Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/1118 Esas
KARAR NO : 2023/53
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/12/2022
KARAR TARİHİ : 23/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; sürücü …’ın, 08.01.2022 tarihinde sevk ve idaresindeki … plakalı araçla seyir halindeyken, müvekkili …’ya çarptığını, çarpışma sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin kazada ağır şekilde yaralandığını ve kazaya ilişkin düzenlenen tutanakta sürücü ….’ın kusurlu bulunduğunu, kazanın ardından müvekkilinin …Hatanesine kaldırıldığını, burada yapılan ilk müdahaleler ile birlikte tedavi altına alındığını, ilk muayenelerde müvekkilinin vücudunun birçok yerinde kırık olduğunun tespit edildiğini ve bir aydan uzun süre hastanede tedavisine devam edildiğini, bununla beraber kaza sonucu travmanın etkisiyle müvekkilinde psikolojik arazlar meydana geldiğini ve zihninde bulanıklık oluştuğunu, müvekkilinin halen kazadan kaynaklı şikayetlerinin devam etmekte olduğunu ve günlük yaşamına devam ederken büyük güçlükler çektiğini, müvekkilinin tedavisinin hala devam ettiğini tüm bu süreç içerisinde iş hayatına geri dönemediğini ve çalışamadığını, nitekim kaza sonucu vücudunda oluşan arazlar nedeniyle ekonomik geleceğinin olumsuz etkileneceğini, iyileşse bile fazladan efor sarf edeceğini, ayrıca müvekkilinin bu kaza sonucu uzun süre bakıma muhtaç kaldığını, bakım ve tedavisi için harcamalar yapılmak zorunda kalındığını, tüm bu hususlar gözetilerek müvekkilinde oluşan kalıcı sakatlığın mahkememizce aldırılacak raporla tespit edildikten sonra dosyanın aktüer bilirkişiye atanarak sürekli iş göremezlik oranı, geçici iş göremezlik ve bakıcıya ihtiyaç duyulan sürenin mahkememizce aldırılacak raporla tespit edildikten sonra sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik, tedavi ve bakıcı giderlerine ilişkin tazminatın hesaplanması ve müvekkilinin zararının giderilmesi gerektiğini, kaza sonrası müvekkilinin uğradığı zararın tazmini maksadıyla öncelikle …. Sigorta’ya başvuruda bulunulduğunu, 18.04.2022 tarihinde sigorta şirketi tarafından verilen cevapta aracın kazadan önce satışının gerçekleştiği ve sigorta poliçesinin gerekli süre içerisinde yenilenmediğinin ifade edildiğini, bunun üzerine taraflarınca Güvence Hesabına başvurulmuş ise de Güvence Hesabı tarafından da aracın …. Sigorta A.Ş.’den sigortalı olduğunun belirtilerek başvurusunun reddedildiğini, ardından arabuluculuk başvurusu yapıldığını, ancak anlaşma sağlanamamış olduğunu, aracın satışının 26.11.2022 tarihinde gerçekleştiği, kazanın ise 08.01.2022 tarihinde meydana geldiği ve satıştan sonra aracın sigortasının yenilenmediği gözetilerek Güvence Hesabını bu davada taraf göstermek gerektiğini beyanla; fazlaya ve diğer sorumlulara ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; dava konusu trafik kazasında, davacı müvekkillinin vücut bütünlüğünü yitirip bedensel zarar yaşaması nedeniyle husule gelen geçici ve kalıcı iş göremezlik zararı ve bakıcı giderleri nedeniyle, 6100 sayılı yasanın 107. maddesi uyarınca dava aşamasında yapılacak kusur incelemesi ve hesaplamalardan sonra tamamı belirlenecek belirsiz alacak olarak fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak üzere şimdilik 400,00-TL (100-TL’si geçici, 100-TL’si kalıcı iş göremezlik, 100-TL’si tedavi ve 100-TL’si bakıcı gideri zararı için) maddi tazminatın, poliçe limitiyle sınırlı olarak temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacı müvekkiline verilmek üzere davalıdan tahsiline, yargılama giderleri, arabuluculuk ve avukatlık ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, araç sigortasının yenilenmemesi nedeni ile güvence hesabına karşı açılan trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine yazılan müzekkere cevabının incelenmesinde 34 DPH 646 plakalı aracın kaza tarihini kapsayan zorunlu mali sorumluluk poliçesine rastlanmadığının bildirildiği görüldü.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığını res’en araştırmakla yükümlüdür.
6102 Sayılı T.T.K.’nun 4. maddesinin 1. fıkrası 6335 Sayılı Yasanın 1. maddesi ile değiştirilerek ticari davalar her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları, T.T.K.’nun 4. Maddesinin a bendi gereğince T.T.K.’nun dan kaynaklanan davalar, T.T.K.’nun 4. maddesinin b, c, d, e, f bentlerinde sayılan davalar ve diğer özel kanunlarda Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu kararlaştırılan davalar ticari dava olarak Ticaret Mahkemelerinde görülecektir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Uyuşmazlığın giderilmesine konu somut olaylarda, davacı Güvence Hesabı zorunlu trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu trafik kazalarında zarar gören üçüncü kişilere ödediği tazminatı Yönetmeliğin 16. maddesinde sayılan hallerde zarardan sorumlu olan gerçek kişi sürücü ya da işleten davalıya rücu etmektedir. TTK nun 4/1 maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava söz konusu değildir. Davalılar gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır.
Somut olayda, kazaya karışan aracın kaza tarihi itibari ile zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmadığı, davacının, davalı Güvence Hesabından maddi tazminat istemli işbu davayı açtığı, davacının gerçek kişi olup uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı, TTK’nın 4/1 maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi ticari davanın söz konusu olmadığı, bu durumda talep ile ilgili genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinin değerlendirme yapıp karar vermesi gerektiği (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/17896 Esas 2021/4942 Karar sayılı ilamı), buna göre davaya bakma görevinin yetkili ve görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu anlaşılmakla Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle HMK’nun 114/.1.(c).b, 115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddine, Mahkememizin görevsizliğine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nın 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddine,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/01/2023
Katip …
¸
Hakim ….
¸