Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1216 E. 2023/315 K. 07.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1216 Esas
KARAR NO : 2023/315

DAVA : İtirazın İptali (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2022
KARAR TARİHİ : 07/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/05/2023
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın borçlusu …” isimli borçlusu ile ilgili olarak başlattığı icra takibi kapsamında, 04.01.2016 tarihinde Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Tal. dosyası ile menkul haczi yaptırdığını ve haczettirdiği menkullerin muhafazasına ilişkin olarak müvekkili ile saklama sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmede, malların muhafazası sebebiyle ödenecek ücret açık bir şekilde düzenlendiğini, bu düzenlemeye göre tarafların muhafaza edilen mallar için günlük 232,50 TL ödemek konusunda mutabık kaldıklarını, bu sözleşmeye dayalı olarak öncelikle malların emanet edildiği 04.01.2016 gününden 11.11.2016 gününe kadarki dönem için davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, borçlunun itirazı üzerine açılan davada İstanbul BAM …. HD’nin … E., … K. sayılı kararı ile itirazın kısmen iptaline karar verildiğini, ayrıca davalının davaya konu icra takibine itirazında belirttiği “haczin düştüğü” meselesinin bu davaya bir etkisi olmadığının açık olduğunu, bu hususun Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda da mütalaa edildiğini, benzer nitelikteki yargı kararlarında da bu konunun tartışıldığını ve “haczin tatbik edildiği icra dosyasındaki hacizlerin itiraz sonucu kalkmış olması yediemin (saklama) sözleşmesinin geçerliliğini etkilemeyeceğinden yediemin sözleşmesinin tarafı olan ve bundan menfaat elde eden davalı yediemin ücretinden sorumludur.” gerekçeleriyle bu hususun irdelendiğini, İstanbul BAM …. HD’nin … E., …. K. sayılı kararı, dava konusu saklama sözleşmesinin geçerliliği ve tarafları bağlayıcı olması bakımından kesin hüküm olmasına rağmen davalı devam eden saklama hizmetine ilişkin olan saklama ücretinin ödenmediğini, saklama konusu malların yapılan ihale ile satılarak (alacağa mahsuben alınarak) 13.07.2020 tarihinde saklama hizmetinin sona erdiğini, huzurdaki davada 12.11.2016 gününden saklamanın sona erdirildiği 13.07.2020 gününe kadar geçen 1338 günlük saklama ücretine ilişkin olduğunu, 1338 gün ile günlük saklama ücreti olan 232,50 TL çarpılıp, malların alacağa mahsuben ihale edildiği tutar (26.000,00 TL) mahsup edildiğinde takip tutarı miktara ulaşıldığını, davalının borca itirazının kötü niyetli olduğunu, davalının imzalamış olduğu saklama sözleşmesinde, borcun dayanağı olan her husus açık ve net bir şekilde yazmakta olduğunu, davacıların murisinin …’nın yediemin işletmecisi olduğunu, açıklanan ve resen nazara alınacak nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile avalı borçlunun itirazının iptali ile Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
YANIT:
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin dava dışı …. San ve Tic. Ltd. Şti’den olan alacağını tahsil için borçlusu aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, İstanbul …. İcra Müdürlüğünden alınan talimat ile borçlunun adresinin bulunduğu yere Silivri …. İcra Müdürlüğünün … Talimat sayılı dosyası ile hacze gidildiğini ve borçlunun bir kısım menkul malları ve makineleri haciz edilerek yediemin olarak borçlu şirket yetkilisine teslim edildiğini, borçlunun borcunu ödememesi üzerine Silivri İcra Müdürlüğü … Talimat sayılı dosyasından borçluya yeniden hacze gidildiğinde ise borçlunun işyerini boşalttığı ve hacizli mallarını kaçırdığının tespit edildiğini, uzun müddet borçlunun yeni adresi ve hacizli malların bulunabileceği adresin araştırıldığını, en sonunda borçlu şirkete haczedilen makinelerin bir kısmının borçlu tarafından davacıların murisine ait yediemin deposuna getirilip bırakıldığının öğrenildiğini, bunun üzerine K. Çekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Tal. Sayılı dosyası ile 04.01.2016 tarihinde davacılarının murisine ait yediemin deposunda bulunan borçluya ait makine ve mallara haciz konulduğunu, aynı gün müvekkili tarafından Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Talimat sayılı dosyasına 20.925 TL Yediemin depo ücreti yatırıldığını, bu bedelin Yediemin tarafından daha sonra dosyadan tahsil edildiğini, müvekkili ya da vekili tarafından bir başka yerde haczedilerek davacıların murisinin yediemin deposuna getirilip teslim edilmiş bir mahcuz mal olmadığını, hacizli malların daha önce borçlu tarafından yediemine bırakılmış mallar olduğunu, taraflarınca başka yerden haczedilerek yediemine bırakılmış bir malın söz konusu olmadığını, mahcuz malların 20.07.2015 tarihinde belirtilen yediemin deposuna borçlular tarafından ya da onun aracılığı ile üçüncü şahıs tarafından getirilerek bırakıldığını, davacıların murisi yanında çalışan SGK’lı elemanı …’nın 04.01.2016 tarihli haciz zaptındaki beyanında “Bu mallar geçici süre ile ücret karşılığında …-…. tarafından depomuza getirildi. getirilen tarihten itibaren herhangi bir depo ücreti alınmamıştır. Malları getiren bu kişi bu malların …. LTD. ŞTİ’ye ve …’na ait olduğunu depo bedelini de bu kişilerden tahsil ederek kendisine vereceğini söylediğini beyan etti” şeklinde beyanda bulunduğunu, davacı tarafın daha önce Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı İcra Dosyası ile müvekkil aleyhine311 günlük yediemin ücreti alacağı olan 53.550 TL için İcra takibi başlatmış olduğunu, yapılan itiraz üzerine de Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi Hakimliği’nin … Esas ve … Karar sayılı dosyası ile Yediemin ücreti alacağı için dava itirazın iptali davası açduğını ve Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, istinaf başvurusu üzerine İstanbul BAM … Hukuk Dairesi … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen % 25 hakkaniyet indiriminin % 30 olması gerektiğinden bahisle kararın kaldırıldığını kaldırmış ve davacıların murisinin yediemin ücretinden 30 hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğine hükmedildiğini, davacıların murisinin müvekkilinden alacağı olan Yediemin ücreti Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas (Yeni Esası: …) sayılı dosyası ile davacıya ödendiğini, davacıların murisine 18.757,50 TL ödeme yapıldığını, davacıların murisi kendisine yapılan bu ödemelerden sonra uhdesinde bulunan makinaları 21.07.2020 günü 26.000 TL bedelle alacağına mahsuben aldığını 12.11.2016 – 13.07.2020 tarihleri arasındaki yediemin ücretinden malların icradan satış değeri olan 26.000 TL mahsup ettikten sonra müvekkilden 285.085,00 TL alacaklı olduğundan bahisle müvekkil aleyhine Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatmış dosyaya yapılan itiraz üzerine huzurdaki davayı açtığını, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından alınan talimat ile K.Çekmece … İcra Müdürlüğünün … Talimat sayılı dosyasından haczedilen menkul mallar üzerindeki haczin 05.07.2016 tarihi itibariyle İİK 106 -110 maddeleri gereği düşmüş olduğunu, ayrıca 12.10.2016 tarihinde İstanbul …. İera Müdürlüğü dosyasına açılan talep ile hacizden vazgeçilmiş ve bu husus 19.10.2016 müzekkere ile K. Çekmece …. İcra Müdürlüğü dosyasına bildirildiğini, dolayısıyla müvekkilin yediemin ücretinden sorumluluğunun en fazla 19.10.2016 tarihine kadar devam etmesi gerektiğini, yediemin uhdesinde iken haczedilen menkul malların toplam değerinin 116.250 TL olduğunu, davacıların murisinin de bu malları alacağına karşılık olarak 26.000,00 TL’ye satın aldığını ve toplam değeri 116.250 TL olan ve 26.000 TL bedele satılan mallar için daha önce müvekkili tarafından davacıların murisine ödenen yediemin ücretleri mahsup edildikten sonra halen 285.085,00 TL yediemin ücreti talep edilmesi hakkın kötüye kullanılması olduğunu ve dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre yediemin ücreti hacizli malın değerinden fazla olamayacağını, taraflar arasında ihtilafta davacının müvekkilinden bir alacağının olup olmadığı yargılamayı gerektirdiğinden davacının alacağı takip tarihi itibariyle likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesini, açıklanan nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddini, davacının icra takibi haksız ve kötü niyetli olduğundan müvekkili lehine % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekâletin davacı tarafa aidiyetine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
KANITLAR VE GEREKÇE:
-Dava, davacı tarafından davalı aleyhine Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile 12/11/2016 – 13/07/2020 tarihleri arasındaki yediemin ücret alacağına dayanılarak başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine
-Mahkememizce Küçükçekmece …. İcra Dairesi İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … talimat sayılı dosyası, Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiş, diğer tüm deliller toplanmıştır.
-Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde; davacı takip borçlusu tarafından davalı takip alacaklısı aleyhine 285.085,00 TL alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının ” Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Tal. sayılı dosyasından 04.01.2016 tarihinde, alacaklı ve yediemin tarafından imzalanan yediemin teslim zaptı-ücret sözleşmesi ile günlük 232,50 TL yediemin ücreti karşılığı muhafaza altına alınan mahcuzların 12.11.2016 tarihinden saklamanın sona erdirildiği 13.07.2020 tarihine kadar biriken toplam 1338 günlük yediemin/saklama ücretidir. Mallar 26.000,00 TL karşılığında alacağa mahsuben alındığından, 26.000,00 TL mahsup edilmiştir.” açıklamasına ilişkin olduğu, davalı borçlu tarafından takibe süresi içerisinde itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğu görülmüştür.
-İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davacı ile davalı arasındaki yedieminlik sözleşmesine dayanılarak görülen davada yedieminlik ücretinin sözleşmede 232,50 TL olarak düzenlendiği, bu bedel üzerinden hesaplanacak miktardan %30 hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği, takibe konu alacağın likit olduğu gözetildiğinde kabul edilen asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken mahkemece aksi yönde değerlendirme yapılmasının hatalı olduğu gerekçesiyle yeniden hüküm kurularak davanın kısmen kabulü ile; Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile bilirkişi tarafından tespit edilen 53.550,00 TL üzerinden haczedilen malların değeri göz önünde bulundurularak TBK 52.maddesi uyarınca %30 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak 37.485,00 TL üzerinden takip talebinde belirtilen faiz oranları üzerinde takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiği, kararın kesin olması nedeniyle karar tarihi itibariyle kesinleştiği görülmüştür.
-2004 Sayılı İİK 67. maddesi gereğince itirazın iptali davalarının görülüp hükme bağlanabilmesi için geçerli bir icra takibi bulunması, süresinde borca itiraz edilmesi ve 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması dava şartı niteliğindedir.
-İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir (YHGK. 2017/19-1634 Esas – 2018/633 Karar sayılı ilamı).
-Davaya konu icra takibi “yedieminlik ücret sözleşmesi”ne dayalı olup, sözleşmenin varlığı ve sözleşmeye konu hizmetin davacı tarafından verildiği konusunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin … Esas …. Karar sayılı ilamı ile kesinleşen karar ile sabit olduğu üzere uyuşmazlık bulunmamaktadır.
-Her ne kadar davalı tarafça “davacıların murisinin yediemin deposuna getirilip teslim edilmiş bir mahcuz mal olmadığı, hacizli malların daha önce borçlu tarafından yediemine bırakılmış mallar olduğu” iddiasında bulunulmuş ise de dosyada mevcut haciz tutanakları ve diğer belgeler ile sabit olduğu üzere sözleşmeye konu malların davalı tarafın alacaklısı olduğu icra takibine ilişkin haczedilerek davacı tarafa yediemin olarak teslim edildiği, mallar üzerinden haczin düşmesinin davacıların murisinin sözleşme kapsamındaki muhafaza edimini yerine getirmesine engel teşkil etmediği, davalı takip alacaklısının da bu yönde bir talebi bulunmadığı anlaşılmakla, davalının bu yöndeki iddialarına Mahkememizce itibar edilmemiştir.
-Dosya kapsamında sözleşme özgürlüğü ve hizmetin verilmiş olması da gözetildiğinde taraflar arasındaki sözleşmenin usulüne uygun ve geçerli olduğu, 04.01.2016- 11.11.2016 tarihleri arasındaki yediemin ücret bedelinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı ilamı ile verilen karar neticesinde tahsil edildiği, bu tarihten saklama gününün sona erdiği tarih olan 13/07/2020 tarihinde kadar olan 1.338 gün boyunca davacıların murisi tarafından hizmet verildiği sabittir. Günlük yedieminlik ücretinin sözleşmede 232,50 olarak açıkça düzenlenmiş olması nedeniyle ücretin miktarına ilişkin davalı itirazlarının yerinde olmadığı görülmüştür
-Taraflar arasında saklama sözleşmesi bulunduğu, tarafların sözleşme özgürlüğü gereğince ücreti serbestçe kararlaştırabilecekleri, tarafların ücreti sözleşme ile kararlaştırmış olmaları nedeniyle Adalet Bakanlığı Yönetmelik hükümlerinin uygulanamayacağı da kuşkusuzdur.
-Buna göre verilen hizmet süresi dikkate alındığında (1.338 gün) günlük 232,50 TL’den ödenmesi gereken toplam yedieminlik ücretinin 311.085,00 TL olduğu, bu miktar üzerinden davacı tarafın malların satışı ile tahsil ettiği 26.000,00 TL’nin mahsubunun gerektiği, mahsup edilen miktardan sonra davacı tarafın sözleşmeye bağlı alacağının 285.085,00 TL olacağı ancak hacze konu malların değeri ve eldeki davadan önce çok uzun bir süre davacı-yedieminde kalmış olması gibi nedenlerle hakkaniyet kuralları gereğince Türk Borçlar Kanun 52.maddesine göre yüzde 30 hakkaniyet indirimi yapılmasının yerinde olacağı, bu doğrultuda davacı tarafın talep edebileceği alacak miktarının 199.559,50 TL olduğu anlaşılmakla takibe yapılan itirazın kısmen iptali ile belirlenen miktar üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
-Davacı vekili, itirazın iptali talebi ile birlikte icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. Borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için likit ve belirlenebilir bir alacağın mevcut olması gerekmektedir. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması, böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir.
Buna göre davalı borçlu tarafından sözleşme ve tutanaklar ile sabit olan alacağın tereddütsüz bir şekilde likit ve belirlenebilir olması nedeni ile davalı borçlu aleyhine kabul edilen alacak miktarı üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile;
-Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile TBK 52. Maddesi uyarınca %30 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak takibin 199.559,50-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz üzerinden devamına,
-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen miktarın %20’si üzerinden hesap edilen 39.911,90-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 13.631,91-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3.443,11-TL harcın mahsubu ile bakiye 10.188,80- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 3.443,11-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yatırılan 80,70-TL başvurma harcı, 66,00 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 146,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yargılama sırasında yapılan masrafların davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 30.933,93- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Bakırköy Arabuluculuk bürosunun … numaralı arabuluculuk dosyasında Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.600,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Bakiye gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa derhal iadesine,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelenecek olan istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/04/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır