Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1098 E. 2022/1090 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1098 Esas
KARAR NO : 2022/1090

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2022
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; dava dışı … tarafından son çalıştığı şirket olması nedeni ile müvekkili aleyhine işçilik alacaklarını tazmin amacıyla dava açmış olduğunu, dava neticesinde, müvekkilinin işçilik tazminatlarını ödemesine karar verilmiş olduğunu, müvekkili aleyhine, bahsi geçen kararın icra takibine konulmuş olduğunu, müvekkilinin, dava dışı işçiye 30.000-TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, yargılama neticesinde sorumluluk oranlarına göre bilirkişiden alınacak rapor doğrultusunda dava değerinin ıslah edilecek olduğunu, müvekkilinin, Aile Bakanlığına personel temin hizmeti vermiş olduğunu, davalının da yaptıkları hizmet alım ihalesi ile Aile Bakanlığının personel temin işini üstlenmiş olduğunu, ihale şartnamesine göre, davalı yüklenicilerin, çalıştırdığı işçilerin iş hukukundan doğan her türlü işçilik hakları ile ilgili tazminatlarından kendi dönemlerine göre sorumlu olduklarını, bu sebeple davalıların dava dışı işçiyi çalıştırdıkları döneme isabet eden her tür işçilik alacağını ödemekle yükümlü olduklarını, ihale süresince, kıdem tazminatını, işverenlere ödemeden, kendi bünyelerinde biriktirerek işçilere ödeyen ya da ödemesi gerekenin Kamu kurum veya kuruluşları olduğunu, Aile Bakanlığı’nın ise dava dışı işçinin işyerindeki sevk ve idaresinden tek başına mesul olduğunu, bu sebeple; davalı işçinin kıdem ve sair alacaklarından da sorumlu olduğunu, dava dışı işçiye ilişkin sorumlulukların hiç bir şekilde müvekkili ile müzakere edilmemiş olup bu yönüyle hizmet alım sözleşmesinin neredeyse tamamıyla genel işlem koşullarından ibaret olduğunu, bu yüzden özellikle dava konusu olan dava dışı işçiye ilişkin sorumluluklar sözleşmede hiç yazılmamış sayılmalı ve yıllarca dava dışı işçiyi belediye bünyesinde çalıştırmış, emir ve talimat vermiş asıl işveren olan belediyenin davaya konu alacakların tamamından sorumlu tutulması gerekirken davaya konu alacakların tamamından davalı taşeronların sorumlu tutulmasının hukuka, hakkaniyete, akla ve vicdana aykırı olduğunu, yarı yarıya sorumlu olunduğunu kabul anlamına gelmemek üzere bazı Yargıtay kararlarında sözleşmeden kaynaklanan ve işçilerin iş mahkemesinde açtığı davalar sonucu tahsil ettikleri işçilik alacaklarıyla ilgili asıl işverenlerin (İdare) açtıkları rücu davalarında 1/2 oranında sorumlu olduklarına dair kararların verildiği ve kesinleştiğinin de bilinen bir gerçek olduğunu beyanla; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, müvekkilinin dava dışı işçiye ödemiş olduğu tutar için şimdilik 1.000-TL’nin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalılardan sorumlu oldukları oranda rücuen tahsiline, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkin alacak davasıdır.
Davacı vekiline 02/12/2022 tarihli tensip tutanağının 1 nolu bendi ile; arabuluculuk son tutanağının aslı veya arabulucu tarafından onaylı suretini sunmak için 1 haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin süre içerisinde mahkememize ibraz edilmediği takdirde davanın usulden reddine karar verileceğine ilişkin süre verildiği, ancak verilen kesin süreye rağmen dosya içerisinde sunulmuş olan bir arabuluculuk tutanağı bulunmadığı görüldü.
6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde dava şartları açıkça sayılmış olup, mahkeme tarafından resen gözetilir.
Somut olayda dava, rücuen tazminat istemine ilişkin alacak davası olup, 6102 Sayılı TTK’nun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrasına aykırı olarak arabuluculuk kurumuna başvuru yapılmadan açılmış olması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla davanın reddi ile aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- 7155 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 sayılı kanunun 18/A maddesinin 1. fıkrası uyarınca arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken harç peşin alındığından bu hususta başkaca harç alınmasına yer OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/12/2022

Katip ….
¸

Hakim …
¸