Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/131 E. 2022/343 K. 08.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/131 Esas
KARAR NO : 2022/343

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/02/2022
KARAR TARİHİ : 08/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;müvekkili idarenin alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, borçlunun itirazda bulunduğunu, itirazın haksız ve dayanaksız olduğunu, davalının 15/03/2017 tarihinde izin belgesiz kaçak su satışı yaptığından dolayı 16.000,00 TL yeraltı suyu satış ceza bedeli tahakkuk ettirildiğini, borçlunun takibi sürüncemede bırakmak amacıyla haksız ve yersiz bir şekilde takibe itiraz ettiğini, kaynak sularının kiralanması ile yeraltı sularının satışı, taşınması ve tüketilmesinin denetlenmesine ilişkin usul ve esaslar hakkında yönetmelik gereği bu itirazın kamu hizmeti gören müvekkil idarenin verdiği hizmetin aksamasına neden olduğunu beyanla haksız ve mesnetsiz itirazın iptali, takibin devamına, borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın ticari dava niteliği taşıdığını, ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu ve görev yönünden itirazlarının olduğunu, davacı tarafın müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, huzurda görülen davanın dayanağı olan müracaat hesap kartında borçlu olarak …..San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin bulunduğunu, müvekkilinin …..San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı olmasının borcun varlığını kabul etmek anlamına gelmemekle beraber böyle bir borç olsa dahi müvekkilinin sorumlu tutulabileceğini göstermeyeceğini, müvekkili aleyhine başlatılan icra takibine ve ikame edilen davaya husumet yönünden itiraz ettiklerini, itirazın iptali davası açma süresinin 1 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, ödeme emrine 2018 tarihinde itiraz edilerek itiraz dilekçesinin dosya alacaklısına tebliğinin taraflarınca talep edildiğini, ödeme emrine itiraz edilmesinin üzerinden 2 yıl geçtikten sonra açılan işbu davaya zamanaşımı yönünden itiraz ettiklerini, müvekkilinin alacaklı olarak görünen İski Genel Müdürlüğü’ne ödeme emrinde ve dava dilekçesinde belirtildiği şekilde bir borcunun bulunmadığını, bahsi geçen borcun kaynağının ne olduğunun belirsiz olduğunu, davacı tarafından iddia edilen 15/03/2017 tarihinde kuyu ruhsatı almadan yer altı suyunun satışının yapıldığı iddiasının gerçek dışı olduğunu beyanla husumet itirazlarının kabulü ile davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine, husumet itirazlarının kabul edilmemesi halinde görevsizlik itirazlarının kabulüne, görevsizlik sebebiyle davanın reddine, davanın zamanaşımı itirazları dikkate alınarak zamanaşımı itirazları uyarınca reddine, dilekçeler teatisi içerisinde davacının dosyaya başkaca delil sunmaması halinde davacının delil sunmasına muvafakatlarının olmaması sebebiyle dosyada mübrez deliller ile dosyanın değerlendirilerek açmış olduğu davayı kanıtlayamayan davacının davasının esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dosyanın Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. Esas … Karar sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememize tevzi edilerek ….. Esas sırasına kaydedildiği, akabinde kesinleşmenin usulüne uygun yapılmadığından bahisle dosyanın Büyükçekmece .. Asliye Hukuk Mahkemesine iadesine karar verilerek esasın bu şekilde kapatıldığı, Büyükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesince usulüne uygun olarak kesinleşme işleminin yapılmasından sonra dosyanın Mahkememizin yukarıda belirtilen sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Dava, davalının kaçak su satışı yaptığından bahisle kesilen ceza bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Büyükçekmece .. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine toplamda 16.000,00 TL üzerinden takibe geçildiği, davalı borçlu tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşıldı.
“…Taraf ehliyeti, 6100 sayılı HMK 50. maddede açıkça düzenlenmiş olup, bir davada taraf olabilme yeteneğini ifade eder. Taraf ehliyeti, medeni (maddi) hukuktaki TMK’nın 8. maddesinde düzenlenen medeni haklardan yararlanma (hâk) ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekil olarak anlaşılmalıdır Buna göre; medeni haklardan yararlanma ehliyeti bulunan her gerçek yada tüzel kişi davada taraf ehliyetine sahip kabul edilmelidir. Dava ehliyeti; 6100 sayılı HMK’nın 51. maddesinde açıkça düzenlenmiş olup kişinin kendisinin veya yetkili kılacağı bir temsilci aracılığı ile bir davayı takip etme ve usul işlemlerini yapma ehliyetini ifade eder. Dava ehliyeti, medeni (maddi) hukuktaki TMK’nın 9. maddesinde düzenlenen medeni hakları kullanma (fiil) ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekil olarak anlaşılmalıdır Buna göre; medeni hakları kullanma ehliyeti bulunan her gerçek ya da tüzel kişi dava ehliyetine sahip kabul edilmelidir. Taraf sıfatı, ise bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise, def’i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re’sen nazara alınmasıdır. 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d maddesinde açıkça düzenlendiği üzere dava ve taraf ehliyeti dava şartlarındandır. Bu düzenlemeye göre husumet ya da bir başka deyişle taraf sıfatı dava şartlarından değildir. Taraf sıfatının özelliği, tıpkı dava şartı gibi, davanın esastan görülüp karara bağlanabilmesi için, varlığı ya da yokluğu hakim tarafından davanın her aşamasında kendiliğinden gözetilen ve taraflarca noksanlığı davanın her aşamasında ileri sürülen nitelikte olmasıdır..” (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2015/2781 Esas ve 2015/3597 Karar sayılı ilamı).
Davacının, 15/03/2017 tarihinde izin belgesiz kaçak su satışı yaptığından dolayı tahakkuk ettirilen 16.000,00 TL ceza bedelinin tahsili için davalıya karşı başlatmış olduğu icra takibine karşı davalının itiraz etmesi üzerine işbu davayı açtığı, davalının cevap dilekçesinde diğer itirazları ile birlikte husumet itirazında da bulunduğu, dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerden kaçak su satışı yapıldığından bahisle icra takibine konu edilen 16.000,00 TL ceza bedelinin …..San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında tahakkuk ettirildiği, buna göre davalı hakkında tahakkuk ettirilen ve icra takibine konu edilen bir alacağın bulunmadığı, icra takibine ve davaya konu edilen ceza bedelinin …..San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında tahakkuk ettirildiği anlaşılmakla açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
AÇILAN DAVANIN PASİF HUSUMET YOKLUĞU SEBEBİYLE REDDİNE,
1Alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 273,24 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 192,54‬ TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT 7/2 maddesi gereğince takdir olunan 2.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair davacı vekili (e-duruşma üzerinden) ile davalı asilin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır