Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/210 E. 2022/985 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/210 Esas
KARAR NO : 2022/985

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 28/02/2022
KARAR TARİHİ : 30/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 30/11/2022
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin müvekkilinin murisi tarafından 1964 yılında kurulduğunu, muris tarafından davalı şirketin en büyük pay ortağı … Vakfı’nın 2006 tarihinde kurulduğunu, müvekkilinin de pay sahibi olduğu şirketin 29.11.2021 tarihli genel kurul toplantısında davalı şirket yetkilisi dava dışı …… tarafından toplantıya hem davalı şirketin yönetim kurulu başkanı hem de davalı şirketin en büyük paydaşı … Vakfı’nın temsilcisi olarak katılım sağladığını, …’ın genel kurul toplantısı tutanağında açıkça görüleceği üzere kendi lehine oy kullanarak kendi kendini ibra ettiğini, ibraya ilişkin genel kurul kararının iptalinin gerektiğini, … ’ın 23.08.2021 tarihinde vefat ettiğini, tebligatın sadece mirasçılardan …’ın ikamet adresine gönderildiğini, mirasçıların henüz tespit edilmediğini, vasiyetnamenin iptali davalarının açıldığını, bu sebeple yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, …. varisleri adına genel kurul toplantısına çağrı kağıdının tebliğ edilmesi gerekmekte iken kendisine ait tebligatın yine ölü kişinin adresine varisleri adına gönderilerek usulsüz tebligat yapıldığını, davalı şirketin diğer hissedarı … ’ın da … haricinde farklı bir adrese çağrı kağıdı gönderilerek usulsüz tebligat yapıldığını, genel kurul toplantısına pay sahiplerine usulüne uygun olarak çağrı yapılmadığından kararların iptalinin gerektiğini, muhalefet şerhleri tutanak altına alınmadığından ayrıca verildiğini belirterek davalı şirketin 29.11.2021 tarihli genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket genel kurulunun 10.11.2021 tarihinde ilan edildiğini, pay defterinde kayıtlı pay sahiplerine iadeli taahhütlü mektupla bildirim yapıldığını, 800.000 adet paydan 799.995 adet paya sahip olan … Vakfı’nın temsilcisi … ile 1 adet pay sahibi olan davacı vekilinin katılımıyla genel kurulun toplandığını, şirket yönetim kurulu başkanı …’ır aynı zamanda … vakfı’nın da başkanı olduğunu, davacının iddiasının aksine kendi kendisini ibra etmediğini, vakıf temsilcisi olarak oy kullandığını, genel kurul çağrısının usulüne uygun olarak yapıldığını, davacının da belirttiği gibi …… mirasçılarının henüz belirlenmediğini, vasiyetnamenin iptali davalarının devam ettiğini, çağrının usulüne uygun yapılmış olmamasının tek başına iptal sebebi olamayacağını, davacının muris tarafından ıskat edildiğini, şirkette pay sahibi olmadığını, ıskatın iptaline ilişkin açılmış bir dava olmadığından talebin reddinin gerektiğini, davacının teminat göstermesine karar verilmesini talep ettiklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

Davanın TTK’nun 445.maddesi gereğince açılan genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın 29/11/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların iptalinin gerekip gerekmediği, davacının davalı şirket ortağı olup olmadığı, şirket ortaklarına usulüne uygun olarak genel kurula çağrı yapılıp yapılmadığı, çağrının yapılmamasının genel kurul kararlarının iptalini gerektirip gerektirmediği, ibra kararının usulüne uygun olarak alınıp alınmadığı, toplantıda alınan kararların kanun, ana sözleşme ve dürüstlük kuralına aykırı olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirket defter ve kayıtları ile dosya kapsamında inceleme yapılarak uyuşmazlığa konu olarak tespit edilen hususlarda bilirkişi incelemesi yapılarak rapor tanziminine karar verilmiştir.
SMMM ….. ile Prof. Dr. …. tarafından düzenlenen kök raporda davalı tarafından ticari defter ve belge ibraz edilmesi ve dosya münderecatının incelenmesi neticesinde; davalı tarafından ibraz edilen 2020 yılı ticari defterlerinin tutulduğu, 2020 yılı ticari defterinin elektronik olarak tutulduğu, süresinde E-Defter beratlarının Gelir İdaresi Başkanlığı e-defter sistemine yüklenildiği, ticari defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, Ticari defterlerinin HMK 222 mad. gereğince davalı lehine delil niteliğinin mahkeme takdirinde olduğu, tespitler ışığında; davada uyuşmazlık konusunun, 29.11.2021 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan kararlardan karın dağıtımına ilişkin … Nolu gündem maddesi dışında kalan kararlar bakımından iptal koşullarının oluşmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunda bilançonun gerçeği yansıtıp yansıtmadığına ilişkin tespitlerin raporda sehven yer alıp almadığı hususunda heyetimizde tereddüt hasıl olmakla dosyanın heyete tevdi ile bilançoya ilişkin detaylı değerlendirme yapılmak suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Aynı heyetten alınan ek raporda, davalı tarafından ibraz edilen ticari defter ve belgeler ile dosya münderecatının incelenmesi neticesinde Kök Rapor kanaatleri aşağıda yer aldığı üzere muhafaza edilmiştir; …. A.Ş tarafından ibraz edilen 2020 yılı ticari defterlerinin elektronik olarak tutulduğu, süresinde E-Defter beratlarının Gelir İdaresi Başkanlığı e-defter sistemine yüklenildiği, ticari defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, Ticari defterlerinin HMK 222 mad. gereğince davalı lehine delil niteliğinin mahkemenin takdirinde olduğu, Kök rapor ve ek rapora ilişkin incelemeler kapsamında …. A.Ş ticari kayıtları ile Bağımsız Denetim Raporuna Dayanak Mali Durum Tabloları ve Kurumlar Vergisi Beyannamesine dayanak Bilanço Gelir Tablosu kalemleri incelenerek, ibraz edilen ticari kayıtların mutabık olduğu, Kök raporumuz Madde 4.4 (Sayfa- 13)’de incelendiği üzere Faaliyet raporunda beyan edilen karın Bağımsız Denetim Raporu ile mutabık olduğu, Kök Rapor ve Ek Rapor tespitleri çerçevesinde; Davada uyuşmazlık konusunun, 29.11.2021 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan kararlardan karın dağıtımına ilişkin 7.Nolu gündem maddesi dışında kalan kararlar bakımından iptal koşullarının oluşmadığı belirtilmiştir.
TTK’nun 445 maddesinde, 446 ncı maddede belirtilen kişilerin kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabileceği, 446.maddesi toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahiplerinin iptal davası açabileceğini düzenleme altına almıştır.
Davacı tarafça 29/11/2021 yılında yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali talep edilmiştir.
Faaliyet raporunun, bilanço kar ve zararlarının onaylanmasına ilişkin …. ve …. no’lu kararların iptali talebi yönünden;
6102 sayılı TTK’nın 514. Maddesine göre, yönetim kurulu, geçmiş hesap dönemine ait, Türkiye Muhasebe Standartlarında öngörülmüş bulunan finansal tablolarını, eklerini ve yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunu, bilanço gününü izleyen hesap döneminin ilk üç ayı içinde hazırlayıp genel kurula sunmakla yükümlüdür. Bunun yanı sıra TTK’nın 437/1. Maddesi uyarınca, finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisi, genel kurulun toplantısından en az onbeş gün önce, şirketin merkez ve şubelerinde, pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulmalıdır. Her pay sahibi, gideri şirkete ait olmak üzere gelir tablosuyla bilançonun bir suretini isteyebilir. Şirketin finansal tablolarının yasanın aradığı şekilde ortakların erişimine sunulduğu ihtilafsızdır. TTK’nun 68/3. Maddesinde, yıl sonu finansal tabloların, bilanço ile gelir tablosundan oluştuğu düzenlenmiştir. Ayrıca TTK’nın 515. maddesi “Anonim şirketlerin finansal tabloları, Türkiye Muhasebe Standartlarına göre şirketin malvarlığını, borç ve yükümlülüklerini, öz kaynaklarını ve faaliyet sonuçlarını tam, anlaşılabilir, karşılaştırılabilir, ihtiyaçlara ve işletmenin niteliğine uygun bir şekilde; şeffaf ve güvenilir olarak; gerçeği dürüst, aynen ve aslına sadık surette yansıtacak şekilde çıkarılır” şeklindedir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile kararda iptali gerektirecek bir husus tespit edilmemiş olmakla bu kararların iptali talebinin reddine karar verilmiştir.
Denetçi raporunun okunması ve kabulüne ilişkin 3 no’lu kararın iptali talebi yönünden;
Denetçi raporunun okunması esasen bir karar olmayıp genel kurul toplantısının icrasına ilişkin bir işlem olduğundan denetçi raporun okunması şeklindeki gündem maddesinin iptali söz konusu olamaz zira ortada genel kurul tarafından alınan somut bir karar bulunmamaktadır. Bu madde yönünden iptali gerektirir bir husus bulunmadığından talebin reddine karar verilmiştir.
Yönetim Kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin 5 no’lu kararın iptali talebi yönünden;
Dava konusu genel kurul toplantısının 5. Maddesinde, yönetim kurulu üyelerinin ayrı ayrı ibraları oylanmış ve oyçokluğu ile ibra edilmişlerdir. TTK’nın 436. maddesi hükmü emredici olup bu madde hükmüne aykırı hareket edilmesi halinde kullanılan oylar geçersiz olacağından alınan genel kurul kararı da yok hükmünde olacaktır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 436/2. maddesi gereğince, şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz.İbraya ilişkin genel kurul tutanağından anlaşıldığı üzere, haklarında ibra kararı bulunan yönetim kurulu üyeleri ibra oylamasına katılmamıştır. Yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin genel kurul kararının kanuna ve esas sözleşmeye aykırı olmadığı, denetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin kararda kanun, ana sözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla bu karar yönünden iptal talebinin reddine karar verilmiştir.
Denetçinin ibrasına ilişkin …. no’lu kararın iptali talebi yönünden de kararın iptalini gerektirir bir husus bulunmadığı tespit edilmiş olmakla bu talebin reddine karar verilmiştir.
Kar payı dağıtılmamasına ilişkin … no’lu kararın iptali talebi yönünden;
Her ticaret ortaklığı gibi anonim ortaklığın nihai amacı kâr elde edip ortaklarına dağıtmaktır. Bu amaç, çeşitli kanunlardaki kişi birliklerini ayıran, “müşterek gaye” kıstasından ve “ortaklık” kavramından doğar. Başka bir deyişle “anonim şirket kanunen yasak olmayan her türlü iktisadi maksat ve konular için kurulur” (TTK madde 331) ve kâr elde etmek ve paylaştırmak nihai amacını elde etmek hedefine yönelir ve bu yolda çaba harcar. Ortaklığın bütün organları bu nihai amaca uygun kararlar almak zorundadır. Şirketin nihai amacının kâr elde edip ortaklara dağıtması esas olmakla birlikte anasözleşmeye konulacak hükümler yanında kanunda gösterilen nedenler bu genel ilkenin istisnalarını oluşturmaktadır. Bu istisnaların en önemlisi ve uygulamada da sıkça görüleni TTK’nın 523/2. maddesindeki düzenlemedir. Anılan düzenleme gereğince genel kurul, aktiflerin yeniden sağlanabilmesi için gerekliyse, bütün pay sahiplerinin menfaatleri dikkate alındığında, şirketin sürekli gelişimi ve olabildiğince kararlı kâr payı dağıtımı yönünden haklı görülüyorsa, kanunda ve esas sözleşmede öngörülenlerden başka yedek akçe ayrılmasına da karar verebilir. TTK’nın 452. maddesinde belirtilen müktesep haklardan olan kâr payı hakkı ile bu hakkın istisnasını oluşturan TTK’nın 523/2. fıkrası arasındaki hassas dengenin kurulması zorunludur. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda, dağıtılmayarak olağanüstü yedeklere aktarılması kanuna ve ana sözleşmeye aykırılık teşkil etmemekle birlikte davalı şirketin kar dağıtmamaya ilişkin gerekçesinin bulunmadığı ve kar payı dağıtmama kararının objektif iyiniyet kurallarına aykırı olması nedeniyle iptalinin gerektiği neticesine varılmış olmakla … no’lu kararın iptaline karar verilmiştir.
Yönetim Kurulu üyesi ve denetçi seçimine ilişkin … ve …. no’lu maddelerinin iptali talebi yönünden; alınan kararın anonim şirketler hukukunda geçerli çoğunluk prensibinin yansıması olarak kanuna, ana sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etmediğinden iptal talebinin reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL- KISMEN REDDİNE,
1-Davalı şirketin 29/11/2021 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan … nolu kararın İPTALİNE, diğer maddelerine İPTALİNE YÖNELİK TALEBİN REDDİNE,
2-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan ilk dava açılış harcı 161,40 TL ile davetiye , müzekkere ve bilirkişi ücreti 5.223,00 TL olmak üzere toplam 5.384,40 TL’nin kabul red oranına göre 1076,88 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 30/11/2022
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır