Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/156 E. 2022/979 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/156 Esas
KARAR NO : 2022/979

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2020
KARAR TARİHİ : 29/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı taraf arasında ticari ilişki olduğunu, bu ilişki kapsamında tutulmuş olan 01/01/2020 – 31/12/2020 tarihleri aralığındaki cari hesap kayıtlarından davalının 24/01/2020 tarihi itibariyle müvekkiline karşı 61.917,53 TL borçlu olduğunun anlaşıldığını, söz konusu borcun tahsili amacıyla davalı aleyhine 19/06/2020 tarihinde İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın bu takibe karşı 08/09/2020 tarihinde hem borca hem de yetkiye itirazda bulunarak takip için yetkili icra dairelerinin İstanbul Anadolu İcra Daireleri olduğunu belirttiğini, davalının bu itirazı üzerine İstanbul Anadolu …. İcra Dairesinin …. E. Numaralı dosyası ile davalıya yeniden ödeme emri tebliğ edildiğini, ancak davalının işbu icra takibine de bu sefer Silivri İcra Dairelerinin yetkili olduğundan bahisle itiraz ettiğini, icra takibi düzenlenirken borçlunun takip tarihindeki adresi dikkate alındığını, takip tarihinden sonra gerçekleştirilen adres değişikliği yetkili icra dairesinin belirlenmesinde herhangi bir etkiye sahip olmadığını, bu hususun gerek Yargıtay içtihatlarında gerekse doktrinde bu şekilde kabul gördüğünü, somut olayda İstanbul …. İcra Müdürlüğü üzerinden başlatılan takibin tarihinin 19/06/2020 olduğunu ve yetki itirazı nedeniyle İstanbul Anadolu ….. İcra Müdürlüğüne nakledilen işbu takibin ….. tarihinde esas numarasını aldığını ve davalının bu tarih itibariyle Ticaret Sicil Gazetesinde son ilan edilen adresinin …./…. olduğu dikkate alındığında, davalının 01/10/2020 tarihinde gerçekleştirmiş olduğu adres değişikliği geçerli bir yetki itirazına olanak sağlamayacağını, davalının müvekkiline olan borcunu ödememesi ve borcun tahsili adına başlatılan süreci uzatmaya çalışmasının haksız ve kötü niyetli olduğunun açık ve net biçimde ortaya koyduğunu, bu kapsamda %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, İstanbul Anadolu ….. İcra Müdürlüğünün …. E. Sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili şirketin bulunduğu adres Silivri adresi olduğundan yetkili mahkeme Silivri Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle dosyanın bu mahkemeye gönderilmesi gerektiğini, davacı tarafından bildirilen delillerin hiçbirisinin kendilerine tebliğ edilmediğini, öncelikle usul hükümleri gereği dava dilekçesinde bildirilen tüm delillerin tek tek, okunaklı örneklerinin kendilerine gönderilmesi gerektiğini, dava dilekçesi haricinde kendilerine herhangi bir belge gönderilmediğini, delillere ilişkin beyan ve karşı delil sunma haklarını mahfuz tuttuklarını, davacı ile müvekkili şirket arasında yapılmış yazılı geçerli bir sözleşme bulunmadığını, kendilerine tebliğ edilmiş fatura, sevk irsaliyesi ve sair bir evrak da bulunmadığını, davalı müvekkilinin şirketi temsil ve ilzam edecek imzaları atmaya yetkili kişilerin ticaret sicil kayıtlarında tescilli olduğunu, evrakların muhteviyatı incelendiğinde böyle bir durumun söz konusu olmadığını, yasal mevzuata uygun geçerli bir sözleşmeden bahsedilemeyeceğini, davacı tarafça bahse konu faturalara istinaden mal ve hizmet tedarikinde bulunulmadığını, mal teslimatları gerçekleştirilmediğini, davacının iddia ettiği hususlarla alakalı olarak Sosyal Güvenlik Kurumuna müzekkere yazılarak sevk irsaliyelerinde isimleri geçen kişilerin sorgulanması, araştırılması yapılması gerektiğini, isimleri geçen kişilerin müvekkili şirket de çalışmadığını, davacı tarafından müvekkili şirkete yönelik verilmiş bir hizmet de bulunmadığından açılan iş bu davanın yasal dayanaktan yoksun olup reddinin gerektiğini, bu nedenlerle celp ve ibraz olunacak delillere, diğer hususlarda davanın esasına karşı ve başkaca delil, bilgi, belge ve beyanda bulunmak haklarının saklı kalması kaydıyla açılan davanın reddine, davacının icra inkar tazminatına çarptırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; davacının davalıdan cari hesap alacağı nedeniyle alacaklı olup olmadığı, ibraz olunan faturalara konu malların davalıya teslim edilip edilmediği, davacının alacaklı olması halinde miktarına ilişkindir.
Dosyanın mahkememize Silivri ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 16/12/2021 tarih ve ….. Esas …. Karar sayılı kesinleşmiş görevsizlik kararı ile tevzi edildiği anlaşıldı.
Dosyamız arasında mevcut İstanbul Anadolu ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 61.917,53 TL cari hesap alacağı için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu tarafından takibe itiraz edildiği anlaşıldı.
Tarafların ticari Defter ve belgeleri üzerinde SMM refakatinde 27/06/2022 günü, saat 15.00 de Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, SMMM bilirkişi ….. 28/06/2022 tarihli raporunda özetle; taraflardan davacı tarafın duruşma salonunda yapılan incelemeye gelmiş ticari defterlerini ibraz etmiş olduğunu, davalı tarafın ise incelemeye gelmemiş olduğunu, davacı tarafın ticari defter ve belgelerinin incelemesi yapılmış olup, 2020 yılı Ticari defterlerinin incelendiğini, defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının kanuni süresinde olduğunun ve lehinde delil niteliği taşıdığının kanaatine varılmış olduğunu, davacının muavin defterine göre davalının hesabının 61.917,53 TL borç bakiyesi verdiğinin, davalının davacıya 61.917,53 TL borçlu olduğunun tespit edilmiş olduğunu, tarafların BA-BS bildirim formlarının incelenmiş olduğunu, tarafların alım satımlarını olduğu gibi eksiksiz ve doğru olarak beyan etmiş olduklarını, davacının iddia ettiği faturaları BS formları ile Bağlı bulunduğu Vergi Dairesine beyan etmiş olduğunun, davalının da aynı adet ve tutardaki faturayı BA olarak beyan ettiğinin tespit edilmiş olduğunu, davacının davalıya ürün satışı yaptığının, teslim esnasında düzenlenen 2 adet irsaliyede teslim alan imzasının bulunduğunun görülmüş olduğunu bildirmiştir.
Davalı şirket usulune uygun yapılan tebligata rağmen ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçınmış olup ticari defterlere delil olarak dayanan davacının usulüne uygun ve alacağın kaynağını oluşturan kayıtları içeren ticari defterlerinin lehine kati delil teşkil ettiği, davacının kendi ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 61.917,53 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın defter ve belge ibraz etmeyerek HMK m. 222/5 hükmü gereği davacı tarafın defterlerinde yer alan kayıtları kabul etmiş sayılması gerekeceği, tarafların BA-BS bildirimlerinin birbiri ile uyumlu olduğu, böylelikle icra takibine konu edilen cari hesap alacağının davacı tarafın usulüne uygun tutulmuş ticari defter, kayıtları ve BA-BS formları ile ispatlandığı, davalı tarafça ödeme yapıldığının ispat edilmediği anlaşılmış olup hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi tarafından sunulan rapor da dikkate alınarak açılan davanın kabulü ile, İstanbul Anadolu …. İcra Dairesi’nin ….. Esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin aynen devamına, alacak likit olmakla icra inkar tazminatına ilişkin talebin kabulüne dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KABULÜ İLE;
1-Davalı tarafın İstanbul Anadolu …. İcra Dairesi’nin …… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN REDDİNE, takibin aynen DEVAMINA,
2-İcra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20 sine tekabül eden 12.383,50 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 4.229,59 TL harçtan peşin alınan 1.057,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.172,19 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 1.111,80 TL ile bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 1.281,90 TL olmak üzere toplam 2.393,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 9.906,80 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/11/2022

Katip …..
¸

Hakim ….
¸