Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/145 E. 2022/804 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/145
KARAR NO : 2022/804

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2022
KARAR TARİHİ : 12/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 12/10/2022

DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının tasfiye memuru olduğu dava dışı … Uluslarası Nakliyat ..Ltd. Şti ile taşıma konusunda iş yapıldığını, müvekkilinin alacağına kavuşamadığını, Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyası ile 52.885,80 USD ve 236 TL bedelli icra takibi ikame ettiğini, dava dışı şirketin ödeme emrini 24.11.2016 tarihinde tebliğ aldığını, borca itirazı üzerine Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esasına kayıtlı olarak itirazın iptali davası açıldığını, davanın kabul edilip kesinleştiğini, … Uluslararası Nakliyat …Ltd Şti’nin itirazın iptali davası devam etmekte iken tasfiye ile sonlandırıldığının anlaşıldığını, şirketin 30/12/2016 tarihinde tasfiyeye girdiğini, Ticaret Sicil Gazetesi’nin 05.02.2018 tarihli ve …. sayılı ilanında 29.01.2018 tarihli tasfiye sonu bilançosu ve aktif, pasifi yoktur denilerek tasfiyenin sonlandırıldığını ve şirketin sicilden terkin edildiğini, şirket adına ya da şirkete karşı dava açılmış iken tasfiyenin sonlandırılamayacağını, davalı tasfiye memurunun şirketin bilançolarını gerçeğe uygun olarak düzenlemediğini, TTK m.541 gereğince alacaklı olduğu bilinen müvekkili davacının alacağını depo ettirmediğini, icra takibi derdest olup bilinmemesinin mümkün olmadığını, maddi zarardan tasfiye memurunun sorumlu olduğunu belirterek davanın kabulü ile 3.679,05 USD zararın dava dışı şirketin temerrüt tarihi olan 24.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı adına çıkarılan usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, TTK’nun 546/2 yollamasıyla TTK’nun 553.maddesi gereğince açılan tasfiye memurunun sorumluluğuna ilişkin olup; uyuşmazlığın tasfiye memuru olan davalının, tasfiye işlemlerinin yasaya uygun bir şekilde yürütüp yürütmediğinin, tasfiyeye ilişkin tüm belgeler ve tasfiyeye ilişkin son bilançonun şirketin mali durumuna uygun olup olmadığı, davalının yaptığı işlemlerin hukuka uygun olup olmadığı, davacının şirketten tahsil edemediği alacağı ile meydana gelen zarar arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, meydana gelen zararda davalının kusurlu olup olmadığı ve bu kapsamda sorumlu bulunuyorsa davacının zararı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dosyanın bilirkişi heyetine tevdii ile tasfiye memuru olan davalının, tasfiye işlemlerinin yasaya uygun bir şekilde yürütüp yürütmediği, tasfiyeye ilişkin tüm belgeler ve tasfiyeye ilişkin son bilançonun şirketin mali durumuna uygun olup olmadığı, davalının yaptığı işlemlerin hukuka uygun olup olmadığı, davacının şirketten tahsil edemediği alacağı ile meydana gelen zarar arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, meydana gelen zararda davalının kusurlu olup olmadığı ve bu kapsamda sorumlu bulunuyorsa davacının zararına ilişkin bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
SMMM … ile hukuk bilirkişisi Prof. Dr. …. tarafından düzenlenen raporda, davalı tasfiye memurunun TTK md. 541 f. 3’e aykırı davranışıyla davacının zararına sebebiyet verdiği, TTK md. 553’te tasfiye memurlarının sorumluluğu bakımından aranan koşulların somut olay bakımından gerçekleştiği, davacının 50.000,00 TL tazminat talebinin mahkeme takdirinde olduğu belirtilmiştir.
TTK nun 553(1)maddesinde; Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurlarının kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine, hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu oldukları düzenlenmiştir.
Şirket alacaklıları; kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin, yönetimle görevli diğer kişilerin, tasfiye memurlarının veya kuruluşta etkili kişilerin kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlerini kusurlu olarak ihmal etmeleri nedeniyle doğrudan zarara uğramaları durumunda, anılan kişiler dava açabilir ve tazminatın kendilerine ödenmesini isteyebilirler. Bu dava, duruma göre 6098 sayılı TBK nun 49.madde hükmündeki haksız fiilden doğan genel hükümlere veya anonim şirketler hukukundaki özel hükümlere (TTK 553-556maddeler) dayanabilir. Buna göre şirket alacaklılarının özellikli olarak kendilerini doğrudan zarara uğratan organ şahıslara karşı sadece hukuka aykırılığa dayanarak dava açılabileceği kuralında hiçbir değişiklik sözkonusu değildir.(Prof.Dr.Hasan Pulaşlı, Şirketler Hukuku Şerhi, s.2666)
Davacının talepleri; şirketin tasfiye memuru olan davalının tasfiye işlemleri sırasında yaptığı kusurlu eylemleri nedeniyle alacağını tahsil edemeyerek doğrudan zarara uğradığına yönelik olup, alacağın davalıdan tahsiline yöneliktir. TTK’nun 546/2. Maddesi tasfiye memurunun sorumluluğu bakımından 553. maddeye atıfta bulunmaktadır. Tasfiye memurları, tasfiye işlemlerinde yasa, ortaklık sözleşmesi veya iş görme koşullarını saptayan kurallara aykırı işlem yaparak üçüncü kişileri veya ortakları zararlandırdıkları takdirde sorumlulukları söz konusu olacaktır.
Somut olayda, davacı tarafından dava dışı şirket aleyhine 18/11/2016 tarihinde Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün …esasına kayıtlı olarak 52.855,50 USD ve 236,00 TL fatura alacağının tahsili istemiyle icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine takip durmuş ve davacı tarafça itirazın iptali ve takibin devamı istemiyle Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esasına kayıtlı olarak 22/12/2016 tarihinde dava açılmıştır. Yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmiştir. Dava dışı şirket 01/01/2017 tarihinde tasfiyeye girmiş, tasfiye memuru olarak davalı atanmış ve 11/02/2017 tarihinde tasfiyeye giriş tescil edilmiştir. Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası yargılaması safahatında dava dışı şirket tebliğ yolu ile davadan haberdar olmuş, cevap dilekçesi ve bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ibraz edilmiştir. Tasfiye memurlarının sorumluluğu bakımından yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunda olduğu gibi kusur, kanuna veya esas sözleşmeye aykırılık, illiyet bağı ve zarar unsurlarının birarada bulunması gerekmektedir. Tasfiyeye ilişkin TTK’nun 541/3 maddesi “Şirketin henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçlarını karşılayacak tutarda para notere depo edilir, meğer ki bu gibi borçlar yeterli bir şekilde teminat altına alınmış veya şirket varlığının pay sahipleri arasında paylaşımı bu borçların ödenmesi şartına bağlanmış olsun” şeklinde düzenlenmiştir. Dava dışı şirket hakkında devam eden dava bulunmakta iken, bu dava sonucunda ödenmesi muhtemel tutar depo edilmemiş, teminat altına alınmamış veya tasfiye sonunda şirket varlığının pay sahipleri arasında paylaşımı bu borcun ödenmesi şartına bağlanmamıştır. Davacının şirketin tasfiyesi nedeniyle alacağını tahsil edemediği ve zarara uğradığı hususu tartışmasızdır. Bu zarar, doğrudan zarar mahiyetinde olup davacıya ödenmesi gerekmektedir. Tasfiye memuru olarak görev yapan davalı, TTK’nun 541/3 maddesi hükmüne aykırı davranmak suretiyle zararın meydana gelmesine sebebiyet vermiş olup, tasfiye memurunun sorumluluğu bakımından şartların oluştuğu tespit edilmiş olmakla açılan davanın kabulü ile 3679,05 USD’nin 30/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-3679,05 USD’nin 30/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 3.412,09-TL harçtan, peşin alınan 853,88- TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.558,21-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 934,58 -TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen tebligat, müzekkere ve bilirkişi sarf gideri toplam 4.151,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.
.12/10/2022
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır