Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/929 E. 2023/761 K. 14.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/929 Esas
KARAR NO : 2023/761

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 08/11/2021
KARAR TARİHİ : 14/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/08/2023
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan kumaş alım satımından kaynaklı ticari ilişki gereğince
taraflar arasında numune çalışması yapıldığını, … kodlu numune yıkamadan geçtiğini,
müşteriye iletildiğini ve onaylandığını, bu numuneye göre davalı tarafa sipariş verildiğini ve
ödemesi ekli banka dekontundan da anlaşılacağı üzere satıcı firmaya güven duyularak mallar
teslim edilmeden peşin olarak yollandığını, 03.06.2021 tarihinde toplam 674,47 metre ve 6 top
olarak davacı şirkete getirilen kumaşın numune ile hiç alakası olmadığını, başka bir kumaş olduğu
görüldüğünü, iş bu kumaş hiç kullanılmadığını, davalı şirkete yapılan 19.803,00 TL’nin iade
edilmesi ve anlaşmaya uygun olmayan kumaşın iade alınması belirtilmiş olmasına karşın yapılan
ödeme iade edilmediğini, 11.08.2021 tarihli ihtarname keşide edildiğini, davalı hakkında Bakırköy
…. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, açıklanan nedenlerle
itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
YANIT:
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlıkta taraflar arasında yapılan numune anlaşması gereğince
davalı tarafından teslim edilen kumaşın numune kapsamında bir kumaş olup olmadığı noktasında
toplandığını, davalı tarafından davacıya teslim edilen kumaşlar numune kapsamında teslim edilen

kumaşlar olduğunu, yapılan sözleşmeye aykırı bir durum bulunmadığını, bu nedenle davanın
reddine karar verilmesini iddia ve talep ettiği görülmüştür.
KANITLAR VE GEREKÇE:
-Dava, davacı tarafından davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine davalı takip borçlusu tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
-Mahkememizce icra dosyası, taraflara ait Ba-Bs formları, dosya arasına alınmış, ticari defterler incelenmiş ve diğer tüm deliller toplanmıştır.
-Bakırköy … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 19.803,00-TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının “… Kodlu 674,47 Metre ve 6 top ayıplı kumaşa ödenen ücretin tahsili” olduğu, davalı borçlu tarafından takibe süresi içerisinde itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğu görülmüştür.
-2004 Sayılı İİK 67. maddesi gereğince itirazın iptali davalarının görülüp hükme bağlanabilmesi için geçerli bir icra takibi bulunması, süresinde borca itiraz edilmesi ve 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması dava şartı niteliğindedir.
-İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir (YHGK. 2017/19-1634 Esas – 2018/633 Karar sayılı ilamı).
-Somut olayda davacı taraf davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğu, bu ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalı tarafa kumaş sipariş bedeli olarak 19.803,00 TL’nin ödendiği hususu ihtilafsızdır. Tarafların iddia ve beyanlarına göre taraflar arasında çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; davalı tarafından davacı … gönderilen kumaşın daha önce gönderilen numunelere uygun olup olmadığı, gönderilen kumaş farklı ise mevcut şartlarda davacı tarafından ödenen bedelin iadesinin gerekip gerekmeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
-Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlığı eser sözleşmesi kapsamında değerlendirilmesi ve bu doğrultuda ilkelerin somut olaya uygulanması gerekmektedir.
– 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 470. maddesinde “yüklenicinin bir eser meydana getirmesi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme” olarak nitelendirilmiş, sözleşmenin tarafları yüklenici ve iş sahibi olarak isimlendirilmiştir.
-Sözleşmeye ilişkin bu temel unsurlar yanında her sözleşme türünün kendine özgü unsurları bulunmaktadır. Eser sözleşmesinin de kendine özgü olan iki temel unsuru vardır. Bunlar eser ve bedeldir. Bu sözleşme ile bir taraf (yüklenici) istenen özellikle sonucu (eser) meydana getirmeyi, diğer taraf (iş sahibi) ise bu çalışma karşılığında ivaz ödemeyi (bedel) üstlenmektedir.
– Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, 6098 sayılı TBK’nın 474-478. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ayıp eserde olması gereken lüzumlu vasıfların veya sözleşmede kararlaştırılan vasıfların eksikliğini ifade etmektedir.
-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun eserin kabulü başlıklı 477. Maddesinde, eserin açıkça veya örtülü kabulünden sonra yüklenicinin her türlü sorumluktan kurtulacağı, ancak yüklenici tarafından kasten gizlenen ve usulüne uygun gözden geçirme sırasında fark edilemeyecek ayıplar için yüklenicinin sorumluluğunun devam edeceği düzenlenmiştir.
-Eser sözleşmelerinde yüklenicinin özen ve ihbar yükümlülüğü kapsamında iş sahibi tarafından verilen talimatın eserin ayıplı olarak imaline sebebiyet verebilecek nitelikte olması halinde bu durumun yüklenici tarafından iş sahibine bildirilmesi gerekmektedir. Bu husus aynı zamanda basiretli bir tacir olmanın da bir gereğidir.
-Somut olayda davacı iş sahibi, davalı yüklenici tarafından teslim edilen …Kodlu 674,47 Metre ve 6 top kumaşın gönderilen numunelere uygun olmadığını iddia etmekte iken davalı yüklenici ilgili kumaşların numune kapsamında teslim edilen kumaşlar olduğunu iddia etmektedir.
-Mahkememiz dosyası dava konusu ürünlerin ve tarafların ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla SMMM ve Tekstil Mühendisi bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından düzenlenen 06/10/2022 tarihli raporda özetle; davacının 2021 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu,
davacı … incelenen kendi ticari
defterlerinde, takibe konu edilen 02.06.2021 tarihli “Kumaş Sip. İst. Ödeme”
açıklamalı 19.803,00 TL tutarlı ödemenin davacı ticari defterlerinde …. Kodlu
satıcılar hesabında kayıtlı olduğu,
29.04.2022 tarihli duruşma tutanağında; davalı şirketin
ticari defterleri üzerinde yerinde inceleme yetkisi verildiği, verilen bu yetkiye
istinaden tarafımdan davalı … vekiline mail atılarak davalı şirkete ait ticari
defter, belgelerin hazırlanması gerektiği yönden bilgi verilmesi akabinde davalı
taraf ilgili maile herhangi bir dönüş yapmamış ve rapor tarihine kadar davalı …
vekili tarafından ticari defter ve belgeleri hazırlandığına dair bilgi
verilmediğinden ve talep edilen verilerin tarafıma gönderilmediğinden davalı
şirkete ait ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılamadığı, davacı … tarafından davalı … kumaş siparişine ilişkin 19.803,00 TL ödeme
yapıldığı, yapılan bu ödeme davacı … ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu
yönde bir çekişmenin bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı
şirket tarafından davacı … satılan kumaşların numuneye uygun olmadığı iddiası ile ödenen bedelin iadesinin gerekip gerekmediği noktasında
toplanmakta olduğu, davalı tarafından davacıya teslim edilen kumaş numuneleri bilirkişi
incelemesine sunulmadığı, incelemeye sunulan kot pantolonun 3021 kalite mi
3022 kalite kumaştan mı imal edildiği anlaşılamadığından davalının davacıya
farklı kumaş teslim ettiği iddiasının ispata muhtaç olduğu,
kumaşın daha önce teslim edilen numuneye uygun olmaması ayıbının, teslim
edilen kumaştan kot yıkama testi yapılarak anlaşılabilecek bir ayıp olduğu, dava
konusu kumaşlar ayıplı olsa bile, davacının 03.06.2021 tarihinde teslim almış
olduğu kumaşla ilgili ayıp ihbarını Bakırköy … Noterliği’nin 11.08.2021 tarihli
… yevmiye nolu ihtarnamesiyle, yaklaşık 2 ay sonra, yaptığından davacının
ayıp ihbarının TTK’na göre süresinde yapmadığı görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
-Tarafların beyan ve itirazları doğrultusunda teknik itirazların değerlendirilmesi amacıyla dosya yeniden daha önce rapor düzenleyen bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından düzenlenen 31/01/2023 tarihli ek raporda özetle; tarafların kök bilirkişi raporumuza karşı beyan ve
itirazlarına göre kök rapordaki tespit ve değerlendirmelerde herhangi
bir değişiklik bulunmadığı görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
-Buna göre yukarıda yer verilen açıklamaların somut olaya uygulanmasında; davalı tarafça dava konusu edilen “… Kodlu 674,47 Metre ve 6 top ayıplı kumaş”‘ın numunelere uygun olarak davacı … teslim edildiği iddia edilse de davalı tarafça iş bu numuneler incelenmek üzere ibraz edilmediği görülmektedir. Basiretli tacir olmanın gereğince davalı taraf teslim edilen kumaşların davacının talimatlarına ve numunelere uygun olduğunu, özen ve ihbar yükümlülüğü karşısında davacı iş sahibinin talimatlarına uygun olarak bu işin yapıldığını ispat etmelidir. Bu hususta bir tereddüt var ise talimatlara ve numunelere aykırılığın sonucunun iş sahibine bildirilmesi ve iş sahibince numunelerde ısrar edilmesi halinde işin gereğinin yerine getirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde basiretli tacir olmanın gereğini yerine getirmeyen davalı yüklenici eserde meydana gelen ayıplardan sorumlu olacaktır.
-Alınan bilirkişi raporuyla da sabit olduğu üzere sunulan ve davalı tarafından teslim edilen kumaşların ( kot pantolon halinde bulunan ) hangi kalite kumaştan üretildiğinin anlaşılamadığı görülmektedir. Numuneye uygun olarak işin yapıldığının ispat külfeti davalı taraftadır. Davacı taraf dava konusu ürünlere ilişkin ödemelerini yapmış, akabinde teslim edilen malların ayıplı olduğunu ileri sürerek ihbar külfetini yerine getirmiştir. Ayrıca davalı tarafın cevap dilekçesi ile ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı hususunda bir defi ileri sürmediği anlaşılmaktadır.
-Açıklanan nedenlerle davalı tarafın yüklenici sıfatıyla numuneye ve talimatlara uygun olarak kumaşları teslim ettiğini mevcut bilgi ve belgelerle ispat edemediği, davacı tarafın ödenen bedelin iadesini talep etmesinin yerinde olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
-Davacı vekili, itirazın iptali talebi ile birlikte icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. Borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için likit ve belirlenebilir bir alacağın mevcut olması gerekmektedir. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması, böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir.
-Buna göre davalı borçlu tarafından fatura ve ticari defter kayıtları ile sabit olan alacağın tereddütsüz bir şekilde likit ve belirlenebilir olması nedeni ile davalı borçlu aleyhine kabul edilen alacak miktarı üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
-Bakırköy … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasında davalı takip borçlusu tarafından itirazın iptali ile takibin devamına,
-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen miktarın %20’si üzerinden hesap edilen 3.960,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.352,74-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 239,32-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.113,42- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 239,32-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 4.000,00 TL bilirkişi ücreti, 209,70 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere 4.269,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 9.200,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Bakırköy Arabuluculuk bürosunun … numaralı arabuluculuk dosyasında Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Bakiye gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa derhal iadesine,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelenecek olan istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/07/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır