Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1076 E. 2023/481 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1076
KARAR NO : 2023/481

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2014
KARAR TARİHİ : 11/05/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Davalılardan ….’ın davacı şirketten ayrılır ayrılmaz davalı şirketin kurucu ortağı olduğunu ve halen bu firmada aynı işle iştigal ettiğini, …..’ın davacı ile iş akdi feshedildiğinde davacı hakkında işe iade davası açtığını ve davanın halen derdest olduğunu, adı geçen davalının diğer davalı … Tic. Ltd. Şti’nde yönetim kurulu üyesi ve yetkili müdür olduğunu; davalılardan …’in de davacı şirkette çoklu taşıtım sistemleri müdürü olarak çalıştığını, davacının müşterilerinden olan … Şirketini ve aynı şirketin Almanyada kurulu …. Şirketinin müşteri portföyünden çıkartılmasını talep etmesi üzerine anılan firmaların müşteri portföyünden çıkartıldığını, adı geçen davalının bu iki firmayı davalıları rekabette öne geçirmek amacıyla portföyden çıkatırarak davacıyı yanılttığını, bu iki firmanın yüklerinin davalılardan tarafından taşındığını öğrendiklerinde davalı …’in istifasının talep edildiğini, adı geçen davalı istifa ettikten sonra davalı … şirketinde işe başladığını, adı geçen davalıların gerek bu eylemleriyle, gerekse davacıdan aldığı bilgi ve sırları paylaşarak, gerekse dava dilekçesinde yazılı olan diğer eylemleri nedeniyle davacı aleyhine hakkız rekabette bulunduklarını beyanla davalıların haksız rekabete konu eylemlerinin tespiti ve engellenmesi, davalıların davacıyı haksız rekabet nedeniyle uğrattıkları ve uğratacakları muhtemel maddi kayıpların dava sırasında belirlenecek bedelle ticari faizle giderilmesine, dava sırasında belirlenecek bedelle davalıların kusurları nedeniyle davacının zarar ve ziyanlarının tazmini , haksız rekabet sonucunda davalı lehine davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatinin karşılığında da belirlenecek miktarın ticari faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı … Taşımacılık vekili cevap dilekçesi ile davalıların müvekkili şirkete çalışmalarının bulunmadığını, müvekkilinin ” …. ” isimli firma dışında dava dilekçesinde belirtilen hiçbir şirket ile çalışması bulunmadığı gibi dava konusu konteynırlarla da ilgili bir çalışmanın mümkün olmadığını, dolayısıyla müvekkili yönünden haksız rekabetin bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı ….. ve … vekili cevap dilekçesi ile davacı tarafından müvekkillerine isnat edilen tüm eylemlerin iş akdi devam ederken varlığı iddia edilen eylemler olduğunu, bu nedenle davanın iş mahkemesinde görülmesi gerektiğini, dava belirsiz alacak davası olarak açıldığından HMK madde 107’ye aykırılık mevcut olduğunu, davalılardan …’un iş akdinin davacı tarafından fesh edildiğinin, …’ın ise davacının basıksıyla istifa ettiğini, müvekkillerinin davacı iş veren nezdinde her zaman üzerinden amir ve müdürü olan iş verenin ve iş veren vekilinin gözetim ve denetiminde çalıştıklarını, herhangi bir şekilde konteynır kullanmadıklarını, taraflar arasında yazılı rekabet yasağı sözleşmesi bulunmadığını, müvekkillerinin herhangi bir ticaret sır verilmediğini bu nedenle müvekkilleri tarafından haksız rekabet yaratacak sır kavarımı veya paylaşımının mümkün olmadığını beyanla davanın öncelikle görev yönünden olmadığı takdirde esastan reddini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı …. Şirket vekili cevap dilekçesi ile davacı ile davalı firmanın yaptıkları işlerin benzer olması nedeniyle aynı iş konumunda çalıştırdıkları personelinde birbirine benzer iş yapmasının olağan olduğunu, dolayısıyla personelin bir iş yerinden ayrılıp diğer iş yerinde işe başlamasının olağan bir durum olduğunu, … Firmasının , müvekkilinin çalışanı olan …’nun eski çalıştığı dönemlerden portföyünde olan bir firma olduğunu, dolayısıyla bu durumun haksız rekabet teşkil etmediğini, davacının iddia ettiği konteynırlardan sadece birinin müvekkili tarafından kiralandığını, müvekkilinin diğer iki konteynırla hiçbir ilgisinin olmadığını , dava dilekçesinde yazılı olan haksız rekabet iddialarının yersiz olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, haksız rekabet iddiasıyla tazminat talebine ilişkin olup, uyuşmazlık davalıların eylemlerinin davacı aleyhine haksız rekabet teşkil edip etmediği, haksız rekabet teşkil ediyorsa davacının bundan dolayı davacının zarara uğrayıp uğramadığı, uğramışsa miktarının ne kadar olduğu hususlarına ilişkindir.
Mahkememizden verilen 10/10/2019 tarih ve … Esas … sayılı kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Hukuk Dairesi’nin … Esas, …Karar sayılı ve 03/11/2022 tarihli KALDIRMA ilamıyla kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 24/03/2023 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; Kök ve ek raporda, her ne kadar … AŞ bakımından “bir firmanın yıllar içerisinde oluşturduğu Müşteri kitlesinden hazır biçimde bir diğerinin hemen faydalanmasının, objektif nedenler ile gerekçelendirilmediği sürece, dürüstlük kuralına aykırı kabul edilebileceği ve haksız rekabet teşkil edebileceği” kanaatine varılmış ise de; İstanbul BAM …. HD. …E, …K ssyılı ve 03.11.2022 tarihli kararına binaen, sektörel inceleme ve değerlendirmeler çerçevesinde, taşımacılık sektöründeki müşterilerin hizmet aldıkları şirketin işyerinde veya ofisinde değil çoğunlukla anlık iletişim araçlarıyla operasyondaki personel ile iletişim kurdukları, bu nedenle müşterilerin, şirkettenziyade anlık iletişim araçlarıyla görüştükleri personele bağlılık hissettikleri, dolayısıyla çalışanın firma değiştirmesiyle çoğunluk müşteri de kendiliğinden firmalarını değiştirdikleri, taşıma-lojistik sektörü özelinde bu durumun ticari hayatın akışına uygun olabileceği değerlendirmesi hasıl olduğundan, aşağıdaki kanaat ve sonuçların Sayın Mahkemeye sunulması yönünde kanaat oluşmuştur. Davalılar … ve ….’ın uzun yıllar edindikleri bilgi birikimini, tecrübelerini ve hatta edindikleri müşteri portföyünün büyük bir kısmını (kendileri bu yönde bir eylemde bulunmasa bile) daha önce çalıştıkları firmalardan davacı şirkete de taşımış olması; davacı şirketten ayrılmaları ile birlikte veya bir süre sonra davacı şirketten davalı gerçek kişilerin çalıştığı davalı şirkete intikal etmesi mümkün olduğu; sektörel bakımdan taşıma şirketlerinde müşterilerin şirketten ziyade ani iletişim araçlarıyla iletişim kurduğu şirket çalışanlarına kendilerini bağlı hissettiği, çalışanların ayartma yönünde herhangi bir eylem yapmasalar dahi müşterilerin büyük çoğunlukla kısa süre içinde (iki şirket arasında çok açık bir fark olmadıkça) ve büyük oranda onlara takiben yeni şirkete geçtikleri; ayrıca davalı gerçek kişilerin tüm müşteri portföyü ile tüm bilgi birikimlerinin davacı şirket sayesinde oluştuğu ileri sürülemeyeceği gibi, bu bilgi birikimi ve tecrübenin ticari sırlardan faklı olduğu ve davalı gerçek kişilerin bunları sonraki işyerlerinde de uygulayabileceğinin değerlendirildiği; Davalı gerçek kişilerin yeni bir iş kurma ve iş sözleşmesini sonlandırmalarının girişim ve çalışma özgürlüğü bağlamında anayasal güvence altında olduğu ve bu nedenle başlı başına haksız rekabet eylemi sayılamayacağı; davacı … ileri sürdüğü haksız rekabet eylemleri hakkında somut veriler ortaya koyması gerektiği, ancak dosya münderecatındaki delillerin haksız rekabet eylemini somut ve objektif olarak ispatlamaya yeterli olmadığı; Davalı şirketin haksız rekabet eylemine ilişkin de iki çalışanın bünyelerine katılması dışında bir veri sunulmadığı, davalı şirketlerin portföyüne geçen müşterilerin ise davalı gerçek kişilerin veya davalı şirketlerin dürüstlük kurallarına aykırı bir eylemi ve bu eylemle müşteri geçişi arasındaki ilişkinin davacı tarafından ortaya konulamadığının değerlendirildiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. HD. … E, … K ssyılı ve 03.11.2022 tarihli kararına hep birlikte değerlendirilmesinde ;Dava, haksız rekabet iddiasıyla tazminat talebine ilişkin olup, TTK m. 54 ve devamı maddelerinde belirtilen haksız rekabet hükümlerine dayanmaktadır. Haksız rekabet TTK m. 54/2’de “rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkiyi etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar” olarak tanımlanmış ve devamında örnekleme yolu ile haksız rekabet teşkil edebilecek fiiller sayılmıştır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. HD. … E, … K sayılı kaldırma ilamı da dikkate alınarak bilirkişi heyetine sektör bilirkişide eklenmek sureti ile ek rapor alınmış olup bilirkişi heyet raporun göre; taşımacılık sektöründeki müşterilerin hizmet aldıkları şirketin işyerinde veya ofisinde değil çoğunlukla anlık iletişim araçlarıyla operasyondaki personel ile iletişim kurdukları, bu nedenle müşterilerin, şirkettenziyade anlık iletişim araçlarıyla görüştükleri personele bağlılık hissettikleri, dolayısıyla çalışanın firma değiştirmesiyle çoğunluk müşteri de kendiliğinden firmalarını değiştirdikleri, taşıma-lojistik sektörü özelinde bu durumun ticari hayatın akışına uygun olduğu ,davalılar …. ve …’ın uzun yıllar edindikleri bilgi birikimini, tecrübelerini ve hatta edindikleri müşteri portföyünün büyük bir kısmını (kendileri bu yönde bir eylemde bulunmasa bile) daha önce çalıştıkları firmalardan davacı şirkete de taşımış olması; davacı şirketten ayrılmaları ile birlikte veya bir süre sonra davacı şirketten davalı gerçek kişilerin çalıştığı davalı şirkete intikal etmesi mümkün olduğu; sektörel bakımdan taşıma şirketlerinde müşterilerin şirketten ziyade ani iletişim araçlarıyla iletişim kurduğu şirket çalışanlarına kendilerini bağlı hissettiği, çalışanların ayartma yönünde herhangi bir eylem yapmasalar dahi müşterilerin büyük çoğunlukla kısa süre içinde (iki şirket arasında çok açık bir fark olmadıkça) ve büyük oranda onlara takiben yeni şirkete geçtikleri; ayrıca davalı gerçek kişilerin tüm müşteri portföyü ile tüm bilgi birikimlerinin davacı şirket sayesinde oluştuğu ileri sürülemeyeceği gibi, bu bilgi birikimi ve tecrübenin ticari sırlardan faklı olduğu ve davalı gerçek kişilerin bunları sonraki işyerlerinde de uygulayabileceğinin değerlendirildiği; Davalı gerçek kişilerin yeni bir iş kurma ve iş sözleşmesini sonlandırmalarının girişim ve çalışma özgürlüğü bağlamında anayasal güvence altında olduğu ve bu nedenle başlı başına haksız rekabet eylemi sayılamayacağı; davacı tarafça ayrıca davalı şirketin haksız rekabet eylemine ilişkin de iki çalışanın bünyelerine katılması dışında bir veri sunulmadığı, tespit edilmiş olup bu kapsamda davacı … ileri sürdüğü haksız rekabet eylemleri hakkında somut veriler ortaya koyması gerekmekte olup dosya münderecatındaki delillerin haksız rekabet eylemini somut ve objektif olarak ispatlamaya yeterli olmadığı ,davalı şirketin haksız rekabet eylemine ilişkin de iki çalışanın bünyelerine katılması dışında bir veri sunulmadığı, davalı şirketlerin portföyüne geçen müşterilerin ise davalı gerçek kişilerin veya davalı şirketlerin dürüstlük kurallarına aykırı bir eylemi ve bu eylemle müşteri geçişi arasındaki ilişkinin davacı tarafından ortaya konulamadığı bu kapsamda dayanılan bu sebeplerin TTKm. 54 ve devamı maddeleri anlamında haksız rekabet teşkil etmeyeceği, mevcut durum itibari ile davacı tarafça haksız rekabet iddiası ispatlanamadığından açılan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın REDDİNE,
1-Alınması gereken 179,90-TL harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 170,80-TL’den mahsubu ile eksik kalan 9,10-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalılar yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 16.847,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davalı …. tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ….’e verilmesine,
5-Davalılar …. Ticaret Limited Şirketi, ….., …. Anonim Şirketi tarafından yapılan 2.373,15 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılar … Limited Şirketi, ….., …. Anonim Şirketi’ne verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin, bir kısım davalılar vekili Av. …’ın, davalı …. vekilinin yüzlerine karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır