Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/896 E. 2022/443 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/896 Esas
KARAR NO : 2022/443

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 26/10/2021
KARAR TARİHİ : 17/05/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı ….. Bankası A.Ş. …. Şubesi’nin müşterisi olup şube nezdindeki ….. hesap ve …. Iban numaralı Amerikan Doları cinsinden hesabın sahibi olduğunu, takip konusu alacağın dayanağının davalı banka tarafından müvekkili şirketin bahsi geçen hesabına ve takip dışı diğer hesaplarına haksız bir şekilde bloke konulması nedeniyle müvekkili şirketin takip konusu hesabında bulunan 70.422,03 USD’nin (takip konusu asıl alacak) 6 aya yakın bir süre müvekkili şirkete ödenmemesi olduğunu, müvekkili şirketin bahse konu hesapları üzerinde hiçbir maddi veya hukuki vakıaya dayanılmaksızın tamamen keyfi bir biçimde hesaptaki paranın çekilememesi, debit kartlarının kullanıma kapatılması, kredi kartlarından nakit para çekiminin engellenmesi, SWIFT üzerinden yurtiçi ve yurtdışı transferlerin gerçekleştirilememesi gibi kısıtlamalar uygulanmış olduğunu, müvekkili şirketin tarafından hesabındaki paranın talep edilmesi üzerine banka yetkilileri ile yapılan görüşmelerde söz konusu işlemlerin 5549 Sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun’un 19/A maddesi uyarınca ikinci bir değerlendirmeye kadar ertelendiği bilgisi verilmiş ve bu sebeple firma hesaplarında işlem gerçekleştirilemeyeceğinin bildirilmiş olduğunu, ancak işbu kısıtlamaya ilişkin kanun kapsamında verilmiş olan herhangi bir mahkeme, savcılık, MASAK veya başkaca bir resmi kurum kararı bulunmamakta olup davalı banka tarafından tamamen keyfi ve hukuka aykırı bir şekilde müvekkili şirket hesaplarına bloke uygulanmış olduğunu, akabinde müvekkili şirket tarafından davalı bankaya ihtarname keşide edilerek hiçbir maddi veya hukuki dayanağı olmaksızın uygulanan keyfi kısıtlamaların kaldırılmasının talep edilmiş olduğunu, ancak davalı banka tarafından ihtarnameye herhangi bir cevap verilmemiş olup söz konusu bloke ve kısıtlamaların da uygulanmaya devam edilmiş olduğunu, sonrasında müvekkili şirket tarafından 2 aya yakın bir süre blokenin kaldırılması beklenilmiş ise de herhangi bir olumlu gelişme olmaması üzerine bahsi geçen hesapta bulunan 70.422,03 USD mevduatın tahsili amacıyla 20.08.2021 tarihinde Bakırköy … İcra Müdürlüğünün ….. E. sayılı dosyası marifetiyle icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı banka tarafından tebellüğ edilen ödeme emrine karşı Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. E. sayılı dosyasına sunulan 02.09.2021 tarihli dilekçe ile haksız ve kötü niyetli bir şekilde tamamen müvekkili şirket alacağını sürüncemede bırakmak maksadıyla takibe itiraz edilmiş ve söz konusu kısıtlamaların uygulanmaya devam edilmiş olduğunu, akabinde taraflarınca zorunlu arabuluculuk hükümleri gereği arabuluculuk başvurusu yapılmış, davalı bankanın ise taraflarınca arabuluculuk yoluna başvurulması üzerine ilk toplantının gerçekleştirileceği gün olan 01.10.2021 tarihinde söz konusu blokeyi kaldırarak sadece icra dosyasına konu anaparayı 2 parça halinde müvekkili şirkete ödemiş olduğunu, icra takibine konu anaparanın ferileri olan vekalet ücreti, faiz, icra masrafları ve harçlara ilişkin ise herhangi bir ödeme yapılmamış olduğunu, bu kapsamda müvekkili şirketin davalı bankadan halen alacaklı olduğunu, netice itibariyle arabuluculuk görüşmeleri kapsamında gerçekleşen üç toplantıdan herhangi bir sonuç alınamamış olup 15.10.2021 tarihinde son arabuluculuk anlaşmama tutanağı düzenlenmiş olduğunu, davalının yetki itirazının usulüne uygun olmadığını, dava konusu uyuşmazlığın davalı bankanın …. Şubesi işlemlerinden kaynaklanması ve müvekkili şirket hesaplarının … Şubesinde bulunması sebebiyle Bakırköy Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, huzurdaki dava dosyası kapsamında yapılacak bilirkişi incelemesinde icra takip dosyasının kapak hesabının alınması ve asıl alacağın ferilerinin de yer aldığı işbu miktardan yapılan ödeme düşülmek suretiyle bakiye borcun belirlenmesi, itirazın iptaline karar verilmesinin akabinde bakiye borç üzerinden takibe devam edilmesi gerektiğini, alacak likit olduğunu, davalı banka tarafından icra takibine itiraz edilmesinden ve taraflarınca dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurulmasından sonra asıl alacak miktarı ödenmiş olup haricen ödeme ile anapara borcunu ikrar eden davalı bankanın asıl alacak miktarı olan 70.422,03 USD üzerinden %20 oranında icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesi gerektiğini beyanla; fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL yönünden; davanın kabulü ile davalının haksız itirazının iptal edilerek takip tarihinden itibaren işleyecek faizi ve ferileri ile takibin devamına, İİK’nun 67. maddesi uyarınca davalı bankanın asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili banka aleyhine başlatılan ve işbu dava konusu olan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. sayılı dosyasına müvekkili bankaca yapılan itirazda da belirtildiği üzere yetki itirazları mevcut olduğunu, işbu dava ve dava konusu icra takibinde Bakırköy mahkemeleri ve icra müdürlüklerinin yetkili olmadığını, her ne kadar davacı tarafından dava dilekçesinde, şube işlemlerinden kaynaklı uyuşmazlıklarda şubenin bulunduğu yer mahkemelerinin yetkili olduğu belirtilmiş olsa da, işbu dava ve davaya konu icra takibine ilişkin bloke işleminin müvekkili banka şubesince değil, müvekkili banka genel müdürlüğünce gerçekleştirilmiş olup, bloke işleminin şube işlemi olarak nitelendirilmesi mümkün olmadığından, yetkili mahkemenin şubenin bulunduğu yer mahkemesi olmasının da hukuken mümkün olmadığını, dava konusu bloke işlemi, müvekkili bankanın Ümraniye’de yer alan genel müdürlüğünce gerçekleştirilmiş olduğundan, işbu dava konusu icra takibinde ve davada yetkili icra müdürlükleri ve mahkemelerinin, İstanbul Anadolu icra müdürlükleri ve mahkemeleri olduğunu, iş bu davada yetki itirazları mevcut olduğunu, yetki itirazları doğrultusunda işbu davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın huzurdaki davayı müvekkili bankaya yöneltmesinin hukuken mümkün olmadığını, zira müvekkili bankanın, kanun kapsamında uygulama yükümlülüğü bulunan ve Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından verilen ve kanun kapsamında uygulama yükümlülüğü bulunan bir kararı/talimatı uygulayarak kanunen yükümlülüğünü yerine getirmekte olup, blokenin haksız ve hukuka aykırı olduğu iddiasının, müvekkili bankaya yöneltilemeyecek olduğunu, davacı hesabına konulan blokelerden müvekkilinin hiçbir şekilde sorumlu olmadığını, müvekkili bankanın kendisine tebliğ edilen ve kanunen uygulamakla yükümlü olduğu kararı/talimatı uygulamış olduğunu, bu nedenle husumet itirazları olduğunu, husumet nedeniyle müvekkili banka yönünden davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, işbu davanın davacısının, müvekkili banka Zeytinburnu şubesinin müşterisi olup, bu kapsamda müvekkili bankada mevcut ve bankacılık işlemleri gerçekleştirdiği hesapları bulunmakta olup, müvekkili bankanın kendisine kanun ile yüklenen yükümlülükler kapsamında müşterilerinin bankacılık işlemlerini incelemekle ve şüpheli gördüğü işlemleri 5549 sayılı kanun uyarınca bildirmek ve bildirim sonucu Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından verilen ve tebliğ edilen kararları/talimatları uygulamakla yükümlü olduğunu, somut olayda, müvekkili bankanın davacının işlemlerini, kanunda yükümlü olduğu üzere aldığı tedbirler ve risk yönetim sistemi uyarınca incelemiş ve müvekkili bankaca yapılan inceleme sonucunda davacının gerçekleştirmiş olduğu şüpheli işlemlere rastlanmış olduğunu, davacının gerçekleştirmiş olduğu para transfer işlemleri bakımından, davacının müvekkili bankada mevcut “….” Iban numaralı hesabından “… Ticaret Anonim Şirketi” ile yapılan işlemler ve yine aynı hesaptan yapılan “….” ile yapılan 17.01.2020 tarihli işlemin, şüpheli işlem bildirimine konu olduğunu, işbu dava konusu somut olayda, davacı şirketin para transfer işlemi gerçekleştirdiği gerçek ve tüzel kişilerin, Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı’nın şüpheli işlemlere ilişkin rehberinde takip edilmesini tavsiye ettiği Amerika Birleşik Devletleri Hazine Bakanlığı’nın Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi listesinde yer alıyor olması nedeni ile, para transfer işlemleri bakımından şüpheli işlem bildirimi prosedürü işletilerek, hukuka uygun şekilde müvekkili bankaca yasal yükümlülükler yerine getirilmiş olduğunu, müvekkili bankaca, davacı şirketin şüpheli işlem listesinde yer alan işlemleri, terör listesinde yer alan gerçek ve tüzel kişiler ile gerçekleştirmiş olması nedeni ile, erteleme süreci usul, yasa ve yönetmeliklere uygun şekilde işletilmiş olup, müvekkili tarafından yapılan bildirim üzerine Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından, davacı şirket hakkında işlemlerin ertelenmesine ilişkin karar/talimat müvekkili bankaya tebliğ edilmiş ve işlemlerin ertelenmesi sürecinin bütünüyle yasal mevzuata ve hukuka uygun şekilde ilerletilmiş olduğunu, usul, yasa, yönetmelik ve ilgili Başkanlık kararına/talimatına uygun şekilde hareket eden müvekkili bankanın davacı şirketin hesaplarına erişememesi nedeni ile sorumlu tutulabilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili bankanın ilgili Başkanlık kararını/talimatını uygulamış olduğunu, icra takibi ve dava konusu olan tutarın müşterice tahsil edilmiş olduğundan, işbu dava ve dava konusu icra takibinin konusuz kaldığını, icra takibine konu tutarın, Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından işlemlerin ertelenmesi sürecinin davacı bakımından sona erdiğine ilişkin bildirimin yapılmasının arından, davacı tarafından ilgili Iban’a ait hesaptan çekilmiş olup, davacının 70.422,03 USD tutarı tahsil etmiş olup, bu kapsamda dava ve dava konusu icra takibinin konusuz kaldığını, müvekkili bankaca davacı şirketin işlemlerinin ertelenmesi sürecinin, müvekkili bankaca kanuni yükümlülükler kapsamında şüpheli işlem bildirimi yapılması ve Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından verilen karar/talimat uyarınca işletilmiş olduğundan ve bu süreç ancak ilgili Başkanlık tarafından işlemlerin ertelenmesi sürecinin sona erdirilmesine ilişkin bildirim yapılması halinde sona erdirilebileceğinden, müvekkili bankanın davacı tarafından başlatılan icra takibine yapmış olduğu itirazın usul, yasa ve ilgili Yönetmeliklere uygun olduğunu, müvekkili banka aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin mümkün olmadığını beyanla; her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; davanın öncelikle yetki ve husumet itirazları uyarınca usulden reddine, usule ilişkin itirazlarının kabul görmemesi halinde, esasa ilişkin beyanları doğrultusunda davanın reddine, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık davacının, davalı banka nezdinde bulunan hesabına bloke konulması ve icra takibi başladıktan dava açılmadan önce davalı banka tarafından ana paranın ödenmesinden sonra davacının, davalıdan talep edebileceği alacağın bulunup bulunmadığı ve miktarı ile davalının bu sebeple bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, kendisine husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği hususlarındadır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine toplamda 70.422,03 USD üzerinden takibe geçildiği, davalı borçlu tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşıldı.
Davacı vekili müvekkili şirketin davalı banka nezdinde bulunan hesabına yine davalı banka tarafından haksız bir şekilde bloke konulması nedeniyle müvekkili şirketin hesabında bulunan 70.422,03 USD’nin ödenmemesi sebebiyle başlatılan takip üzerine davalının itirazı üzerine icra takibinin durmasından sonra dava açılmadan evvel icra takibine konu edilen tutarın davalı banka tarafından müvekkili şirkete ödendiğini, işbu davanın icra takibine konu edilen ve davadan evvel ödenen anaparanın ferileri olan vekalet ücreti, faiz, icra masrafları ve harçlar ile icra inkâr tazminatına ilişkin olduğunu beyan etmiş olup davalı banka vekili ise müvekkili bankanın, kanun kapsamında uygulama yükümlülüğü bulunan ve Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından verilen ve kanun kapsamında uygulama yükümlülüğü bulunan bir kararı/talimatı uygulayarak ve kanunen yükümlülüğünü yerine getirerek yapılan inceleme sonucunda davacının gerçekleştirmiş olduğu şüpheli işlemlere rastlanmış olduğunu, bunun üzerine para transfer işlemleri bakımından şüpheli işlem bildirimi prosedürü işletilerek hukuka uygun şekilde müvekkili bankaca yasal yükümlülükler yerine getirilmiş olduğunu, müvekkili tarafından yapılan bildirim üzerine Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından davacı şirket hakkında işlemlerin ertelenmesine ilişkin karar/talimatın müvekkili bankaya tebliğ edilmiş ve işlemlerin ertelenmesi sürecinin bütünüyle yasal mevzuata ve hukuka uygun şekilde ilerletilmiş olduğunu, icra takibine konu tutarın Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından işlemlerin ertelenmesi sürecinin davacı bakımından sona erdiğine ilişkin bildirimin yapılmasının arından davacı müşteri tarafındaan tahsil edilmiş olduğundan işbu dava ve dava konusu icra takibinin konusuz kaldığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığına müzekkere yazılarak davacı şirketin, davalı banka nezdinde bulunan hesabına davalı banka tarafından bloke konulmasına ilişkin olarak davalı bankaya hesap ile ilgili yapılacak işlemlerin ertelenmesi bakımından bir talimat gönderilip gönderilmediğinin bildirilmesi istenilmiş olup müzekkere cevabına göre ….. Bankası Anonim Şirketi tarafından 02/09/2021 tarihinde gönderilen şüpheli işlem bildirimine istinaden davacı firmanın 10.130,26 TL, 70.422,03 USD ve 98,17 EURO tutarındaki bakiyelerin kullanılması işleminin Bakanlık Makamının 08/09/2021 tarih ve … sayılı Olurları ile 5549 sayılı Kanunun 19/A maddesi uyarınca ertelenmemesine karar verildiği, alınan kararın 09/09/2021 tarih ve … sayılı Bakanlık yazısı ile adı geçen bankaya gönderildiği, bu kapsamda … VKN’li davacı şirket hakkında Başkanlık nezdinde devam eden bir tedbir bulunmadığı bildirilmiştir
5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunun 14/4/2016 tarihli ve 6704 sayılı Kanunun 20 inci maddesi ile eklenen İşlemlerin Ertelenmesi başlıklı 19/A maddesinin 1. fıkrasının “Yükümlüler nezdinde veya bunlar aracılığıyla yapılmaya teşebbüs edilen ya da hâlihazırda devam eden işlemleri, işleme konu malvarlığının aklama veya terörün finansmanı suçu ile ilişkili olduğuna dair şüphe bulunması üzerine; Başkanlıkça şüpheyi teyit etmek, işlemi analiz etmek ya da gerekli görüldüğünde analiz sonuçlarını yetkili makamlara intikal ettirmek amacıyla yedi iş günü süreyle askıya almaya veya bu işlemlerin aynı süreyle gerçekleşmesine izin vermemeye Bakan yetkilidir. (Ek cümle: 27/12/2020-7262/25 md.) Bakan bu yetkisini bakan yardımcısına devredebilir.” hükmünü, aynı sayılı Kanunun 4. maddesinin ise “Yükümlüler nezdinde veya bunlar aracılığıyla yapılan veya sapılmaya teşebbüs edilen işlemlere konu malvarlığının yasa dışı yollardan elde edildiğine veya yasa dışı amaçlarla kullanıldığına dair herhangi bir bilgi, şüphe veya şüpheyi gerektirecek bir hususun bulunması halinde bu işlemlerin yükümlüler tarafından Başkanlığa bildirilmesi zorunludur.” hükmünü ihtiva etmektedir.
Yukarıda açıklanan davacının iddiası, davalının savunması, müzekkere cevabı, konuya ilişkin yasal düzenlemeler ile mevcut delil durumu ve dosya kapsamı da dikkate alındığında yükümlülerin kendi nezdinde veya bunlar aracılığıyla yapılan veya sapılmaya teşebbüs edilen işlemlere konu malvarlığının yasa dışı yollardan elde edildiğine veya yasa dışı amaçlarla kullanıldığına dair herhangi bir bilgi, şüphe veya şüpheyi gerektirecek bir hususun bulunması halinde bu işlemlerin yükümlüler tarafından Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığına bildirilmesinin zorunlu olduğu, davacı tarafından hesabına uygulanan blokenin kaldırılması için keşide edilen Beşiktaş …. Noterliğinin … yevmiye numaralı ve 28/06/2021 tarihli ihtarname ve blokenin kaldırılmaması üzerine davacı tarafından girişilen icra takibi tarihi itibariyle davalı banka tarafından Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığına şüpheli işlem bildiriminde bulunulmadığı, davalı banka tarafından icra takibi kapsamında kendilerine gönderilen ödeme emrine itiraz edildiği 02/09/2021 tarihi itibariyle Başkanlığa şüpheli işlem bildiriminde bulunulduğu, mevzuat uyarınca şüpheli işlem bildirimi üzerine işlemleri yedi iş günü süreyle askıya almaya veya bu işlemlerin aynı süreyle gerçekleşmesine izin vermemeye Bakanın yetkili olduğu, Bakanın bu yetkisini Bakan Yardımcısına devredebileceği, dolayısıyla şüpheli işlemin davalı banka tarafından tespiti üzerine bu işlemin yasal zorunluluk olarak Başkanlığa bildirilmesinden önce davalı bankanın, davacının hesabına bloke koyması işleminin usul ve mevzuata aykırı olduğu Mahkememizce değerlendirilmiş olup aynı zamanda Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. sayılı takip dosyasında davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine toplamda 70.422,03 USD üzerinden takibe geçilmiş ise de davanın 1.000,00 TL üzerinden açılmış olması ve itirazın iptali davasında ıslah ile artırım yapılmasına yasal olarak olanak bulunmaması sebebiyle bu miktar dikkate alınarak açılan davanın kabulü ile, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin 1.000,00 TL üzerinden devamına, alacak likid olduğundan davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’sine tekabül eden 200,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KABULÜ İLE,
1-Bakırköy … İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 1.000,00 TL üzerinden DEVAMINA,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’sine tekabül eden 200,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 118,60 TL ile tebligat ve posta masrafı 22,60 TL olmak üzere toplam 141,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 1.000,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, İstinaf yasa yolu yargısal miktar sınırının altında kalmakla kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/05/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸