Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/165 E. 2022/153 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/165 Esas
KARAR NO : 2022/153

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2022
KARAR TARİHİ : 17/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan 15/02/2017 tarihli sözleşme gereği müvekkili şirketin, mülkiyeti kendisinde olan telsiz ve diğer cihazların kullanımını 5 yıl boyunca sağlayacak ve bu hizmet karşılığında davalı taraf da müvekkiline sözleşmenin 4. maddesinde belirtilen miktarlarda ödeme yapacağını, müvekkili şirket ile cari hesap ilişkisi içinde olan davalı şirketin müvekkiline olan borcunu ödememesi üzerine ilk olarak 18/12/2020 tarihli ihtarname gönderildiğini ve borcun ödenmesi talep edildiğini, bu ihtarnamenin PTT kanalı ile gönderildiğini, 23.12.2020 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiğini,
ödeme olmayınca bu sefer Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibine, davalı tarafından haksız ve kötü niyetle itiraz edilerek icra takibinin durdurulması sağlandığını,

müvekkili şirketin 15/02/2017 tarihli sözleşme gereğini yerine getirerek telsiz ve diğer cihazların kurulumunu sağladığını ve eksiksiz çalışır şekilde davalıya teslim ettiğini, sözleşme konusu malzemelerin davalı şirkete çalışır ve eksiksiz şekilde teslim edildiğini gösterir malzeme teslim tutanakları dilekçenin eklerinde olduğunu,
gerek müvekkili şirkete ve gerekse davalı şirkete ait ticari defterlerin konusunda uzman bilirkişilerce incelenmesi ile müvekkilinin alacağının tespiti ve davadaki haklılığının ortaya çıkacağını, müvekkili ticari defterleri ile birlikte tutulan arşiv kayıtları incelendiğinde, müvekkili şirketin 15/02/2017 tarihli sözleşme gereği hizmet verdiği faturaları düzenli tanzim ettiğini ve davalıya tebliğ ettiğinin görüleceğini, bu hususta tarafların bağlı bulundukları vergi dairesine müzekkere yazılarak sözleşme süresi başlangıcı 15/02/2017’den bugüne 2017-2018-2019-2020-2021 yıllarına dair BA/BS formlarının mahkemece celbini talep ettiklerini, mahekmece yapılacak yargılama ile alacaklı olduklarının tespiti neticesinde davalının, icra takibine itirazlarında kötü niyetli olduğunu, itirazının tamamen icra takibini geciktirme amacına yönelik olduğunun görüleceğini, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına ve alacağa ihtarname tebliğ tarihi olan 23/12/2020 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek ticari faizin işletilmesine hükmedilmesini talep ettiklerini, davalının icra takibinin başlatıldığı günden itibaren sergilediği geciktirme ve geçiştirmeye yönelik kötü niyetli yaklaşımı, davalının mal varlığı ve son dönemdeki piyasa şartlarındaki zorluklar da gözetildiğinde, müvekkili şirketin alacağının tahsilinin önemli ölçüde zorlaştığının ve hatta imkansız hale geleceğinin aşikar olduğunu, bu nedenle ve öncelikle teminatsız olarak, mahkeme aksi kanaatte ise teminatlı olarak tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini ve dava değeri kadar davalı şirket adına kayıtlı taşınmaz, araçlar ile hesap numaralarına tedbir konulmasını talep etiklerini, neticeten; Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan haksız ve hukuksuz itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini,
alacağa ihtarname tebliğ tarihi olan 23/12/2020’den itibaren mevduata uygulanan en yüksek ticari faiz işletilmesine, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, kira ilişkisinden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığını res’en araştırmakla yükümlüdür.
6102 Sayılı T.T.K.’nun 4. maddesinin 1. fıkrası 6335 Sayılı Yasanın 1. maddesi ile değiştirilerek ticari davalar her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları, T.T.K.’nun 4. Maddesinin a bendi gereğince T.T.K.’nun dan kaynaklanan davalar, T.T.K.’nun 4. maddesinin b, c, d, e, f bentlerinde sayılan davalar ve diğer özel kanunlarda Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu kararlaştırılan davalar ticari dava olarak Ticaret Mahkemelerinde görülecektir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Davacı şirket ile davalı şirket arasında 15/02/2017 tarihli kira sözleşmesi yapıldığı, taraflar arasında kira ilişkisi temelli bir hukuki ilişki bulunduğu ve davanın; kira ilişkisinden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. HMK.4/1-a maddesi uyarınca iddianın ileri sürülüş biçimi, dava dilekçesindeki anlatım dikkate alındığında uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartı olup, dava şartlarının ise kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususların resen dikkate alınacak hususlardan olması nedeniyle dava şartı yokluğu halinde HMK’nun115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verileceği anlaşılmakla yapılan açıklamalar uyarınca davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine, görevli Mahkemenin Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi olması sebebiyle Mahkememizin görevsizliğine dair karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nun 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/02/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır