Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/976 E. 2023/527 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/976
KARAR NO : 2023/527

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 22/11/2021

BİRLEŞEN BAKIRKÖY … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
… E- … K SAYILI DOSYASI

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali İstemli
DAVA TARİHİ : 12/10/2022
KARAR TARİHİ : 17/05/2023
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 18/05/2023

ASIL DAVA ; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden her birinin davalı şirketin % 20’şer hissedarı olup, azınlık durumunda olduklarını, davalı şirketin 23/07/2021 tarihinde yapılan 2020 yılı olağan genel kurul toplantısının TTK m.420 gereğince 1 ay sonrasına ertelenmesine karar verildiğini, ertelenen genel kurul toplantısının 30/08/2021 tarihinde yapıldığını, 2020 dönemine ait faaliyet raporunun okunması ve müzarekesine ilişkin 2.maddenin, finansal tabloların okunması, müzakere edilmesi, kabulüne ilişkin 3.maddenin,görüşülmesinden önce müvekkilleri temsilen katılan Av. …’ın 2021 yılında hissedar olan …’ın 2020 yılında şirket ortağı olmadığından oy vermemesini ve karar nisabının buna göre hesaplanmasını istediklerini, usuli itirazları tutanağa geçildiğini, maddenin görüşülmesine devam ettiklerini, 3.madde kararının alınmasına muhalif kaldıklarını, 4.maddenin görüşülmesine geçilmeden önce ….’ın oy kullanma hakkının olmadığının belirtildiğini, kararın kendilerinin karşı oyu kabul edilerek yönetim kurulunun ibrasına karar verildiğini, şirket hakkında hazırlanan faaliyet raporlarının gerçeği yansıtmadığını, şirketin bazı gelirlerinin kayıt dışı bırakıldığını, şirket bünyesinde bulunan bilgisayarların çalındığını, yönetim kurulunun görevini kötüye kullandığını, 6.madde ile yönetim kurulu üyesi olarak ….’ın seçildiğini, bu karara muhalif kaldıklarını, müdür olarak atanmasına karar verilen ….’ın genel kurul toplantısından önce şirketin içini boşaltmaya yönelik önceki müdür ile işlemler yaptığını, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile davalı şirketin feshine, davalı şirket ortaklığından çıkma davası açtıklarını, davanın derdest olduğunu, davalı şirket tarafından çıkma taleplerinin kabul edilmesi üzerine dosyanın bilirkişiye tevdii edildiğini, bu dava açıldıktan sonra davalı şirketin çıkma payının tespit edilememesi ya da düşük tespit edilmesi için kötüniyetli olarak hareket etmeye başladıklarını belirterek davalı şirketin 30/08/2021 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan kararların yürütmesinin geri bırakılmasına, 2, 3, 4 ve 6 no’lu kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı iddialarının soyut ve mesnetsiz olduğunu davacı tarafın kanunda yer verilmeyen sebebi ileri sürerek genel kurul kararlarının iptalini talep etmesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirketin eski ortağı …’ın kendisine ait olan payları 2021 yılında ….’a devrettiğini, genel kurul toplantısında paylarını devreden eski ortak …’ın oy kullanmasının usule ve kanuna aykırı olacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
CEVABA CEVAP; Davacı tarafından sunulan cevaba cevap dilekçesinde özetle; hisse devrinin kötü niyetli olarak yapılmış olması nedeniyle devralan ortağın oy kullanamayacağını, dava konusu edilen maddelere ilişkin olarak muhalefet şerhlerinin sunulduğunu, faaliyet raporunun okunması ve tasdiki, finansal tabloların okunması ve tasdikine ilişkin kararlarda oy kısıtlaması nedeniyle oy kullanamayacağını belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA ; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle 16/09/2022 tarihinde yapılan 2021 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararlara ilişkin ivedilikle TTK m.449 gereğince yürütmenin geri bırakılmasına karar verilmesinin gerektiğini, 2021 yılı genel kurul toplantısında 6 no’lu madde ile şirketin TTK m.376 gereğince son yıllık bilançoda sermaye ve yedek akçeler toplamının 2/3’ünün zarar sebebiyle karşılıksız kalması nedeniyle sermayenin 6.050.000,00 TL’yi çıkarılmasına karar verildiğini, şirketin kayıtlarında zarar etmekte olduğu görülmekte ise de, şirketin feshi istemiyle Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esasına kayıtlı olarak açtıkları davada alınan bilirkişi raporu ile 12.606.714,24 TL tutarındaki gelirin şirket kayıtlarına girmediğinin tespit edildiğini, bu sebeple mahkemece kayyım atandığını, gerçeği yansıtmayan kayıtlara dayanarak sermaye artış kararı alındığını, genel kurul toplantısında alınan kararlara karşı muhalefet şerhlerinin tutanağa geçirildiğini, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile yönetim kurulunun sorumluluğuna ilişkin tazminat davası açtıklarını, ayrıca Büyükçekmece CBS … soruşturma sayısı üzerinden suç duyurusunda bulunduklarını, sermaye arttırımı için TTK m.376 maddesince gerekli önlemlerin alınması gerektiğini, içtihatlarla sabit olduğu üzere önlem alarak da genel kurulun sermayenin üçte biri ile yetinme veya esas sermayenin azaltılıp aynı tutarda arttırılması veya bilanço zararlarının kapatılması ile sermayenin tamamlanmasına karar verilmesi gerekmekte iken sermaye arttırımının kabulüne karar verildiğini, sermaye arttırımına ilişkin olarak Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin … tarih ve … sayılı gazetede ilan olunan yönetim kurulu kararı ile TTK m.461 gereğince rüçhan hakkını kullanmaya davet ilanı yapılarak ilandan itibaren 30 gün içinde sermaye artışına ilişkin rüçhan hakkı kapsamında ortaklarca yatırılması istenmekte aksi halde arttırılmasına karar verilen miktarın başka bir ortağa veya ortak olmayan üçüncü kişilere kullandırılacağına ilişkin ilan da yapılmış olduğundan bu durumun müvekkillerinin pay bedelleri açısından telafisi güç zararlar ortaya çıkaracağından genel kurul kararlarının yürütmesinin geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini belirterek davalı şirketin 16/09/2022 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 2, 3, 5, 6 ve 7 no’lu kararların TTK m.449 gereğince dava sonuçlanıncaya kadar yürütmesinin geri bırakılmasına, 30/08/2021 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan 2, 3, 5,6 ve 7 no’lu kararların yokluğunun tespitine, iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Birleşen dosya davalı vekili mahkememize ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Asıl davanın TTK’nun 445.maddesi gereğince açılan genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın 30/08/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 2, 3, 4 VE 6. Maddelerinin kanun, ana sözleşme ve dürüstlük kurallarına aykırı olup olmadığı, iptallerinin gerekip gerekmediği hususlarında toplandığı anlaşılmıştır
Birleşen davanın TTK’nun 445.maddesi gereğince açılan genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın 16/09/2022 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararların kanun, ana sözleşme ve dürüstlük kurallarına aykırı olup olmadığı, iptallerinin gerekip gerekmediği hususlarında toplandığı anlaşılmıştır
Asıl davada davalı şirket defter ve kayıtları ile dosya kapsamında inceleme yapılarak uyuşmazlığa konu olarak tespit edilen hususlarda bilirkişi incelemesi yapılarak rapor tanziminine karar verilmiştir.
SMMM …. ile hukuk bilirkişisi Prof. Dr. …. tarafından düzenlenen raporda, davalı … Tic. A.Ştarafından ibraz edilen 2019-2020 yılı ticari defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin HMK 222 mad. gereğince davalı lehine delil niteliği mahkemenin takdirinde olduğu, hukuki inceleme ve değerlendirme kısmında yapılan ayrıntılı tespitler ışığında; 30.08.2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 2,3,4 ve 6 gündem Maddelerinin iptal koşullarının oluşmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi heyetine itiraz sonucu aynı heyetten alınan ek raporda, 26.05.2022 Tarihli Kök Raporumuzda Davalı … A.Ş. ‘nin
2019-2020 yıllarına ilişkin ticari defter kayıtları ve Mali Durum tabloları karşılaştırılarak
özet tablolar ile arz edildiği üzere Davalı Şirketin incelenen 2019 ve 2020 yılı
dönemlerinde kayden Borca Batık olduğu ve faaliyetlerinden zarar raporladığının tespit
edildiği, diğer taraftan Şirketin 2020 yılı ticari kayıtları, Bilanço ve Gelir Tabloları ile Şirketin
30.08.2021 tarihli 2020 Yılı Olağan Genel Kuruluna sunulan Faaliyet Raporu incelenerek,
Şirketin sunulan faaliyet raporunda yer alan verilerin şirketin ticari kayıtları ile mutabık olduğu tespit edilmiş ayrıca 28.08.2012 tarih 28395 Sayılı resmî gazetede yayınlanan Şirketlerin Yıllık Faaliyet Raporunun Asgari İçeriğinin Belirlenmesi Hakkında Yönetmelik ile belirlenen asgari içeriğe uygun olduğu tespit edildiği,
ek rapora ilişkin Yapılan İncelemede Davacı tarafından Bakırköy …. Asliye Ticaret
Mahkemesi’nin … esasına kayıtlı olarak açılan şirketin feshi talepli (Huzurdaki dosya ile birleşen davada) yargılama aşamasında bilirkişi raporuna sunulan ve tarafımıza kök rapor tespitlerinde sunulmayan belgelerin bilirkişi heyeti tarafından incelendiği, davalı şirketin gelirlerini ticari defter ve kayıtlarına tam olarak yansıtmadığının tespit edildiği ve neticeten ticari defter ve kayıtlarının usulsüz olarak tutulduğunun tespit edildiği, raporun tanziminden sonra ibraz edilen bu bilirkişi raporu ve anılan e postalar
incelendiğinde kök raporunda belirtilenenin aksi bir durumun söz konusu olduğu ve
Şirketin ticari kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı,
hukuki inceleme ve değerlendirme kısmında yapılan ayrıntılı tespitler
ışığında; 30.08.2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 3 no.lu gündem maddesi
dışında gündem maddelerinin iptal koşullarının oluşmadığı belirtilmiştir.
Birleşen dosya bakımından dosyanın asıl dosyanın tevdi edildiği bilirkişi heyetine tevdii ile davalı şirket defter ve kayıtları ile dosya kapsamında inceleme yapılarak uyuşmazlığa konu olarak tespit edilen hususlarda bilirkişi incelemesi yapılarak rapor tanzimine karar verilmiştir.
Aynı heyetten alınan raporda, yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde davalı şirketin 16/09/2022
tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan 3, 5, 6 ve 7 nolu genel kurul
kararlarının iptali koşullarının oluştuğu belirtilmiştir.
Mahkememiz kısa kararında “davalı şirketin 30/08/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan 2-4 ve 6 nolu genel kurul kararlarının iptali talebinin reddine, 3 nolu kararın iptaline” denmesi gerekirken sehven davalı şirketin 30/08/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan 2-4 ve 6 nolu genel kurul kararlarının iptaline, 3 nolu kararın iptali talebinin reddine” yazılmış olup bu husus gerekçeli kararda düzeltilerek gerekçe oluşturulmuştur.
30/08/2021 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan kararlar;
2 no’lu kararın iptali talebi yönünden :
Davacı tarafça 2 no’lu kararın iptali talep edilmiş ise de, iptali talep edilebilir karar alınmadığı, faaliyet raporunun okunduğu, oylamanın ise 3.maddede yapıldığı anlaşılmakla bu madde yönünden iptal talebinin reddine karar verilmiştir.
3 no’lu kararın iptali talebi yönünden:
3 no’lu madde faaliyet raporunun onaylanmasına ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 514. Maddesine göre, yönetim kurulu, geçmiş hesap dönemine ait, Türkiye Muhasebe Standartlarında öngörülmüş bulunan finansal tablolarını, eklerini ve yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunu, bilanço gününü izleyen hesap döneminin ilk üç ayı içinde hazırlayıp genel kurula sunmakla yükümlüdür. Bunun yanı sıra TTK’nın 437/1. Maddesi uyarınca, finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisi, genel kurulun toplantısından en az onbeş gün önce, şirketin merkez ve şubelerinde, pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulmalıdır. Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporunun ibrazı neticesinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda davalı şirketin ticari kayıtlarının gerçek durumu yansıtmadığı tespit edilmiş olmakla gerçek durumu yansıtmayan kayıtlara istinaden hazırlanan faaliyet raporunun iptali talebinin kabulüne karar verilmiştir.
4 no’lu kararın iptali talebi yönünden:
İptali talep edilen 4 no’lu karar, yönetim kurulu üyelerinin ibrası istemine ilişkindir. TTK’nın 436. maddesi hükmü emredici olup bu madde hükmüne aykırı hareket edilmesi halinde kullanılan oylar geçersiz olacağından alınan genel kurul kararı da yok hükmünde olacaktır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 436/2. maddesi gereğince, şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz. Gündemde ibraya ilişkin ayrı bir madde bulunması, yani açık ibra olması halinde faaliyet raporu ve bilançonun oylanması ile ibra kararının bağlantılanması mümkün olmayacaktır. Zira bu durumda genel kurul, ibra kararı verip bilançoyu onaylamayacağı gibi, bilançoyu onaylayıp ibra kararından imtina edebilir. Faaliyet raporunun onaylanmasına ilişkin kararın iptaline karar verilmiş olması da işbu madde değerlendirmesini etkilemeyecektir.
Davacı taraf, TTK m.436/2 maddesine istinaden ibraya konu 2020 yılında pay sahibi ve yönetim kurulu üyesi olan … ‘ın oydan yoksun olması ve ibra edilemeyecek olması nedeniyle paylarını devrettiğini, devir işlemi olmasa ibra edilemeyeceğini belirterek kararın iptalini talep etmiştir. TTK’nun 436/2 maddesinde ibra oylamasında kimlerin oydan yoksun olacağını açıkça düzenlemiş olup, payı devralan kimsenin bu payı öncesinde yönetim kurulu üyesi olan şahıstan alması sebebiyle oydan yoksunluğuna ilişkin bir düzenleme bulunmamakta olup, istisnai bir hüküm olan oydan yoksunluğun bu kadar geniş yorumlanması da mümkün değildir. Dolayısıyla alınan kararda iptali gerektirir bir husus bulunmadığından iptal talebinin reddine karar verilmiştir.
6 no’lu kararın iptali talebi yönünden :
6 no’lu karar yönetim kurulu üyesi seçimine ilişkindir. Anonim şirketlerde çoğunluk prensibi geçerli olup, azlık haklarının korunmasına yönelik hükümler de bulunmaktadır. Davacı taraf, ….’ın genel kurul toplantısından önce şirketin içini boşaltmaya yönelik eylem ve işlemlerde bulunduğunu belirtmiş ise de, kararın iptalini gerektirir bir durumun bulunmadığı anlaşılmakla kararın iptali talebinin reddine karar verilmiştir.
Birleşen Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasına konu 16/09/2022 tarihli genel kurul kararlarının iptali talebi yönünden;
2 no’lu kararın iptali talebi yönünden :
Davacı tarafça 2 no’lu kararın iptali talep edilmiş ise de, iptali talep edilebilir karar alınmadığı, faaliyet raporunun okunduğu, oylamanın ise 3.maddede yapıldığı anlaşılmakla bu madde yönünden iptal talebinin reddine karar verilmiştir.
3 no’lu kararın iptali talebi yönünden:
3 no’lu madde faaliyet raporunun onaylanmasına ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 514. Maddesine göre, yönetim kurulu, geçmiş hesap dönemine ait, Türkiye Muhasebe Standartlarında öngörülmüş bulunan finansal tablolarını, eklerini ve yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunu, bilanço gününü izleyen hesap döneminin ilk üç ayı içinde hazırlayıp genel kurula sunmakla yükümlüdür. Bunun yanı sıra TTK’nın 437/1. Maddesi uyarınca, finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisi, genel kurulun toplantısından en az onbeş gün önce, şirketin merkez ve şubelerinde, pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulmalıdır. Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin .. esas sayılı dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporunun ibrazı neticesinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda davalı şirketin ticari kayıtlarının gerçek durumu yansıtmadığı tespit edilmiş olmakla gerçek durumu yansıtmayan kayıtlara istinaden hazırlanan faaliyet raporunun iptali talebinin kabulüne karar verilmiştir.
5 no’lu kararın iptali talebi yönünden
5.madde. TTK’nun 376.maddesine göre son yıllık bilançoda Covid 19 salgını etkisinden dolayı işletmenin uğradığı zarara istinaden sermaye ve yedek akçeler toplamının 2/3’ünün zarar sebebiyle karşılıksız kalması nedeniyle şirket sermayesinin 6.050.000 TL’ye çıkarılmasına ilişkindir.
TTK’nun 376. maddesi “Son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı taktirde, derhal toplantıya çağrılan genel kurul sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği taktirde şirket kendiliğinde sona erer” şeklinde düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile 2/3 oranında sermaye kaybının tespitinde aktiflerin satış fiyatlarının değil, yıllık bilançoya geçirilen defter değerlerinin esas alınacağı tartışmasızdır. Sermaye kaybı bakımından, sadece esas sermaye değil, esas sermaye ile yedek akçeler toplamının esas alınması gerekmektedir. Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporunun ibrazı neticesinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda davalı şirketin ticari kayıtlarının gerçek durumu yansıtmadığı tespit edilmiş olmakla gerçek durumu yansıtmayan kayıtlara istinaden şirketin borca batık durumda olup olmadığının tespit edilemeyeceği anlaşılmakla gerçek duruma uygun olmayan kayıtlara istinaden alınan bu kararın iptaline karar verilmiştir.
6 no’lu kararın iptali talebi yönünden:
6.madde, arttırılan sermayenin ortaklara tebliği tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde tamamının nakit olarak ödenmesi kaydıyla, şirket sermayesi ile ilgili ana sözleşmenin 6. maddesinin değişikliğine ilişkin olup, doğrudan bağlantılı 5.maddenin iptal edilmiş olması nedeniyle bu maddenin uygulama imkanı kalmayacaktır. Bununla birlikte, verilen 15 günlük süre kanuna aykırılık teşkil etmese de, sürenin bu kadar kısa tutulması ve arttırılan sermayenin tamamının nakit olarak getirilmesi şartının azlık pay sahibinin sermaye arttırımına katılmasını güçleştirecek nitelikte olup, hakkın kötüye kullanılması yasağının özel bir görünüm şekli olan hakların sakınılarak kullanılması ilkesine aykırılık teşkil edeceği de açıktır. Bu sebeplerle 6.maddenin iptali talebinin kabulüne karar verilmiştir.
7 no’lu kararın iptali talebi yönünden:
7.madde, arttırılan sermayeye katılım daveti için TTK’nun 461.maddesine göre rüçhan hakkı kullanma esaslarını belirleyerek yönetim kurulu kararının tescil ve ilanı için 15 günlük süre verilerek ortaklara tebliğ konusunda yönetim kuruluna yetki verilmesine ilişkin olup, doğrudan bağlantılı 5.maddenin iptal edilmiş olması nedeniyle bu maddenin uygulama imkanı kalmayacaktır. Bununla birlikte yine, rüçhan hakkının kullanımını kanunda belirlenen en az süreden belirlemek konusunda yönetim kuruluna yetki verilmesinin hakların sakınılarak kullanılması ilkesine aykırılı teşkil edeceği de açıktır. Bu sebeplerle 7.maddenin iptali talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Yukarıda belirtildiği üzere, mahkememiz kısa kararında “davalı şirketin 30/08/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan 2-4 ve 6 nolu genel kurul kararlarının iptali talebinin reddine, 3 nolu kararın iptaline” denmesi gerekirken sehven “davalı şirketin 30/08/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan 2-4 ve 6 nolu genel kurul kararlarının iptaline, 3 nolu kararın iptali talebinin reddine” yazılmış olması nedeniyle gerekçeli kararda Davalı şirketin 30/08/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan 2-4 ve 6 nolu genel kurul kararlarının iptali talebinin REDDİNE, 3 nolu kararın İPTALİNE şeklinde düzeltilmiş ve gerekçe yazılarak aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
1-Davalı şirketin 30/08/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan 2-4 ve 6 nolu genel kurul kararlarının iptali talebinin REDDİNE, 3 nolu kararın İPTALİNE,
2-Birleşen Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı davanın kısmen kabul kısmen reddine,
3-Davalı şirketin 16/09/2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan 3-5-6 ve 7 nolu kararların İPTALİNE, 2 nolu kararın iptali talebinin REDDİNE,
4-Asıl davada alınması gereken 179,90 TL’nin davacı tarafça peşin yatırılan 59,30 TL’den tenzili sonucu eksik bakiye 120,60 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Asıl davada davacı tarafından yapılan ilk dava açılış gideri 118,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Asıl ve birleşen davada davacı tarafından yapılan yargılama gideri 12.184,60 TL’nin kabul- red oranı üzerinden 6.092,30 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Asıl davada davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 9.200 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Asıl davada davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 9.200 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Birleşen davada alınması gereken 179,90 TL’nin davacı tarafça peşin yatırılan 80,70 TL’den tenzili sonucu eksik bakiye 99,20 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
10-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış gideri 161,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Birleşen davada davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 9.200 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Birleşen davada davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 9.200 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
13-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının hüküm kesinleştikten sonra ilgililere iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.17/05/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip ..
¸e-imzalıdır