Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/990 E. 2023/59 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/990 Esas
KARAR NO : 2023/59

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2021
KARAR TARİHİ : 24/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin faturalardan doğan 17.391,24 Euro alacağının tahsili için Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, ödeme emrinin davalıya tebliğ edilmiş ve davalının itiraz dilekçesiyle ödeme emrine, borca, faize ve fer’ilerine itiraz etmiş olduğunu, itiraz üzerine dava şartı olan arabuluculuğa başvurulmuş, ancak arabuluculuk toplantısında anlaşma sağlanamamış olduğunu, davalının, ticari ilişkiden kaynaklanan borçlarını ödememiş olduğunu, itiraz edilen icra takibinin, borçluya kesilen faturalar ve cari hesaba dayanmakta olup yapılan ödenen/ödenmeyen faturaların müvekkili şirket ticari defter ve kayıtlarında sabit olduğunu, davalının, icra dosyasına alacaklarını sürüncemede bırakmak için haksız ve kötü niyetli olarak borca, faize ve ferilerine itiraz etmiş, takibi durdurmuş olduğunu beyanla; fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; davalının itirazının iptaline, takibin devamına, takibe konu borcun %20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının daha önce dava konusu alacak talebini fatura alacağına dayalı olarak İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile talep etmiş, anılan takibe de taraflarınca haklı olarak itiraz edilmiş olduğunu, davacı tarafça açılan İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı itirazın iptali davasının, davacı tarafça akdi ilişki ve mal/hizmet verildiği ispat edilemediğinden ortada geçerli bir takip olmadığı gerekçesi ile yetki itirazlarının yerinde olduğu anlaşılarak reddedilmiş olduğunu, davacı tarafça bu kez sözlü sözleşme olduğu iddiası ile istinafa başvurulmuş, davacının istinaf talebinin İstanbul BAM …. Hukuk Dairesi’nin … E-…K sayılı ilamı ile esastan reddedilmiş olduğunu, bu kez aynı bedeldeki alacak talebine ilişkin ödeme emrinin, herhangi bir sebep gösterilmeksizin ve ilkinden farklı düzenlenerek Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından gönderilmekle taraflarınca borca ve takibe haklı olarak itiraz edilmiş olduğunu, taraflar arasındaki önceki gelişmeleri izahtan sonra davacının talebi eser sözleşmesine dayalı olmakla dava konusu iddia ve talebin zamanaşımına uğramış olup davanın öncelikle zamanaşımı sebebi ile reddini talep ettiklerini, davacı tarafın eldeki davada, istinaf kararında geçen taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi olduğunun sabit olduğuna ilişkin cümleye atıf yapmış olduğunu, oysa kararın tamamı değerlendirildiğinde iddianın dayanağının eser sözleşmesi olduğunun sabit olduğunun söylenmek istediğinin açık olduğunu, zira ilk itirazın iptali davasını inceleyen ilk derece Mahkemesince yetki hususu değerlendirilirken, eser sözleşmesinin varlığını ispat edemeyen davacının, son delil olarak yemin teklif etmiş, müvekkili şirket yetkililerinin davacıdan hiçbir mal ve hizmet almadıklarına dair kesin delillerden olan yemini dahi icra etmiş olduklarını, ilk derece Mahkemesince de yemin kesin delil olmakla, davacı tarafından taraflar arasında akdi bir ilişki olduğunun ispatlanamadığından genel yetkili Mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu gerekçesi ile davanın yetki itirazları yerinde görülerek reddedilmiş olduğunu, yani ilk derece Mahkemesinin esas hakkında nihai karar vermemiş, istinafta da esas hakkında bir inceleme veya değerlendirme yapılmamış olduğunu, bu şekilde BAM kararındaki bir cümlenin çekilip bundan hak elde edilmeye çalışılmasının kabul edilemeyeceğini, davacı ile müvekkili arasında iddia edildiği gibi bir eser sözleşmesi, cari hesap sözleşmesi veya başkaca bir sözleşme hiçbir zaman kurulmamış, kaldı ki davacıdan hiçbir mal veya hizmet de alınmamış olduğunu, buna rağmen davacı tarafın 07/12/2012 tarihli … no’lu bir fatura düzenleyip 14/12/2012’de müvekkiline tebliğ etmiş, herhangi bir sözleşme kurulmaksızın ve iş de yapılmaksızın kesilip gönderilen faturaya taraflarınca 19/12/2012’de itiraz edilerek süresi içinde iade edilmiş olduğunu, ayrıca davacının eser sözleşmesinden bahsetmekte ise de nereye, ne iş yaptığını bile izah etmemekte, iddialarını ispatlar hiçbir geçerli delil de sunamamakta olduğunu, davacının gönderdiği dayanaksız faturaya itiraz edilmiş, faturadan başka iddiayı destekleyen herhangi bir sözleşme, teslim, hakediş ve sair belge de bulunmadığını, iddia edilen faturanın defterlerinde işli de olmadığını, talep miktarı dikkate alındığında iddia edilen hakkın doğumunun tanıkla da ispat edilemeyeceğini, davacının tanık deliline dayandığı görülmekle, tanık deliline itiraz eder, peşinen tanık dinlenmesine muvafakatleri olmadığını bildiriyor olduklarını, ayrıca taraflar arasında kurulmuş bir sözleşme, yapılan bir iş olmadığı gibi kabul mahiyetinde olmamak üzere bedellerin Euro üzerinden iddia ve talep edilmesinin de kabul edilemez olduğunu, iddia edilen alacağa dair taraflarına daha önce gönderilmiş bir ihtar da bulunmadığını, davacının icra inkar tazminatında bulunmasının da haksız olduğunu beyanla; davanın öncelikle zamanaşımı yönünden olmak üzere reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline, %20’den az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturadan doğan itirazın iptali davası olup, uyuşmazlık; davacının talebinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, aralarında eser sözleşmesi veya ticari ilişki bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı hususlarındadır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davacı takip alacaklısı tarafından fatura alacağına dayalı olarak davalı takip borçlusu aleyhine 14.478,49 Euro asıl alacak, 2.912,75 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.391,24 Euro üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durmuş olduğu anlaşıldı.
Tarafların delil olarak dayanmış oldukları İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesi … E….K. sayılı dosyasının incelenmesinde davacının ve davalısının iş bu dosya tarafları ile aynı olduğu, davanın usulden reddine karar verildiği ve verişen kararın İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi …. Hukuk Dairesi … E.- …K. sayılı ilamı ile istinaf isteminin esastan reddine karar verildiği görüldü.
Tarafların ticari Defter ve belgeleri üzerinde 12/09/2022 günü, saat 14:30 da Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yapılmasına, ayrıca mahallinde inceleme de yapılarak davacının alacaklı bulunduğu miktar olup olmadığı, tarafların ifa ile sorumlu olduğu edim bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise edimlerin ifa edilip edilmediği hususunda bilirkişi raporu tanziminin istenmesine karar verilmiş olup, İnşaat Mühendisi bilirkişi … ve SMMM bilirkişi … 22/11/2022 tarihli raporlarında özetle; tarafların Ticari defter ve belgelerinin incelemesi yapılmış olup, Ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının kanuni süresinde olduğunun ve tarafların lehlerinde delil niteliği taşıdığının kanaatine varılmış olduğunu, davacının ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan 14.478,49 Euro karşılığı 33.695,80 TL alacaklı olduğunun tespit edilmiş olduğunu, davalının incelemeye sunduğu ticari defterlerinin incelenmiş olduğunu, davalının defterlerinde davacı tarafından düzenlenen faturanın kayıtlı olmadığını, davacı adına herhangi bir hesap kaydı açılmamış olduğunu, Türk Ticaret Kanunu’nun 21. maddesinin 2. fıkrasına göre;“ (2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itbaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” TTK nın 21. Maddesine göre davalı tarafından davacının düzenlediği faturalara karşı yasal 8 günlük süre içerisinde itiraz edildiğinin tespit edilmiş olduğunu, davacının davasında haklı görülmesi halinde takip tarihinden itibaren takipteki 14.478,49 Euro için yasal faiz talep edebileceği kanaatine varılmış olduğunu, tüm bu anlatılanlara göre davacının ticari defter kayıtlarında ilgili faturadan dolayı davacının davalıdan 14.478,49 Euro karşılığı 33.695,80 TL alacaklı olduğunu, davalının ticari defterlerinde böyle bir kaydın olmadığı gibi, söz konusu faturaya sekiz günlük yasal süre içerisinde itiraz ederek davacıya iade ettiği bu durumda davacının alacaklı, davalının borçlu olup olmadığı hususundaki taktirin tamamen mahkememize ait olduğunu, huzurdaki davada yer alan talepler ile ilgili taraflarınca görüş belirtilip hesaplama yapılabilmesi için; davacı tarafça davalı şantiyesine teslim edilen tüm malzemelere ait (İrsaliyede Maksim Tuna Hotel Projesine teslim edildiğine dair not bulunan ve/veya ‘Teslim Alan’ kısmında davacı tarafın şantiye yetkilisi imzası bulunan) tüm irsaliyelerin dava dosyasına sunulması gerekeceğini, davacı ve davalı tarafça 08.09.2012 tarihli İrsaliyeli Faturada ‘Teslim Alan’ kısmında imzası bulunan Ümit Ayna isimli kişinin şantiyede ne görev yaptığı ve yine 15.09.2012 tarihli İrsaliyeli Faturada ‘Teslim Alan’ kısmında imzası bulunan … isimli kişinin şantiyede ne görev yaptığı ile ilgili detaylı açıklamaların sunulması gerekeceğini bildirmişlerdir.
Dava, eser sözleşmesine dayalı fatura alacağının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında sözlü eser sözleşmesi bulunduğu hususu İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi …. Hukuk Dairesi … E.-… K. sayılı ilamı ile sabittir. Ne var ki davacı tarafın yapılan eser sözleşmesine ve buna bağlı düzenlenen faturaya dayalı olarak davalı tarafa herhangi bir mal/hizmet teslim edildiği hususu ispatlanabilmiş değildir. Dosya kapsamına uygun ve denetlenebilir bilirkişi raporu ile de tarafların ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının kanuni süresinde olduğu, tarafların lehlerinde delil niteliği taşıdığı, davacının ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan 14.478,49 Euro karşılığı 33.695,80 TL alacaklı olduğu, davalının defterlerinde davacı tarafından düzenlenen faturanın kayıtlı olmadığı, davacı adına herhangi bir hesap kaydı açılmamış olduğu, davalı tarafından davacının düzenlediği faturalara karşı yasal 8 günlük süre içerisinde itiraz edildiği, huzurdaki davada yer alan talepler ile ilgili taraflarınca görüş belirtilip hesaplama yapılabilmesi için; davacı tarafça davalı şantiyesine teslim edilen tüm malzemelere ait (İrsaliyede Maksim Tuna Hotel Projesine teslim edildiğine dair not bulunan ve/veya ‘Teslim Alan’ kısmında davacı tarafın şantiye yetkilisi imzası bulunan) tüm irsaliyelerin dava dosyasına sunulması gerekeceği hususları tespit edilmiştir. Davalı tarafın usulüne uygun tutulan ve lehine delil teşkil eden defterinde herhangi bir borç kaydının yer almadığı görülmüştür. Dava dilekçesinde yemin deliline dayanılmamış olduğu görülmekle yemin deliline dayanılıp dayanılmayacağı hususu davacı vekilinden ayrıca sorulmamıştır. Açıklanan bu nedenlerle ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 3.746,11 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 3.566,21 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
2-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 33.710,29 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/01/2023
Katip …
¸

Hakim …
¸