Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/105 E. 2022/71 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/105 Esas
KARAR NO : 2022/71

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 01/02/2022
KARAR TARİHİ : 02/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 07/02/2022
DAVA; Davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; …. AŞ’nin Bakırköy … ATM’nin ….. Esasta verilen karar gereğince 19/12/2019 tarihinde iflasına karar verildiğini ve Bakırköy …. İflas Müdürlüğünün ….. İflasında tasfiyesine başlandığını, Yargıtay …. HD’nin kararı ile iflas kararını bozulduğunu ve tekrar 30/03/2021 tarihinde iflasına karar verilerek Bakırköy …. İflas Müdürlüğünün …. İflas sayılı numarasını aldığını, konkordato mühleti içerisinde komiser heyeti zorunluluğunda ve nezaretinde işçi alacaklarına öncelik verildiğini, işçi alacakları adı altında maaş. Kıdem , izin ve ihbar tazminatlarının 30/09/2016-10/07/2018 tarih aralığında olanların kanun gereği maaşlar iş kur ücret garanti fonu tarafından ödendiğini ve kurum tarafından resmi yazı ile iflas müdürlüğüne de tebliğ edildiğini, kıdem , izin ve ihbar tazminatının ise konkordato başlangıç tarihinde elden ıslık imza ve …bank …. Şubesine açılan şirket ve maaş hesaplarından ödenmiş olup, çalışanların tekrar işbaşı yapmalarının bu suretle mümkün olduğunu, bu durumun ise iflas kararın ekinde yer alan komiser heyeti raporu ile tescillendiğini, konkordato mühleti içerisinde olan 20/09/2018- 19/12/2019 aralığı çalışma süresinde olan maşaların …bank …. Şubesinde komiser heyeti nezaretinde eksiksiz ödemiş olup kıdem, ihbar ve izin tazminatlarının ise iflas kararına yapmış olduğu istinaf ve YArgıtay itirazlarına inancı sebebiyle iflas kararı sonrası tarafından ıslak imza karşılığı elden ödendiğini, Bakırköy … İflas Müdürlüğünün ….. E ve … E nolu dosyalarında mevcut olduğunu beyanla İİK’nun amir hükümlerine ayrı düzenlenen iş bu sıra cetvelinin işçi alacak miktarlarına karşı yaptığı itirazının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Bir alacaklı, kendi sırasına veya iflâs hukuku kurallarının yanlış uygulandığına (şikayet) değil, kendi alacağı hakkında verilen ve nedenleri gösterilerek verilen red veya kısmen kabul kararının esasına (kayıt ve kabul davası açarak) veya bir başka alacaklının alacağına veya onun sırasına (kayıt terkin davası açarak) itiraz ediyorsa ticaret mahkemesine dava açmalıdır. İİK’nın 233. maddesine göre sıra cetvelinde, kabul edilmeyen alacaklar red sebepleri ile birlikte gösterilir. İİK’nın 235/1. maddesi uyarınca iflas sıra cetveline yönelik itirazlar (kayıt kabul ve kayıt terkin davaları) kural olarak genel mahkemelerde (Asliye Ticaret Mahkemesinde) görülür. Şikayetçi sadece kendi sırasına yönelik itirazlarını, husumet iflas idaresine yönelterek İİK’nın 235/son maddesi gereğince icra mahkemesinde ileri sürmelidir. İflas sıra cetvelinde başka bir alacaklının alacağının kabul edilen miktar kadar olmadığına ya da sırasına yönelik itiraz, o alacağın sıradan terkini talebini içerdiğinden, şikayet olarak icra mahkemesinde değil, İİK’nın 235/2. maddesi uyarınca sırasına itiraz edilen alacaklıya husumet yöneltilerek dava yoluyla genel mahkemede (Asliye Ticaret Mahkemesinde) ileri sürülmelidir.
İflas idaresinin, sıra cetvelini düzenlerken uyması gereken iflas hukuku kurallarına aykırı hareket ettiği veya yaptığı bir işlemin hadiseye uygun olmadığı iddia edilirse, bu halde sıra cetveline karşı şikayet yoluna başvurulur (İİK’nın m.227; m.16). Şikayet sebeplerinden en önemlisi, bir alacaklının kendisine verilen sıraya itiraz etmesidir (m. 235, IV). Buna göre, alacağı sıra cetveline kabul edilen bir alacaklı, alacağının esas ve miktarına değil de, yalnız alacağına verilen sıraya itiraz ediyorsa, bunu şikayet yolu ile icra mahkemesine bildirir. Diğer şikayet sebeplerine örnek olarak; sıra cetvelinin açık olmaması, bu husustaki kanun hükümlerine (İİK’nın m.233-234) uyulmamış olması, sıra cetvelinin ilan edilmemiş olması, masaya yazdırılmış olan bir alacağın unutulmuş olması, masa alacaklarının da sıra cetvelinde gösterilmiş olması, reddedilen bir alacağın neden dolayı reddedildiğinin, yani ret sebeplerinin gösterilmemiş olması gösterilebilir. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, El Kitabı, 2. Baskı, 2013, Ankara, sh 1329)
İflas dairesinin, iflas idaresinin alacağın kabulüne dair kararına 7 gün içinde şikayet edebileceği İİK’nın 223/5-1 hükmünde öngörüldüğü halde, kural olarak, müflisin iflas idaresinin ya da dairesinin bir alacağın kabulü veya reddi kararına karşı şikayet hakkı bulunmadığı doktrin ve uygulamada kabul edilmektedir. İflas dairesine tanınan bu şikayet hakkı, iflas idaresince kabul edilen alacakların, esas veya miktarı yanında sırasını da kapsar. İflas dairesinin, iflas idaresinin bir alacağın reddi kararına karşı şikayet yoluna başvurma hakkı bulunmamaktadır. (Bkz: Dr. Adnan Deynekli, Hacizde ve İflasta Sıra Cetveli, 2. Baskı, Ankara 2002, Sh 619). Müflisin sıra cetveline itiraz, kayıt kabul ve kayıt terkini davası açma hakkı yoktur. Ancak müflis, fiil ehliyetinin doğal bir sonucu olarak, iflas masasına giren mal, alacak ve haklara ilişkin (iflas organları) işlemlerine karşı şikayet (İİK md. 16) yoluna başvurabilir. Bu kapsamda, müflis ihalenin feshini isteyebileceği gibi, sıra cetveli düzenlenmesinde hileli işlemlere dayanıldığını şikayet yoluyla ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini de isteyebilir. (Bkz: Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, El Kitabı 2. Baskı, 2013, Ankara, Sh. 1218, 1306,1329,1355)
Somut olayda, müflis davacı, tasfiye işlemlerini yürüten iflas müdürlüğünün müflisin itiraz ettiği alacaklıları sıra cetveline kabulü kararına yönelik işlemine itiraz etmiştir. Dava, sıra cetveline itiraz olarak nitelendirilmiş ise de, hukuki nitelendirme mahkemelere ait olup, dava mahiyeti itibariyle iflas masası temsilcisi iflas dairesinin işlemini şikayete ilişkindir. Bu tür davalarda İİK’nın 227/1. maddesinin yollamasıyla 16. maddesi gereği İcra Hukuk Mahkemesi görevlidir. (Yargıtay 23.Hukuk Dairesi, 11/11/2014, 2014/9207 Esas, 2014/7140 Karar sayılı ilamı) Bu sebeplerle, davanın HMK’nun 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan reddine, mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin İcra Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nun 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle karar verildi. 02/02/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip ….
¸e-imzalıdır