Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1004 E. 2023/904 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1004
KARAR NO : 2023/904

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 07/11/2022
KARAR TARİHİ : 20/09/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/09/2023
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin ortaklarından olduğunu, davalı şirketin 17/08/2020 tarihinde genel kurul toplantısı yaptığını, müvekkiline usulüne uygun çağrı yapılmadığını, katılımının bilinçli olarak engellendiğini, genel kurulda sermaye arttırım kararı alındığını belirterek davanın kabulü ile sermaye arttırımına ilişkin 17/08/2020 tarihli genel kurul kararının hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacıya genel kurul toplantısı çağrısının usulüne uygun olarak yapıldığını, genel kurul toplantısında usulüne uygun olarak sermaye artışı ve adres değişikliği kararı alındığını, genel kurulda şirket sermayesinin arttırılmasına ve şirket merkezinin taşınmasına karar verildiğini, bu genel kurul kararının 18/08/2020 tarihinde notere onaylatıldığını, genel kurul kararının davacıya iadeli taahhütlü mektupla tebliğ edildiğini, ….’un rüçhan hakkını kullandığını, davacının ise kullanmadığını, davacının hükümsüzlüğünü talep ettiği kararın usulüne uygun olarak alındığını, tüm süreçlerin Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, davanın 2 yıl sonra açılmasının kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce alınan 23/03/2023 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle;Davalı …. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından ibraz edilen 2019-2020-2021 ve 2022 yılı ticari defterlerinin tutulduğunu, 2020-2021 yılı ticari defterlerinin süresinde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığını, 2019 yılı ticari defterinin kapanış tasdikleri ibraz edilmediğini, 2022 yılı kapanış tasdik süresinin devam ettiğini, ticari defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulduğunu, ticari defterlerinin HMK m. 222 gereğince davalı lehine delil niteliğinin Mahkememizin takdirlerinde olduğunu, dava konusu artırım kararının yoklukla malul olduğu şeklinde görüş bildirmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 622. maddesi yollamasıyla kıyas yoluyla limited şirketlere de uygulanması gereken 445 vd maddeleri gereğince açılan genel kurul kararlarının iptali/yokluğunun tespiti talebine ilişkin olup, uyuşmazlığın genel kurul kararının butlanını gerektirir bir husus bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Genel Kurul kararlarının butlanı ve iptal edilebilirliği meseleleri, huzurdaki uyuşmazlık bakımından uygulama alanı bulacak olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda açıkça düzenlenmektedir. Ticaret Kanunu ile özel ve pozitif düzenlemeye kavuşturulan genel kurul kararlarının butlanı haline ilişkin olarak Ticaret Kanunu m.447’de, “Genel kurulun, özellikle; a) Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilmez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, b) Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, c) Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan” kararlarının batıl olduğu hüküm altına alınmıştır.
“Yokluk”; bir hukuki işlemin doğabilmesi için öngörülen kurucu veya şekli nitelikte olan emredici hükümlere aykırılık halidir. Bu aykırılık, işlemin unsurlarında eksikliğe yol açar ve işlemi “yokluk” ile sakat hale getirir. Yok sayılan işlem, şeklen dahi meydana gelmemiştir. Yokluk, bunu ileri sürme konusunda hukuki menfaati bulunan herkes tarafından her zaman ileri sürülebilir ve tespit ettirilebilir, hâkim tarafından da re’sen dikkate alınır. Mahkemenin vereceği tespit hükmü, bu durumu açıklayıcı niteliktedir. Yokluk ve butlan hallerinin varlığı halinde bu hususun mahkemelerce re’sen gözönünde bulundurulacağı ve herkesin bu geçersizliği, mülga 6762 sayılı TTK’nın 381. maddesinde (6102 S. TTK 445-446) düzenlenen koşullara tabi olmaksızın ileri sürebileceği amirdir. Bir başka ifade ile genel kurul kararlarının iptali istemli davada yokluk ve butlan hallerinin bulunup bulunmadığı resen incelenmesi gerekmektedir.(Yargıtay HGK’nun 12.03.2008 tarih ve 2008/11-246 E. – 2008/239 K., 11.HD’nin 26.09.2019 tarih ve 2018/835 E. – 2019/5869 K, 22.10.2020 tarih ve 2019/1366 E – 2020/4391 K.).
TTK. 414/1 maddesi gereğince genel kurul toplantıya, esas sözleşmede gösterilen şekilde, şirketin internet sitesinde ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayımlanan ilanla çağrılır. Bu çağrı, ilan ve toplantı günleri hariç olmak üzere, toplantı tarihinden en az iki hafta önce yapılır. Pay defterinde yazılı pay sahipleriyle önceden şirkete pay senedi veya pay sahipliğini ispatlayıcı belge vererek adreslerini bildiren pay sahiplerine, toplantı günü ile gündem ve ilanın çıktığı veya çıkacağı gazeteler, iadeli taahhütlü mektupla bildirilir. TTK’nın 445. maddesine göre toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, Yönetim kurulu, Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.
Somut olayda, davalı şirketin genel kurul toplantısına çağrının 28/07/2020 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, bununla birlikte davacıya çağrıya ilişkin iadeli taahhütlü mektup gönderilmediği tespit edilmiştir. Toplantıya çağrı için aranan şartlardan birisi, toplantıya çağrının tüm pay sahiplerine yapılmış olmasıdır. Bu, çağrının geçerlilik koşuludur. Toplantıya çağrının TTK m.617/3 yollamasıyla limited şirketler bakımından uygulama alanı bulan TTK m.414/1 uyarınca “Genel kurul toplantıya, esas sözleşmede gösterilen şekilde, şirketin internet sitesinde ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan ilanla çağrılık. ..Pay defterinde yazılı pay sahipleriyle önceden şirkete pay senedi veya pay sahipliğini ispatlayıcı belge vererek adreslerini bildiren pay sahiplerine, toplantı günü ile gündem ve ilanın çıktığı veya çıkacağı gazeteler iadeli taahhütle mektupla bildirilir” Bu düzenleme, her bir pay sahibinin genel kurul toplantısından haberdar olabilmesinin ve temel pay sahipliği haklarını kullanabilmesinin asgari koşullarını düzenleyen kesin emredici bir hükümdür (Erdoğan Moroğlu, Anonim Ortaklıkta Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü, İstanbul 2020, s.80) Bu hükme aykırı olarak yapılan çağrı geçersiz ve dolayısıyla bu geçersiz çağrı üzerine toplanan genel kurulda alınan kararlar geçersiz olur. Davaya konu genel kurul toplantısının sadece Mahmut Tümenbatur’un katılımı ile yapıldığı ve toplantında sermaye artırımına gidildiği sabittir. 6102 sayılı TTK’nın 621/1-d bendi gereğince esas sarmayenin artırılmasına ilişkin genel kurul kararlarının temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması hâlinde alınabileceği amirdir. Bu çerçevede; iki ortaklı limited şirketlerde ortaklardan sadece birinin iştiraki ile toplanan genel kurulda kanunda aranan nitelikte çoğunluğun sağlanamayacak olması karşısında da mezkur karar yok hükmünde olduğu anlaşılmaktadır. ( Yargıtay 11. HD’nin 17.06.2020 tarih ve 2019/3224 E. – 2020/2963 K., 02.10.2018 tarih ve 2018/3813 E. – 2018/5914 K. ) Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında davaya konu genel kurulun sermaye artırımına ilişkin kararının yoklukla malul olduğunun tespitine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalı şirketin 17/08/2020 tarihli sermaye arttırımına ilişkin genel kurul kararının yoklukla malul olduğunun tespitine,
2-Alınması gereken 269,85 TL’nin davacı tarafça peşin yatırılan 80,70 TL’den tenzili sonucu eksik bakiye 189,15 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış gideri 161,40 TL, davetiye, müzekkere ve bilirkişi gideri 6.359,50 TL olmak üzere toplam 6.520,90 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisiye iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.
20/09/2023
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır