Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/123 E. 2022/792 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/123 Esas
KARAR NO : 2022/792

DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 04/02/2022
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı …’ın, … tarihinde … Derneği (“….”) ile … tarihinde düzenlenecek olan … Fuarı ile ilgili hazırlıkların değerlendirilmesi amacıyla toplantı yapmış olduğunu, söz konusu toplantının hemen ardından davalı …’ın hiçbir gerekçe belirtmeden ve dava dışı …’ a bilgi dahi vermeden ..’de düzenlemeyi taahhüt ettiği Fuarı …’ye ertelediğini bildirmiş olduğunu, ancak bu bildirimin bir gün öncesine kadar dahi katılımcılardan elektrik ve stant bedellerinin tahsiline devam etmiş olduğunu, davalı …’ın, Fuarı erteleme gerekçesi olarak, Avrupalı alım gruplarının, seyahat kısıtlamaları ve pandemi koşulları sebebiyle Fuar’a gelememeleri olduğunu belirtmiş olduğunu, fakat yakın tarihli olarak davalı tarafından … tarihleri arasında düzenlenen Gıda Fuarı ve … tarihleri arasında gerçekleşen … Fuarı gibi bazı sektörel fuarların belirtilen tarihlerde gerçekleşmiş olup, davalı …ın 1 hafta arayla olan Fuarlar için uyguladığı bu izah dışı yaklaşımın farklılık göstermiş olduğunu, bu sebeple davalı …ın Fuar’ı ertelemesinden bir gün önce dahi elektrik ve stant bedellerini tahsil etmesinin kötü niyetli olduğunun kanıtı niteliğinde olduğunu, davalının, fuarı erteleme gerekçesinde kötü niyetli olup kusurundan dolayı ertelemenin gerçekleştiğini belirtmemiş olduğunu, … tarihlerinde yapılacak olan Fuar ile ilgili katılımcılardan tüm ödemeleri tahsil eden davalı yanın, dava dışı …’ın defalarca yaptığı ikazlara rağmen fuar salonlarının ödemelerini, ifm ve idtm’ye gerçekleştirmemiş ve salonların kullanım hakkını alamamış olduğunu, davalı …’ın, asıl olarak bu sebepten fuar’ın tarihini ertelemiş olup kendi kusurundan dolayı müvekkili şirketi zor duruma düşürmüş olduğunu, tüzel kişi tacir olan davalı …’ın bütün faaliyetlerinde basiretli davranma yükümü altında olduğunu, ancak davalı …’ın basiretli tacir olarak bu yükümlülüğü yerine getirmemiş, üzerine düşen edimleri uygun olarak yerine getirmemesi sebebiyle müvekkillerinin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olduğunu, fuar’ın kararlaştırılan tarihte gerçekleştirilmemesi sebebiyle müvekkilinin maddi, manevi zarar, kar ve itibar kaybına uğramış olduğunu, davalı … tarafından defalarca salon tahsisi ile ilgili ödemeler hatırlatılmasına rağmen ödemeleri yapmamış ve bunun sonucunda davalı yanın yer tahsis belgesi olmaması nedeniyle … Fuar Dairesi Komisyonu … tarihinde gerçekleştirilecek olan Fuar’ın başvurusunu uygun bulmayarak … tarihli Fuar Günelleme Listesini yayınlayarak … Fuarının iptal edildiğini resmi bir şekilde duyurmuş olduğunu, fuar katılım sözleşmesinin geçerliliğini yitirmiş olup, müvekkilinin toplam ödediği tutarın iade edilmesi gerektiğini, arabuluculuğa başvuru yapıldığını, ancak anlaşma sağlanamamış olduğunu, taraflar arasında yazılı yetki sözleşmesi olup işbu uyuşmazlık bakımından Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olduğunu beyanla; fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla; davanın kabulüne, ödenen toplam 50.173,74 – TL’nin sözleşme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek yasal faizi ile birlikte tahsili ve geçen süre içerisindeki zararların tazminine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin pandemi sebebiyle Devlet tarafından alınan kararlar ve yayınlanan genelgeler nedeniyle fuarı ertelemek zorunda kaldığını, belirtilen tarihte yurtdışı misafirlerin pandemi nedeniyle katılamayacak olmaları nedeniyle fuar katılımcılarının ertelenmesi talepleri olduğunu, hizmetin ertelenmesinde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, fuarların belirtilen tarihlerde yapılmamasının müvekkili şirketin de zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, fuarın keyfi sebeplerle yapılmayarak müvekkilinin bir menfaati varmış gibi lanse edip müvekkili şirkete kusur ve kötüniyet izafe edilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafından aynı dönemde başka fuarların yapıldığı ancak … fuarının yapılmadığı yönündeki değerlendirmenin yerinde olmadığını, her fuarın dinamiklerinin birbirinden farklı olduğunu, …. fuarının 2005 yılından beri düzenlenen uluslararası bir fuar olduğunu, Yargıtay kararlarında mücbir sebeple ertelenen fuarlardan organizatör şirketin sorumlu tutulamayacağı, bu sebeple sözleşmeden dönme ve bedelin iadesinin istenemeyeceğinin ifade edildiğini, müvekkili şirketin fuar tarihini değiştirme hakkının bulunduğunu, davacı tarafın dilekçesindeki maddi zarar ve kar kaybına ilişkin iddiaları yönünden, müvekkili şirketin tazminat ödeyebilmesi için kusurlu olmasının gerektiğini, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sözleşmeden dönme ve ödenen bedel ile maddi zararların tazmini istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; taraflar arasında fuar katılım sözleşmesi imzalandığı ve sözleşme bedelinin ödendiği, … tarihleri arasında düzenlenecek … fuarının ertelendiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın fuarın ertelenmesi konusunda davalı tarafa izafe edilebilecek kusurun bulunup bulunmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince davalının erteleme hakkının bulunup bulunmadığı, davacının sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi ile maddi zararların tazminini talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarına ilişkindir.
…’a yazılan müzekkere cevabının incelenmesinde taraflar arasındaki sözleşmeye konu fuarın 2022 yılı fuar takvimi içerisinde yer almadığı görülmektedir.
Taraflar arasında kurulan sözleşme ilişkisine ve sözleşmeye dayalı olarak davacı tarafından davalı tarafa yapılan ödemeye ilişkin uyuşmazlık bulunmayıp, uyuşmazlık ödenen bedelin iadesinin gerekip gerekmediği, davacının davalı tarafın fuarın ertelenmesi/ iptali durumunda sözleşmeyi feshe zorlanıp zorlanamayacağına, davacı tarafınsöz konusu erteleme/ iptal nedeni ile zararının doğup doğmadığına ilişkindir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi …. E.- … E. Sayılı kararı ile “…Bu durumda TBK 136. madde anlamında ifa imkansızlığının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tartışılması gerekecektir. İmkansızlığı, sözleşmenin konusu olan edimin maddi veya hukuki bir nedenden dolayı yerine getirilmesinin mümkün olmaması olarak tanımlamak mümkündür. İmkansızlık nedenleri maddi veya hukuki olabilir. İmkansızlığın objektif olması, sadece borçlu bakımından değil, herkes bakımından söz konusu olan imkansızlık, sübjektif imkansızlık ise, sadece borçlu bakımından söz konusu olan imkansızlığı ifade eder. Kusursuz imkansızlık TBK’nın 136. düzenlenmiş bulunmaktadır. Yasa da, borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkansızlaşırsa borcun sona ereceği belirtilmiştir. İmkansızlık geçici nitelikte ise, kural olarak borcun sona ermesine neden olmaz. Bu hususta tarafların farazi iradeleri esas alınmalıdır. Ancak ifa muayyen bir zamanda yapılacak veya ifa zamanı alacaklı için önem taşıyorsa bu hallerde borcun sona ermesi sonucunu doğurur. Somut olayda, davacı fuar tarihinin ertelenmesi ve yeni tarih belirlenmesinde, iptal edilen tarihin kendisi için taşıdığı öneme dair bir iddiada bulunmamıştır. Karşılıklı akitlerde, alacaklı taraf imkansızlaşmayan edayı kabul etmek zorunda değildir. Ancak Somut olayda ifa imkansızlığına dair hükümlerin uygulanarak tarafların verdiklerini geri isteyebilme haklarının doğduğunu kabul etmek mümkün değildir. “
Davacının talebi, düzenlenecek olan fuar nedeni ile davalı tarafa yapmış olduğu ödemenin iadesi ve zarar tazmini talebine ilişkindir. Taraflar arasında fuar katılım sözleşmesi düzenlendiği, bu kapsamda davacı tarafından davalı tarafa ödeme yapıldığı, sözleşmeye konu fuarın ertelendiği/iptal edildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı taraf sözleşmeye konu fuarın Covid-19 pandemisi nedeni ilk olarak … tarihlerine erlendiği, bu tarihte de salgın etkilerini devam ediyor olması nedeni ile … tarihine erlendiğini iddia etmektedir. …’a yazılan müzekkere cevabının incelemesinde 2022 yılı fuar takviminde söz konusu fuarın yer almadığı görülmektedir. Ticari hayatın gerekleri ve sözleşme serbestisi ilkeleri de göz önünde bulundurulduğunda davacı tarafın ertelenen tarihte fuara katılımı kendisinden beklenemeyecektir. Mevcut durumda fuarın ertelenmiş olduğu sonucunda varılamamakla birlikte fuarın iptal edilmiş olduğu değerlendirmesi ile sonuca varılmalıdır. TBK m. 136 hükmü dikkate alındığında ve davalı tarafın fuarın iptal edilmesinin sebebi olarak Covid-19 pandemisinin sebep olarak gösterilmiş olduğu hususları bir arada nazara alındığında davalı tarafın davacı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olması gerekmektedir. Her ne kadar davalı vekili 11/10/2022 tarihli duruşmada fuarın … tarihinde fuarın gerçekleşmiş olduğunu beyan etmiş ise de, her dava açıldığı tarihteki şartlar dikkate alınarak değerlendirileceğinden dava açılmasından sonra fuarın yapılmış olması davacı tarafın talep hakkını engellemeyecektir. Davacı tarafın zararının tazmini talebinin ise dosya kapsamında oluştuğu iddia olunan zarara ilişkin bir delil bulunmadığından bu talebin reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan bu nedenlerle açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 50.173,74 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın zararının tazmini talebinin reddine karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-50.173,74 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa VERİLMESİNE,
2- Davacı tarafın zararının tazmini talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 3.427,37 TL harçtan peşin alınan 856,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.570,52 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 937,55 TL ile tebligat ve posta masrafı 21,50 TL olmak üzere toplam 959,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 9.200,00TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/10/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸