Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1093 E. 2023/671 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1093 Esas
KARAR NO : 2023/671

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 30/11/2022
KARAR TARİHİ : 20/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı/borçlunun, …. hizmet numarasına kayıtlı tesisatın bulunduğu “….. Mah. …. Cad. No:22 Dükkan:2 Başakşehir/İSTANBUL ” adresinde kurulu ticarethane tarifesinden, sayaçsız direkt bağlı elektrik kullanımı yaptığının tespit edilmiş olduğunu, işbu kullanımlar neticesinde kaçak kullanım tahakkuk etmiş ve faturalandırılmış olduğunu, davalının söz konusu tesisatla ilgili bir adet fatura bedelini ödemeyerek müvekkilini maddi anlamda zarara uğratmış dolayısıyla müvekkili şirket tarafından davalı hakkında Bakırköy …. İcra Müd. …. Esas sayılı icra dosya ile 28/04/2022 tarihinde icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı/borçlunun, müvekkili şirket tarafından başlatılan icra takibine haksız ve kötüniyetle itiraz etmiş ve işbu takibin durmuş olduğunu, borçlunun itirazında haksız olup kötü niyetli olduğunu, icra takibini uzatmak maksadıyla borca itiraz etmiş olduğunu, iş bu davayı açmak için arabuluculuğa başvurulmuş davalı tarafla anlaşma sağlanamamış olduğunu, davalı/ borçluya ait kayıtlı tesisatın bulunduğu adreste kaçak elektrik kullanımı yaptığı tespit edilmiş olduğunu, davalı borçlunun kaçak elektrik kullanımı yaptığına ilişkin 21.02.2022 tarihli … seri numaralı tespit tutanağı ve faturanın dosya kapsamında bulunduğunu, yüksek mahkeme kararlarında da sabit olduğu üzere; kaçak tespit tutanaklarının aksi ispatlanıncaya kadar geçerli sayıldığını, davalı tarafın işbu haksız fiil eylemiyle müvekkili şirketin zararı uğratmış olduğunu, somut olayda, dosyada bulunan bilgi ve belgeler de nazara alındığında haksız fiil tarihi olan 21.02.2022 itibarıyla müvekkili şirketin alacağının muaccel hale gelmiş olduğunu, dosya kapsamında sundukları deliller ve açıklamaların İİK. 258 kapsamında kanaat verici delil kabulü ile; yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği, ihtiyati haczin reddi halinde müvekkili şirketin ileride hakkını elde etmesinin güçleşeceği veya imkansız hale gelebileceği söz konusu olmakla birlikte mahkememizce uygun görülecek teminat mukabilince borçlunun gayrimenkul, menkul ve 3. kişilerdeki hak ve alacaklarına İhtiyati haciz konulmasına, usul ekonomisi gereğince de; ihtiyati haciz kararının infazı için Bakırköy ….. İcra Müd. …. E. Sayılı dosyanın yetkili kılınmasını talep ettiklerini beyanla; öncelikli olarak ihtiyati haciz taleplerinin kabulü ile borçlunun gayrimenkul, menkul ve 3. kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyaten haciz konulmasına, Bakırköy …. İcra Müd. … E. Sayılı dosyanın yetkili kılınmasına, borçlunun icra dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun %20’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatını ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermediği, görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, kaçak elektrik bedeli talepli icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
İkitelli Vergi Dairesi’nden gelen müzekkere cevabında; mükellefin işletme hesabına göre defter tuttuğu ve 2021 yılında 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 177. Maddesinin birinci fıkrasına göre belirlenen esnaf işletme sınırını aşmadığının belirtildiği görülmüştür.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen müzekkere cevabında; davalının kaydına rastlanılmadığı hususu bildirilmiştir.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığını res’en araştırmakla yükümlüdür.
6102 Sayılı T.T.K.’nun 4. maddesinin 1. fıkrası 6335 Sayılı Yasanın 1. maddesi ile değiştirilerek ticari davalar her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları, T.T.K.’nun 4. Maddesinin a bendi gereğince T.T.K.’nun dan kaynaklanan davalar, T.T.K.’nun 4. maddesinin b, c, d, e, f bentlerinde sayılan davalar ve diğer özel kanunlarda Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu kararlaştırılan davalar ticari dava olarak Ticaret Mahkemelerinde görülecektir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Mahkememizce davalı ile ilgili tacir araştırması yapılmış olup yazı cevaplarına göre davalının işletme hesabına göre defter tuttuğu ve 2021 yılında 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 177. Maddesinin birinci fıkrasına göre belirlenen esnaf işletme sınırını aşmadığı ve ayrıca davalının gerçek kişi ticari işletme kaydının da bulunmadığı, bunun yanında davanın mutlak ticari davalardan olmadığı gibi davanın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hukuk davası (nispi ticari dava) niteliğinde de olmadığı nazara alındığında uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2022/1265 E.-2023/221 K. sayılı ilamı da bu yöndedir.
Ticari olmayan davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olup Asliye Hukuk Mahkemesi ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir. Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır. Dava şartları kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlarda resen dikkate alınacak hususlardan olup dava şartı yokluğu halinde HMK’nun115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nın 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddine,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/06/2023

Katip ….
¸

Hakim ….
¸