Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/925 E. 2023/722 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/925 Esas
KARAR NO : 2023/722

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2021
KARAR TARİHİ : 07/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/08/2023
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından … numaralı Emtea Blok Abonman Sigorta Poliçesi
ile sigortalanan Sigortalı …. San. ve Tic. A.Ş.’ye ait kesik parça deri
cinsi emtiaların, davalı sorumluluğunda, …. – …. plakalı Tır ile
Slovenya’dan Gemlik Bursa’ya nakliyesi esnasında emtiaların hasara uğradığını,
nakliye işleminin davalılar tarafından gerçekleştirildiğini,
fatura ve yapılan tespitler gereğince sovtaj durumu da dikkate alınarak 4.061,44 Euro
(asıl alacak) sigortalı zararının, müvekkili şirket tarafından tazmin edilmiş olup TTK ve
poliçe hükümleri ile İbraname ve 14.05.2019 Tarihli Banka ödeme dekontu halefiyet
kuralları ve sigortalının temlik talebi gereğince TBK ilgili hükümleri temlik esasına göre
sigortalısının haklarını devralan müvekkilinin TTK ve ilgili konvansiyon hükümleri ile
davalıya rücu hakkı doğduğunu, davalılara müracaatta bulunulduğunu, akabinde
arabuluculuk görüşmesi yapıldığını ancak sonuç alınamadığını,
2 No’lu davalının Arabuluculuk görüşmelerine katılmadığını, işbu sebeple arabuluculuk
kanunu md 18/A(11) maddesi uyarınca davadaki yargılama gideri ve vekalet ücreti ile
ilgili hükmün yargılamada Sayın Mahkemece dikkate alınmasını talep ettiklerini, 1 No’lu davalı …’a Navlun Faturası’na ve CMR Belgesi’ne istinaden Taşıyan-
Forwarder sıfatıyla dava açıldığını,
2 No’lu Davalı …. Şirketine …’e CMR Belgesi’ne
istinaden Taşıyan sıfatıyla dava açıldığını,
emtiaların, Slovenya’dan Gemlik Bursa’ya nakliyesi esnasında davalılar tarafından
gerçekleştirilen taşımada Tır içerisindeki dorse içerisine taşıma esnasında giren
mültecilerin, emtiaya zarar vermesi sebebiyle hasara uğradığının tesit edildiğini, CMR
Belgesi’ne Hasara ilişkin olarak “5 Koli Hasarlı teslim alındı” hasar notunun
düşüldüğünü, işbu tutanak/hasar şerhinin davalıların söz konusu taşımayı
gerçekleştirdiğini ve nakliye sürecindeki hasardan sorumlu olduğunun ispatı olduğunu,
emtiaların nakliye esnasında hasarlandığının ve davalıların meydana gelen kayıp ve
hasardan sorumlu olduğunun tespit edildiğini, emtiaların nakliye esnasında ve
davalının sorumluluğunda hasara uğradığının tartışmasız olduğunu, oluşan hasarın
tespitine müteakip polis tarafından tutanak tutulduğunu ayrıca firma yetkilileri ve araç
sürücüsünün imzasını içeren Polis Tutanakları-Hasar Tutanağı tanzim edildiğini, davacı
nakliyeciye İhtarname gönderildiğini akabinde ekspertiz çalışması yapıldığını ve
ekspertiz Raporu düzenlendiğini, hasarın taşıma esnasında emtianın davalının
sorumluluğunda zarar görmesi sebebiyle yani nakliye esnasında meydana geldiğinin
ekspertizlerce tespit edildiğini, hasara ilişkin CMR belgesine şerh düşüldüğünün ve
tarafların katılımıyla hasara ilişkin tespitler yazılarak imzalandığının dosya
kapsamından anlaşıldığını, bu bilgiler ışığında hasarın davalı taşıyıcı sorumluluğunda –
taşıma esnasında meydana geldiğinin sabit olduğunu, Sigorta Kanunu’nun 22.
Maddesinin 17. fıkrasında; aynı maddenin 13. fıkrası uyarınca tarafsız olmak zorunda
olan eksperlerin düzenlediği raporun “delil” niteliğinde olduğunun belirtildiğini, davalının basiretli bir taşıyıcı olarak gerekli dikkat ve özeni göstermemiş olması
neticesinde işbu hasarın meydana geldiğini, öncelikle taşıma işlemini gerçekleştiren 1
No’lu davalı … ve fiili nakliyeci olarak 2 No’lu davalı ….
Şirketine …’un sorumluluğunun bulunduğunu, davalılara müracaatta
bulunulduğunu, akabinde arabuluculuk görüşmesi yapılmış ancak sonuç alınamadığını,
dava konusu icra takibinin T.C. Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü …E. sayılı
dosyası ile 10.02.2020 tarihinde başlatılmış olup davalının itirazlarına müteakip
07.09.2021 Tarihinde icra dosyası ve tüm fer’ileri için arabuluculuk başvurusu
yapıldığını, Arabuluculuk sürecinin 25.10.2021 Tarihinde anlaşmama ile
sonuçlandığını, davalıların borca itiraz dilekçesinin taraflarına tebliğ olmadığını, bu
sebeple hukuki sürelerin korunmakta olup işbu davanın açılması gereğinin doğduğunu,
belirterek, müvekkili tarafça açıklanan nedenlerle, müvekkilinin davalılardan olan 4.334,57
Euro alacağına ilişkin T.C. Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı
dosyasına vaki İtirazın İptali ile Takibin Euro üzerinden devamını, iş bu talepleri kabul
edilmediği takdirde davanın alacak davası olarak devamını, dava dışı sigortalıya ödeme
tarihinden itibaren işleyecek en yüksek kamu banka Euro faizi ile birlikte davalılardan
müteselsilen tahsiline, alacakları likit ve belirlenebilir olduğundan %20’den az olmayan
oranda icra inkar tazminatı, yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine, 1136 sayılı
Avukatlık Kanunu uyarınca karşı taraf vekalet ücretinin adlarına hükmedilmesine karar
verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
YANIT:
Davalı …. Nakliyat Ve Lojistik Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava konusu uluslararası taşımacılıktan kaynaklanan bir uyuşmazlık olduğundan
Anayasanın 90. Maddesinin son fıkrası hükmü gereğince CMR Konvansiyonu
hükümlerinin uygulanmasının gerektiğini, taşıma faaliyetinin, davacının dava dilekçesinde de ikrar ettiği ve taşımaya ilişkin
CMR belgesinde de görüldüğü üzere 19/04/2019 tarihinde gerçekleştirildiğini ve alıcıya
teslimin gerçekleştiğini, davacı sigorta şirketi, iddia edilen hasara ilişkin sigortalısına
ödeme yaptıktan sonra 10/02/2020 tarihinde müvekkili taraf aleyhine icra takibi
başlatıldığını ve 09/10/2020 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunulduğunu, akabinde
karşı tarafça 07/09/2021 tarihinde arabuluculuk süreci başlatıldığını ve sürecin
25/10/2021 tarihinde anlaşmama tutanağı ile sona erdirildiğini, işbu dava konusu
olayda her ne kadar taşıma zaman aşımı süresi teslim ile başlasa da karşı tarafça
yapılan icra takibi ve borca itiraz ile zaman aşımının kesildiğini ve en son yapılan usuli
işlem olan borca itirazdan itibaren işlemeye başladığını, arabuluculuk sürecinde
durduğunu ve en son olarak 27/10/2021 tarihinde dolduğunu, zaman aşımı dolduktan
sonra 05/11/2021 tarihinde açılan işbu davanın zamanaşımı sebebiyle reddinin
gerektiğini,
iddia edilen hasara ilişkin müvekkili şirkete yasal süresi içerisinde hasar ihbarı
yapılmadığını, CMR Konvansiyonu 30. Madde gereğince hak düşürücü sürede geçerli
bir ihbar bildirimi yapılmadığını,
her ne kadar işbu dava müvekkili şirket ve …şirketine izafeten
müvekkili şirkete açılmış olsa da müvekkili şirket ile … firmasının
hiçbir ilişkisinin bulunmamakta olup iki firmanın da yetkililerinin, faaliyet merkezlerinin
ve ortaklarının birbirinden farklı ve tamamen ayrı firmalar olduğunu, hiçbir şekilde
acentelik veyahut organik bağ bulunmadığından işbu davanın …
şirketine izafeten … Nakliyat ve Lojistik Hiz. Tic. Ltd. Şti.’nin pasif husumeti
yokluğundan reddinin gerektiğini, söz konusu mallar müvekkili şirketin himayesine
geçmeden direkt alt / fiili taşıyan …. tarafından teslim alındığını ve
taşıma faaliyeti gerçekleştirilerek alıcıya tesliminin sağlandığını, dolayısıyla kabul
anlamına gelmemek üzere herhangi bir hasarın varlığından bahsedilecek olsa dahi
mallar müvekkili şirketin himayesine geçmediğinden müvekkili şirkete herhangi bir
kusur atfının da yapılamayacak olup işbu davanın reddinin gerektiğini, halefiyete ilişkin şartlar sağlanmadığından davacı sigorta şirketinin aktif dava
ehliyetinin bulunmadığını, Nakliye Sigorta Sertifikası’nın taşıma faaliyetinden sonra
tanzim edildiğini, dava konusu emtiaların 09/04/2019 tarihinde müvekkili şirkete teslim
edildiği ve bu suretle taşıma faaliyetinin başladığı davacı tarafça dava dilekçesinde
ikrar edilmişken yükleme ve yola çıkıldıktan sonra yapılan 15/04/2019 tarihli poliçe
sertifikasının ve poliçe teminatının işbu taşımayı kapsamadığının aşikar olduğunu, bu
durumda taşıma sigorta teminatı altına alınmadığından davacı sigorta şirketinin de
dava dışı sigortalısının haklarına hale olmadığını ve dolayısıyla davacı tarafından
sigortalıya yapılan ödemenin bir lütuf ödemesi olduğunu, sigorta şirketinin, sigortalısına
hatır ödemesi niteliğinde yaptığı ödemelerin, zarar veren 3. Kişilere halefiyete bağlı
rücu hakkını ortadan kaldırdığını, dolayısıyla davacı tarafın halefiyetinden
bahsedilemeyecek olup işbu davanın reddinin gerektiğini, ayrıca iddia edilen hasara
ilişkin tutulan herhangi bir hasar tespit tutanağı vb. herhangi bir evrak bulunmadığı gibi
davacı tarafından sunulan CMR belgesinde ne müvekkili şirketin ne de fiili taşıyan
…’un imzasının yer almadığını, dolayısıyla kabul anlamına
gelmemek üzere herhangi bir hasarın var olduğu düşünülse dahi hasarın teminat
kapsamında olmadığını,
zarar iddiasının ve miktarının davacı tarafça ispat edilemediğini, davacı tarafın yalnızca
tek taraflı aldırmış olduğu ekspertiz raporuna dayanarak taşıma konusu emtiaların
hasarlı olduğunu ve bu hasardan müvekkili şirketin sorumlu olduğunu iddia ettiğini, işbu
objektiflikten uzak ve hakkaniyete aykırı raporun hükme esas alınmamasının
gerektiğini, aksi kabul anlamına gelmemek üzere rapordaki tespitlerin baz alınması
halinde dahi raporun kendi içerisinde çelişkili ifadeler barındırmakta olup hukuki
dayanaktan da yoksun olduğunu, zira raporda araca mülteci girdiği ve bu konuyla ilgili
kolluk kuvvetleri tarafından tutanak tutulmasının akabinde yapılan kontrol neticesinde 5
kolinin hasarlı olduğu belirtilerek bu durumdan müvekkili şirketin sorumlu tutulduğunu
fakat aracın içine mültecilerin girmesinin müvekkili şirketin bilgisi dahilinde gelişen bir
durum olmadığı gibi girmesinin müvekkili şirket tarafından önlenebilecek bir durum
olmadığını, dolayısıyla eksik inceleme neticesinde tanzim edilen işbu raporun hükme
esas alınmamasını talep ettiklerini,
davacı tarafından sunulan ekspertiz raporunun hatalı ve denetimden yoksun olduğunu,
zira iddia edilen hasarın varlığının dahi ispat edilemediğini, bununla birlikte hasar
sebebiyle meydana geldiği iddia edilen zarar ile müvekkili şirketin kusur / kusursuzluğu
arasındaki illiyet bağının ortaya konamadığını, hasarı ve kusuru kabul anlamına
gelmemek üzere bir an için varlığı düşünülse dahi meydana gelen hasarın müvekkili
şirketin kusuru sebebiyle değil, tıra hukuka aykırı şekilde giren mülteciler tarafından
yapılıp yapılmadığının araştırılmasının gerektiğini, bu sebeple müvekkilinin
sorumluluğunun bulunması halinde bile mültecilerin faaliyetinin illiyet bağını kesen bir
sebep olarak kabul edilmesinin gerektiğini,
gönderinin yola ve yüke mutad olarak ambalajlandığının ve/veya istiflendiğinin tespit
edilemediğini, CMR 17. Madde gereğince, Yeterli Ambalajlama, İstifleme ve Yükleme
hususlarının kural olarak göndericinin sorumluluğunda olup, bu nedenlerle oluşacak
zararlar nedeni ile taşıyıcı sorumluluğuna gidilmesinin mümkün olmadığını, taşıyıcının
hasardan sorumlu tutulabilmesi için taşıyıcının kusurunun davacı sigorta şirketi
tarafından ispatlanması ve yine emtianın ambalajının yol şartlarına elverişli biçimde
yapıldığının ispatlanması gerekirken bu hususların hiçbirisi gerçekleştirilmediğini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde müterafik kusur ve sınırlı sorumluluk
hükümlerinin uygulanmasının gerektiğini, bir an için taşıyıcı aleyhine bir tazminat
sorumluluğu doğacağı kabul edilse dahi, öncelikle davacı tarafın zarar uğradığını
kanıtlamasının gerekecek olup, bir an için zararın kanıtlandığı varsayıldığında da
davacının gerçek zararının ancak ve ancak CMR Konvansiyonunda yer alan sınırlama
uyarınca hesaplanmasının gerekeceğini, davacının talebinin ise CMR Konvansiyonu
23. ve 25. madde hükümlerine uygunluğunun belli olmadığını,
alacağın likid olmadığını, icra inkar tazminatı talebinin reddinin gerektiğini,
açıklanan ve resen dikkate alınacak nedenlerle, itirazlarının
kabulü ile haksız davanın reddini, yargılama masrafları ile vekalet ücretlerinin davacı
tarafa yükletilmesine karar verilmesini iddia ve talep ettiği görülmüştür.
KANITLAR VE GEREKÇE:
-Dava, davacı tarafından davalı aleyhine Küçükçekmece … İcra Dairesi’nin …. esas sayılı takip dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine davalı takip borçlusu tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
-Mahkememizce icra dosyası, hasar dosyası, ödeme evrakları dosya arasına alınmış ve diğer tüm deliller toplanmıştır.
-Küçükçekmece …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde; davacı tarafından davalı … Nakliyat Ve Lojistik Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi aleyhine 4.061,44 Euro asıl alacak, 273,13 Euro takip öncesi faiz olmak üzere toplam 4.334,57 Euro üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının bulunmadığı, davalı … Nakliyat Ve Lojistik Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi tarafından takibe süresi içerisinde itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğu görülmüştür.
-2004 Sayılı İİK 67. maddesi gereğince itirazın iptali davalarının görülüp hükme bağlanabilmesi için geçerli bir icra takibi bulunması, süresinde borca itiraz edilmesi ve 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması dava şartı niteliğindedir.
-İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir (YHGK. 2017/19-1634 Esas – 2018/633 Karar sayılı ilamı).
-Somut olayda davacı tarafın, davalı ile dava dışı üçüncü kişi arasında imzalanan taşıma sözleşmesi nedeniyle davacı sigorta şirketi tarafından emtia taşıma sigorta poliçesine dayalı olarak ödenen bedelin davalı tarafın CMR hükümleri kapsamında sorumlu olduğunu iddia ettiği görülmektedir.
-TTK’nun 1301. maddesi uyarınca rücu davası açılabilmesi için, sigortacı ile sigortalı arasında bir sigorta sözleşmesinin mevcudiyeti, sigortacının bu nedenle sigortalısına bir ödeme yapmış olması ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkının bulunması gerekir.
-TTK.’nun 1472. maddesi uyarınca; sigortacının, sigortalısının haklarına halefiyet hakkının gerçekleşebilmesi için sigortacının hukuken geçerli bir sigorta poliçesi teminatı kapsamında sigortacısına tazminat ödemiş olması ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkına sahip olması gerekir. Sigortacı; ancak, sigortalısının meydana gelen zarardan dolayı üçüncü kişilere karşı dava hakkı varsa bu hakka ödediği bedel oranında halef olacaktır.
-Türk Ticaret Kanunu’nun 862. Ve 863. Maddelerinde ; (1) Eşyanın niteliği, kararlaştırılan taşıma dikkate alındığında, ambalaj yapılmasını gerektiriyorsa, gönderen, eşyayı zıya ve hasardan koruyacak ve taşıyıcıya zarar vermeyecek şekilde ambalajlamak zorundadır. Ayrıca gönderen, eşyanın sözleşme hükümlerine uygun şekilde işleme tabi tutulabilmesi için işaretlenmesi gerekiyorsa, bu işaretleri de koymakla yükümlüdür….(1) Sözleşmeden, durumun gereğinden veya ticari teamülden aksi anlaşılmadıkça; gönderen, eşyayı, taşıma güvenliğine uygun biçimde araca koyarak, istifleyerek, bağlayarak, sabitleyerek yüklemek ve aynı şekilde boşaltmak zorundadır. Taşıyıcı, ayrıca yüklemenin işletme güvenliğine uygun olmasını sağlamakla yükümlüdür” düzenlemelerine yer verilmiştir.
-Taraflar arasında uluslararası karayolu taşımasına ilişkin anlaşma bulunduğu, yükü, taşımayı akdi ve fiili taşıyıcı taraf sıfatıyla gerçekleştirenlerin … Nakliyat Ve Lojistik Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi ve … Şirketi olduğu hususlarında bir tereddüt bulunmamaktadır. Gerçekten de CMR Konvansiyonu’nun 2. maddesi uyarınca kural olarak mal yüklü taşıtın, Konvansiyonun 14. maddesi hükmünün uygulandığı haller dışında yolun bir kısmında deniz, demiryolu, nehir, kanal veya havayoluyla yük boşaltılmadan taşındığı hallerde CMR Konvansiyonu hükümleri taşımanın tümü için uygulanacaktır. (Yargıtay 11. HD.’nin 24/12/2015 tarih ve 2014/18962 Esas-2015/13905 Karar sayılı ilamı)
-CMR Konvansiyonunun 17. maddesi uyarınca taşıyıcı, yükü teslim aldığı andan teslim ettiği ana kadar yükte meydana gelecek hasardan sorumludur. Sözleşmenin 17/4-c maddesi uyarınca taşıyıcı hasarın, malların gönderici, alıcı veya bunlar adına hareket eden şahıslar tarafından taşınmasından, yüklenmesinden, istif edilmesinden veya boşaltılmasından kaynaklandığını ispat etmesi halinde sorumluluktan kurtulabilecektir. Bununla birlikte yükleme gönderene veya başkasına ait olsa bile taşıyıcının, malın sağlam ve tam olarak teslimi sorumluluğu çerçevesinde gerek istiflenmesi gerekse ambalajlanması itibariyle taşımaya uygunluğu noktasında nezaret görevi mevcuttur. Buna göre, taşıyıcının göndereni uyarması gerekmekte olup, bu uyarının yapılmadığı hallerde, zararın gönderen ile taşıyıcı arasında paylaştırılması gerekmektedir.
-CMR Konvansiyonun 17/2 maddesi uyarınca taşıyıcı zayi ve hasarın kendisine isnat edilmeyecek bir sebepten ileri geldiğini kanıtlaması halinde sorumluluktan kurtulabilir. Yani taşıyıcının sorumluluktan kurtulabilmesi için olayda kendisinin herhangi bir kusurunun olmadığını kanıtlaması gerekir.(Yargıtay 11. HD.’nin 16/09/2013 tarih ve 2012/15448 Esas-2013/15829 Karar sayılı ilamı )
-Mahkememiz dosyası tazminat talebine konu nakliye işinden kaynaklandığı iddia edilen zarar nedeniyle davalıların bir kusurunun bulunup bulunmadığı, davacının rücuen tazminat talebinde bulunup bulunamayacağı, ödenen tazminat miktarından davalıların sorumlu olup olmadığı, sorumlu iseler rücu edilebilecek tazminat miktarının ne olduğu, zarar gördüğü iddia edilen emtiaların imha edildiğinin bildirilmesi sebebiyle dosya kapsamında yer alan ekspertiz raporunda yapılan değerlendirme ve tespitlerin hükme esas teşkil edip edemeyeceği, ekspertiz raporunda tespit edilen miktarın kadri marufunda olup olmadığı hususlarının tespiti amacıyla taşıma, sigorta ve sektör (deri) alanında uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 28/12/2022 tarihli raporda özetle; … numaralı sigorta poliçesi
incelendiğinde 31.12.2018-2019 vadeli ICC A teminat yapısında depo primli blok nakliyat
abonman poliçesi olduğu, CMR belgesine göre 09.04.2019 tarihinde
yüklemenin yapıldığı akabinde mezkur poliçeye istinaden sigorta şirketi nezdinde
15.04.2019 tarihinde … numaralı poliçe sertifikası düzenlendiği, sertifika üzerine de primin … numaralı poliçe ile ödendiği bilgisi, sefer
vasıtasının plakası, yüklemeye konu emtianın bedeli, adet dağılımı, ağırlığı, dış ticaret
mevzuatına göre teslim şekli ile emtianın cinsi ve menşei bilgisi eklendiği, davaya konu hasarın, sigorta poliçesi teminatı
dahilinde olduğu …. Sigorta A.Ş tarafında tesis edilen hasar ödeme işleminin sigorta
tekniği açısından doğru olduğu ve bahse konu hasar ödemesinin ex-gratia (lütuf
ödemesi) olarak değerlendirilemeyeceği ve yine eksper raporunda takdir edilen hasar
tutarının doğru olduğu, Hem TTK 929.Maddesi hem de CMR
konvansiyonun 3. ve 17/3 maddeleri uyarınca taşıma komisyoncusu sıfatında olan davalı
tarafın yukarıdaki açıklamalarda gerçekleşen hasardan fiili taşımayı yapan tüzel kişilik ile
birlikte müteselsil olarak sorumlu olduğu, sorumluluk
uyarınca 6102 sayılı TTK’nın 1472.maddesinde ‘’ Sigortacı, sigorta tazminatını
ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı
sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal
eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya
diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi
ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.’’ hükmü doğrultusunda sigorta şirketinin teminat dahilinde ödediği hasar için sorumlu tarafa rücu hakkını
kullanabileceği, taşıma esnasında ezilme, ıslanma, kirlenme ve kötü koku sinmesi nedeniyle hasarlanan
parça deriler nedeniyle davacının sigortalısının 4.033,11 Euro zararının oluştuğu, CMR Konvansiyonun 23.maddesinin 3.fıkrası
uyarınca taşıyıcının yüke karşı sorumluluğu Kg. başına 8,33 SDR (SDR: Özel Çekme
Hakkı Para Birimi) ile sınırlandırıldığı, ancak CMR konvansiyonu 29.maddesinde ‘’ziya ve/veya hasar taşıyıcının kastı yahut
davaya bakmakla görevli mahkeme tarafından kasta eşdeğer tutulan ve taşıyıcıya tahmil
edilen ağır kusuru neticesinde vuku bulmuş ise CMR konvansiyonu 23-29. Maddeleri
arasında düzenlenen, taşıyıcının sorumluluğunu kaldıran veya kısıtlayan ya da taşıyıcı
lehine ispat külfetini değiştiren hükümlerden yararlanamaz’’ hükmüne haiz olduğu, davalı tarafın
ağır kusurlu olup olmadığına ilişkin husus hukuki bir değerlendirme gerektirdiğinden
takdirinin mahkemeye ait olduğu, taşıyıcı kasta eşdeğer ağır kusurlu olarak sayılırsa 4.033,11 EUR hasar tutarının
tamamından sorumlu olacak ve kendisine rücu edilecek tutarın bu olması gerekeceği, ancak kasta eşdeğer ağır kusurlu sayılmaz ise o zaman da hasar tarihi itibariyle eksper
raporuyla tespit edilen 69,76 kg zarar gören emtia için; 69,76 x 8,33 = 581.10 SDR ile
sorumlu olacağı, TCMB arşiv kayıtları incelendiğinde hasar tarihi olan 19.04.2019
tarihinde
SDR/TRY kuru:8,0420 TL
EUR/TRY (Döviz Satış) Kurunun ise: 6,5250 TL
Olduğu, buna göre rücu tutarının 581,10 x 8,0420 = 4.673,21 TL
4.673,21 / 6,5250 = 716,20 EUR olacağı görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
-Tarafların beyan ve itirazları doğrultusunda düzenlenen 30/03/2023 tarihli ek raporda özetle; asıl taşıyıcı ve fiili taşıyıcı yapılan taşımadan müşterek ve müteselsil olarak sorumlu
oldukları,
CMR Senedinde hasar notu düşüldüğü, buna göre hasarın süresinde ihbar edildiği, takdirin mahkemeye ait olduğu, teslim tarihinin 19.04.2019 olduğu, dava konusu icra takibinin ise T.C. Küçükçekmece …
İcra Müdürlüğü .. E. sayılı dosyası ile 10.02.2020 tarihinde başlatılmış olduğu,
zamanaşımı süresinin dolmadığı, takdirin mahkemeye ait olduğu, taşıyıcı kasta eşdeğer ağır kusurlu olarak sayılırsa 4.033,11 EUR hasar tutarının
tamamından sorumlu olacağı ve kendisine rücu edilecek tutarın bu olması gerekeceği,
ancak; kasta eşdeğer ağır kusurlu sayılmaz ise o zaman da hasar tarihi itibariyle eksper
raporuyla tespit edilen 69,76 kg zarar gören emtia için; 69,76 x 8,33 = 581.10 SDR ile
sorumlu olacağı ve sınırlı sorumluluk tutarının 716,20 EUR olacağı görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
-Yukarıda yer verilen açıklamalar ve bilirkişi raporuyla yapılan tespitler doğrultusunda Mahkememizce yapılan değerlendirmede; … Nakliyat Ve Lojistik Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi ve … Şirketi tarafından akdi ve fiili taşıyıcı sıfatıyla davacının sigortalısı … San. ve Tic. A.Ş.’nin satın almış olduğu kesik parça deri cinsi emtiaların , 09.04.2019 tarihinde …. – … plakalı tıra yüklenerek davalıların
sorumluluğunda, Slovenya’dan Gemlik Bursa’ya nakliyesinin yapıldığı, nakliye 19.04.2019 tarihinde eşyanın tahliyesi esnasında
emtiaların hasara uğradığının anlaşıldığı, taşınan emtialardan 182 adetinin ezilmek, ıslanmak ve kirlenmek suretiyle hasara uğradığı, bu hususun CMR senedine hasar notunun yazıldığı ve bu doğrultuda yapılan ekspertiz incelemesi neticesinde davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalıya ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.
-Buna göre, dava konusu emtiadaki zararın fiili taşıyıcının hâkimiyetinde bulunduğu zaman diliminde meydana geldiği, Türk Ticaret Kanunu 875/1. Ve 1178. Maddeleri ile Cmr Konvansiyonunun 17. Maddesi gereğince akdi ve fiili taşıyıcıların bu zarardan sorumlu olduğu, dava dışı … San. ve Tic. A.Ş.’ne ait emtiada gerçekleşen zararın davacı …. Sigorta A.Ş.’nin sigortacı sıfatı ile düzenlediği Depo Primli Nakliye Abonman Poliçesi kapsamında dava dışı sigortalıya ödendiği, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu Madde 1472/1 bendinde açıklanan halefiyet kuralları gereğince davacı sigorta şirketin dava dışı sigortalının haklarına ödeme doğrultusunda halef olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
-Bu doğrultuda alınan bilirkişi raporunda da ayrıntılarına yer verildiği üzere davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalıya ödenen bedelin olayın oluş şekline ve poliçeye uygun olarak yapıldığı, hasarlanan 182 adet deri emtianın kullanılamayacak halde olmasından dolayı imha edildikleri nazara alındığında davacının yaptığı ödemenin gerçek bir zarar ödemesi olduğu, lütuf ödemesi olmadığı, bu nedenle davacının rücu hakkının mevcut olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
-Davacı tarafın rücu hakkının varlığının belirlenmesinin ardından rücu edilebilecek hasar miktarının belirlenmesi gerekmektedir. CMR Konvansiyonu hükümlerine göre taşıyıcı, taşıdığı emtiayı tam ve sağlam olarak alıcısına teslim ile yükümlüdür. Malların kısmen veya tamamen kaybından veya hasarından veya gecikmesinden sorumludur. Bu sorumluluk, kural olarak tam tazmin esasına değil, taşıyıcıya teslim edilen değerin iadesine yöneliktir. CMR Konvansiyonu’nda sorumluluk kapsamı, esas itibariyle 23-28. maddelerde düzenlenmiştir. Ancak, 23.5 ve 29. maddelerinde açıklanan haller, sınırlı sorumluluk kuralının istisnasını oluşturmaktadır. CMR 29. maddesi hükmüne göre, ağır kusurun varlığı halinde taşıyıcı, bu konvansiyonun taşıyıcının sorumluluğunu kaldıran, sınırlayan veya ispat yükünü diğer tarafa yükleyen hükümlerinden yararlanamayacaktır. Bu halde, taşıyıcı tüm zararlardan sorumlu olacaktır.
-Yapılan açıklamalardan sonra hemen belirtmek gerekir ki davacı yan, zararın fiili taşıycının kast veya kasta eşdeğer bir kusurundan kaynaklandığına ilişkin bir delil ibraz etmediği gibi, zararın oluşum şekli gözetildiğinde de davalının ağır kusuruyla zarara sebebiyet verdiğini kabule imkan bulunmamaktadır. Bu nedenle bilirkişi raporu doğrultusunda tespit edilen sınırlı sorumluluk miktarı uyarınca 716,20 Euro bedel yönünden davacının rücu isteminin yerinde olduğu anlaşıldığından, itirazın kısmen iptali ile takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
-Yukarıda ayrıntılarına yer verildiği üzere somut olayda … Nakliyat Ve Lojistik Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi ve … Şirketi’nin fiili ve akdi taşıyıcı sıfatlarının bulunduğu kuşkusuzdur. Davacı sigorta şirketi tarafından rücu istemiyle başlatılan takip … Nakliyat Ve Lojistik Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi’ne yöneltilmiş, yapılan itiraz üzerine açılan iş bu itirazın iptali davasında ise husumet … Nakliyat Ve Lojistik Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi’ne ve … Şirketi’ne izafeten … Nakliyat Ve Lojistik Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi’ne yöneltilmiştir.
-Ve fakat dosyada mevcut taşıma senetleri, poliçe evrakları incelendiğinde … Nakliyat Ve Lojistik Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi ile … Şirketi arasında TTK’nın 102.maddesi kapsamında bir acentelik ilişkisi bulunmadığı, bu hususta davacı tarafça herhangi bir bilgi ya da belge ibraz edilmediği, fiili taşıyıcı … Şirketi’ne karşı asaleten dava açılmadığı, bu konuda şirkete asaleten icra takibi de yapılmadığı görülmekle, davanın acente sıfatı ile izafetten açıldığı dikkate alınarak acente sıfatı ile izafetten açılan davanın pasif husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
-Davacı vekili, itirazın iptali talebi ile birlikte icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. Borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için likit ve belirlenebilir bir alacağın mevcut olması gerekmektedir. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması, böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir.
-Buna göre davalı borçlu tarafından poliçe ve hasara ilişkin bilgi ve belgeler ile sabit olan alacağın tereddütsüz bir şekilde likit ve belirlenebilir olması nedeni ile davalı borçlu aleyhine kabul edilen alacak miktarı üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
-Küçükçekmece … İcra Dairesi’nin …. esas sayılı takip dosyasında davalı … Nak. Ve Lojistik Hiz. Tic. Ltd. Şti. Tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 716,20 Euro asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek devlet bankalarının Euro cinsinden açılmış 1 yıllık vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz üzerinden hesaplanacak faizi ile devamına,
-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen miktarın %20’si üzerinden hesap edilen 1.604,28 TL icra inkar tazminatının davalı … Nak. Ve Lojistik Hiz. Tic. Ltd. Şti.den alınarak davacıya verilmesine,
2-Davalı …. şirketine izafeten … Nak. Ve Lojistik Hiz. Tic. Ltd. Şti. Aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 547,94-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 686,86-TL harçtan mahsubu ile bakiye 138,92- TL harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 547,94-TL harcın davalı … Nak. Ve Lojistik Hiz. Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama sırasında sarf edilen 59,30 TL başvurma harcı, 3.750,00 TL bilirkişi ücreti, 450,00 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere 4.259,30-TL yargılama giderinden davanın kabul red oranına (%16,51) göre hesap edilen 703,55-TL’nin davalı … Nak. Ve Lojistik Hiz. Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … Nak. Ve Lojistik Hiz. Tic. Ltd. Şti tarafından yargılama sırasında sarf edilen 3.000,00 TL bilirkişi ücreti yargılama giderinden davanın kabul red oranına (%16,51) göre hesap edilen 2.504,46-TL’nin davacıdan alınarak davalı … Nak. Ve Lojistik Hiz. Tic. Ltd. Şti.’ne verilmesine, bakiyesinin davalı … Nak. Ve Lojistik Hiz. Tic. Ltd. Şti. üzerinde bırakılmasına,
6-Kabul edilen miktar yönünden davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 8.021,44-TL vekalet ücretinin davalı … Nak. Ve Lojistik Hiz. Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddine karar verilen miktar yönünden davalı … Nak. Ve Lojistik Hiz. Tic. Ltd. Şti. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 9.200,00-TL tek vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Nak. Ve Lojistik Hiz. Tic. Ltd. Şti’ne verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Küçükçekmece Arabuluculuk Bürosu’nun … numaralı arabuluculuk dosyasında suç üstü ödeneğinden karşılanarak ödenen 1.360,00 TL’nin davanın kabul red oranına (%16,51) göre hesap edilen 1.135,35-TL’sinin davacıdan, 224,65-TL’sinin davalı … Nak. Ve Lojistik Hiz. Tic. Ltd. Şti’nden tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Bakiye gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa derhal iadesine,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/07/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır