Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/868 E. 2022/887 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/868 Esas
KARAR NO : 2022/887

DAVA : Menfi Tespit (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2021
KARAR TARİHİ : 08/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden …..’ın yapacağı iş ile ilgili maddi sıkıntı yaşadığını ve paraya ihtiyacı olduğu için uzun süredir tanıdığı ….. ile görüşmüş olduğunu, müvekkilerinden …… ile tanıdığı olan …….’ya giderek bir miktar borç para isteyebileceklerini söylemiş olduğunu, ….. ‘nın yanına giden müvekkilerinin 600.000,00 TL borç para istemiş olduğunu, ….. ‘nın parayı vereceğini fakat 200.000,00 TL faiz istediğini söylemiş olduğunu, ekonomik olarak sıkıntılı günler geçiren müvekkili ….. ‘ın, ….. ‘nın teklifini kabul etmiş olduğunu,…… ‘nın yüksek tutarlı bu parayı herhangi bir teminat almadan vermeyeceğini söylemiş olduğunu, ……’ın almış olduğu paraya karşılık teminat olarak Beylikdüzündeki gayrimenkulünü devretmiş olduğunu ….. ‘nın taşınmazın 800.000,00 TL etmeyeceğini söylemiş ve 200.000 TL’lik senet düzenlenmiş olduğunu, düzenlenen bu senedin alacaklısı olarak …..’nın oğlu …..’nın yazılmış olduğunu, ….. ‘nın senede müvekkili ….. ‘nun da kefil olmasını istemiş ve müvekkilinin de kefil olarak senedi imzalamış olduğunu, aradan bir müddet geçtikten sonra ….’ın borcunun tamamı olan 800.000,00 TL’yi …… Bankasına …..’nın hesabına yatırmış olduğunu, akabinde …..’nın Beylikdüzü’nde ki gayrimenkulün devrini yeniden müvekkili …… adına yapmış olduğunu, müvekkili ….’ın vermiş oldukları senedi de geri istemiş fakat …..’nın senedin yanında olmadığını daha sonra vereceğini söylemiş olduğunu, aradan bir kaç gün geçtikten sonra müvekkilinin senedi yeniden istemiş fakat ….. ‘nın müvekkilini oyalayarak senedi vermemiş olduğunu, müvekkili ….. ‘ın 2019 yılında Şubat ayı civarında yeniden paraya ihtiyacı olmuş ve …..’dan 20.000 dolar borç almış olduğunu, Mayıs 2019 tarihinde ödemek üzere yine alacaklısı ……., borçlusu ……. ve kefili ….. olan 225.000 TL’lik senet imzalanmış olduğunu, müvekkili ……..’ın bir kısmını banka havalesi yolu ile, bir kısmını da uzun süredir arkadaşı olan …….. ve ……. isimli kişiler ile elden göndererek ………..’nın yeğeni olan ve …..’nın ödemenin kendisine yapılmasını istediğini söyleyen ……’ya ödemiş olduğunu, müvekkili ……’ya ya da ….. tarafından senet alacaklısı olarak gösterillen oğlu ……’ya herhangi bir borcu kalmadığını, müvekkilinin borcun kapanması hasebi ile , …… nın elinde bulunan senetleri almak için ……..’nın evine gittiklerinde,…….’nın senetleri vermeyeceklerini söylemiş olduğunu, daha sonra 200.00000 TL ve 225.000,00 TL tutarlı iki senedin ayrı ayrı icra takibine konu edilmiş olduğunu, bunun üzerine müvekkilleri adına Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek suç duyurusunda bulunmuş olduklarını, ……. sayılı soruşturma dosyasıyla davalılar hakkında soruşturma açılmış olduğunu beyanla; davanın kabulüne, ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne, icra takiplerinin iptaline, alacağın yüzde yirmisinden az olmamak kaydıyla davalının kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …….’ya vekaleten kendi adına asaleten Av……. tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; davacılar aleyhine 17/05/2019 tarihinde Bakırköy …. İcra Dairesinin ….. sayılı dosyasıyla, 09/07/2019 tarihinde Büyükçekmece ……. İcra Dairesinin….. sayılı dosyasıyla icra takibi yapılmış olduğunu, davacıların itiraz etmemiş, takiplerin kesinleşmiş olduğunu, pandemi dönemi ve diğer sebeplerle takibin süresinin uzamış, en nihayetinde 06/10/2021 tarihinde satış kararı alınmış olduğunu, davacıların davayı uzatmak için bu davayı açmış olduklarını, davacıların takiplere itiraz etmedikleri gibi kötü niyetli davacı ….’nun üzerine kayıtlı, hacizlerinin bulunduğu taşınmazlarından bazılarını 10/06/2020 tarihinde içerisinde aile üyelerininde bulunduğu tanıdıklarına muvazaalı satış yapmış olduklarını, davacı ….. ‘nun aralarındaki samimiyetten dolayı herkese yaptığı gibi kendilerinden de para talep etmiş, oğlu …..’dan elindeki parayı, en kısa sürede ödeme vaadiyle, elinden almış olduğunu, parayı aldıktan sonra bir daha kendilerini arayıp sormamış olduğunu, zaten bu hususu tevil yollu itiraf etmekte olduğunu, ……. ile kendilerinin bir ilgisi bulunmadığını, icra takipleri yapıldıktan sonra kendisinin veya oğlunun davacıları asla aramamış olduğunu, parayı …. ‘ın değil aslında …… ‘nun almış olduğunu, ….. aleyhine yapılan icra takipleri araştırılırsa herkesin müvekkili gibi dolandırdığının anlaşılacağını, davanın tamamen kötü niyetli açılmış olduğunu beyanla; davanın reddi ile % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ….. ve Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasına konu senetlere dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; davacıların icra takibine konu edilen senetler nedeniyle borçlu olup olmadığının tespitine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davalı ……. tarafından davacılar …… ve ……. adına 200.000,00 TL asıl alacak üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı anlaşıldı.
Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davalı ……. tarafından davacılar ……. ve ……. adına 225.000,00 TL asıl alacak üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı anlaşıldı.
Davacı ……. yönünden davacı vekilinin 01.11.2021 tarihli dilekçe ile vekillikten çekilme dilekçesi sunulduğu, vekillikten çekilme dilekçesinin ve duruşma gününün davacı asile usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi rağmen davacı asilin davayı takip etmediği ve 17/05/2022 tarihli duruşmada davacı ….. yönünden takip edilmeyen davanın HMK m. 150 gereğince işlemden kaldırıldığı ve 3 aylık yasal süresi içerisinde yenilenmediği görülmüştür.6100 sayılı HMK’nın 150. maddesinde davanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içerisinde yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek esas kaydının kapatılacağı düzenlenmiştir. İşbu dosyada davacı ….. yönünden dosyanın işlemden kaldırıldığı 17/05/2022 tarihinden itibaren yasal süre olan 3 ay içerisinde yenilenmediğinden açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı ….. yönünden ise, açılan davanın kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan icra takipleri nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkindir. İcra takip dosyalarının incelenmesinde alacaklılarının ….. olduğu görülmüştür. Davalılar ….. ve …..’nın iptali talep edilen dosyalarda taraf olmadıkları görülmüştür. Bu nedenle davalılar ….. ve ….’nın pasif husumet sıfatları bulunmadığının bu davalılar yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir. Davalı ….. yönünden ise, takiplere dayanak olan senetlerin incelenmesinde kayıtsız şartsız borç ikrarını içerdikleri görülmektedir. Davacı taraf, imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmektedir. Kambiyo senetlerinin illetten mücerret olması sebebi ile aksinin iddia eden davacı tarafından ispatlanması gerekmektedir. Ne var ki davacı tarafça aynı mahiyette yazılı delil dosyaya sunulamadığından dava dilekçesinde yer alan beyanlar soyut içerikte kalmıştır. Davalı …..’ya yöneltilen davanın da reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan bu gerekçelerle davacı ….. yönünden davanın açılmamış sayılmasına, davacı …… yönünden;….’ya yöneltilen davanın reddine, Davalılar …. ve ….’ya yöneltilen davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere:
A-Davacı ….. yönünden;
DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
B-Davacı …. yönünden;
….. ‘ya yöneltilen davanın REDDİNE,
Davalılar ….. ve ….. ‘ya yöneltilen davanın PASİF HUSUMET YOKLUĞU nedeni ile REDDİNE,
1-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL eksik harcın davacılardan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
2-Davacılar tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
3-Davalı …….. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden bu davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/11/2022

Katip ….
¸

Hakim ….
¸