Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/930 E. 2023/113 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/930
KARAR NO : 2023/113

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/11/2021
KARAR TARİHİ : 09/02/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Sanayi Tic. Ltd. Şti.’nin, termo granül hammadde imalatı ve ticareti yaptığını, davalı şirket yetkilisinin talebi üzerine … kodlu … Hammadde imalatı yapılmış ve davalı şirketin “… Mh. … Cad. No:.. İç Kapı No… …/İSTANBUL” adresinde bulunan işletmesine teslim edildiğini, davalı şirket çalışanı …’ün imzasını taşıyan teslime ilişkin sevk irsaliyelerini ekte sunduğunu, teslim edilen ürünlere ilişkin 31.08.2021 tarih ve … numaralı, 4.828,00 USD bedelli e-arşiv faturası düzenlenerek davalı şirkete gönderildiğini, müvekkili şirket tarafından düzenlenen iş bu faturaya Kadıköy …. Noterliği’nin 31.08.2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile haksız olarak itiraz edildiğini, teslimden bu yana türlü bahanelere ile ödeme yapmaktan kaçınıldığını, dava konusu fatura alacağının, müvekkili ile davalı şirket arasında gerçekleştirilen ticarete ve teslim edilen ürünlere ilişkin olduğunu, bugüne kadar ödeme yapmaktan kaçınan davalının tamamen kötü niyetli olduğunu, her ne kadar ihtarname ile “müvekkil iş bu faturaya dayalı tarafınızdan herhangi bir mal almamıştır” şeklinde itiraz edilmiş ise de davalı şirket yetkilisi ile müvekkili şirket yetkilisi arasındaki yazışmalardan davalı şirketin, müvekkili şirketten ürün almış olduğu ve hatta bakiye borcunun bulunduğunun sabit olduğunu, davalı şirket yetkilisi… ‘in “…” numaralı cep telefonundan yapmış olduğu bu yazışmaların müvekkili şirket yetkililerince Bakırköy …. Noterliği’nin 17.09.2021 tarih ve … yevmiye numaralı e-tespit tutanağı ile tespit ettirildiğini, yine davalı şirket çalışanı … ‘ün “…” numaralı telefonu ile yapılan yazışmalardan müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkiyi açıklamakta olduğunu, davalının türlü bahaneler ve gerçeğe aykırı itirazlar ile haksız ve kötüniyetli olarak ödeme yapmaktan kaçınmakta ve müvekkili şirketi zarara uğrattığını, bu yolda mal kaçırma ihtimalinin de bulunduğundan müvekkilinin geri dönüşü imkansız zararlara uğratmasının çok muhtemel olduğunu, bu nedenle ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ettiğini, bu nedenlerle öncelikle davalının mal kaçırma ihtimali olduğundan taşınır taşınmaz mallarının ihtiyaten haczine, 31.08.2021 tarih ve … numaralı ve 4.828,00 USD bedelli e- -arşiv fatura bedelinin şimdilik 1.000 USD’lik kısmının dava tarihinden fiili ödeme tarihine kadar işleyecek 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince en yüksek mevduat faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkili şirketin davacı firmadan 01.07.2021 tarih, 05.07.2021 ve 13.07.2021 tarihli irsaliyelere konu malları teslim aldığını, müvekkili şirketin, bu malların bedelini 02.07.2021 tarihinde 6.000 USD makbuz karşılığında, 09.07.2021 tarihinde 4.000 USD makbuz karşılığında olmak üzere 10.000 USD ödeme yaptığını, müvekkili şirketin davacı firmaya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının, teslim edilen mallar karşılığında tam ve eksiksiz fatura düzenlemesi gerekirken düzenlemediği gibi mal tesliminden tam 45 gün sonra eksik fatura düzenlediğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı üzere; haksız davanın reddine, dava masraflarının ve vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, alacak davası olup, uyuşmazlığın, taraflar arasında ticari ilişki kapsamında davaya konu faturadan kaynaklı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı, davalı savunmasına göre varsa ödemeler, bu kapsamda davacının alacağının kalıp kalmadığı hususlarına ilişkindir.
Mahkememizce alınan 24/06/2022 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle;
Davacı vekilinin, mahkeme salonunda yapılan bilirkişi incelemesine katılmamış olması ve mazeret veya beyan dilekçesi sunmamış olması sebebiyle davacı tarafın defter belgeleri üzerinden davacı yönünden inceleme yapılamadığını, mahkeme duruşma salonunda yapılan bilirkişi incelemesinin ardından davalı vekili ile mail üzerinden iletişim kurulduğunu ve incelemeye esas evrak ve belgelerin talep edildiğini, davalı tarafın davacı taraf ile ticari ilişkisi olmadığına dair bilirkişiye e-posta gönderildiğini ve ticari defter ve belgelerin sunulmadığını, mali yönden dava dosyası üzerinde tarafların bilgi/belge ve ticari defterlerini sunmamaları sebebiyle inceleme yapılamadığını bildirmiştir.
Mahkememizin 09/02/2023 tarihli duruşmasında davalı şirket yetkilisi …’in yemin edası ile alınan beyanında; Davacı firma ile bu olaylardan önce ticaret yapmıştık, ancak dava konusu fatura ile herhangi bir ilgimiz yoktur, fatura konusu mallar bize teslim edilmemiştir, fatura konusu malları ben kabul etmiyorum, bu dava konusu faturaya ilişkin olarak davacı tarafa herhangi bir borcumuz yoktur, dedi.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmesinde Dava, alacak davası olup, taraflar ticari defterlerini bilirkişi incelemesine sunmamıştır. Davacı taraf yemin deliline dayanmış olup dosyaya yemin metni sunmuş bu kapsamda mahkememizin 09/02/2023 tarihli duruşmasın da davalı şirket yetkilisi ”’ Davacı firma ile bu olaylardan önce ticaret yapmıştık, ancak dava konusu fatura ile herhangi bir ilgimiz yoktur, fatura konusu mallar bize teslim edilmemiştir, fatura konusu malları ben kabul etmiyorum, bu dava konusu faturaya ilişkin olarak davacı tarafa herhangi bir borcumuz yoktur” yemin ederim şeklinde ‘yemini eda etmiş olup dosya kapsamı hep birlikte değerledirilmesinde ispat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ” (HMK) 190.maddesine göre “ (1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. ” hükmü dikkate alındığında taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak davacı tarafça fatura konusu malların davalıya teslim edildiğinin mevcut deliller ile ispat edilememiş olup ispat edilemeyen davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 165,94-TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,96-TL’nin talep halinde ve karar kesinleşince davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı taraf yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekili, davacı şirket yetkilisi ve davalı şirket yetkilisinin yüzlerine karşı, davalı vekilinin e-duruşma ortamında yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 09/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır