Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/967 E. 2021/1101 K. 19.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/967 Esas
KARAR NO : 2021/1101

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 18/11/2021
KARAR TARİHİ : 19/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi tarafından ….. plakalı araç, …. poliçe nolu Genişletilmiş Artı Kasko Poliçesi kapsamında 25.07.2019-25.07.2020 tarihleri arası dönem için sigortalanmış olduğunu, 07.07.2020 günü, saat 19.56 civarında dosyaya konu trafik kazası meydana gelmiş olduğunu, kaza sonrası aracıyla beraber firar eden … plakalı araç sürücüsünün; Bağcılar, Atlas Caddesi üzerinden tersten gelerek aracının sol yan arka kısımlarıyla … idaresindeki ….. plakalı sigortalı aracın sol yan orta kısımlarına çarpmış olduğunu, kaza nedeni ile sigortalı araçta oluşan hasar nedeni ile poliçe kapsamında 17.08.2020 tarihinde 4.676,32 TL ödeme yapılmış olduğunu, bu kazanın oluşumunda kaza yerinden firar eden ….. plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı KTK’nın … kod no’lu maddesini ihlal ettiğinin kaza yeri incelemesi, kaza tespit tutanağı, kaza anında çekilmiş fotoğraflar ve beyanlardan anlaşılmış olduğunu, ….. Plakalı araç sürücüsü KTK 46/2-h maddesi ve olay yerinden firar etmesi sebepleriyle %100 kusurlu olup, diğer sürücünün herhangi bir kusuru veya kural ihlali bulunmadığını, davalının aracın maliki olarak sürücü ile birlikte oluşan hasardan müteselsilen sorumlu olduğunu, ödeme yapılmaması üzerine %100 kusurlu olan … plakalı araç sahibine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nde … E. sayılı icra takibi başlatılmış ise de haksız şekilde itiraza uğrayan takibin durdurulmuş olduğunu, arabuluculuğa başvuru yapıldığını, ancak anlaşma sağlanamamış olduğunu beyanla; davanın kabulüne, davalının, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, sigorta şirketi tarafından davalı hakkında rücuen tazminat istemiyle başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığını res’en araştırmakla yükümlüdür.
TTK’nın 1472. maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle halefiyet davası ticari dava sayılamaz. Bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir.
Somut olayda davacı sigorta şirketi kasko poliçesi sigortasına dayalı olarak dava dışı sigortalısına yapmış olduğu ödemeyi davalıdan talep etmektedir. Dava dışı sigortalı ile davalı gerçek kişi arasında ilişki haksız fiile dayanmaktadır. Görevli Mahkemenin tayininde dava dışı sigortalı ile davalı arasındaki hukuki ilişkinin nazara alınması gerekmektedir. Davacı sigorta şirketinin yapmış olduğu ödeme, dava dilekçesinde açıkça belirtildiği üzere kasko sigortasına dayandığından dava konusu olayda ZMMS hükümlerinin uygulanmasını gerektirir bir durum bulunmamaktadır. Açıklanan bu nedenlerle uyuşmazlığın çözümünde Mahkememizin görevli olmadığı, uyuşmazlığın haksız fiile dayanılması sebebi ile genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, Asliye Hukuk Mahkemesi ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisi olduğu, göreve ilişkin usul kurallarının HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartı olduğu, dava şartlarının ise kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlarda resen dikkate alınacak hususlardan olması sebebiyle dava şartı yokluğundan HMK’nun115/2. maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nın 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddine,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/11/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸