Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/934 E. 2022/820 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/934 Esas
KARAR NO : 2022/820

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2021
KARAR TARİHİ : 14/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/10/2022
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki anlaşma gereğince davalı şirket, müvekkili şirket tarafından sağlanan emtialarının dağıtıcı olduğu bölge olan Gaziantep ilinde dağıtacağını , temsilci adına kendi adına çalışacağını , emtia bedellerini şirkete öderken karşılığında prim alacağını, aldığı emtiaların müvekkili şirketçe davalının cari hesabına ekleneceğini ve yapılan tahsilatlar neticesinde bu hesaptan düşüleceğini, sözleşmenin yükümlülüklerinin davacı tarafından eksiksiz yerine getirildiğini, fakat davalının emtia dağıtımı sonucu tahsil edip şirkete ödemesi gereken ücreti ödemediğini, davacı şirket tarafından 12.03.2019 tarihinde Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğu, akabinde dava şartı olan zorunlu arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak davalı tarafın toplantıya katılım sağlamaması sebebiyle arabuluculuk başvurularının olumsuz sonuçlandığını, davalı şirketin cari hesapta davacıya 75.643,35 TL borcu bulunduğunu beyanla, davanın kabulüne, Bakırköy … İcra Müdürlüğü …Esaş sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ve takibin devamına, takip çıkışının %20’sinden az olmamak üzere İcra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti alacağının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalı tarafa davaya cevap vermemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takip dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce icra dosyası, taraflara ait Ba-Bs formları, dosya arasına alınmış, tarafların ticari defterler incelenmiş ve diğer tüm deliller toplanmıştır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından dava dışı …ile davalı borçlu aleyhine cari hesap ekstresine dayalı olarak toplamda 75.643,35 TL asıl alacak ve 4.081,63 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 79.724,35 TL alacak üzerinden takibe geçildiği, davalı borçlu tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
2004 Sayılı İİK 67. maddesi gereğince itirazın iptali davalarının görülüp hükme bağlanabilmesi için geçerli bir icra takibi bulunması, süresinde borca itiraz edilmesi ve 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması dava şartı niteliğindedir.
İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir (YHGK. 2017/19-1634 Esas – 2018/633 Karar sayılı ilamı).
Somut olayda, davacı taraf gazete dağıtım hizmetleri alanında faaliyet gösterdiğini, davalı şirketin davacı şirket tarafından sağlanan emtialarının dağıtıcı olduğu bölge olan Gaziantep ilinde dağıtacağını , temsilci adına kendi adına çalışacağını , emtia bedellerini şirkete öderken karşılığında prim alacağını, aldığı emtiaların müvekkili şirketçe davalının cari hesabına ekleneceğini davalı ile aralarında süregelen ticari ilişkinin bulunduğunu, bu ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap bedelinin ödenmediğini iddia etmiştir.
Taraflar arasında çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, ticari ilişki bulunmakta ise ticari ilişki kapsamında davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacı tarafın dava dilekçesi ile ticari defterlere delil olarak dayandığı görülmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanun’ da ticari defterlerle ispata ilişkin hükümlere yer verilmemiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi “Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil olması” başlığı altında ticari defterlerle ispata ilişkin hükümler getirmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükümlerine yer verilmiştir.
Yargıtay uygulamasına göre; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi gereğince; ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delildir (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 26/09/2018 tarih 2018/2696E. 2018/3431K. sayılı ilamı).

Tarafların BA ve BS kayıtlarında dava konusu faturaların kayıtlı olması halinde tarafların ticari defterlerinin incelenmesine gerek yoktur. Zira münazaalı hususlar bizatihi tarafların kayıtları ile ispatlanmış kabul olunur (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 19/11/2015 tarih 2015/3302E. 2015/12272K. sayılı kararı).
Mahkememiz dosyası tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, Mali Müşavir Bilirkişi tarafından düzenlenen 29/04/2022 tarihli raporda özetle Dava konusunun, taraflar arasında bulunan ticari ilişki kapsamında davacı yan tarafından tanzim edilen faturalardan kaynaklı oluşan 75.643,35 TL cari hesap bakiye alacağının davalı yandan tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacı yan vekili vasıtası ile 30.12.2020 tarihinde Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyası ile takibe geçtiği, davalı yan tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğu, davacı yan tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda 10.11.2021 tarihinde T.C. Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı huzurdaki davanın ikame edildiği belirlendiği, davacının 2016-2017-2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; davacı yanın incelenen kendi ticari defterlerinde takip tarihi (12.03.2019) itibariyle davalı yandan 75.643,35 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, davalı yan 21.03.2022 günü saat 14:30’da Mahkemeniz duruşma salonunda yapılan incelemeye katılmadığı, ticari defter ve belge ibraz etmediği, tarafların bildirimde bulunduğu BA/BS formları birbiriyle uyuşmamakta olup davalı yanın ticari defterleri üzerinde inceleme yapılamadığından uyuşmazlığın hangi faturalardan kaynaklandığı anlaşılamadığı, davacı …tarafından davalılar adına tanzim edilen faturalanın e- fatura şeklinde usulüne uygun olarak düzenlediği, düzenlenen faturanın davacı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturaların taraflar arasında yapılan anlaşma kapsamında tanzim edildiği, cari hesaba konu faturaların arşiv portal yoluyla davalı yana teslim edildiği, bu itibarla takip öncesi cari hesaba konu faturalara davalı tarafça somut bir itiraz görülmediğinden düzenlenen faturanın davalı yanın bilgisi dahilinde olduğu kanaati hasıl olduğu, davacının takip tarihinden önce davalıya bir ödeme ihtarının bulunmadığı, takip tarihi itibariyle davacının 4.081,63 TL işlemiş faiz talebinin dayanağı bulunmadığından, takip tarihi itibariyle işlemiş faiz yönünden alacağının bulunmadığının kabulünün gerekeceği, neticeten; davacı yanın incelenen ticari defterlerine göre takip tarihi (12.03.2019) itibariyle davalı yandan 75.643,35 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce davalı tarafa ticari defterlerini ibraz etmek üzere usulüne uygun bildirim yapılmasına rağmen, davalı tarafın usulüne uygun tebliğe rağmen ticari defter ve belgelerini incelemeye esas olmak üzere mahkemeye ibraz etmediği görülmüştür.
Davacı tarafın ticari defterlerinin incelendiği bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı tarafından rapora itiraz edilmediği görülmüş, Mahkememizce rapor dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve kanaat verici bulunmuştur.
Yukarıda yer verilen açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; davacı tarafın incelenen ticari defterlerin usulüne uygun tutulup takibe konu alacak kalemlerinin de bu defterlerde kaydedilmiş olması tek başına alacağın varlığına ve fatura içeriği mal ve hizmetlerin teslimi konusuna delil oluşturmamaktadır. Ancak Mahkememizce 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 83. Maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222/3 gereğince, ticari defterlerin incelenmesine karar verilmiş ise de usulüne uygun ihtarata rağmen davalı tarafça ticari defterlerin ibraz edilmediği görülmektedir. Buna göre davacı tarafın defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesine göre taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı tarafın ticari defterlerinin kayıtları usulüne uygun olduğundan davacı lehine delil vasfı taşıdığı, bilirkişi raporuyla sabit olan 75.643,35 TL alacağın davacı tarafın ticari defter kayıtlarında yer aldığı anlaşılmaktadır. Buna göre davacı tarafın dava konusu ticari ilişkinen kaynaklı edimlerini yerine getirdiğini ticari defterler kayıtları, davalı tarafın defterlerini ibrazdan kaçınması, dosyada mevcut Ba-BS kayıtları nazara alınarak ispat ettiğinin kabulü gerekmiştir. Buna karşılık olarak davalı tarafın borcunu ödediğini yazılı belge ile ispat edemediği kanaatine varıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Her ne kadar davacı taraf takip talebinde asıl alacakla birlikte işlemiş faiz talebinde bulunmuşsa da davalı borçlunun icra takibinden önce temerrüde düşürülmemiş olduğu anlaşıldığından, takip talebindeki işlemiş faize ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili, itirazın iptali talebi ile birlikte icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. Borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için likit ve belirlenebilir bir alacağın mevcut olması gerekmektedir. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması, böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir.
Buna göre davalı borçlu tarafından cari hesap kayıtları ile sabit olan alacağın tereddütsüz bir şekilde likit ve belirlenebilir olması nedeni ile davalı borçlu aleyhine kabul edilen alacak miktarı üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
-Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyasında davalının yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin 75.643,35 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden devamına,
-Alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle kabul edilen miktarın %20’si üzerinden hesap edilen 15.128,67 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 5.167,39 karar ve ilam harcından peşin alınan 962,89 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,204,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 962,89 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 175,00 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere 1.234,30 TL yargılama giderinden davanın kabul red oranına (%94,88) göre hesap edilen 1.171,10 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 12.102,94 – TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının ilgili tarafa derhal iadesine,
7-Bakırköy Arabuluculuk Bürosu’nun … numaralı arabuluculuk dosyasında suç üstü ödeneğinden karşılanarak ödenen 1.320,00 TL’nin davanın kabul red oranına (%94,88) göre hesap edilen 1.252,41-TL’sinin davalıdan, 67,59 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Karar kesinleştiğinde -Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının ilgili icra dairesine iadesine,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacının yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı14/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır