Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/112 E. 2023/331 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/112 Esas
KARAR NO : 2023/331

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 02/02/2022
KARAR TARİHİ : 11/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin, 1995 yılında dava dışı ….. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketini kurmuş olduğunu, davacının uzun yıllar sektörde başarılı bir şekilde çalışmış, şirketini büyütmüş, Eskişehir İli …. ilçesindeki fabrikasında üretim yapmış ve ülke ekonomisine katkıda bulunmuş olduğunu, davacı müvekkilinin uzun yıllar çalışmış olmanın verdiği yorgunluk ve şirket merkezinin İstanbul’da fabrikanın ise Eskişehir’de olması sebebiyle gidiş gelişlerde yaşadığı zorluklar nedeniyle şirketini devretme kararı almış olduğunu, bu kapsamda davalılardan ….. isimli şahsın aracılar vasıtasıyla şirkete talip olmuş, davalı … ile tanıklardan ….. ve …..’un da iştirak ettiği görüşmeler yapmış ve tarafların dava dışı şirketin devri konusunda anlaşmaya varmış olduklarını, anlaşma gereğince 62 adet çek ve senet karşılığında her ay 20 bin Türk Lirası olmak üzere toplam 1 milyon 250 bin Türk Lirasını davalı …. ödeyecek, bunun karşılığında davacının ise dava dışı şirketinin hem kendi hissesini hem de devir yetkisine sahip olduğu annesi …..’a ait hisseyi davalıya devrini yapacak olduğunu, davacı müvekkilinin, sözleşme gereği edimini yerine getirerek 19.800 TL’ye tekabül eden hissesini Kadıköy …. Noterliğinin 20/12/2012 tarih ve … yevmiye numaralı devir sözleşmesi ile davalı …..’a devretmiş yine ve 200 TL’ye tekabül eden müvekkilinin annesi …..’a ait, devir yetkisine sahip olduğu, hisseyi Kadıköy … Noterliğinin 20/12/2012 tarih ve …. yevmiye numaralı devir sözleşmesi ile davalı …..’a devretmiş olduğunu, şirketin nominal değeri 20.000,00 TL olduğundan devrin bu değer üzerinden gerçekleşmiş, ancak şirketin sahip olduğu Eskişehir’deki fabrika ve fabrikanın kurulu olduğu arazi yine fabrikadaki makine teçhizat ve hammadde değerleri nedeniyle şirket hissesinin 1.250.000,00 TL’ye tekabül eden senet ve çek verilmek suretiyle devri yapılmış olduğunu, davacı müvekkilinin edimini yerine getirmesine rağmen davalı ….. ödemelerin hiçbirini gerçekleştirmemiş olduğunu, davacı müvekkilinin ödenmeyen çek ve senetlerden bazılarını icraya koymuş ancak icradan da herhangi bir sonuç alamamış olduğunu, davacı müvekkilinin yaptığı araştırmalarda davalı ….’in uzun süredir kendi işini yapmadığını, bankalar ve piyasaya yüklü miktarda borçlu olduğunu öğrenmiş olduğunu, davacının yaptığı araştırmada devrettiği şirketin önce davalılardan ….’a hemen ardından bu kişi tarafından …..’a bu kişiden de davalı ….’in oğlu olan ….’a devrinin yapıldığını öğrenmiş olduğunu, davalı tarafın birden fazla muvazaalı devirler yapmak suretiyle son olarak kendi oğluna devrettirerek dava dışı şirket ve şirkete ait olan fabrika ve eklentilerine yönelik olası bir davayı sonuçsuz bırakma kastıyla hareket etmiş olduğunu, davacı müvekkilinin işbu dava dilekçesi ile birlikte davalı ….. ile arasındaki limited şirket hisse devrine ilişkin sözleşmeden dönme hakkını kullanmış, buna göre davacı müvekkilinin sözleşmeden dönmek suretiyle ….. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin hisselerinin davacılar ….. ve … adına iadesini ve menfi zararını tespit etme zorunluluğu hasıl olduğunu, davacı müvekkilinin bu hisse devri hiç gerçekleşmemiş olsaydı bu şirketi işletmesi ile elde edeceği karlardan mahrum kalmış olduğunu, bu nedenle de dava dışı ….. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine ait fabrikadaki makine ve teçhizatların kapasitesi sepiloit hammaddesi ile üretilen ürünlerin değeri ve miktarı dikkate alınarak bilirkişi marifetiyle mahrum kalınan karın tespit edilerek davalının borcunu ödemediği süre boyunca kazanabileceği muhtemel karın yoksun kalınan kar olarak talep etme zorunluluğu hasıl olduğunu, yine bu borcun tahsili amacıyla icra dairelerinde yapılan masrafları, çekilen ihtarname masraflarını da menfi zarar olarak talep etme zorunluluğu hasıl olduğunu, dava dışı şirketin sahibi olduğu Eskişehir İli … İlçesi … Mahallesi … mevkii .. Pafta No, … Ada Numaralı, … Parsel numaralı 2250 metrekare taşınmaz üzerinde bulunan fabrikada satıldığı tarihte bulunan makinelerin; ” ..,..,..,..,..” şeklinde olduğunu, hisse devrine ilişkin sözleşmeden dönülmesi nedeniyle devredilen şirketin sahibi olduğu fabrikadaki taşınır eşyaların da tam ve eksiksiz bir biçimde iadesi gerektiğini, mahkememizce yapılacak keşifte taşınmazdaki taşınır eşyalar tespit edilerek varsa eksiklik ve hasar bundan dolayı oluşacak zararların da tazmini gerektiğini, davalı …. 20/12/2012 tarihinde şirketi noterden devralmış, devraldıktan kısa bir süre sonra 01 Mart 2013 tarihinde şirketi …. isimli kişiye devir göstermiş, bu kişinin de 22/03/2013 tarihinde ….. isimli kişiye satış göstermiş, ….. isimli kişinin de 31/01/2014 tarihinde davalının oğlu ….’a devir göstermiş olduğunu, buradan da anlaşılacağı üzere kısa süre içerisinde birden fazla kişi üzerinden satış göstermek suretiyle şirketi muvazaalı olarak şirketi oğlunun üzerine satış göstermiş olduğunu, bu muvazaalı satışlarda taraf olan kişilerin de Yargıtay kararları gereği davada davalı olarak gösterileceğini, davalı …..’ın muvazaalı işlemlerle dava dışı şirket hissesini oğlu …. üzerine geçirmiş olduğunu, ikame ettikleri bu davanın öğrenilmesinden sonra milyonlarca lira değerinde olan ve dava dışı şirketin sahibi olduğu Eskişehir İli … İlçesi … Mahallesi … mevkii … Pafta No, … Ada Numaralı, …. Parsel numaralı 2250 metrekare taşınmazın satılması ve davacının zararına sebebiyet verilme olasılığının yüksek olduğunu beyanla; dava dışı şirketin sahibi olduğu Eskişehir İli … İlçesi … Mahallesi … mevkii …Pafta No, … Ada Numaralı, …. Parsel numaralı 2250 metrekare taşınmaz üzerinde davalıların mal kaçırma ihtimalinin yüksek olması nedeniyle dava sonuçlanıncaya kadar satışının önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına, taşınmaz üzerinde bulunan fabrikada bulunan “…,..,..,…,…,…” makine ve diğer eşyaların devrinin önlenmesine, fabrika arazisi içerisinde bulunan ve şirkete ait olan 100 bin ton sepiolit ham maddesinin satışının önlenmesine ilişkin ihtiyati tedbir konulmasına, davalıların, davacılar aleyhine işlem yapma ve şirketi bilerek zarara uğratma ihtimallerine binaen davalı şirket faaliyetlerinin durdurulmasına, şirket hisselerinin devrinin önlenmesine, üçüncü şahıslar ve şirket hissedarlarının veya her ne suretle olursa olsun şirket nezdinde borçlandırıcı işlemler yapmasının, kambiyo evrakı düzenlenmesinin, borçlandırıcı cari hesap düzenlenmesinin önlenmesine, dava dışı ….. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin 19.800 TL’ye tekabül eden hissesi davacı müvekkili …..’a 200 TL’ye tekabül eden hissesi davacı müvekkilinin annesi …..’a ait olan ….. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin, Kadıköy …. Noterliğinin 20/12/2012 tarih ve … yevmiye numaralı devir sözleşmesi ile davacının hissesinin davalı …..’a devri ile Kadıköy ….Noterliğinin 20/12/2012 tarih ve … yevmiye numaralı …..’a ait hissenin davalı …..’a devrine ilişkin sözleşmelerin ve şirket ortaklar kurulunun 20/12/2012 tarih ve 2012/1 karar numaralı kararın iptaline, dava dışı şirketin 19.800 TL’ye tekabül eden hissesinin davacı ….. adına, 200 TL’ye tekabül eden hissesinin ….. varisleri olması nedeniyle payına düşen 100 TL’ye tekabül eden hissesinin ….. adına tüm vergi, haciz, ipoteklerden ari olarak tesciline, yargılama sırasında zararları net olarak tespit edildiğinde artırılmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ….. vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın zaman aşımına uğramış olduğunu, müvekkilinin davacıyı tanımaz her hangi bir ticari ilişkisi olmadığı gibi söz konusu şirket hisselerini kendisinden almamış olduğunu, müvekkilinin …., …. arasındaki ilişkiyi de bilmeyeceğini, müvekkilinin dava dilekçesine göre iyi niyetli 4. kişi konumunda olduğunu, ortada bir ticari ilişki bulunduğunu ve bu ticari ilişkinin ilk muhattaplarının …. ve davacının kendisi olduğunu, dava dilekçesinden anlaşıldığı üzere ….’ın şirket hisselerini bedelini davacıya ödeyerek satın almış, bu bedelin çek, senet, nakit karşılığında yapılmış olabileceğini, davacının iddia ettiği gibi hisseler karşılığında kendisine verilen çek ve senetlerin ödenmemesi sebebiyle yasal yollara başvurebilme hakkı bulunduğunu, dolayısıyla davacı hisse bedellerinin …. tarafından kendisine ödenmediği iddiası ile müvekkilini davada taraf göstermiş ise de müvekkili ile davacı arasında herhangi bir ticari ve hukuki ilişki bulunmadığını, dolayısıyla husumet itirazında bulunuyor olduklarını beyanla; davanın husumet yönünden reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….., …. ve ….’a usulünce tebligat yapıldığı, ancak davaya cevap verilmediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, dava dışı şirket hisselerinin devrine ilişkin ortaklar kurulu kararının ve hisse devrine ilişkin sözleşmenin iptali ile adına tesciline, olmadığı taktirde bedelinin tazmini istemine ilişkin olup, davacı vekilinin yargılama sırasında maddi tazminata ilişkin talebini atiye bıraktığı, uyuşmazlık; davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, davacının ortaklar kurulu kararının ve hisse devir sözleşmesinin iptalini isteyip istemeyeceği hususlarına ilişkindir.
Mahkememizce 21/06/2022 tarihli duruşmada alınan ara karar ile davacının dava dışı şirketin 20/12/2012 tarihli ortaklar kurulu kararının iptaline yönelik talebinin tefriki ile heyet halinde görülmek üzere mahkememizin ….. E. kaydedildiği ve davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verildiği görüldü.
Davacı taraf maddi tazminat talebini atiye bıraktığını beyan ettiğinden ve HMK’nun 123.maddesine göre davanın davalıların rızası ile geri alınmasının düzenlendiği hususu nazara alınarak bu hususta her bir davalıya ayrı ayrı tebligat yapılarak maddi tazminat talebinin geri alınmasına ilişkin itirazları bulunup bulunmadığı konusunda beyanda bulunmak, beyanda bulunmadıkları taktirde davanın geri alınmasına rıza gösterdiklerinin kabul edileceği şerhini içerir tebligat yapıldığı, davalılarca herhangi bir beyanda bulunulmaması üzerine atiye bırakma talebine rıza gösterdikleri kabul edilmekle davacı tarafın maddi tazminat talebi yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davacı tarafın hisse devrinin iptali ile kendi adına tescili talebi yönünden ise, davacının talebi kendisine ve annesine ait hisselerin noterlik evrakı ile davalılardan …..’a karşı devir bedelinin ödenmemesine, ondan da diğer davalılara devrinin muvazaalı olarak gerçekleşmesi sebebine dayanmaktadır. Her ne kadar her bir davalıya karşı olan taleplerin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmış ise de TBK m.39 hükmü uyarınca yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan tarafın, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılacağının düzenlendiği, iptali talep edilen noterlik hisse devir sözleşmelerinin 20/12/2012, 22/03/2013 ve 31/01/2014 tarihlerinde yapılmış olduğu görülmüştür. Davacı taraf ile davalı ….. arasında yer alan pay devir sözleşmelerinin incelenmesinde bedelinin nakden ve peşinen alındığının belirtildiği görülmüştür. Yine davalılar arasında yapılan işlemlerin muvazaalı olmasına sebebine dayanılmış olduğundan açılan davanın TBK m.39 hükmü uyarınca yasal bir yıllık süre içerinde açılmadığı, pay devir sözleşmeleri haricinde davacı tarafın davalılardan talepte bulunduğuna dair bir iddia ve ispat da bulunmadığından bu talep yönünden açılan davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmamış olması nedeniyle reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere:
1-Hisse devrinini iptali ve davacı adına tescilli talebi yönünden açılan davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmamış olması nedeniyle REDDİNE,
2-Maddi tazminat talebi yönünden açılan DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
3-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı ….. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden bu davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin ve davalı asil ….. ve vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/04/2023

Katip ….
¸

Hakim …
¸