Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/19 E. 2023/361 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/19
KARAR NO : 2023/361

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2022
KARAR TARİHİ : 13/04/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Çanta alım satım işi ile uğraştığını, 2017 yılında davalılardan çanta almak üzere anlaştığını, bunun üzerine davalı tarafa 5 adet senet verdiğini ancak davalıların satmayı vaat ettikleri çantaları ve deri eşyaları göndermediklerini akabinde, davalı tarafın Bakırköy …. İcra müdürlüğü … E., Bakırköy …. İcra müdürlüğü …. E., Bakırköy …. İcra müdürlüğü …. E., Bakırköy …. İcra müdürlüğü …. E., ve Bakırköy …. İcra müdürlüğü …. E. sayılı dosyalar ile aleyhine icra takibi başlattıklarını ve İcra takiplerinin kesinleştiğini, davalı …, bahsedilen icra takiplerine dayanarak Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesi …. E sayılı dosyası ile tasarrufun iptali davasını açtığını, ve dava dilekçesinde, “Müvekkil İstanbul da deri ayakkabı ve çanta sektöründe faaliyet göstermekte ve bu piyasada diğer iş adamları tarafından tanınmaktadır. Davalı … da müvekkilin müşterilerindendir. Müvekkil işi gereği İstanbul dışına ürün satışı yapmaktadır.” Demiştir. Oysa ben, ne davalı …’ten, nede davalı …. Çanta’dan herhangi bir mal almadım. Yargılama aşamasında davalı …, …’u şahit olarak dinletmiştir. Bu tanık ifadesinde,”Ben taraflarla aynı sektörde çalışıyorum. Biz çanta imalatı işiyle uğraşıyoruz. Toptancı olarak. Bana sormuş olduğunuz davalı … bizim Antalya’daki bir müşterimizdir. Kendisine mal satıyoruz. Aynı şekilde davacı ile de aralarında ticaret söz konusudur. Davalı …’nin ödenmeyen borçlarıyla alakalı olarak bizzat ben davacıyla aralarında arabuluculuk yapmaya çalıştım. Sonuç olarak davalı …’nin Antalya ili Muratpaşa ilçesinde bulunan taşınmazın davacıya devri karşılığında anlaşma sağladılar. Ancak davalı …’nin diğer davalılara da aralarındaki ticaret ilişkisi sebebiyle borcu vardı ve üzerinde anlaşma sağlanan taşınmazı bu davalılara devretti. Hatta bu süreçte davacı …’nin bir aracını da haczettirdi. Davalı … borcunu hala ödemedi. Bahsetmiş olduğum anlaşma hususunda davalı …’ye ait Antalya’daki taşınmaza ekspertiz raporu düzenlenmesi için Antalya’ya bile gidildi. Ekspertiz raporu alındı. Bedel çıktı. Antalya’ya davacıyı temsilen …. isimli kız kardeşi gitti. İlgilendi. Ama dediğim gibi taşınmaz diğer davalılara devredildi. Davalı vekilinin talebi üzerine tanıktan soruldu: Davacı, davalı …’ye çanta satmıştı. Bu sebeple alacağı vardır. Davacının çanta satımını özgülenmiş ayrıca yetkilisi olduğu bir ticaret şirketi vardır. …. San. Dış Tic. Ltd. Şti. ismindedir. Alacak bildiğim kadarıyla şirketin alacağıdır. Faturalaşmalar mevcuttur. Tanıklık ücreti talebim yoktur dedi, beyanı okundu, imza alındı.”Demiştir. şeklinde olduğunu, bahse konu tanığın her ne kadar benim şirketinden mal aldığımı söylemiş ise de, bu beyanın doğru olmadığını, …. Firmasının göndermesi gereken çantaları gönderdiğini, davalı …’ın herhangi bir şahsi ticaretinin olmadığı Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesi … E sayılı dosyası ile yapılan yargılamada anlaşılmış olduğunu, davalı …’in herhangi bir vergi kaydı ve ticari faaliyetinin olmadığını, eğer davalı tarafın malları göndermiş olsaydı, gönderdikleri malın faturası, sevk İrsaliyesi olması gerektiğini ve bunların defterlerine işleneceğini, davalı ve şirketinden mal almadığı için davalı …’in elinde bulunan senetlerin bedelsiz olduğunu, bu nedenle borçlu olmadığının tespitini talep ettiğini, ve davalılara borcu olmadığı belirtilerek davalıların haksız olarak açtığı icra takibi nedeniyle, %20 oranında icra tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masraflarının davalılara tahmil edilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı dava dilekçesinde dava konusu senetlerden kaynaklı borcu olmadığını, davalılardan çanta aldığını ürünlerin gönderilmediğini belirtmiş ardında davalılardan hiçbir ürün almadığını belirtmiş olduğunu, beyanları çelişkili ve gerçeğe aykırı olup reddi gerektiği, davacı borçlarına karşılık olarak dava konusu senetleri tanzim ederek müvekkile verdiğini, senetlerin borca karşılık vermiş olduğunu kendisinin de kabul ettiğini, borcu olmadığını davacının ispatlaması gerektiğini, davacı, dava konusu senetlerle ilgili icra takibi başlatıldığını, bu dosyalar kapsamında tasarrufun iptali davası açıldığını, bu davada ticaretin bulunmadığının kanıtlandığını belirttiğini ancak öncelikle bu dava tasarrufun iptali davası olup yapılan tasarrufun gerçek bir tasarruf olmaması nedeniyle iptaline karar verildiğini, davacının bu davaya cevap dahi vermemiş ancak tasarrufun iptali kararı verildikten sonra iş bu davayı açtığını, tasarrufun iptali davasında davacı … (tasarrufun iptali davasında davalı) dosyaya herhangi bir beyanda bulunmadığını, bu süreçte menfi tespite ilişkin herhangi bir beyanı bulunmadığını, tasarrufun iptaline karar verildikten sonra kararın önüne geçmek amacıyla Menfi tespit davasının açılmış olduğunu, davacı tarafın dilekçesinde borcu olmadığını inkar etmediği, davacı, tarafın müvekkiline senet verdiğini, Kambiyo evrakı niteliğindeki bononun sebepten soyut olduğunu, kendi iradesi ile imzalamış olduğu senetten kaynaklı hukuki ilişkinin olmadığını iddia edemeyeceği belirtilerek davacının kötü niyetli davasının reddini, %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, İİK’nun 72. maddesi gereğince açılan kambiyo senedinde bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın dava konusu Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas, …. Esas, …. Esas ve …. esas sayılı dosyasına konu senetlerin, davalı tarafa mal karşılığı olarak verilip verilmediği, mal karşılığı verilmiş ise davacı tarafın iddiasına göre davalının satmayı vaad ettiği iddia olunun çanta ve deri eşyaların davalı tarafından davacı tarafa teslim edilip edilmediği, sonuç olarak davacının, dava konusu Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas, …. Esas, …. Esas ve …. esas sayılı dosyalarına borçlu olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Antalya…. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Talimat sayılı dosyası ile alınan Bilirkişi Raporunda özetle; Davacı tarafça ibraz edilen 2016 Yılına ait defterlerden açılış onaylarının kanunun öngördüğü sürede yapıldığı ancak kapanış tasdikine tabi defter olan yevmiye defterinin ibraz edilmediği, 2017 yılına ait ticari defterlerinin açılış onaylarının kanunun öngördüğü sürede yapıldığı ancak kapanış tasdikine tabi defter olan yevmiye defterinin yasal süresi olan 30.06.2017 tarihinden sonra 31.01.2018 tarihinde kapanış onayının yapıldığı, 2018 yılına ait ticari defterlerinin açılış onaylarının kanunun öngördüğü sürede yapıldığı, ancak yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yapılmadığı, dolayısıyla davacı şirketin ticari defterleri sahibi lehine kesin delil vasfına haiz olup olmadığı hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu, davacı taraf ticari defter ve kayıtlarında davalı taraf adında kayıtlı borç senetleri toplamının 520.000,00-TL olduğu, ancak bu tutarın davaya konu edilen borç senetlerinin tanzim tarihinden önce 01.01.2016 ve 31.12.2016 tarihlerinde olduğu, 2016 yılında 520.000,00-TL bakiyesi bulunan ve davalı tarafa verilmiş borç senetleri bakiyesinin 2018 yılına kadar 520.000,00-TL olarak devam ettiği ve bahse konu hesaplara göre davacı tarafın davalı tarafa senetli borçları toplamının 520.000,00-TL olduğu, davacı tarafça emtia karşılığı verildiği belirtilen 400.000,00-TL tutarlı bonolara ilişkin incelemesi yapılan ticari defterlerde herhangi bir yevmiye ve defter kaydına rastlanmadığı, bu nedenle davalı tarafa verilen bonoların ticari ilişkiden kaynaklanan ve mal karşılığı verildiğine dair herhangi bir bilgiye ulaşılamadığı, bu nedenle Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas, …. Esas, …. Esas ve …. esas sayılı dosyalarında takibe konu edilen bonolar hakkında ticari ilişkiden kaynaklı ve mal karşılığı verildiğine dair tespit yapılamadığı dolayısıyla Davacı tarafın bahse konu takip dosyalarından dolayı davalı tarafa borçlu olacağının kabulü gerekeceği, görüş ve kanaatine varılmıştır.
-Davacının … yönünden açmış olduğu dava yönünden;
Dava, kambiyo senetlerine mahsus takibe konu bonolar nedeniyle borçlu bulunmadığından bahisle menfi tespit istemine ilişkindir.

Davacı dava dilekçesinde özetle Bakırköy …. İcra müdürlüğü … E., Bakırköy …. İcra müdürlüğü … E., Bakırköy …. İcra müdürlüğü …. E., Bakırköy … İcra müdürlüğü …. E., ve Bakırköy …. İcra müdürlüğü …. E. sayılı dosyalarından borçlu olmadığından bahisle menfi tespit davası açtığı incelenen icra takip dosyalarında davalı Davacının … nin taraf olmadığı anlaşılmakla Davacının … yönünden açmış olduğu pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir,
-Davacının, davalı … yönünden açmış olduğu dava yönünden;
Dava, kambiyo senetlerine mahsus takibe konu bonolar nedeniyle borçlu bulunmadığından bahisle menfi tespit istemine ilişkindir.
Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının; hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle yada yazılı bir belge ile senedin teminat senedi olduğuna dayanan ve bu sebeple borçlu olmadığının tespitini talep eden davacı tarafından ispatlanması gerekir.
Kambiyo senedi, hukuksal niteliğince, sebebini içermeyen bir borç ikrarı niteliğinde olup, soyut borç ikrarı içeren senedin bedelsizliğini lehtara karşı ileri süren taraf, önce bu senedin belli bir sebebi olduğunu, sonra da bu sebebin gerçekleşmediğini, HMK.nun 200 ve izleyen maddeleri uyarınca yasal ve yazılı deliller ile kanıtlamak durumundadır.
Davacının öncelikle sözleşme ilişkisini, sonrasında ise dava konusunu bononun davalıya bu sözleşme ilişkisi içerisinde verildiğini kesin delillerle ispat etmelidir.
Davacı tarafa dava dilekçesinde her nekadar çanta alım satım işi ile uğraştığını, 2017 yılında davalılardan çanta almak üzere anlaştığını, bunun üzerine davalı tarafa 5 adet senet verdiğini ancak davalıların satmayı vaat ettikleri çantaları ve deri eşyaları göndermediklerini davacının davalıya teminat olarak davaya konu senedi verdiğini iddia etmişse de kambiyo senetleri sebepten mücerret olup, bu nedenle davacının bonoların bedelsiz olduğunu yazılı delillerle ispatlaması gerektiği, senedin üzerinde teminat senedi ibaresine rastlanılmadığı ve davacı tarafçada bir sözleşme sunulmadığı bu kapsamada tüm deliller değerlendirildiğinde davacı tarafça davaya konu bonolar yönünden iddiaları ispat edilemediği anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
-Davacının … yönünden açmış olduğu davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
-Davacının, davalı … yönünden açmış olduğu davanın REDDİNE,
1-Alınması gereken 179,90-TL harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 8.355,26-TL’den mahsubu ile bakiye kalan 8.175,36-TL fazla harcın karar kesinleşince ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı … yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 71.495,73 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır