Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/1114 Esas
KARAR NO : 2023/580
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2022
KARAR TARİHİ : 30/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; dava dışı … GAYRİMENKUL A.Ş.’nin tapunun İstanbul İli …. İlçesi … ada …. parselde kayıtlı 26193,… m2 yüzölçümlü arsa vasıflı taşınmaz üzerinde toplam 4 bloklu yaklaşık 1200 adet daireyi inşa etme işi ve ada ve parsel numarasına ulaşamadıkları …. Mah. …. Bulv.No:51 …/İstanbul adresinde yine 4 bloklu yaklaşık 1000 adet daireyi inşa etme işi (…-A-B-C-D BLOKLAR-…-1-2-3-4 BLOKLAR) kapsamında dairelerin mobilya işlerinin yapılması karşılığı daire verilmek üzere …. Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ile 02.10.2019 tarihli alt işveren sözleşmesi yapmış olduğunu, bu sözleşme kapsamında sözleşmeye ekli 37 adet dairenin iş karşılığı bu firmaya verilecek olduğunu, ekli sözleşmede görüleceği üzere 37 adet daire içerisinde İstanbul İli … İlçesi … ada …. parsel 3. Blok 6.Kat151 nolu bağımsız bölüm İstanbul İli … İlçesi … ada … parsel 3. blok 6. kat 153 nolu bağımsız bölüm, İstanbul İli … İlçesi … ada … parsel 3. blok 8. kat 205 nolu bağımsız bölüm, İstanbul İli … İlçesi … ada … patsel 3. Blok, 8. kat 205 nolu bağımsız bölüm dairelerde bulunmakta olduğunu, ….Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin almış olduğu bu işi çok geçmeden üst işveren … Gayrimenkul A.Ş.’nin de muvafakati ile ….Ticaret Ltd. Şti.’ye taşere edilmiş olduğunu, tarafların aralarında 21/10/2019 tarihli bir protokol imzalamış olduklarını, … firmasının bu iş için davacı firmaya … Gayrimenkul A.Ş’den hakkedişi olacak 37 adet dairenin tapusunu iş karşılığı verme taahhüdü altına girmiş olduğunu, kendisine taşere edilen işi alan … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin işin yapılması için hammadde (hırdavat, çelik kapı aksesuarları, mobilya aksesuarı vb.) ihtiyacını karşılamak için davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ile anlaşmış olduğunu, bu anlaşma kapsamında davacı firmanın davalı firma sahibi olan ….’a iş karşılığı verilen 4 adet daireyi 31.10.2019 tarihinde devrettirmiş olduğunu, akabinde …. Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ile yapılan anlaşmanın bu firmanın yetkili temsilcisi olan … ile 02.02.2020 tarihinde yazılı sözleşmeye dökülmüş olduğunu, sözleşmenin beşinci maddesinde 4 adet toplam 442 m2 olan dairelerin davalı firma tarafından sözleşme öncesinde devralındığının belirtilerek kabul edilmiş olduğunu, mahkememize ibraz etmiş oldukları alt işveren sözleşmesi içeriği ve ekli taşınmaz listesinde bu taşınmazların … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ile imzalanan sözleşme kapsamında iş karşılığı verilen dairelerden olduğunun, yine … Mabilya firması ile davacı firma arasında yapılan protokole konu olan dairelerden olduğunun açık bir şekilde anlaşılmakta olduğunu, davacı müvekkili firmanın iş karşılığı hakkedişi olan; İstanbul İli … İlçesi … ada … parsel 3. blok 6. kat,151 nolu 87 m2 bağımsız bölüm, İstanbul İli … İlçesi … ada … parsel 3. blok 6. kat, 153 nolu 95 m2 bağımsız bölüm, İstanbul İli … İlçesi … ada … parsel 3. blok 6. kat, 166 nolu 110 m2 bağımsız bölüm, İstanbul İli … İlçesi … ada … parsel 3. blok,8. kat, 205 nolu 150 m2 bağımsız bölüm tapularının … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin sahibi olan …’a devri ile sözleşme kapsamında davacı firmanın ayni ödeme yaparak tasarrufta bulunduğununun, sözleşmeyi anlaşmaya uygun bir şekilde ifa ettiğinin görülmekte olduğunu, bu dairelerin büyüklükleri toplandığında (87+95+110+150)= 442 m2 miktarına ulaşılmakta olup yapılan devirler sözleşmenin içeriğine uygun olup ifasını ayrıca doğrulamakta olduğunu, sözleşmenin birinci maddesinde; davacı firma ve sözleşmede isimleri geçen dava dışı …. Mobilya ve …. firmalarının davalı firma ile geçmiş dönemden süregelen ticari alacak verecekleri konu yapılarak borcun …. tarafından üstlenildiğinin, yapılan sözleşmeyle mahsuplaştırıldığının, davalı firmaya devredilen 4 adat daire bedelinden düşülerek 02.02.2020 tarihinden öncesine dayalı mahsup ile herhangi bir borcun kalmadığının belirtilmiş olduğunu, bu maddenin kendi içerisinde ayrı yasal sonuçlar hükümler içermekte olduğunu, sözleşmenin üçüncü maddesinde ise sözleşmeye konu ürünlerin çeşitlilik arzetmesi kapsamında malzeme listesinin fiyatlandırılmasında karşılıklı anlaşmanın sağlanması gerektiği misalen ihtiyaç duyulacak piyasa değeri 100 lira olan bir kapı tokmağının 500 lira olarak fiyatlandırılmasının önüne geçilmesi amacıyla karşılıklı bir anlaşmanın sağlanması gerektiğinden bahsedilerek anlaşmanın sağlanamaması durumunda anlaşmaya dayalı olarak verilen malzeme + sözleşmenin birinci maddesindeki mahsup bedeli düşüldükten böylece alacak ve verecek sıfırlandıktan sonra kalan dairelerin iade edileceğinin ( üstü bedelin davacıya ödeneceği) karar altına alınmış olduğunu, somut olayda davacı firmanın taşere aldığı işi gerçekleştirmek amacıyla davalı firmadan malzeme alımı konusunda anlaşmış, malzeme bedeli içerisine bir kısım firmaların (….) önceye dayalı borçları da eklenerek ayni ifada (daire karşılığı) bulunulmuş olduğunu, buna karşın davalı firmanın sözleşmeye uygun ifada bulunmamış, davacı firmaya sözleşme bedeli karşılığı taahhüdünü yerine getirmemiş olduğunu, sözleşmenin 3. maddesi kapsamında taraflar arasında anlaşmazlık sağlanamadığı takdirde karşılıklı borçlar sıfırlanarak davalı elinde kalan dairelerin aynen yada bedelinin davacıya iade edilmesi gerektiğini, davalı firmaya verilen dairelerin her birinin hali hazırdaki bedeli 2.500.000,00 TL’nin üzerinde olup davacı firmanın sözleşmenin 3. maddesine göre alacaklı bulunduğunu, satıcı davalı firmanın; alıcı davacı firmanın bu yüzden uğradığı zararı da gidermesi gerektiğini beyanla; davanın kabulü ile, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin, akdedilen 02.02.2020 tarihli sözleşmenin davacı firma tarafından ifa edilmesine rağmen satıcı davalı firmanın borcunu ifa etmeyerek sözleşmeye aykırı hareket etmesi sebebiyle taraflar arasındaki sözleşmenin 3. maddesi kapsamında davalı şirketin dava tarihi itibariyile hesaplanacak güncel değeri üzerinden davacıya ödemek durumunda olduğu fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100.000,00 TL alacağın, dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalı firmadan tahsili ile davacı firmaya ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı firmaya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesiyle iddia ettiği ve ekinde sunulan sözleşmeleri incelediklerinde, davacı taraf ile müvekkili şirket arasında imzalanmış bir alım satım sözleşmesi bulunmadığını, yine davacı ile müvekkili arasında alım satıma dair fatura irsaliye ve benzeri ticari ilişkinin varlığını gösterir delillerde bulunmadığını, davacının dava dilekçesinde davalı müvekkili şirket ile arasındaki ticari alım satımı ispatlayan hiçbir sözleşme, fatura, irsaliye ve benzeri müvekkili şirketin imzalamış olduğu hiçbir delil sunamamış dava dışı 5-6 şirketin kayıt ve belgelerinin incelenerek müvekkili şirketin borçlu olduğunu ispata çalışmakta olduğunu, davacı, müvekkil şirket ile arasında ticari alım satımdan kaynaklı alacak iddiasında bulunmakta ise de; iddiasına dayanak somut bir delil bulunmadığını, iddia ettiği dava dışı şirketler olan … Gayrimankul A.Ş., … Ltd. Şti.,…Ltd Şti. ile …. firmalarının kayıtları ile müvekkili şirketin kayıtlarının hepsi incelenecek buradan davacının alacaklarının tespitinin istenilmekte olduğunu, görüldüğü üzere davacının iddiasındanda açıkça anlaşılacağı üzere, davacı ile müvekkili şirket arasında imzalanmış bir sözleşme yine adı geçenler ile müvekkili arasında imzalanmış bir sözleşme, müvekkili şirketin imzası bulunan bir sözleşme bulunmadığından müvekkili şirketin davacıya karşı sorumluluğu ve davada da taraf ehliyeti bulunmadığını, öncelikle davanın husumet yokluğu nedeni ile dava şartı eksikliğinden usulden olmak üzere reddi gerektiğini, davacının imzalandığını iddia ettiği sözleşmelerin hiçbirisinde müvekkili şirketin kaşe ve yetkilisinin imzası bulunmadığı gibi müvekkili şirketin isminin de hiçbir sözleşmede geçmediğini, imzalandığı iddia edilen sözleşmelerin müvekkili şirket açısından hiçbir bağlayıcılığı bulunmadığını, dolayısıyla müvekkili şirketin davacıya karşı hiçbir sorumluluğu da bulunmadığını, davacının tacir olduğunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi olduğunu, basiretli tacir gibi hareket etmesi gerektiğini, davacının dosya tarafı olmayan kişilerin yaptığı sözleşmelerden hareketle müvekkili şirketten alacaklı olduğunu iddia etmekte olduğunu, davacının dosyaya sunduğu sözleşmelerde öncelikle müvekkili şirketin taraf olmayıp, şirketi bağlayıcı imza bulunmadığını, davacının dosyaya sunduğu sözleşmeler dava dışı şahıs ve şirketlere ait olup, bu sözleşmelerin geçerliliği, uygulanıp uygulanmadığı taraflar arasında ne gibi hüküm doğurduğunun belirsiz olduğunu, sözleşmelerin sadece taraflar arasında bağlayıcı olup sadece taraflarına borç yüklediğini, dosyaya sunulan tapu fotokopilerinde, … adına sunulan tapulardan anlaşıldığı üzere müvekkili şirketi bağlamamakla beraber tapuların üzerindeki satış ibaresinden … tarafından satın alındığının anlaşılmakta olduğunu, sözleşmelerde yer almayan yorum ve varsayımlarla taraflar arasında ve müvekkilinin illiyet bağı kurulmaya çalışılmakta olduğunu, davalı müvekkili şirketin davacıya karşı borcu yada yerine getirmesi gereken bir edim bulunmadığını, sözleşmelerin içeriğinde yer alan taşınmaz sözleşmelerinin taraflar arasında şekle bağlı olarak tapuda satış yada noterde satış vaadi şeklinde yapılmış olmadıkça geçersiz olduğunu, burada da yine müvekkilinin herhangi bir taşınmaz satışında taraf olmadığını, sözleşmelerden kaynaklı müvekkili şirketin bir menfaati olmadığını, sözleşmelerin orjinal asıllarının dosyaya sunulması gerektiğini, görüldüğü üzere, davacının soyut geçersiz iddialarla, dava dışı şirket ve şahıslardan hareketle, geçerliliği ve uygulanıp uygulanmadığı belli olmayan sözleşmeler üzerinden hareketle kendine alacak oluşturmaya çalışmakta olduğunu, davacının iddialarını belge ile ispatlamak zorunda olduğunu, davacının bu iddialarla ilgili yazılı belge/senetle ispat kuralı gereği bildireceği tanık ve sair delil göstermesi ve sunması halinde muvafakatleri bulunmadığını, davacının dava dışı şirketlerin imzaladığı ve taraf olduğu sözleşmelerden hareketle, bu şirketlerin, şirket kayıtlarından ve tapulardan ve bu şirket ve şahıslara ait defter ve belgelerin incelenmesi konusundaki iddialarının da dinlenemeyeceğini, mahkememizce dava konusu ticari satımdan kaynaklı alacakla ilgili olarak soyut dava dışı iddialar değil sadece taraflar arasındaki ilişki ile sınırlı olarak incelemenin kabul edilmesi gerektiğini, davacı müvekkili şirkete karşı alacak iddiası yöneltmiş olup, ticari alım satımdan / sözleşmeden kaynaklı bir alacağı varsa bunun taraflar arasında yapılmış bir sözleşmeden kaynaklı yada bu alım satıma dair fatura ve benzeri ispata yarar belge ile ispatlanması gerektiğini, ancak dava dilekçesi ile birlikte delil olarak usulüne uygun bir sözleşme, fatura veya ticari alım satıma dair delil sunulmadığından, sunulan sözleşmelere müvekkili şirket taraf olmadığından davanın öncelikle husumet aksi halde esastan reddi gerektiğini beyanla; müvekkili şirketin davaya konu uyuşmazlık açısından taraf/husumet sıfatı olmadığından dava şartı nedeniyle öncelikle usulden, aksi halde usulüne uygun bir sözleşme, fatura veya ticari alım satıma dair delil sunulmadığından davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, satım sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; dava dışı şirketler arasında yapılan mobilya işlerinin yapılması karşılığında daire verilmesi şeklinde yapılan anlaşma uyarınca mobilya işini üstlenen şirketin almış olduğu işi davacı şirkete taşere edip etmediği, yapılacak olan işin hammadde ihtiyacının karşılanması için davacı ve davalı şirketin anlaşma yapıp yapmadığı, taraflar arasındaki sözleşme ile mahsuplaşma yapılıp yapılmadığı, davalı firmanın sözleşmeye uygun ifade bulunup bulunmadığı, davalı firmanın almış olduğu daire bedellerini davacı tarafa iade etmesi gerekip gerekmediği, davalı tarafa husumet yöneltilmesinin yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
İlgili Tapu Müdürlüğünden İstanbul ili … ilçesi … ada …. parsel 3. Blok 6. Kat 151-153-166 ve 8. Kat 205 nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtları ile akit tablolarının celp edilmiş olup incelenmesinde taşınmazların dava dışı üst işveren … Gayrimenkul Anonim Şirketi adına kayıtlı iken 31.10.2019 tarihi itibari ile …’a satışlarının yapıldığı, taşınmazların halen başka kişiler adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
Davacı ve davalı şirketlerin kuruluşundan itibaren tescil kayıtları dosyaya celp edilmiş olup incelenmesinde dava dilekçesi ekinde yer alan sözleşmedir başlıklı belgeyi imzalayan kişilerin davalı şirket temsilcisi olarak şirketin kurulduğu tarihten bu yana temsil ve ilzama yetkili olmadıkları ve dava dilekçesinde davalı şirket sahibi olarak belirtilen …’ın da davalı şirkette pay sahibi olmadığı görülmüştür.
Davacının talebi, dava dilekçesi ekinde yer alan 02.02.2020 tarihli sözleşme nedeni ile davalının borcunu ifa etmesi nedeni ile alacak istemine ilişkindir. Davacının davalı ile olan sözleşme ilişkisinin ele alınmasında dava dışı şirketler … Gayrimenkul Anonim Şirketi ile … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. arasındaki alt işverenlik sözleşmesine dayalı olarak, dava dışı alt işveren … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin üstlenmiş olduğu işi davacı şirkete devrettiği ve dava dışı alt işverenin hak ediş olarak 37 adet dairenin tapusunun davacı tarafa verme taahhüdü altına girdiği, davacı şirketin de kendisine taşere edilen işin yerine getirilmesi için hammadde ihtiyacını karşılamak amacı ile 02.02.2020 tarihinde davalı şirket temsilcisi …. ile belirtilen sözleşmenin imzalandığı beyan edilmiştir. Belirtilen sözleşme bedeli ve sözleşmedir başlıklı belgenin 1. maddesinde geçen şirketin borçlarına karşılık olarak dava dilekçesinde belirtilen taşınmazların davalı tarafa devredileceği anlaşılmaktadır. Dayanak sözleşmenin incelenmesinde 02/02/2020 tarihli olduğu, “sözleşmedir” başlıklı olduğu, 4 maddeden oluştuğu ve altının …. ve …. tarafından imzalanmış olduğu görülmüştür. Taşınmazlara ait tapu kayıtlarının incelenmesinde dava dışı üst işveren … Gayrimenkul Anonim Şirketi adına kayıtlı iken 31.10.2019 tarihi itibari ile …’a satışlarının yapıldığı, taşınmazların halen başka kişiler adına kayıtlı olduğu görülmüştür. Davacının talebi davalı şirketten olmasına rağmen tapu devirleri dava dışı üst işveren tarafından davalı şirket sahibi olduğu belirtilen … adına yapılmıştır. Davalı şirkete ait ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde dayanak sözleşmede imzası bulunan …’ın veya …’ın davalı şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğuna dair herhangi bir kayıt bulunmadığı gibi sözleşme altında yer alan imzalarda da kimin hangi şirket adına sözleşme yaptığı hususu tespit edilememektedir. Sözleşmenin nispiliği ilkesi gereğince borç ilişkisi yalnızca taraflar arasında hüküm ifade edebilecektir. Davacı vekiline yapıldığı iddia olunan iş karşılığı fatura düzenlenip düzenlenmediği, düzenlenmiş ise kim adına düzenlendiği ve davalı ile aralarında bir sözleşme bulunup bulunmadı, bulunması halinde bir örneğini sunmak üzere süre verilmiş ise de davacı vekilince belirtilen hususlarda ispata elverişli bir belge sunulabilmiş değildir. Açıklanan bu nedenlerle taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi ispatlanamadığından açılan davanın reddine karar vermek grekmiş ve aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE;
1-Alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 1.707,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.527,85 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
2-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 16.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/05/2023
Katip …
¸
Hakim ….
¸