Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/886 E. 2022/1006 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/886 Esas
KARAR NO : 2022/1006

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/04/2018
KARAR TARİHİ : 02/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2022
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkili şirketin %10 hissesine sahip ortağı olduğunu, 07/09/2006-06/11/2014 tarihleri arasında şirket müdürlüğü yaptığını, 24/07/2014 tarihinde … San. ve Tic. Ltd. Şti. ünvanıyla yeni bir şirket kurarak müvekkili şirketten fiilen ayrıldığını, Bakırköy… Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sırasında davalı ile müvekkili şirket arasında devam eden ortaklıktan çıkarılma davası olduğunu, davalıya, müvekkili şirketteki müdürlük görevi nedeniyle şirket işlerinde kullanılmak üzere …. marka … plakalı aracın tahsis edildiğini, davalının, yeni şirket kurması nedeniyle müvekkili şirketle olan fiili bağlantısı kalmamasına rağmen halen söz konusu aracı müvekkili şirkete iade etmediğini, bu şekilde müvekkili şirketin mülkiyet hakkının ihlal edildiğini belirterek aracın dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren el konularak yediemin sıfatıyla müvekkili şirkete verilmesine, davalının haksız kullanımı sebebiyle aracın müvekkili şirkete iadesine, davalının şirketten ayrıldığı 24/07/2014 tarihinden itibaren bugüne kadar aracı iade etmeyip haksız menfaat sağlaması nedeniyle haksız kulanım bedeli olarak şimdilik 5.000 TL’nin ihtarname tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli ve yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkilinin, davacı şirketin ortağı olduğunu, bir dönem yasal temsilciliğini yaptığını, müvekkili tarafından Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sırasında açılan ortaklıktan çıkma davası sebebiyle bu davanın ikame edildiğini, bu sebeple haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli bir dava olduğunu, aracın şirket politikaları ve uygulamaları kapsamında ortaklara kişisel ve ailevi ihtiyaçları sebebiyle tahsis edildiğini, davacı şirketin aracın bakım, muayene ve vergisel yükümlülüklerini yerine getirmediğinden aracın müvekkilinin evinin otoparkında kullanım dışı olarak tutulduğunu, davacı şirketin, müvekkilinin bütün sözlü uyarılarına rağmen yasal temsilcilerinin iradeleri doğrultusunda aracın ne trafiğe çıkmasının ön koşulu olan muayene yükümlülüğünü yerine getirdiğini, ne de bakımını yaptırdığını, aracın vergilerinin ödenmediğini, yasal olarak yaptırılması gereken sigorta işlemlerinin yapılmadığını, aracın her zaman davacı şirketin yetkililerince trafiğe çıkması mümkün olmadığından bulunduğu yerden teslim alınabileceği hususunun defalarca bildirildiğini, bunun yerine getirilememesi ve hatta aracın teslim alınmayacağının bildirilmesi karşısında davanın araç ile ilgili bütün maddi taleplerinin reddinin gerektiğini beyanla açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE:
Dava, davacı şirket adına kayıtlı bulunan ve davalıya şirketteki müdürlük görevi nedeniyle verildiği iddia edilen aracın iadesi ve davalı tarafından haksız kullanılması nedeniyle tazminat ödenmesi istemine ilişkindir.
Mahkememizin 02/04/2021 tarih ve .. Esas … sayılı kararı ile dava konusu aracın davacı tarafa iadesine ilişkin karar verilmesine yer olmadığına ve haksız kullanım iddiasına dayalı zarar talebinin karar verilmiş, istinaf incelemesinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi 07/10/2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile “…Bununla birlikte şirket ortakları şirketin çıkarlarını zedeleyecek, şirketin amacına zarar verecek davranışlarda bulunamazlar. Bu husus limited şirketlerle ilgili bağlılık yükümlülüğün düzenlendiği TTK m.613’de belirtilmiştir. Bu durumda dava konusu aracın davalıya şirketteki görevi nedeniyle verildiği hususunda açıklık bulunmamakta ise de bahse konu araç şirket adına kayıtlıdır. Şirket tarafından 12/01/2017 tarihli ihtarla aracın iadesi talep edildiğine göre artık bu tarih itibariyle davalının aracı elinde bulundurması haksız hale gelmiştir ve aracın iade edilmesi gerekmektedir. Davalı tarafça, aracın teslime hazır bulunmasına rağmen davacı tarafından teslim alınmadığı ileri sürülmüş ise de, davacıya bu hususta ihtarda bulunulduğuna dair herhangi bir delil ibraz edilmemiştir. Bu durumda aracın iadesinin istendiği tarihten itibaren haksız kullanım bedeli hesaplanarak bu bedele hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiş, kaldırma kararının ardından dosyanın mahkememizin işbu esasına kaydı yapılmıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi 07/10/2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; davacı şirket adına kayıtlı … plaka sayılı aracın, davalının kullanımına sunulduğu hususu ihtilaf dışı olup; uyuşmazlık, aracın davalıya şirketteki ortaklık sıfatına binaen mi yoksa şirketteki müdürlük görevi nedeniyle mi tevdi edildiği, davalının aracı elinde bulundurmakta haksız hale gelip gelmediği hususunda toplanmaktadır. Aracın davalının kullanımına sunulurken davacı şirket tarafından bir karar alınmadığı anlaşılmaktadır. Davaya konu aracın davalıya şirketteki görevi nedeniyle mi veya ortaklık sıfatına binaen mi verildiğine dair açıklık bulunmamaktadır.
Bununla birlikte şirket ortakları şirketin çıkarlarını zedeleyecek, şirketin amacına zarar verecek davranışlarda bulunamazlar. Bu husus limited şirketlerle ilgili bağlılık yükümlülüğün düzenlendiği TTK m.613’de belirtilmiştir. Bu durumda dava konusu aracın davalıya şirketteki görevi nedeniyle verildiği hususunda açıklık bulunmamakta ise de bahse konu araç şirket adına kayıtlıdır. Şirket tarafından 12/01/2017 tarihli ihtarla aracın iadesi talep edildiğine göre artık bu tarih itibariyle davalının aracı elinde bulundurması haksız hale gelmiştir ve aracın iade edilmesi gerekmektedir. Davalı tarafça, aracın teslime hazır bulunmasına rağmen davacı tarafından teslim alınmadığı ileri sürülmüş ise de, davacıya bu hususta ihtarda bulunulduğuna dair herhangi bir delil ibraz edilmemiştir.
Bu doğrultuda Mahkememiz dosyası dava konusu aracın iadesinin istendiği tarihten itibaren aracın iade edildiği tarihe kadar olan haksız kullanım bedelinin hesaplanması amacıyla makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş olup, alınan bilirkişi raporunda özetle; istinaf ilamı dikkate alınarak, dava konusu … plaka sayılı … marka, …gane (II HB DYN 1.5 DCI ti tipinde aracın iadesinin istendiği 12.01.2017 tarihinden itibaren aracın iade edildiği 21.02.2019 tarihe kadar olan haksız kullanım bedelinin 89.756,00 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Tarafların beyan ve itirazlarının dikkate alınarak değerlendirilmesi için önceki bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan bilirkişi ek raporunda özetle; dava konusu … plaka sayılı …. marka, … tipinde aracın iadesinin itendiği 12/01/2017 tarihinden itibaren aracın iade edildiği 21/02/2019 tarihe kadar olan haksız kullanım bedelinin 89.756,00 TL olduğu görüş ve kanaatini değiştirecek dosya muhteviyatına somut belge sunulmaması sebebiyle bu yöndeki kanaatinde bir değişiklik olmadığı, davacı tarafın ödenmşi olan 21/02/2019 tarihli faturada belirtilen KDV dahil 2.000,00 TL otopark ücreti, 31/01/2019 ödeme tarihli 230,50 TL, 19/04/02019 ödeme tarihli 113,40 TL ve 24/06/2019 ödeme tarihli 151,20 TL trafik cezalarının ödeme tarihlerinden itibaren davalıda tahsilinin mahkeme takdirinde olduğu kanaatini bildirmiştir.

Yukarıda yer verilen açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; davacı şirket tarafından 12/01/2017 tarihli ihtarla dava konusu aracın iadesi talep edilmiş, bu tarih itibariyle davalı tarafın her ne sebeple olursa olsun şirket adına kayıtlı olan aracın elinde bulundurması haksız hale gelmiştir. Bu nedenle bu tarih itibariyle aracın iadesi gerektiği halde aracın iade edilmediği, bu süreçte haksız kullanım bedelinin 89.756,00 TL olduğu, bu süreçte 21/02/2019 tarihli faturada belirtilen KDV dahil 2.000,00 TL otopark ücreti, 31/01/2019 ödeme tarihli 230,50 TL, 19/04/02019 ödeme tarihli 113,40 TL ve 24/06/2019 ödeme tarihli 151,20 TL bedellerden de aracın üzerinde zilyetliğe sahip olan davalının sorumlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce 02/12/2022 tarihli karar duruşmasında davalı tarafın bilirkişi raporu alınmasına ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş, aynı duruşmada tahkikatın bitirilerek sözlü yargılamaya geçileceği ihtarıyla taraflardan diyecekleri sorulmuştur. Davacı vekili tarafından davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiş akabinde taraflardan karar öncesi son sözleri sorulmuştur. Belirsiz alacak davası olarak açılan iş bu davada, davacı tarafın tahkikatın bitirilmesi öncesinde ve sözlü yargılama aşamasında değer arttırımı talebi bulunmadığı ve daha önce bu yönde yapılmış bir harç ikmalinin de bulunmadığı anlaşılmakla, taleple bağlılık ilkesi gereğince 5.000,00 TL alacağın 12/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Dava konusu aracın davacı şirkete iade edildiği ve aracın davacı şirket uhdesinde olduğu sabit olduğundan aracın iadesine talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığından aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
-Talepte bağlı kalınarak 5.000,00 TL alacağın 12/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının dava konusu aracın iadesi talebine ilişkin KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 341,55-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 85,39- TL harcın mahsubu ile bakiye 256,16- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 85,39-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, istinaf kaldırma kararı öncesi ve sonrasında 800,00 TL bilirkişi ücreti, 260,40 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere 1.096,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yargılama sırasında yapılan masrafların davalılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Bakiye gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa derhal iadesine,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır