Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1212 E. 2022/1105 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1212 Esas
KARAR NO : 2022/1105

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2022
KARAR TARİHİ : 30/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/01/2023

Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın … firması tarafından üretilen “…” markalı ürünün de … üzerinden satış ve pazarlamasını yaptığını ancak … isimli sitede yer alan … Ticaret isimli mağazada … markalı ürünün satışa sunulduğu ve satıldığı ve yine müvekkili firmaya ait görseller ile tanıtıcı bilgilerin kullanıldığı belirlendiğini, satışa konu edilen ürünün müvekkili firma tarafından … isimli siteden “… Ticaret”‘ten satın alındığını, davaya konu ürünün incelenmesinde … firmasının ürettiği ürün olmayıp sahte ürün olduğu anlaşıldığını, davalı tarafından satışa konu edilen ürün özelliklerinin ve görselllerinin orijinal ürünün aynısı olup bu haliyle tüketicileri yanıltıcı bilgilendirme de içerdiği açık olduğunu, ürün satışa arz edilirken fiyat olarak da daha düşük bedelle ilanının yayınlandığının görüldüğünü, davalının haksız eylemiyle satışa arz ettiği mallarını, faaliyetlerini, fiyatlarını gerçeğe aykırı yanıltıcı ve gereksiz yere müvekkilinin tanınmışlığından yararlanacak şekilde başkaları malları, iş ürünleri ve fiyatlarıyla karşılaştırmak ya da üçüncü kişiyi benzer yollardan öne geçirdiğini beyanla Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu kapsamında müvekkili firmanın maruz kaldığı haksız rekabetinin tesbit ve men’ine , fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın haksız eylem tarihi itibariyle faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, hükmün ilanını, yargılama giderlerinin davalı üzerinden bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafın yetkili satıcı belgesine sahip olduğunu belirttiği ürünlerin davalı tarafından davacıya ait görseller ve tanıtıcı bilgiler ile … isimli satış sitesinde satılıyor olduğu iddiası ile haksız rekabet tespit ve önlenmesi ile bu husustan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Ticari davalar; mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m. 99), İcra ve İflas Kanunu (m. 154), Finansal Kiralama Kanunu (m. 31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m. 22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hâle getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava hâline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
5846 sayılı FSEK.’in 76. maddesi gereğince, adı geçen Kanunun düzenlediği hukukî ilişkilerden doğan davalarda, görevli mahkemenin ihtisas mahkemeleri olduğu açıktır.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6769 sayılı SMK.’nın 156/1. maddesi uyarınca “Bu Kanunda öngörülen davalarda görevli mahkeme, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi ile fikri ve sınai haklar ceza mahkemesidir.”
Yukarıda yer verilen açıklamalar doğrultusunda Mahkememiz dosyasındaki talep ve içeriklerinin değerlendirilmesinde; davacı tarafından açılan davada, davacının yetkili satıcı belgesine sahip olduğu ürünün davalı tarafından … isimli satış sitesinde, davacıya ait görsellerle satışa sunulduğunun iddia edildiği, buna göre ilgili hususun haksız rekabet teşkil edip etmeyeceği, bu hususun maddi tazminat gerektirip gerektirmeyeceği ve davacının varsa bu doğrultuda menfaatlerinin korunup korunmayacaklarının incelenip değerlendirilmesi görevinin, diğer bir deyişle somut uyuşmazlığa konu delillerin takdirinin ihtisas mahkemesine ait olacağı kuşkusuzdur.
Görev kamu düzeni ile ilgili dava şartı olduğundan (HMK m. 114/c) iddia ve savunma olarak ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önünde bulundurulur (HMK m. 115/1)
Bu doğrultuda yukarıda açıklanan gerekçelerle, açılan davada Mahkememiz görevli olmadığından davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın davaya bakmaya mahkememiz görevli olmadığından HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle Usulden Reddine,
2-6100 s. HMK’nun 20/1. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde davacı tarafça mahkememize başvurulduğu takdirde işbu dava dosyasının görevli ve yetkili Bakırköy Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi gönderilmesine,
3-6100 s. HMK’ nun HMK’ nun 20/1. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde davacı tarafça mahkememize başvurulmadığı taktirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-6100 s. HMK’nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri, vekalet ücreti ve harcın görevli mahkemece karar altına alınmasına,
5-6100 s. HMK’ nun 333/1. maddesi gereğince işbu kararın kesinleşmesinden sonra gider avansından artan kısmının davacılara iadesine,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelenecek olan istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinden inceleme sonunda karar verildi. 30/12/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır