Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1066 E. 2023/637 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1066
KARAR NO : 2023/637

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2022
KARAR TARİHİ : 15/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ….. Ambalaj San. Ve Tic. A.Ş., ……- Beylikdüzü/İSTANBUL adresli taşınmaz için davalı/yüklenici … Ağaç San. Ve Dış Tic. A.Ş.’den … sipariş numarası ile meşe parke siparişi verdiğini, sipariş karşılığında uygulama ve montajı kapsayan sözleşme akdedildiğini ve davalı şirketin yapmayı üstlendiği sipariş karşılığında müvekkili şirkete 9.697,24 Euro bedelli, 25.11.2021 tarihli e-Fatura düzenlendiğini, işbu sipariş akabinde imalat ve gereken hazırlık işlemlerini tamamlayan davalı şirket Aralık 2021 tarihinde siparişe konu parke ve eklerinin teslimat ve montajını gerçekleştirdiğini, davalı şirket tarafından imalat ve montaj işlemi tamamlanmışsa da sipariş konusu parkelerde zamanla aşınma, kabarma olduğunu; parkeler dış etken olmaksızın deformasyona uğradığını, müvekkili şirketin işbu deformasyon ortaya çıkar çıkmaz davalıya bildirimde bulunduğunu, akabinde 01.02.2022 tarihinde şikayet başvurusu yaptığını, davacı müvekkili şirket ortaya çıkan durumu ivedilikle davalı şirkete bildirmişse de herhangi bir olumlu dönüş alınamadığını, davaya konu, müvekkili şirketin bedel karşılığı temin ettiği parkeler imalatı ve montajı sonrası sorun teşkil edebilecek mevcut hali barındırmıyor görünse de mevzu bahis ayıp sonradan ortaya çıktığını, bu yönüyle olağan bir gözden geçirme ile anlaşılamadığını, zamanla ortaya çıkmış işbu ayıp şüphesiz gizli ayıp niteliğinde olduğunu, davacı müvekkili tarafından temin edilen parkeler taşımaları gereken özellikleri taşımamakla birlikte kullanım amacı bakımından değer ve beklenen fayda da önemli ölçüde azaldığını, kabarma, çatlama gibi deformasyonları bulunan parkelerin mevcut haliyle konut içerisinde kullanımı mümkün olmadığını, işbu sebeple müvekkili şirket tarafından söz konusu ayıplı parkelerin değiştirilmesi gerekmiş ve yeni parkelerin döşenmesi ile zemin kullanıma hazır hale getirildiğini, bu işlem öncesi davacı müvekkili şirket tarafından uğranılan zararların tazmini ve davalı/üstlenici şirkete karşı dava yoluyla tazminat talep etme hususunda hukuki yollara başvurulabilmesi adına 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 400 uyarınca Büyükçekmece …. Sulh Hukuk Mahkemesinde …. Değişik İş dosya numarası ikame edilen delil tespiti talebi ile parkelerdeki ayıbın mevcut fiili durumunun tespiti yoluna gidildiğini, delil tespiti sonucu bilirkişi marifeti ile parkelerdeki ayıbın iddialarının haklılığını teyit eder biçimde davalı şirketin hatalı imalat ve uygulamaları sonucu oluştuğu açıklığa kavuştuğunu, ticari davalarca dava şartı arabuluculuk süreci tarafınca yürütülmüş olup olumlu netice alınamadığını, Büyükçekmece Arabuluculuk Bürosu …. arabuluculuk numaralı dosyada 16.06.2022 tarihinde anlaşamama son tutanağı düzenlendiğini beyanla; dava konusu ayıplı parkeler için fazlaya ilişkin tüm hak ve alacak talepleri saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-Euro’nun fiili ödeme tarihinden itibaren işleyecek devlet bankalarının Euro için açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte davalı taraftan tazmin edilerek davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Huzurda görülmekte olan dava ticari nitelikte bir dava olmadığını, davacı taraf, dava konusu ürünleri özel bir konutta kişisel kullanıma tabi olarak aldığını, şikâyetleri kişisel kullanıma/konut kullanımına istinaden öne sürüldüğünü, fatura 118.246,01-TL üzerinden düzenlenmiş ve ödeme de TL cinsinden bu miktarda
gerçekleştirildiğini, buna göre, dava mesnetsiz bir şekilde Euro cinsinden ikame edilmiş olup, TL cinsinden düzenlenen faturaya rağmen davacı tarafın tazminat talepli davasını Euro cinsinden bir bedelle açması hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirket tarafından davacı şirkete KDV dahil 118.246,01-TL tutarında fatura düzenlenerek toplam 226,04 M2 parke sevk edildiğini, oysa delil tespiti dosyasında hazırlanan bilirkişi raporunda da açıkça ifade olunduğu üzere, davacı taraf iddia ve yakınmalarına konu olan parke uygulaması/ürün miktarı yalnızca yaklaşık 100 m2’den ibaretken, huzurda görülmekte olan dava, satım konusu 226,04 m2’ye dair açıldığını, bu anlamda; davacı tarafın satım konusu ürünlere/parkelere dair iddia ve taleplerinin ağırlıklı bir kısmı, dayanaksız kaldığını, müvekkili şirket tarafından davacı şirkete satın alma döneminde tevdi edilen “…. – PARKE KULLANIMI VE GARANTİ KOŞULLARI” belgesiyle iddia olunduğu gibi bir zarar meydana gelmişse, müvekkili şirket tarafından davacıya verilen yerden ısıtmalı konutlarda parke kullanım talimatlarına aykırı bir işlemin davacı yanca yapılıp yapılmadığı, örneğin parkelerin bir su basmasına maruz kalıp kalmadığı ya da uygun /elverişli kıvama gelmemiş bir zemine uygulanıp uygulanmadığı hususunun mutlaka tetkik edilmesi gerektiğini, nitekim davaya dayanak teşkil eden delil tespiti–bilirkişi raporunda da bu durum bilirkişi tarafından; “kesin sonuç için parkelerden numune alınarak laboratuvar ortamında
malzemenin incelenmesi gerekir” ibaresiyle aynen ifade edildiğini, davacı taraf; ayıplı olduğu iddiasındaki parkeleri sökerek attığını, villada kullanılmayan parkelerin akıbetini belirsiz bırakmış, döşenen yüzlerce metrekare parkeyi de, döşenmeyen
yüzlerce metrekare parkeyi de ortadan kaldırdığını beyanla; görev itirazının kabulü ile davanın usulden reddine, görev itirazının kabul edilmemesi halinde yetki itirazının kabulü ile davanın usulden reddine ve Sakarya Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunun tespitine, dava konusu villa ile hukuki ve ticari rabıtası bulunmayan davacı şirketin aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın dava ehliyeti yönünden reddine, sözleşmeden dönme hakkının kullanıldığından bahisle açılan dava değerinin TL
cinsinden tüm fatura bedeli dikkate alınarak belirlenmesine ve harcın tamamlanmasına,
satış ve sevki gerçekleştirilen dava konusu parkelerin anılan villada kullanılmayan kısmının davacı şirkete sorulmasına ve üçüncü bir kişiye satılıp satılmadığının tetkikine, dava konusu ürünlerin üniversitelerin ilgili bölümlerindeki laboratuvarlar nezdinde
tetkiki için dosyaya numune sunmak üzere davacı tarafa kesin süre verilmesine, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, Eser Sözleşmesinden kaynaklı yapılan ayıplı işlerin tespiti ile yapılan ödemelerin iadesi ilişkin maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davalı ile aralarında yer alan eser sözleşmesinden kaynaklı ayıplı ifa nedeni ile ayıplı işlerin tespiti ile yapılan ödemelerin iadesi talep etmektedir. Davalı taraf süresi içerinde yetki itirazında bulunmuştur. Davacı ve davalı taraf arasındaki temel ilişki değerlendirildiğinde davalı tarafın yetki itirazının yerinde olduğu, eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda TBK’nın 89/1. ve HMK’nın 10. maddelerinin uygulama yeri bulunmayacağı, hali ile yetkili Mahkemenin tayininde HMK 6. Maddesi gereği davalı gerçek kişinin yerleşim yeri Mahkemesinin yetkili olması gerektiği, davalının adresinin. … Mahallesi ….n. cad. No: …. Arifiye / Sakarya olduğu, açıklanan bu nedenlerle Mahkememizin yetkisizliğine, yetkili Mahkemenin Sakarya Asliye Ticaret Mahkemelerinin olduğuna karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın yetki nedeniyle REDDİNE, mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince davacının yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili Sakarya Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep etmesinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet yetkisizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/06/2023
Katip ….
¸

Hakim …
¸