Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/881 E. 2022/488 K. 03.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/881 Esas
KARAR NO : 2022/488

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2021
KARAR TARİHİ : 03/06/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkilinin …. Oto Tamir ve Bakım Servisi işletme adı ile işletmiş olduğu serviste davalının oto tamiri ve bakım işleri için davalı taraf adına çeşitli faturalar düzenlendiğini, fakat davalı tarafın işbu faturaları ödememesi sebebi ile icra takibi başlatıldığını, müvekkil ile davalı tarafça 23.07.2020 tarihinde mutabakat mektubu imzalandığını, işbu mutabakat mektubundan anlaşılacağı üzere davalı şirketin müvekkiline karşı olan 18.232,86 TL’lik borcunu ikrar ettiğini, borcun aslının ödenmeyen faturalar nedeniyle meydana geldiğini ve sonrasında da borç ikrarı anlamına gelebilecek olan mutabakat mektubu imzalandığını, faturayı tebliğ alan davalı borçlunun 8 günlük süre içerisinde herhangi bir itirazda bulunmadığından söz konusu fatura içeriğini kabul ettiğini, davalı tarafından faturadan ve mutabakat mektubundan doğan borç ödenmeyince aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak davalı herhangi bir borcu olmadığından bahisle iş bu icra takibine itiraz ettiğini, davalı borçlunun söz konusu alacak içeriğini kabul etmesine karşılık müvekkili tarafından başlatılan icra takibine itirazda bulunmasının iyi niyet kuralı ile bağdaşmadığını beyanla açılan davanın kabulü ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, söz konusu faturadan doğan 18.232,86 TL alacağın takip tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalının cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup uyuşmazlık taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, ticari ilişki bulunmakta ise ticari ilişki kapsamında davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine cari hesap ekstresine dayalı olarak toplamda 18.232,86 TL üzerinden takibe geçildiği, davalı borçlu tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşıldı.
Taraflara ait ticari defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ise de inceleme günü taraflara ait ticari defter ve belgelerin sunulmaması sebebiyle bilirkişi incelemesinin yapılamadığına dair tutanak tutulduğu, davacı vekilinin 03/06/2022 tarihli celsede beyanında defter incelemesi yapılmasının gereği olmadığını ve dosyanın mevcut hali ile bilirkişiye tevdini talep ettiği, bunun üzerine aynı celse de Mahkememizce mevcut delil durumu ve dosya kapsamı itibari ile dosya üzerinden yapılacak incelemenin mahkememiz tarafından da yapılabilecek olması ve mahkememizin bilirkişi incelemesine ilişkin bir nolu celsesinin ara kararındaki ihtaratlara rağmen inceleme günü ticari ve defterlerin sunulmaması sebebi ile bilirkişi incelemesi yapılması talebinin reddine karar verildiği, akabinde davacı vekilinin mutabakatin dosyada mevcut olduğunu ve Ba-Bs kayıtlarının geldiğini beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davacının ticari defterlerini sunmamasının davanın reddi gerekçesi olamayacağının Mahkememizin de kabulünde olduğu, buna göre mevcut delil durumu ve dosya kapsamına göre inceleme ve değerlendirme yapılması gerektiği anlaşılmakla davacı tarafından dayanılan ve dava dilekçesi ekinde sunulan “mutakabat mektubu” başlıklı belgenin fotokopi mahiyetinde olduğu, belgenin aslı sunulmadığı gibi aslının sunulmuş olması halinde dahi bu belgeye itibar edilemeyeceği, şöyle ki söz konusu belgede davalıdan cari hesabın 22/07/2020 tarihi itibariyle 18.232,86 TL borç bakiyesi verdiği belirtilerek davacıya ait kaşe üzerine imza atılmak suretiyle mutabık olup olmadığının sorulduğu, belgenin alt tarafında davalıya ait kaşe ve üzerinde imza bulunsa da davalı tarafının mutabık olup olmadığına ayrıca bedele ilişkin bir açıklamanın bulunmadığı, bu haliyle belgenin taraflar arasındaki alacak-borç durumunu ispatlama kuvvetine haiz olmadığı, diğer taraftan her iki tarafın BA-BS kayıtları yönünden adet ve miktar olarak herhangi bir fark bulunmasa da icra takibine konu edilen tutarın tarafların BA-BS kayıtlarında bildirdiği tutar olmadığı, davaya konu icra takibinin cari hesaba dayanması sebebiyle bakiye tutarın tahsilinin talep edildiğinin anlaşıldığı, buna göre ancak taraflara ait ticari defter ve belgelerin incelenmesi suretiyle davacının alacağının varlığı ve miktarının tespit edilebileceği, mevcut delil durumu ve dosya kapsamına göre alacağın varlığı ve miktarının davacı tarafından ispatlanamadığı, diğer taraftan davacı taraf dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış ise de HMK hükümleri gereği hakimin yemin hatırlatma görevi bulunmadığından (Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2015/30674 Esas 2019/3408 Karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi 2019/1178 Esas 2021/114 Karar, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi 2019/1889 Esas 2019/1973 Karar, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/2495 Esas 2019/919 Karar, Ankara 6. Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi 2017/2915 Esas 2018/1885 Karar sayılı ilamları) davacı tarafa yemin deliline dayanıp dayanmayacağının hatırlatılmadığı, davacı tarafın da yemin deliline dayanacağı ve davalıya yemin teklif edeceği yönünde bir beyan ve talebinin bulunmadığı dikkate alındığında ispatlanamayan davanın reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 220,22 TL’den mahsubu ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, kalan 139,52 TL’nin karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır