Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1137 E. 2023/303 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1137
KARAR NO : 2023/303

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 12/12/2022
KARAR TARİHİ : 06/04/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, … tarafından … (T.c No:…) ortaklığı ile 16.06.2020 tarihinde kurulduğunu ve …. tarihinde Türkiye Ticaret Sicil Gazetesine ilan olunduğunu, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin “….” başlıklı kısmından görüleceği üzere …’ın müvekkili şirketin müdürler kurulu başkanı, …’nun ise müdür olarak seçildiğini, müvekkili şirketin, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi kuruluş ilanının ekte gönderildiğini ve mezkur ilanla sabit olmakla müvekkili şirketin sermayesinin, beheri 500,00 TL değerinde 100 paya ayrılmış toplam 50.000,00 TL değerinde olduğunu, söz konusu 100 payın 50’sinin …’a geriye kalan 50 payın ise 07.06.2022 tarihine kadar …’ya ait olduğunu, müvekkili şirketin müdürü …’nun sahip olduğu 50 payı eşi …’ya Bakırköy …. Noterliğinin …. yevmiye numaralı 07.06.2022 tarihli şirket pay devri sözleşmesi ile devrettiğini, mezkur … yevmiye numaralı limited şirket pay devri sözleşmesinin ekte gönderildiğini, 07.06.2022 tarihinden itibaren müvekkili şirketin 50 payının … tasarrufuna geçtiğini, şirketin eski müdürü …’nun sahip olduğu 50 payı eşi …’ya devretmesinin akabinde ortaklığı çekilmez hale getiren birçok sorunun gündeme geldiğini, müvekkili şirketin yeni müdürü …’nun, şirkete ait kıymetli ve adi evraklar ile elektronik cihazları şirket adresinden hırsızlamak suretiyle kendi bünyesinde bulundurduğunu, söz konusu evrakların ve elektronik cihazların müvekkili şirketin adresine teslimi konusunda …’ya telkinlerde bulunmuş ise de … tarafından müvekkili şirkete olumlu bir dönüş sağlanmadığını, …’nun tüm bu eylemleri müvekkili şirketin müdürler kurulu başkanı …’ın bilgisi ve izni dışında gerçekleştirdiğini, açıklanan nedenlerle müdürler kurulu başkanı …’ın, müdür …’ya olan güveninin zedelendiğini ve … tarafından ortaklığın çekilmez bir hale geldiğini, bunun üzerine işbu dava ile birlikte suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkili şirket müdürü …’nun şirket bünyesinden evrak ve elektronik cihazları kaçırması bir yana müvekkili şirket ile aynı bölgede hizmet veren aynı amaç ve iş konusuna sahip bir rakip şirket kurduğunu, söz konusu şirketin unvanının “….Dış Ticaret Limited Şirketi” olmakla beraber “….” mersis numarası ile tescil edildiği, … tarihinde Ticaret Sicil Gazetesine ilan olduğunu, … Dış Ticaret Limited Şirketi ‘nin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi kuruluş ilanının ekte olduğunu, mezkur ilandan da anlaşılacağı üzere … Dış Ticaret Limited Şirketi’nin kurucusu davalı … olduğu, şirket ortağı ve müdürünün, şirketin çıkarlarını zedeleyebilecek, kendilerine özel bir menfaat sağlayan ve şirketin amacına zarar veren işlemleri yapmalarının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 613 ve 626. maddeleri ile yasaklandığını, bu nedenlerle davanın kabulüne, davalının, müvekkili şirkette müdür sıfatına haiz iken … Dış Tic. Ltd. Şti.’ni kurması sebebiyle rekabet yasağını ihlal ettiği gözetilerek ortaklıktan çıkarılmasına, davalının eylemlerinin, müvekkili şirkete vermiş olduğu zararlar nedeniyle fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminat ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;
Davacının, iddialarının mesnetsiz olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını, işbu davada esasa girilmeden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiği, davacının arabuluculuk son tutanağı aslının süresi içerisinde dosyaya sunulmadığını, ayrıca davacının, müvekkilinin ortaklıktan çıkarılması amacıyla mahkemeye başvurabilmesi için genel kurul kararı alınması ve mahkemeye ibraz edilmesi için 1 aylık kesin süre içerisinde söz konusu genel kurul kararını dosyaya ibraz edemediğini, TTK 621/1-h maddesi ile bir otağın haklı sebeple ortaklıktan çıkarılması amacıyla mahkemeye başvurulması için genel kurul kararı alınmasının zorunlu tutulduğunu, söz konusu madde de herhangi bir istisna getirilmediği gibi şirketin ortak sayısı bakımından da bir sınırlama koyulmadığını, dolayısıyla kapsayıcı bir nitelikte olan ve yoruma yer bırakmayacak düzeyde açık olan bu kanun maddesini dar uygulamanın hukuka aykırılık oluşturacağını, bu sebeplerle davanın dava şartı yokluğu sebebiyle reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davanın, limited şirket tarafından açılan haksız rekabet iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat , şirket ortağının şirket ortaklığından çıkarılması, talepli dava olup uyuşmazlık konularının davacı şirket tarafından ortaklıktan çıkarılma davası öncesi alınmış genel kurul kararı olup olmadığı, maddi ve manevi tazminat davasından önce arabuluculuk yoluna başvurulup başvurulmadığı, ,haksız rekabetin olup olmadığı ,haklı nedenlerin olup olmadığı hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
Davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesin de ;
6/12/2018 tarihli, 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle TTK’ya eklenen 5/A maddesi uyarınca, “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi uyarınca, “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Bu hukuki açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde: davacının iş bu davadaki talebi, davalı şirket ortağından haksız rekabet iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat zararların tahsili istemine ilişkindir. TTK’nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Davanın konusu (müddeabih), dava dilekçesindeki talep sonucuna, yani neticei talebe göre belirlenir. Neticei talebin bir para alacağının tahsili veya tazminat olduğu durumlarda, arabulucuya başvuru yapılmış olması dava şartı olup bu yöndeki talebi bakımındane dava şartı yokluğundan usulden davanın reddine karar verilmiştir.
Davalının şirket ortaklığından çıkarılması talebinin değerlendirilmesi bakımından;
TTK’nun 621/h maddesi uyarınca bir ortağın haklı sebepler dolayısıyla şirketten çıkarılması istemiyle mahkemeye başvurulabilmesi için, şirkette temsil edilen oyların en az 2/3’ünün ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması şart koşulmuştur.
TTK’nın 640/3. maddesi uyarınca haklı sebeplerle ortaklıktan çıkarılabilmesi davasının açılabilmesinin ön şartı TTK’nın 621/h maddesi uyarınca usulüne uygun olarak alınmış genel kurul kararıyla mümkündür (Yargıtay 11 HD, 08.02.2016 trh, 2016/24-1120 E.K sayılı ilamı)
Haklı sebeple ortaklıktan çıkarma için limited şirket tarafından mahkemeye başvurulmadan önce limited şirket genel kurulunda TTK’nın 621/1-h maddesi uyarınca ve nitelikli çoğunluk tarafından bu kapsamda bir kararın alınması dava şartı olup, davacının çıkarma talebi bakımından dava tarihinden önce alınmış bir genel kurul kararı mevcut olmamakla birlikte, bu eksiklik tamamlanabilir nitelikte olup, mahkememizce davacı vekiline, davacı vekilinin ortaklıktan çıkarılması için TTK’nun 621/1-h bendinde öngörüldüğü şekilde genel kurul kararı alınması için sonuçları hatırlatılarak kesin süre verilmiş olup, kesin süre içerisinde genel kurul kararı ibraz edilmemiştir. Bu sebeple bu talep yönünden de dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş olup aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın, dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
1-Alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 172,90 TL peşin harç ve 2.651,70 TL tamamlama harcı toplamı 2.824,60 TL’den mahsubu ile bakiye 2.644,70 TL harcın karar kesinleşince ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır