Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1011 E. 2023/619 K. 09.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1011 Esas
KARAR NO : 2023/619

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 08/11/2022
KARAR TARİHİ : 09/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/07/2023
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı … Tic. Limited Şirketi ile tanışıklığı
bulunan Davacı …’in, davalı şirket’e kredi
çıkmaması nedeni ile davalı şirketin ricalarını kırmayarak davalı şirket için kendi adına
…. Şubesi …. Banktan (faizi hariçte ana para olarak) 250.000,000 TL’lik taksitli
ticari kredi çektiğini, müvekkilinin çekilen kredi bedelini aynen davalı şirket yetkilisi …’nin hesabına
25.12.2019 tarihinde havale ettiğini, davalı şirketin ise Müvekkili ile yapmış olduğu “… adına 36 ay vadeli
kullanılan 250.000,00 TL ….bank’a ödenecek tutarın …
tarafından ödenecektir” şeklindeki beyanı içerir mutabakat metni ile kredi borçlarının
tamamının şirket tarafından ödeneceğini kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, hakeza, davalı şirketin yetkilisi …’nin babası … ve müvekkilin vekili
olarak tarafımız, işbu mutabakat metnine tanıklık ve imza ettiğini, fakat davalı şirketin mutabakatına uygun davranmadığını ve kredi borçlarını ödemediğini, müvekkilinin banka tarafından aleyhe bir işleme uğramamak adına kredi borçlarını kendi
hesabından ödemek zorunda kaldığını, ekte yer alan tahsilat dekontları ile iş bu husus görüldüğünü, kaldı ki, kredi borcu bitmemiş olup, Müvekkil bakiye borcu ödemeye devam
edeceğini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulünü, dava ile elde edilecek meblağın yüksekliği nedeni ile ileride oluşması kuvvetle
muhtemel olan mağduriyetin bir nebzede olsa giderilmesi adına borçlu adına kayıtlı
banka hesabı, taşınır ve taşınmaz mallarına öncelikle teminatsız aksi halde öngörülecek
teminat karşılığında ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline
karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
YANIT:
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın incelenmesinden anlaşıldığına göre
davanın müstakilen talep edilen ihtiyati tedbir istemine ilişkin olduğunu, davacı tarafın dilekçesinde ve talep kısmında ayrıca ve açıkça belirtmiş olduğu ihtiyati
tedbirden başka herhangi bir talebinin olmadığını, mahkemenin vermiş olduğu ara karar ile mezkur talebi reddettiğini, bu nedenle dosyanın son bulduğunu ve kapatılması gerektiğini, Mahkemece dikkate alınıp işlem yapılmaması
halinde dayanak tutanağa göre müvekkil …. tarafından ödeneceği iddia edilen
36 ay vadeli 250.000 TL’lik kredinin ilk 6 taksitinin müvekkili tarafından ödendiğini, buna ilişkin olarak … Banka yapılan ödeme dekontlarını sunduklarını,
(her bir dekont 8.650 TL’dir.)
davacı tarafından sunulan kredi ödeme şekline ilişkin belgede vekil olarak ismi
geçen Av….’e işbu kredi ödemesi ile ilgili olarak elden 50.000 TL, 25.000
TL, 15.000 TL’den toplam 90.000 TL ödendiğini, davacı ile …. şirketinin sahibi …’nin babası …
birbirlerini uzun süredir tanımakta olduklarını,
davalı şirketin bir takım ekonomik sıkıntılar içerisinde olması hasebiyle davacı taraf ….’nin şahsi teminatını talep etmiş …’de davacı tarafından sunulan kredi
ödeme şeklini içerir belgeyi imzalamış olduğunu,
ancak davacı taraf Davalı şirket sahibi ve Babası …’nin ekonomik sıkıntı
içerisinde olduğunu bilen bilen davacı taraf ki, davalı tarafın bütün ailesini tanıması
hasebiyle mezkur ödeme şeklini belirtir belge ile yetinmemiş, hukuken daha kuvvetli bir
belge talep etmesi üzerine ve kredi çekimi için bunu şart koşması karşısında müvekkil,
davacı tarafında tanıdığı mezkur şirketin sahibi davalının, dedesi olan …’ye
ait senedi davacı tarafa teminat olarak verdiğini, davacı tarafın kendisine teminat olarak verilen senedi, (250.000 TL lik kredi borcuna
ilişkin) tarafların arasının kredi ödemelerinin aksaması üzerine ve araya bir nevi
husumet girmesi ile kötü niyetli olarak İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas
sayılı dosyası ile miktarını da fahiş şekilde yükselterek icraya koyduğunu,
davacı tarafın haksız ve kötü niyetli icra takibi karşısında müvekkile ait olan arsa ve
gayrimenkuller üzerine davacı taraf haciz koydurduğunu, müvekkilinin çok kıymetli olan mezkur gayrimenkullerinin piyasa fiyatlarının çok çok altında
satılmasından korkarak mezkur İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı
dosyasına olan borcunu tamamen ifa ettiğini,
müvekkilinin ve babasının davacı tarafı çok uzun zamandır tanımaları hasebiyle gerçek borcun
miktarını da bildikleri için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına
125.000 TL daha yatırdıklarını, müvekkilinin böylece davacı tarafa 51.900 TL, 90.000 TL, 125.000 TL’den toplam
266.900 TL yatırdığını,
müvekkilinin fazla yatırılan ücreti avukatlık ücreti olarak ödeyip davacı ile uzun yıllardır
birbirlerini tanımanın verdiği samimiyete güvenerek olayı kapatmak istediğini,
ancak davacının müvekkilin iyi niyetine bakmayarak elindeki belgenin hukuki gücüne de
güvenerek ayrıca müvekkile karşı huzurdaki davayı ikame etmekten geri durmadığını,
müvekkilinin davacı tarafa karşı hiç bir borcu bulunmadığını, açıklanan nedenlerle maddi gerçeğe aykırı açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı taraf üzerine bırakılmasını iddia ve talep ettiği görülmüştür.
KANITLAR VE GEREKÇE:
-Dava, davacı tarafından davalı ile aralarında imzalandığı belirtilen mutabakat metni doğrultusunda davacı adına kredi çekildiği ve kredi ödemelerinin davalı tarafından gerçekleştirilmediği, kredi ödemelerinin davalı adına davacı tarafından yapıldığı iddiası ile davacı tarafın ödediği kredi bedellerinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
-Mahkememizce banka kayıtları celp edilerek dosya arasına alınmış, diğer deliller toplanmıştır.
-Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. 6100 sayılı HMK ‘nın 190/1 maddesi gereğince ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Yine aynı Yasa’nın 200/1 maddesi gereğince eldeki davanın miktar ve değeri itibariyle iddianın davacı tarafça yazılı belge ile ispat olunmasının gerektiği, karşı tarafın açık muvafakatı olmadan tanık dinlenemeyeceği anlaşılmaktadır.
-Mahkememiz dosyası davacı tarafından dava konusu krediler nedeniyle yapılan ödemelerin ayrıntılı dökümlerinin çıkarılarak ödeme miktarının belirlenmesi amacıyla, dosyanın bankacı bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 17/03/2023 tarihli raporda özetle; dava dışı banka ….BANK tarafından …’e 24/12/2019 tarihinde
250.000,00-TL anapara tutarlı ,36 ay vadeli TAKSİTLİ TİCARİ KREDİ tahsis edildiği,
….BANK tarafından 24/12/2019 tarihinde tahsis edilen TAKSİTLİ TİCARİ
KREDİ için,
8/11/2022 DAVA TARİHİ itibariyle ,
23/01/2020 tarihinde 8.650,00-TL …-…. ADINA KREDİ
ÖDEMESİ”Açıklamasıyla 8.650,00-TL yatırıldığı,
21/02/2020-19/06/2020 tarihlerinde kredi taksit ödemeleri için ….
ADINA 43.250,00-TL yattığı ve yatan tutarlar ile kredi taksit tahsilatlarının
yapıldığı,
toplam ödemenin 51.900,00-TL olduğu, …. NOLU … hesabında bulunan ….
hesabındaki mevcut kendisine ait bakiyeden,8/11/2022 DAVA TARİHİ itibarıyla,
hesaptan ödemesi yapılan taksit toplamı:198.987,80 -TL olduğu ve yine hesabına
gelen eft den de 34.595,32 TL tutarında 4 taksit ödendiği,,
toplam ödeme tutarının 233.583,12-TL
olduğu, ayrıca 25/06/2021 tarihinde … hesabına “EFT/GÖNDEREN:…. -…. ADINA KREDİ ÖDEMESİ, açıklamasıyla 8.650,00-TL yattığının
görüldüğü, toplam ödeme tutarının :242.273,92-TL olduğu, davalı tarafından kredi ödemesi için hesaba yatırılan tutarın 51.900,-TL olduğu
görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
-Banka kayıtlarının incelendiği bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, Mahkememizce alınan rapor yapılan dökümler yönünden dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve kanaat verici bulunmuştur.
-Tarafların iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında imzalanan mutabakat metni doğrultusunda davacı tarafça davalı adına …bank …. Şubesi vasıtasıyla 250.000,00 TL ana para tutarı üzerinden ticari kredi çekildiği ve ilgili mutabakat metni ile bu kredilerinin taksitlerinin ödemelerinin davalı tarafça üstlenildiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Zira ilgili mutabakat metni davalı tarafça inkar edilmemiş olup, aksine ilgili mutabakat doğrultusunda kredi borcunun çeşitli şekillerde davacı tarafa ödendiği iddia edilmiştir. Buna göre ilgili kredi borçlarının ödendiği hususunun ispat külfetini davalı tarafın üzerine aldığı Mahkememizce kabul edilmiştir.
-Davalı tarafın iş bu ispat külfeti yönünden bir kısım adi yazılı belgeleri dosyaya ibraz ettiği görülmektedir. İlgili belgelerin incelenmesinde açıklama kısmında dava konusu krediye ilişkin bir açıklamaya yer verilmediği, yine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında takibe dayanak olan senet ile iş bu davaya konu kredi ödemesi arasında bağlantı kurulmasına neden olabilecek bir açıklamanın yer almadığı, kambiyo vasfına sahip senette krediye bir atıf bulunmadığı, ilgili senedin kambiyo vasfına sahip olması ve sebepten mücerret olması nedeniyle iş bu dava konusu kredinin ödenmesine karşılık olarak verildiğinin kabul edilemeyeceği anlaşılmaktadır.
-Alınan bilirkişi raporunda yer alan dökümler nazara alındığında
… numaralı davacı …’e ait hesap hareketlerinin incelenmesinde dava tarihi itibariyle ( 08/11/2022 ) dava konusu krediye ilişkin 34 taksit ödemesinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Ödeme yapılan taksit sayısı ve bedelleri dikkate alındığından dava tarihi itibariyle bu bedelin toplam 294.168,07 TL olduğu anlaşılmaktadır.
-Yine bilirkişi raporunda ayrıntılarına yer verilen hesap dökümlerinin incelenmesinde davacı … hesabına gelen eft’lerden bir kısmında “23/01/2020 tarihinde Eft/gönderen:…-
…. Adına kredi Ödemesi açıklaması ile 8.650,00-TL” yatırıldığı, ayrıca “21/02/2020-20/03/2020-21/04/2020-20/05/2020 ve 19/06/2020 tarihlerinde Eft/Gönderen:…-…. Adına Kredi Ödemesi” açıklaması ile toplam 43.250,00-TL EFT geldiği anlaşılmaktadır.
-Davacı tarafın hesabına davalı … adına yapılan “kredi ödemesi” başlıklı eft’lerin toplam bedelinin 51.900,00 TL olduğu, iş bu ödemelerin taraflar arasında yalnızca dava konusu krediden başka bir kredi ilişkisi bulunduğuna dair bir bilgi ya da belgenin ibraz edilmediği nazara alındığında iş bu ödemelerin davacı tarafından davalı adına çekilen
36 ay vadeli 250.000 TL’lik krediye ilişkin olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
-Bu doğrultuda dava tarihi itibariyle davacı tarafından ödenen 34 adet kredi taksidi bedeli üzerinden (294.168,07 TL ), davacı hesabına kredi ödemesi açıklaması ile gönderilen ( 8.650,00 TL X 6 = 51.900,00 TL ) bedel düşüldükten sonra bakiye kalan 242.268,07 TL’lik bedel yönünden davalı tarafın davacıya borçlu olduğu, bu miktar yönünden davacının alacak isteminin kredi sözleşmesi ve taraflarca varlığı inkar edilmeyen mutabakat metni doğrultusunda haklı sebebe dayandığı anlaşılmakla, sabit olan 242.268,07 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
-Sabit olan 242.268,07 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 16.549,33-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 4.431,02-TL harcın mahsubu ile bakiye 12.118,31- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan toplam 4.431,02-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 102,00-TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 2.182,70-TL yargılama giderinden davanın kabul red oranına (%93,37) göre hesap edilen 2.038,04-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 36.917,53-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Bakırköy Arabuluculuk Bürosu’nun …. numaralı arabuluculuk dosyasında suç üstü ödeneğinden karşılanarak ödenen 3.120,00 TL’nin davanın kabul red oranına (%93,37) göre hesap edilen 2.913,22-TL’sinin davalıdan, 206,78-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Bakiye gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa derhal iadesine,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelenecek olan istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/06/2023

Katip … Hakim …
E-imzalıdır E-imzalıdır