 14/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/05/2023
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Fuar Standı için davalı … Mimarlık …. ile anlaştığını, Fuar Stant Ücretine ilişkin olarak, 11.02.2020 vade tarihli 108.630,00 TL’lik çek 06.12.2019 tarihinde davalının ücretini ödediğini, müvekkili tarafından 06.12.2019 tarihinde 108.630,00 TL’lik çekle vadeli olarak ödemesi yapılan fuar stant ücretine ilişkin olarak fatura kesilmediğini, davalı taraftan faturanın sözlü olarak defalarca istendiğini, müvekkiline buna rağmen fatura kesilmişse dahi paylaşılmadığını veya tebliğ edilmediğini, bu hususa ilişkin Beyoğlu …. Noterliği 27.09.2021 tarihli …. yevmiye numaralı ihtarname ile fatura kesilmesinin istendiğini, ancak faturanın kendilerine iletilmemesi sebebiyle müvekkilinin vergisel olarak risk altına girdiğini ve zarara uğradığını, kdv kaybı ve vergi indiriminden faydalanma imkanlarının ortadan kalktığını, fuar stant ücretine ilişkin olarak 108,630,00 TL’lik yapılan ödemenin %18 Katma Değer Vergisi dahil miktar olduğunu, ödenen tutarın 16.570,68 TL’lik kısmının KDV’ye ilişkin olduğunu, bu hizmetin faturası iletilmediğinden hizmetin maliyeti kayıtlara gider olarak yazılamamış olduğunu, 2020 yılı Kurumlar Vergisi beyannameleri 30.04.2021 günü sonuna kadar verilmesi gerektiğini, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu (KVK)’nun 32/1 nci maddesi gereğince, kurumlar vergisi mükelleflerinin kurum kazancı üzerinden %20 oranında kurumlar vergisi ödemek zorunda olmakla birlikte, 7061 sayılı Kanunla eklenen geçici 10 uncu madde uyarınca, 2018 ve 2019 da olduğu gibi 2020 kurum kazançları için bu oranın %22 olarak belirlendiğini, bu nedenle 2020 hesap dönemi için %22 oranında kurumlar vergisi hesaplanacağını, davaya konu olan olayın gerçekleştiği süreçte müvekkili şirketin, “…. Elekt. San. ve Tic. Ltd. Şti.” olarak faaliyetlerini sürdürmekte iken 17.12.2021 tarihinde tür değişikliğine giderek “…. Elekt. San. ve Tic. Anonim Şirketi” olarak ticari hayatına devam ettiğini, yeni türe dönüştürülen ortaklığın, eski tür zamanındaki haklarında, alacak, borç ve yükümlülüklerinde hiçbir değişiklik olmadan yeni türde devam etmekte olduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik Fuar Stant Ücretine ilişkin olarak, 11.02.2020 vade tarihli 108.630,00 TL’lik çek ile tahsil edilen ödemeye ilişkin olarak fatura düzenlenmemesinden ötürü müvekkil şirketin yararlanacak olduğu Katma Değer Vergisi indiriminden yararlanılamamış olması sebebi ile 16.570,68 TL’lik Katma Değer Vergisi’nin ödenmesini, Fuar Stant Ücretine ilişkin olarak, 11.02.2020 vade tarihli 108.630,00 TL’lik çek ile tahsil edilen ödemeye ilişkin olarak fatura düzenlenmemesinden ötürü müvekkil şirketin yararlanacak olduğu 2020 yılı vergi indiriminden dolayı uğramış oldukları 20.253,05 TL zararın ödenmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
YANIT:
Davalı tarafa dava dilekçesi ve tensip zaptı usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı tarafça cevap dilekçesi ibraz edilmediği görülmüştür.
KANITLAR VE GEREKÇE:
-Dava, davacı tarafından davalı ile aralarındaki “fuar stand ücreti ödemesine” ilişkin davalı tarafından fatura kesilmemesi nedeniyle uğranıldığı iddia edilen zararın tazminine ilişkindir.
-Mahkememizce taraflara ait vergi dairesi kayıtları celp edilerek dosya arasına alınmış, ticari defterler incelenmiş, taraf delilleri toplanmıştır.
-6102 sayılı Türk Ticaret Kanun’ da ticari defterlerle ispata ilişkin hükümlere yer verilmemiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi “Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil olması” başlığı altında ticari defterlerle ispata ilişkin hükümler getirmiştir.
-Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükümlerine yer verilmiştir.
-Tarafların ticari defter ve belgelerinin ve vergi dairesi kayıtlarının incelenmesi amacıyla dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş Mali Müşavir ve Vergi Uzmanı bilirkişiler tarafından 08/01/2023 tarihli raporda özetle; davacı tarafın 2019-2020 Yıllarına ait ticari defterlerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 183-184-185 maddeleri gereğince ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 64.Maddesi gereğince belirtilen usul ve esaslara uygun olarak kayıtlarının usulüne uygun yapıldığı, defterlerin sahibi lehine delil teşkil edebileceği, davaya konu faturanın davalı tarafça düzenlenmediği için davacının ticari defter incelemelerinde kayıtlarında görülmediği, kayıtlarda görülmeyen bahsi geçen davalı tarafça kesilmeyen fatura ile ilgili davacı tarafça 06.12.2019 tarihinde 11.02.2020 vadeli çekin düzenlenerek davalı tarafa verildiği ve vadesinde çekin ödendiğinin kayıtlarda görüldüğü, katma Değer Vergisi, malın teslimi veya hizmetin yapılması ile doğduğundan, teslim ve hizmetin yapıldığı dönemde beyan edileceği KDV indiriminin yapılamadığı tutarın 92.059,32TL matrah üzerinden %18 16.570,68TL olduğu, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa göre 92.059,32TL gider kayıtlara işlenmediğinden 92.059,32×0,22-20.253,05TL Kurumlar Vergisi kaybı olduğu, davalı tarafın mahkemenin ara kararı doğrultusunda ticari defter ve belgeleri Sayın Mahkemeye ve Bilirkişi Heyetine sunmadığından herhangi bir inceleme yapılamadığı görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
-Mahkememizce davalı tarafa ticari defterlerini ibraz etmek üzere usulüne uygun bildirim yapılmasına rağmen davalı tarafın ticari defter ve belgelerini incelemeye esas olmak üzere mahkemeye ibraz etmediği ve yerinde inceleme talep etmediği görülmüştür.
-Davacı tarafın ticari defterlerinin incelendiği bilirkişi kök raporlar taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı tarafın rapora ilişkin beyan ve itiraz dilekçesini ibraz ettiği görülmüş, Mahkememizce alınan kök raporlar dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve kanaat verici bulunmuştur.
-Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında mevcut hizmet alım sözleşmesine göre davacı tarafından davalı şirkete sunulan hizmet bedelinin ödendiği, HMK 222.md gereğince davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle davacı tarafın iş bu ticari ilişkinin varlığını usulüne uygun ticari defter kayıtları ile kanıtlamış olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkiye ve ödemeye rağmen davalı tarafça Vergi Usul Kanunu Madde 231. Maddesi uyarınca fatura düzenleme yükümlülüğünün yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Bu eylem nedeniyle davacı tarafın 16.570,68 TL KDV indirimi ve 20.253,05 TL kurumlar vergisi zararı olmak üzere toplam 36.823,73 TL zararının oluştuğu, bu zarara davalı tarafın ihtarata rağmen fatura düzenlemeyerek kusur ve ihmali davranışı ile sebep olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
-Sabit olan 36.823,73-TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.515,43-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 628,86-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.886,57- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 628,86-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 2.500,00 TL bilirkişi ücreti, 310,25 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere 2.890,95-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yargılama sırasında yapılan masrafların davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 9.200,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Bakırköy Arabuluculuk bürosunun … numaralı arabuluculuk dosyasında Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Bakiye gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa derhal iadesine,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin e-duruşma ortamında yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/04/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır