Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/867 E. 2022/905 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/867 Esas
KARAR NO : 2022/905

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2021
KARAR TARİHİ : 10/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı-borçlu için müvekkil kooperatife olan 2007 – 2008 – 2009 – 2010 – 2011 – 2012 – 2013 – 2014 – 2015 – 2016 – 2017 – 2018 – 2019 – 2020 yıllarına ait Emlak Vergileri, Haziran 2008-Mart 2009 arası Aidat Bedelleri ve gecikme farkından doğan borçlarını ödememesi nedeni ile Bakırköy …İcra Md. …. Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçilmiş, icra takibine davalı-borçlu tarafından borcunun olmaması nedeni ile itiraz edilmiş olup; yapılan itiraz haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davacının … Merkezinde kurulan ve halen ferdileşme sürecinde olan bir kooperatif olduğunu, davacı kooperatifin pasifleri içinde yer alan ve yetkili mercilerce belirlenerek davacı kooperatif tarafından ödenmesi yasal zorunluluk olan emlak vergilerinin kooperatif ortaklarından tahsil edileceğinin kanun gereği olduğunu, 1319 Sayılı Emlak Vergisi Kanunu’ nun 3. maddesinde “Bina Vergisini, binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenler öder.” hükmünü içermekte olduğunu, mülkiyeti halen kooperatif uhdesinde bulunan binaların emlak vergisi mükellefinin davacı kooperatifin tüzel kişiliği olup bu mükellefiyet tapu sicilinde ferdi mülkiyete dönüşünceye, diğer bir
ifade ile üyeler adına tescil yapılıncaya kadar devam edeceğinin kuşkusuz olduğunu, üyeler adına tescil yapılması ile kooperatifin mükellefiyetinin son bulacağını ve verine üyelerin mükellefiyetinin başlayacağını, Emlak vergisi harcamalarının, kooperatifin işleyişi için yapılması zorunlu ve genel kurul kararı olmasa da üyelerden tahsili gereken mutat masraflardan olduğunu, davacı kayıtları incelendiğinde Emlak vergilerinin gider kalemi olarak kooperatif tahmini bütçelerinde açıkça gösterilmekte olduğunu ve konu hakkında kooperatif genel kurul kararlarının mevcut olduğunu, Davalı borçlunun, üye kooperatife karşı parasal yükümlülüklerini yerine getirmemekle iş bu davaya konu icra takibinin başlatılmasına bizzat kendisinin sebebiyet vermiş olduğunu, Kooperatif İradesi dışında belirlenen emlak vergilerine kooperatif genel ya da yönetim kurulu tarafından müdahale edilemeyeceğinin açık olduğunu, Emlak vergisi yükümlüsü olan kooperatifin genel kurulunda görüşülerek kabul edilen gelir kalemlerinden olan emlak vergilerini ortaklardan tahsil edeceğinin de ortada olduğunu, Emlak vergisi yükümlüsü kooperatifin ancak üyelerden vergiyi tahsil ile bu vergiyi ödeyebileceği, emlak vergisi borçlarını ödemeyen borçlunun, aleyhine girişilen icra takibine de itiraz etmiş olması kötü niyetinin açık göstergesi olduğunu, kiracı ve üyelerin aidat ve genel giderlere katılım payı kapsamında yapılacak ödemelerinin miktar, faiz, zaman ve ödeme esasları kooperatif ana sözleşmesi ve genel kurul kararları ile açıkça belirlenmiş olup, üye ve kiracıların ana sözleşme hükümleri ve genel kurul kararlarına uymalarının zorunlu olduğunu, davalı-borçlunun kooperatif üyesi olmakla birlikle, kooperatif bünyesinde bulunan taşınmazları da üye sıfatı ile kullanmakta olduğunu, ekte de ana sözleşme ile sunmuş oldukları tapuya şerhli yönetim planında yönetim kurulunun kooperatif hizmetlerinin ifasında ve giderlerinin paylaştırılmasında, o hizmetlerden bağımsız bölüm malikleri ile her ne sebeple olursa olsun bağımsız bölümden yararlananların, kiracı veya intifa hakkı lehtarlarının gidere katılması ilkesini her zaman göz önünde bulundurmak durumunda olduğu; bağımsız bölüm malikinin borcunun bu yolla da tahsil edilememesi halinde yine Yönetim Kurulunun bu hususu izlemek ve İstoç Yönetim Planının Yönetim Kurulunun görev ve yetkilerini düzenleyen ilgili maddeleri uyarınca, yasal yollara başvurmakla yükümlü olduğunun açıkça belirtilmiş olduğunu, Davacı Kooperatifin, Genel Kurul toplantılarında alınan kararların 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu çerçevesinde Ticaret Sicil gazetesinde ilan edilmekte olduğunu, söz konusu ilanın üye olsun veya olmasın herkes için bağlayıcı olup, davalı borçlunun Ticaret Siciline tescil edilerek yayınlanmış bir toplantı kararından haberdar olmadığı da söylenemeyeceğini, davalı borçlu üyenin davacı kooperatife karşı parasal yükümlülüklerini yerine getirmemekle işbu icra takibinin başlatılmasına bizzat kendisinin sebebiyet vermiş olup tek amacının davacı kooperatif alacağını sürüncemede bırakmak olduğunun açık olduğunu, Kooperatif Genel kurul kararlarında açıkça kooperatif alacaklarının zamanında ödenmemesi halinde uygulanacak faiz oranları belirlenmiş olup genel kurulca kararlaştırılan bedellerin genel kurula katılsın ya da katılmasın ortağı bağlayacağı ve ödeme yükümlülüğünün alınan genel kurul kararı gereğince doğacağı, zira genel kurul kararlarının üyeler ile kooperatif arasında yapılmış bir sözleşme niteliğinde olduğu: ayrıca genci kurul kararlarınca belirlenen faiz oranlarının daha sonraki yıllarda değiştirilmediği ya da iptal edilmediği sürece genel kurula katılmasa dahi tüm üyeleri bağlayacağı üyelerin ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek olmadığı göz önünde bulundurulduğunda davalı borçlu tarafından davacı kooperatife ödenmeyen kooperatif alacakları yönünden kooperatifin borçludan gecikme zammı talep etme hakkının olduğu, Kooperatif ile ortağı arasındaki davaların, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 99. maddesinin 1. fıkrasının “Bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılı” hükmü gereğince Ticaret Mahkemesinde görüleceğini, Davalı- borçlunun Bakırköy … İcra Md. …. Esas. sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takip talebindeki koşullarla takibin devamına, haksız itirazı nedeni ile davalı-borçlunun asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı-borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Zamanaşımı def’inde bulundukları ,Davacı tarafın birikmiş aidat ve emlak vergisi talebi ile davalı hakkında icra takibi başlatmış bulunmakta olduğunu, takibe yaptıkları itiraz üzerine takip durmuş ve itirazın iptali davası ikame edilmiş bulunmakta olduğunu, … ada, …. parsel için birikmiş aidatlar davalının, Kooperatif yönetimine başvurusu üzerine 2.105,00 TL olduğu öğrenilmiş olup 24.09.2021 tarihi itibariyle ekli makbuz karşılığında ödenmiş bulunmakta olduğunu, bu sebeple aidat borcunun olmadığını, dava tarihinden çok önce birikmiş aidatlar ödenmiş olduğuna göre, dava yolu ile yeniden talep edilmesinin haksız talep olup, reddinin gerekmekte olduğunu, bu kalem likid olup, %20 cezai şart uygulanmasını talep ediyor olduklarını, emlak vergisi talebine gelince, icra dosyasına da itirazlarında bildirdikleri gibi, davalının henüz malik sıfatını kazanmamış olduğunu, dava dilekçesinde tapuda davalı adına tescil işlemi yapıldığı iddia edilmiş olup, tapudan sorulduğunda gerçekten davalı adına tescil işlemi yapılmış ise tescil tarihinden sonraki dönem için emlak vergilerini ödemeyi kabul ediyor olduklarını, ancak bildikleri kadarı ile davalının tapuda malik konuma sokulmadığı için emlak vergisi mükellefi olmadığını, davalının hala kooperatif üyesi olarak gözükmekte olduğunu, Emlak vergisi Mükellefiyeti ise kooperatifteki taşınmazın tapuya intikali ile başlayacağını, onun adına emlak vergisi ödeme yetkisinin de davacı tarafa ait olmadığını, bu sebeple talebin yersiz olduğunu, yıllardır kooperatife aidatlar ödenmekte olduğunu, taşınmazın tapusu halen kooperatif adına ise ödenen aidatlarla kooperatifin emlak vergisi borcunun ödenmesi gerekeceğini, Vergi mükellefi olmamış bulunan davalının emlak vergisinden sorumlu tutulmasının kanunen mümkün olmadığını, Davacı taraf birçok genel kurul kararı dosyaya sunmuş ise de bu genel kurul toplantılarına davalının iştirak etmemiş olduğunu, zira toplantı tarihi ve gündeminin de davalıya tebliğ edilmemiş olduğunu, yukarıda yazılı sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davacı kooperatifin davalı kooperatif üyesinin ödenmediğini iddia ettiği kooperatif üyelik emlak vergisi, aidat bedeli ve gecikme zammının tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının davalıdan emlak vergisi ve aidat alacağı talebinde bulunup bulunamayacağı, gecikme zammı talep edip edemeyeceği davalının icra takibine itirazına haklı olup olmadığı varsa ödemeler ve bu kapsamda davacının alacağının kalıp kalmadığı hususlarındadır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 34.117,98-TL’nin tahsili amacıyla takip başlatıldığı, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
S.S. …. Kooperatifinden davacı kooperatife ait toplu yapı yönetim planı celp edilmiştir.
Bağcılar Belediyesi Başkanlığı Mali Hizmetler Müdürlüğü’nden davacı kooperatifin 2007 ile 2020 yılları arasında emlak vergi borçları bulunmadığından bahisle cevap verildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında rapor düzenlenmek üzere dosyanın SMMM ve kooperatif uzmanı bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup, alınan bilirkişi heyeti raporunda özetle; davalının davacı kooperatif nezdindeki üyeliğini devir yoluyla edindiği, davacı kooperatifin üyesi bulunduğu, üyelik hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlığın bulunmadığı, davalıya üyeliği gereği tahsis edilen taşınmazın …. ada …. parsel …. Blok, …. nolu bağımsız bölüm, …. nolu ada …. kapı nolu …. tipi işyeri olduğu, anılan taşınmazın davalı kullanımında olduğunun tartışmasız olduğu, davalıya üyeliği gereği tahsis edilen …. ili, …. İlçesi, …. Köyü …. Ada …. parsel … lik yüzölçümlü …. nolu …. arsa paylı yüz yirmi üç dükkanlı kagir işyeri olan taşınmazın, kat mülkiyeti tesisi sonucu 13.05.1996 tarih …. yevmiye no ile davacı S.S. …. Yapı Kooperatifi adına kayıtlı bulunduğu, davalıya üyelik olduğunun tartışmasız bulunduğu, davalının genel kurul toplantılarına katılsın veya katılmasın, iptal edilmedikçe kesinleşen genel kurulda alınan tüm kararların gereği tahsis edilen bu taşınmazın davalı yanca kullanılmakta kendisini bağladığı, henüz kendisine tapu devri yapılmadığı halde davalıdan adına tahsis edilen ve kullanmakta olduğu taşınmazın emlak vergilerinin genel kurullarda kabul edilip onaylanan tahmini bütçeler gereğince tahsilinin istenebileceği, üyelerden tahsil edilecek aidatların ödeme tarihi ve miktarı genel kurulca belirlenerek üyelerden tahsil edilmesine dair alınan kararların üyeye tebliğ zorunluluğu bulunmadığından, kooperatif üyesinin sözleşme niteliğindeki bu genel kurul kararları ile bağlı olduğu, kooperatif genel kurulunca belirlenen aidatların ödenmesinde gecikme durumunda alınacak temerrüt faizinin, yasal temerrüt faiz oranından daha fazla miktarda kararlaştırılabilecek ise de taraflar, uygulanacak temerrüt faizi oranını belirlerken, 6098 Sayılı T.B.K.nın 120/2. maddesinde öngörülmüş olan sınırlamayı dikkate almak zorunda oldukları, davacı Kooperatifin, 2012 yılında yürürlüğe giren TBK.nun 120.maddesine ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, KOOPERATİF Genel Kurul TOPLANTILARINDA KARARLAŞTIRILAN FAİZ ORANLARININ, YASAL FAİZİN %100 FAZLASINI AŞAMAYACAĞI, bu nedenle davacı kooperatif tarafından icra takibine konu edilen asıl alacağa, genel kurul kararları doğrultusunda aylık %2 üzerinden gecikme faizinin tahsilini genel kurulda bu yönde karar alınsa bile davalıdan talep edemeyeceği, davacı kooperatifin genel kurulca onaylanan tahmini bütçelerinde gider kalemi içinde ödenmesi gereken emlak vergisi tutarının yer aldığı, böylelikle emlak vergisi ödemelerinin tahmini bütçe kalemi içinde genel kurulca ödenmesine karar verilmesi karşısında davalının bu yön itibariyle itirazının yerinde olmadığı sonucuna ulaşıldığı, genel kurulca onaylanan tahmini bütçeler üzerinde yapılan incelemede üyelerden tahsiline karar verilen aidat tutarı içinde emlak vergisi ödeme tutarının yer almadığı, üyelerden tahsil edilecek aidat ödeme tutarı ile emlak vergisi ödeme tutarlarının ayrı ayrı hesaplandığı, davacı kooperatifin,davalıya tahsis ettiği taşınmazın 2007 ile 2020 arasında tahakkuk eden emlak vergisini Bağcılar Belediyesine ödemiş olduğunun …. Belediyesinden verilen ödeme kayıtları ile tevsik edildiği, davacı kooperatifin icra takip tarihi olan 19/03/2021 tarihinden itibaren asıl alacağına, takip talebinde belirtmiş olduğu gibi aylık %2 değil, (15.751,50 TL) aylık %1,5 den gecikme fazinin tahsilini talep edebileceğinden İcra takibine konu 15.751,50 TL asıl alacağına aylık %1,5’dan işleyecek gecikme faiz toplam tutarının 15.100,77 TL olarak hesap edildiği, 1163 sayılı kooperatifler kanununa göre üyelerin parasal yükümlülüklerinden kaynaklanan hak ve alacakların 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, davalının, icra takibine konu alacaklara ilişkin icra dosyasında zamanaşımı itirazında bulunduğu dikkate alındığında sayın mahkemenin de davalının zamanaşımı talebinin değerlendirilmesi gerektiği yönünde sonuca varması halinde, davacı kooperatifin 19.03.2021 icra takip tarihinden geriye dönük 5 yıllık alacaklarını davalıdan tahsilini isteyebileceğinden, davalıdan 2021 tarihi ile 2016 arasında tahakkuk eden emlak vergisi alacağı tutarı olan 8.552,50/TL ile buna alacağa aylık 1,5 dan işleyecek gecikme faizi tutarı olan 3.820,74-TL olmak üzere toplamda 12.373,24-TL’nin tahsilini 19.03.2021 icra takip tarihi itibari ile talep edebileceği, davacının incelemeye ibraz edilen ticari defterlerinin lehine delil niteliği bulunduğu kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmesinde ;Davacı kooperatifin davalı kooperatif üyesinin ödenmediğini iddia ettiği kooperatif üyelik emlak vergisi, aidat bedeli ve gecikme zammının tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup davalının davacı kooperatifin üyesi bulunduğu, üyelik hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlığın bulunmadığı, davalıya üyeliği gereği tahsis edilen taşınmazın …. ada …. parsel … Blok, …. nolu bağımsız bölüm, …. nolu ada …. kapı nolu …. tipi işyeri olduğu, anılan taşınmazın davalı kullanımında olduğu, davalının genel kurul toplantılarına katılsın veya katılmasın, iptal edilmedikçe kesinleşen genel kurulda alınan tüm kararların gereği tahsis edilen bu taşınmazın davalı yanca kullanılmakta kendisini bağladığı, henüz kendisine tapu devri yapılmadığı halde davalıdan adına tahsis edilen ve kullanmakta olduğu taşınmazın emlak vergilerinin genel kurullarda kabul edilip onaylanan tahmini bütçeler gereğince tahsilinin istenebileceği, üyelerden tahsil edilecek aidatların ödeme tarihi ve miktarı genel kurulca belirlenerek üyelerden tahsil edilmesine dair alınan kararların üyeye tebliğ zorunluluğu bulunmadığından, kooperatif üyesinin sözleşme niteliğindeki bu genel kurul kararları ile bağlı olduğu,, davacı kooperatifin,davalıya tahsis ettiği taşınmazın 2007 ile 2020 arasında tahakkuk eden emlak vergisini …. Belediyesine ödemiş olduğunun …. Belediyesinden verilen ödeme kayıtları ile tevsik edildiği, kooperatif genel kurulunca belirlenen aidatların ödenmesinde gecikme durumunda alınacak temerrüt faizinin, yasal temerrüt faiz oranından daha fazla miktarda kararlaştırılabilecek ise de taraflar, uygulanacak temerrüt faizi oranını belirlerken, 6098 Sayılı T.B.K.nın 120/2. maddesinde öngörülmüş olan sınırlamayı dikkate almak zorunda oldukları, davacı Kooperatifin, 2012 yılında yürürlüğe giren TBK.nun 120.maddesine ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, kooperatif genel kurul toplantılarında kararlaştırılan faiz oranlarının, yasal faizin %100 fazlasını aşamayacağı, 1163 sayılı kooperatifler kanununa göre üyelerin parasal yükümlülüklerinden kaynaklanan hak ve alacakların 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, davalının, icra takibine konu alacaklara ilişkin zamanaşımı itirazında bulunduğu, davacı kooperatifin 19.03.2021 icra takip tarihinden geriye dönük 5 yıllık alacaklarını davalıdan tahsilini isteyebileceğinden, davalıdan 2021 tarihi ile 2016 arasında tahakkuk eden emlak vergisi alacağı tutarı olan 8.552,50/TL ile buna alacağa aylık 1,5 dan işleyecek gecikme faizi tutarı olan 3.820,74-TL olmak üzere toplamda 12.373,24-TL’nin tahsilini talep edebileceği, fazlaya ilişkin talebinin zamanaşımına uğradığı anlaşılmakla hükme esas alınan bilirkişi raporu da dikkate alınarak Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından 8.552,50-TL asıl alacak, 3.820,74-TL gecikme faizi olmak üzere toplam 12.373,24-TL yönünden yapılan itirazın iptali ile 8.552,50-TL asıl alacak, 3.820,74-TL gecikme faizi olmak üzere toplam 12.373,24-TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa %1,5 gecikme faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’sine tekabül eden 1.710,50-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından 8.552,50-TL asıl alacak, 3.820,74-TL gecikme faizi olmak üzere toplam 12.373,24-TL yönünden yapılan itirazın iptali ile 8.552,50-TL asıl alacak, 3.820,74-TL gecikme faizi olmak üzere toplam 12.373,24-TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa %1,5 gecikme faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’sine tekabül eden 1.710,50-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinden 478,71-TL’sinin davalıdan, 841,29-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Alınması gereken 845,22-TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 412,06-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 433,16-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Dava ilk açılış harç gideri olan 471,36-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yapılan yargılama gideri olarak toplam 2.087,25-TL’den kabul oranına göre(%36,27) hesaplanan756,96-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince tespit olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince tespit olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin e-duruşma ortamında yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır