Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/879 E. 2022/289 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/879 Esas
KARAR NO : 2022/289

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ : 21/10/2021
KARAR TARİHİ : 24/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ….. aleyhine, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas numaralı icra dosyası ile davalı yan tarafından icra takibi başlatıldığını, işbu takibe konu tebligat sebebiyle usulsüz tebligat şikayeti konulu dava ikame edildiğini, neticeten şikayetin reddedildiğini, ilgili dava dosyasının hali hazırda istinaf incelemesinde olduğunu, usulsüz tebligat şikayetimizin reddedilmesi sebebiyle, davacı müvekkilin, davalı alacaklı gözüken yanın cari hesap ekstresine dayalı başlatmış olan Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas numaralı icra dosyasına, cebri icra tehdidi altında dosya borcu olan 16.915,62-TL’yi ödemek zorunda kaldığını, davacı müvekkilin, bahsi geçen icra dosya borcunu tamamen cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığını, davalı alacaklı gözüken yana hiçbir borcu bulunmadığını, müvekkilinin, davalı alacaklı gözüken yana ….. plaka numaralı aracının arızalanması üzerine , ….. plaka numaralı aracını tamir amacı ile …. plaka numaralı araç modelinin yetkili servis olan davalı ….. Otomobil Anonim Şirketi’ne teslim ettiğini, davalı tarafın müvekkiline ait aracın tamiri için işlemleri tamamladığını ve akabinde yapılan işlemlere dair … Sigorta A.Ş’den 27.847,00-TL ödemesini aldığını, davalı ….. Otomotiv tarafından, müvekkiline ait aracın servis kontrolü için tesliminin ardından yapılan işlemlere dair …. Sigorta A.Ş’den kasko ödemesi altında 27.847,00-TL aldığını, davalı ….. Otomotiv’in kasko şirketinden servise verilen araca ilişkin ödeme almasının ardından bakiye miktar adı altında müvekkiline borç atfetmesi usul ve yasaya açık bir şekilde aykırı olduğunu, zira davalı tarafın, davacı müvekkiline aracın tamir işlemlerinin bitmesinin ardından, araç teslimi esnasında bakiye bir bedelin kaldığı vb. hususunda herhangi bir bilgi vermediğini, davalı yanın bu keyfi tutumu, davacı müvekkilinin mağduriyetine yol açtığını ve borçlu olmadığı bir miktarı cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığını, işbu sebeple davacı müvekkilinin, Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas numaralı icra dosyasına cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı miktar sebebiyle hiçbir borcunun bulunmadığını ve müvekkili tarafından cebri icra tehdidi altında ödenmiş olan 16.915,62-TL bedelin istirdatı için işbu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, davacı müvekkilinin Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas numaralı icra dosyası sebebiyle borçlu olmadığının tespiti ile cebri icra tehdidi altında ödemiş olduğu 16.915,62-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek olan ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı yandan tahsiline,
yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın istirdat davası yoluyla talep ettiği 16.915,62-TL tutarındaki talebin kasko sigortacısı …. Sigorta A.Ş.’ye (“Sigortacı”) yöneltilmesi gerektiğini, açıklanacak sebeplerden ötürü, Müvekkilin davacı yana ödemesi gereken herhangi bir tutar bulunmamakla beraber, davaya konu uyuşmazlığın çözümü ancak davacı ile sigortacı arasında mümkün olduğunu, bu durumdan ötürü, husumet yokluğuna istinaden, dava şartı eksikliğinden davanın reddini talep ettiklerini, davacının, gerçek kişi olup, müvekkilinin müşterisi olduğunu, yine, tamir gören aracın davacı yanın ticari faaliyetine özgülenmiş bir araç olmayıp binek araç statüsünde olduğunu, müşteri olarak müvekkili ile kurulan hukuki ilişki 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun uyarınca tüketici ilişkisi olduğunu, yine aynı kanunun 73. maddesi uyarınca ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu, davacı tarafın, ….. Plakalı aracını, tamir edilmesi maksadı ile müvekkiline ait servise teslim ettiğini, müvekkili nezdinde yapılan tamir üzerine, KDV dahil 41.080,23 – TL tutarındaki “….” numaralı e-arşiv fatura davacı yan adına tanzim edildiğini, kesilen faturaya istinaden, talep edilen tutara ilişkin, davacı yan tarafından kasko poliçesinin kullanılması, tamir bedelinin kasko poliçesi nezdinde karşılanması talep edildiğini, müvekkili tarafından bu talebe istinaden, ….. plakalı aracın Kasko Sigortacısı olan Halk Sigorta’ya bildirimde bulunulduğunu, davacının aracında oluşan hasarın …. Sigorta tarafından karşılanmasını istediğini gösterir taahhütmame, temlik ve ibra belgeleri dilekçe ekinde sunulduğunu, yapılan bildirim üzerine, sigortacının müvekkiline 27.847,00-TL hasar bedeli ödendiğini, sigortacı tarafından yapıldığını belirttiği ödeme de bu ödemeden ibaret olduğunu, sigortacı tarafından yapılan ödeme, fatura bedelinin bir kısmını karşılamakta olup, kalan bakiye olan 13.233,23-TL tutarın, müvekkili tarafından davacı yandan talep edildiğini, Sigortacı tarafından ödenen tutar ve ödenmeyen bakiye tutar, davacı yan ile paylaşılan cari hesap ekstresinde de açıkça belirtildiğini, Davacı yan tarafından ödeme yapılmaması üzerine, Bakırköy …. İcra Dairesi’nin ….. Esas sayılı dosyası kapsamında icra takibine geçildiğini, davacı tarafından icra dosyasına gecikmiş itiraz yapıldığını, itirazının kabul görmediğini, bunun üzerine davacı yan ödeme emrinin iptaline ilişkin Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesi’nin ….. E. Sayılı dosyası kapsamında şikayet ikame etmiş olup, şikayeti reddedildiğini, buna istinaden, davacı yan icra dosyasına masraflar, faiz ve vekalet ücreti dahil toplam 16.915,62-TL ödemiş olduğunu, dava dilekçesinden ve somut olaydan görüldüğü üzere davacı yanın bahsi geçen tutarı talep etmesi gereken taraf Sigortacı olduğunu, müvekkilin sunduğu hizmet kapsamında usulüne uygun bir fatura kestiğini, ancak sigortacıdan sadece kısmi ödeme alabildiğini, davacı yan ile sigortacı arasındaki poliçeden kaynaklı hukuki ilişki ve var olan muafiyetler, müvekkili üzerinde herhangi bir sözleşmesel etki doğurmadığını, davacı yan, dilekçesinde, kasko poliçesi kapsamında ödeme alınmasına istinaden davacı yandan bakiyenin talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirtildiğini, ancak bu iddianın dayandığı herhangi bir hukuki gerekçe mevcut olmadığını, müvekkilinin, alacağının 3. kişi olan sigortacı tarafından karşılanmayan kısmını çok doğal ve hukuki olarak talep ettiğini, davacı yanın “bakiye borca dair herhangi bir bildirimde bulunulmadığı” iddiası da herhangi bir dayanaktan yoksun olduğunu, davacı yana yönelik kesilen fatura ortada olup, e-arşiv fatura vasıtası ile borcun bildirimi yapıldığını, kaldı ki, müvekkilinin alacağın varlığı konusunda borçluya ayrı bir bildirimde bulunmakla da mükellef olmadığını, her halükarda ödeme emri, olabilecek her türlü bildirim ve ihtarın yerini karşılaması hasebiyle tek başına bir bildirim olduğunu, müvekkilinin, aracın teslimi esnasında herhangi bir bakiye borç bildirimi yapmak zorunda da olmadığını, faturanın, sunulan hizmetin bedelini bildirir bir evrak olduğunu, Sigorta Bilgi Merkezi’nden (“SBM”) ….. plakalı araca dair poliçe, hasar bilgisi ve SBM nezdinde bulunabilecek her türlü bilgi ve belgenin talep edilmesini, davanın görevsiz Mahkemede ikame edilmiş olması ve husumet yokluğu teşkil etmesi nedeniyle usulden reddine, huzurdaki davaya bakmakla Tüketici Mahkemeleri görevli olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine, davacı tarafın istirdat yoluyla talep ettiği bedelin müvekkilinin sunduğu hizmetten kaynaklı olması hasebiyle, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Açılan davanın menfi tespit ve istirdat davası olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalının davacı aleyhine başlatmış olduğu icra takibi nedeni ile davacı tarafın borçlu olup olmadığı, davacının davalı tarafa cari hesap borcunun bulunup bulunmadığı, borcunun bulunmaması halinde davacı tarafından ödenen meblağın davacıya iadesinini gerekip gerekmediği hususlarındadır.
Tüm dosya kapsamından; taraflar arasındaki uyuşmazlık araç bakım ve onarımından kaynaklı borçlu olmadığının tespiti talepli menfi tespit davası olup tüketicinin korunması hakkında kanunun 2.maddesinde kanunun kapsamı olarak mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü uyuşmazlık olarak belirlendiği, 23.maddesinde ise bu kanunun uygulanması ile ilgili çıkacak her türlü uyuşmazlığa Tüketici Mahkemesinde bakılacağının belirtildiği, dava konusu olayda davalının hizmet sunucu davacının tüketici olduğu, bu haliyle uyuşmazlığın 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı ve görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu, görevin kamu düzenine ilişkin olup, resen gözetilmesi gerektiği anlaşıldığından dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın talep halinde yetkili ve görevli Bakırköy Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nın 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddine,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Tüketici Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,

Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/03/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır