Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/109 E. 2023/288 K. 31.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ASIL DOSYA ESAS NO : ….. Esas
KARAR NO : 2023/288

BİRLEŞEN DOSYA ESAS NO :İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas
BİRLEŞEN DOSYA KARAR NO :….

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan),
ASIL DOSYA DAVA TARİHİ : 02/02/2022
BİRLEŞEN DOSYA DAVA TARİHİ : 07/02/2022
KARAR TARİHİ : 31/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/04/2023
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle;müvekkili … Ltd. Şti. 1997 yılından beri tekstil ve çeşitli sektörlerde onlarca ülkede yüzlerce firmaya ihracat yapan alanında tanınmış bir şirket olduğunu, ….bank tarafından Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin …. E. sayılı icra dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, ancak takibe konu çek üzerindeki imza ve kaşenin sahte olduğunu, …. Bankası’na ait, keşide yeri Kayseri, keşide tarihi 01.04.2020 olan, keşidecisi “…… San. ve Tic. Ltd. Şti.”, lehtarı ise “….. Tic. Ltd. Şti.” olarak gösterilen 52.300 TL tutarındaki çekin arkasında müvekkili şirketin adı ve keşide tarihindeki adresinin yazılı olduğunu ancak bu kaşe ve kaşe üzerindeki imzanın tamamen sahte olduğunu, müvekkilinin davalılar ile hiçbir hukuki ilişkisinin olmadığını,a açıklanan nedenlerle müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitini ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesi …. Esas sayılı dosyasında davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili .. Ticaret Ltd. Şti. 1997 yılından beri tekstil ve çeşitli sektörlerde onlarca ülkede yüzlerce firmaya ihracat yapan alanında tanınmış bir şirket olduğunu, …bank tarafından Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyası üzerinden icra takibi başlatılmış ve takibin kesinleştiğini, ancak takibe konu çek incelendiğinde çek üzerindeki kaşe ve imzanın sahte olduğunun tespit edildiğini, …. Bankası’na ait, keşide yeri Kayseri, keşide tarihi 01.04.2020 olan, keşidecisi “…… San. ve Tic. Ltd. Şti.”, lehtarı ise “….. Tic. Ltd. Şti.” olarak gösterilen 52.300 TL tutarındaki çekin arkasında müvekkil şirketin adı ve keşide tarihindeki adresinin yazılı olduğunun görüldüğünü, ancak bu kaşe ve kaşe üzerindeki imzanın tamamen sahte olduğunu, müvekkilin bu çekle ilgili çekin keşidecisi ve cirantaları ile hiçbir hukuki ilişkisi olmadığı gibi ne böyle bir alacağı ne de böyle bir borcu bulunduğunu, mahkemece yapılacak inceleme ile de müvekkilin böyle bir borcunun olmadığının ortaya çıkacağını, nitekim müvekkilin Bakırköy …. Ticaret Mahkemesi’nin ….. E sayılı dosyasında bu çekle ilgili çeki düzenleyen …. İnşaat şirketine ve çeki davalıya ciro eden …. Lojistik şirketine karşı ikame ettiği menfi tespit davasının derdest olduğunu, işbu davanın da ilgisi ve bağlantısı nedeniyle HMK’nın 166 ve devamı hükümlerince Bakırköy …. Ticaret Mahkemesinin ….. E sayılı dava ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiş, müvekkilin daha fazla mağdur olmaması amacıyla mahkemeden İİK 72/3 hükmü gereği icra takibi ile kesinleşen miktarın tamamının ve mahkemece belirlenecek teminat miktarının tarafımızca ödenmesini, akabinde icra dairesine depo edilecek sözde alacağın davalıya ödenmemesi amacıyla tedbir kararı verilmesini, bu nedenlerle iş bu davanın ilgisi ve bağlantısı nedeniyle HMK’nın 166 ve devamı hükümlerince Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. E sayılı dava ile birleştirilmesini, davalı …bank ile müvekkil arasında bu dosya ve kambiyo senedi bakımından mevcut ve geçerli bir hukuki ilişkinin bulunmadığının tespitini, İİK 72/3 hükmü gereği tarafımızca takipte kesinleşen miktarın tamamının icra dairesi veznesine ve Mahkemenizce takdir edilecek %15 teminatın mahkemenize depo edilmesine karar verilmesini, alacağın tamamının ve mahkemenizce takdir edilecek teminat miktarının ödenmesine karar verilmesi mukabilinde ihtiyati tedbir kararı verilerek icra veznesine depo edilen dosya borcunun davalıya ödenmemesi için tedbir kararı verilmesini, Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesinin …. E Sayılı haksız icra takibinin iptaline, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, bu dava sebebiyle müvekkilin uğramış olduğu zararların giderilmesi için yasa gereği davalı aleyhine alacağın yüzde yirmisinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına karar verilmesini, vekâlet ücreti ve sair yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
YANIT:
Asıl dosyada davalılar ….. Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ile ….. Sanayi İç Ve Dış Ticaret Anonim Şirketi’ne dava dilekçesi ve tensip zaptı usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalılar tarafından cevap dilekçesi ibraz edilmediği görülmüştür.
Birleşen dosya davalısı ….. Ortaklığı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı borçlu şirket hakkında Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi … E sayılı dosyası ile açılmış icra takibi bulunduğunu, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında yetkili mahkemenin takibin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesi olduğunu, davacı şirketin çek üzerindeki kaşe ve imzanın sahte olduğunu iddia etmiş olmasına rağmen bu konuyla ilgili herhangi bir Emniyet veya savcılık şikayetinin bulunmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ve bu durumunun kötü niyetin göstergesi olduğunu, davaya konu çekte davacının lehtar davalı müvekkili bankanın ise hamil konumunda olduğunu, çekteki imzanın gerçek mi sahte mi olduğunu bilecek durumda olmadığını, bu nedenle kötü niyetli sayılamayacağını, davacının kötü niyet tazimatı taleplerinin reddi gerektiğini, 6102 Sayılı TTK mad. 677 ile ” imzaların istiklali ilkesine göre, senet lehtarının veya diğer cirantaların ciro imzasının sahte olması hali, diğer imza sahiplerinin senetten kaynaklanan sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Ciro zincirinin muntazam bir şekilde birbirini takip edip etmediğini incelerken dış görünüşü incelemek yeterli olup, cirantalardan birinin imzasının sahte olması veya temsilci sıfatıyla senedi imzalayan şahsın imza yetkisinden yoksun olması ciro zincirini etkilemez” düzenlemesine yer verildiğini, bu nedenle davacının taleplerinin reddi gerektiğini, senedin bedelsizliği nispi defi olduğundan, bilerek borçlu zararına hareket edilmediği sürece üçüncü kişi ve hamilin iyi niyetinin korunacağını, açıklanan nedenlerle davacının çekten kaynaklanan sorumluluğunun devam ettiğini, açılan davanın reddini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, bu dava sebebiyle müvekkilinin uğramış olduğu zararların giderilmesi için yasa gereği davalı aleyhine alacağın yüzde yirmisinden az olmamak kaydıyla tazminata karar verilmesini, vekâlet ücreti ve sair yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
KANITLAR VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen dava; …. Bankası’na ait, keşide yeri Kayseri, keşide tarihi 01.04.2020, keşidecisi …… San. ve Tic. Ltd. Şti., lehtarı ise ….. Tic. Ltd. Şti. olan 52.300 TL bedelli senette lehtar sıfatına sahip olan davacının, senette ciranta sıfatıyla atılan imza ve kaşenin kendisine ait olmadığı iddiasıyla açılan menfi istemine ilişkindir.
Mahkememizce davacı şirketin senetin keşide tarihi ve sonrasındaki temsile yetkili kişinin imza örnekleri alınmış, mukayeseye elverişli ıslak imzalı evrak asılları temin edilmiş ve bu belgeler doğrultusunda dava konusu çek üzerinde imza incelemesi yaptırılmıştır.
Türk Ticaret Kanununun kambiyo senetlerine ilişkin hükümleri poliçe esası üzerine kurulmuştur. Kanun, kambiyo senetlerinin ortak olan hükümlerine poliçe başlığı altında yer vermiş; bono ve çek hakkında ise ortak hükümlere yollama yapmakla yetinilmiştir (6102 TTK’nın 778, 818, eTTK. 690, 730).
6102 sayılı TTK’nın 818. (eTTK’nun 730) maddesi yollaması ile çeklerde de uygulanması gereken aynı yasanın 677. (eTTK’nun 589) maddesi uyarınca “bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzalar içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez”. İmzaların bağımsızlığı (istiklali şeklinde tanımlanan bu ilke, poliçeye atılan her geçerli imzanın (Keşidecinin, cirantanın avalistin, kabul eden muhatabın imzası gibi) sahibini bağladığını, geçersiz imzanın sahiplerini sorumlu kılmamalarına rağmen poliçenin geçerliliğini ortadan kaldırmadığını ifade eder. Geçersiz bir imza sahibini bağlamaz, ancak ciro zincirini de koparmaz.
Gerek doktrinde ve gerekse de uygulamada; “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekârlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”,“senedin zamanaşımına uğramış bulunması” gibi def’iler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir.
Jandarma Genel Komutanlığı Aydın Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği tarafından düzenlenen …. tarihli uzmanlık raporunda özetle; inceleme konusu senette …. Ticaret Limited Şirketi adına atfen atılı bulunan imza ile ….’un mevcut mukayese imzaları arasında yapılan inceleme ve karşılaştırmada kaligrafik ve karakteristik özellikler yönünden farklılıklar görülmüş olup, söz konusu imzanın …. eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmalarına, dayandıkları delillere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre Mahkememizce yapılan değerlendirmede; dava konusu senette davacı şirketin lehtar sıfatına sahip olduğu ve senet metninde ilk cironun davacı şirketin isim ve imzası ile yapıldığı sabittir. Ancak senet üzerinde ciranta sıfatıyla davacı şirket adına atılan imzanın ticaret sicil kayıtlarına göre şirketi temsil etmeye yetkili olan ….’a ait olmadığı alınan rapor ile sabit hale gelmiştir. Temsil yetkisi bulunmayan kişi tarafından atılan bir imzanın davacı şirketi bağlamayacağı, bu hususun herkese karşı ileri sürülebilen mutlak def’i niteliğinde olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
Buna göre davacının kendisine ait olmayan imza nedeniyle takip konusu borçtan sorumlu tutulamayacağı, geçersiz imzanın sahibi bağlamayacağı anlaşılmakla asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacının kötüniyet tazminatı bakımından yapılan değerlendirmede; davalıların senedi bilerek borçlunun zararına iktisap ettiğinin, başka bir söyleyişle kötüniyetli ve zararlandırma kastı ile iktisap ettiğinin mevcut bilgi ve belgelerle ispat edilemediği kanaatine varıldığından tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl Davanın KABULÜ İLE;
a)Davacı tarafın …. Bankası’na ait, keşide yeri Kayseri, keşide tarihi 01.04.2020, keşidecisi …… San. ve Tic. Ltd. Şti., lehtarı ise ….. Tic. Ltd. Şti. olan 52.300 TL bedelli çek yönünden davalılar ….. Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ve ….. Sanayi İç Ve Dış Ticaret Anonim Şirketi’ne borçlu olmadığının tespitine,
b)Şartları oluşmadığından davacı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
c)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.572,61-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 893,16-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.679,45- TL harcın davalılar ….. Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ile ….. Sanayi İç Ve Dış Ticaret Anonim Şirketi’nden tahsili ile hazineye irat kaydına,
d)Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 893,16-TL harcın davalılar ….. Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ile ….. Sanayi İç Ve Dış Ticaret Anonim Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
e)Davacı tarafından yargılama sırasında yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 1.126,80 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere 1.207,50-TL yargılama giderinin davalılar ….. Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ile ….. Sanayi İç Ve Dış Ticaret Anonim Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
f)-Davalılar tarafından yargılama sırasında yapılan masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
g)-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 9.200,00- TL tek vekalet ücretinin davalılar ….. Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ile ….. Sanayi İç Ve Dış Ticaret Anonim Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
h)-Bakiye gider/delil avansının karar kesinleştiğinde dosyada mevcut evrak asıllarının iadesinden sonra ilgili tarafa derhal iadesine,
2-Birleşen İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile açılan davanın KABULÜ İLE;
a)Davacı tarafın … Bankası’na ait, keşide yeri Kayseri, keşide tarihi 01.04.2020, keşidecisi …… San. ve Tic. Ltd. Şti., lehtarı ise ….. Tic. Ltd. Şti. olan 52.300 TL bedelli çek yönünden davalı …….. Ortaklığı’ne borçlu olmadığının tespitine,
b)Şartları oluşmadığından davacı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
c)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.572,61-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 893,16-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.679,45- TL harcın davalı ….. Ortaklığı’ndan tahsili ile hazineye irat kaydına,
d)Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 893,16-TL harcın davalı ….. Ortaklığı’ndan alınarak davacıya verilmesine,
e)Davacı tarafından yargılama sırasında yatırılan 80,70 TL yargılama giderinin davalı ….. Ortaklığı’ndan alınarak davacıya verilmesine,
f)Davalı tarafından yargılama sırasında yapılan masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
g)-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 9.200,00- TL tek vekalet ücretinin davalı …. Ortaklığı’ndan alınarak davacıya verilmesine,
h)-Bakiye gider/delil avansının karar kesinleştiğinde dosyada mevcut evrak asıllarının iadesinden sonra ilgili tarafa derhal iadesine,
3-Davacı tarafça yatırılan teminatın karar kesinleştikten 1 ay sonra tazminat davası açılmadığı ve talep edildiği takdirde HMK.392/2 gereğince iadesine,
4-Karar kesinleştiğinde dosyada mevcut evrak asıllarının ilgili kurumlara derhal iadesine,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere asıl ve birleşen davacı vekili ile birleşen dosya davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 31/03/2023

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim ….
E-İmzalıdır