Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/857 E. 2022/460 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/857 Esas
KARAR NO : 2022/460

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2018
KARAR TARİHİ : 26/05/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı müvekkilinin Antalya-Burdur yolu üzerinde bulunan ….. Sitesinin işletmeciliği ile iştigal ettiğini, davalı şirketin elektrik tedarik firması olarak serbest tüketicilere perakende elektrik enerjisi satışı yapan bir firma olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davalının ulusal elektrik tarifesi üzerinden %7 indirimli elektrik enerjisi satmayı taahhüt ettiğini, davalı tarafından 2017/09 dönemi için 30.09.2017 tarihinde fatura kesilmeye başlanarak sözleşme uygulamaya konduğunu, sözleşmenin yapılmasından kısa bir süre geçtikten sonra davalı 23.11.2017 tarihinde e-posta göndererek elektrik enerjisini sözleşmedeki indirim oranı üzerinden satmasının mümkün olmadığını, öngörülemeyen maliyet artışlarının oluştuğunu, dünya genelinde ithal kömür fiyatlarının arttığını, bu nedenle 01.01.2018 tarihinden itibaren uygulanacak indirim oranının %3 olacağının bildirildiğini, davalının gönderdiği e-postanın davacının eline geçtikten sonra davacı müvekkili tarafından Antalya …. Noterliği’nin 21.12.2017 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edilerek davalıya sözleşmede kararlaştırılan indirim oranının değiştirilmesine muvafakat edilmediğini, sözleşme hükümlerine aynen uyulması ihtar edildiğini, davalı tarafından Bakırköy …. Noterliği’nin 26.12.2017 tarih ve …. yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edilerek sözleşme uyarınca fiyat güncellemesi yapmak hakkının bulunduğunu, bu güncellemenin kabul edilmemesi halinde de kendilerine sözleşmeyi tek taraflı feshetme hakkının tanıdığını, bu halde tazminat ve hak talep edilemeyeceğini ayrıca sözleşmeyi gerekçe göstermeksizin feshetme haklarının da bulunduğunu, tüm bunlara istinaden 31.01.2018 tarihi itibariyle sözleşmenin feshedildiğini ve davacının işbu tarih itibariyle müşteri portföyünde çıkarıldığı bildirildiğini, davalının sözleşmeyi tek taraflı feshettiğine dair ihtarnamesinden sonra 2018 yılı Ocak ayı için 31.01.2018 tarihi itibariyle sözleşmenin feshedildiğini ve davacının işbu tarih itibariyle müşteri portföyünden çıkarıldığının bildirildiğini, davalının sözleşmeyi tek taraflı feshettiğine dair ihtarnamesinden sonra 2018 yılı Ocak ayı için 31.01.2018 tarihli … seri numaralı 165.626,07 TL bedelli faturayı tanzim ettiğini ve kendi bildirdiği fesih tarihinden sonra 2018 yılı Şubat ayı için 28.02.2018 tarihli … seri numaralı 155.634,08 TL bedelli elektrik faturasını tanzim ettiğini, davacı müvekkilinin elektrik tedarik eden firma tarafından kesilen faturayı ödememesi halinde elektrik enerjisi kesileceğinden davacı müvekkilinin sözleşmeye aykırı olarak yüksek bedelle kesilen bu faturaların bedellerini ödemek zorunda kaldığını beyanla davanın kabulü ile 28.079,35 TL maddi tazminatın 4.427,40 TL 2018 yılı Ocak döneminde uğranılan zarara ilişkin kısmının 01.02.2018 tarihinden itibaren, 4.546,63 TL 2018 yılı Şubat döneminde uğranılan zarara ilişkin kısmının 01.03.2018 tarihinden itibaren, 9.106,98 TL 2018 yılı Mart döneminde uğranılan zarara ilişkin kısmının 01.04.2018 tarihinden itibaren, 9.998,34 TL 2018 yılı Nisan döneminde uğranılan zarara ilişkin kısmının 01.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili şirketin ticari ilişkisinin 2017 yılı ağustos ayında başlamamış olup daha öncesine dayandığını, davacı tarafın müvekkil ile 20.07.2017 tanzim tarihli sözleşme ile ilk defa bir ilişki kurulduğunu ve sanki ilk defa %7 oranında indirimle elektrik satışına başlandığını, davacı ile ilk olarak 08.12.2014 tarihinde 01.01.2015 başlangıç tarihli sözleşme akdedilmekle %17,5 indirim oranı ile elektrik satışına başlandığını, ilgili tarihten sözleşmenin feshi sebebiyle satışın durdurulduğu tarihe değin davacıya yıllarca elektrik satışı yapıldığını, akabinde 20.07.2017 tarihinde 01.08.2018 başlangıç tarihli sözleşme akdedildiğini ve %7 oranında indirim yapılması hususunda anlaşmaya varıldığını, davacı ile sözleşme akdedilerek 4-5 ay elektrik verildikten sonra şartlar uygun olmadığı gerekçesi ile davacının kaderine terk edilmediğini, müvekkili şirketin tacir olup ilk ve öncelikli amacının her zaman ürettiği elektriği satma yönünde olduğunu, bunu da kendi iktisadı mahvına sebep olmadan yapmak zorunda olduğunun açık olduğunu, davacı tarafın yıllarca indirimli elektrik almış olmasına rağmen müvekkilinin sözleşme akdedildikten sonra kısa bir süre sonra sözleşmeyi haksız feshetmiş gibi göstermeye çalıştığını beyanla açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, elektrik temin sözleşmesinin haksız feshedildiğinden bahisle mahrum kalınan indirim nedeniyle uğranılan zararın sözleşmenin karşı tarafından tahsili istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasındaki sözleşmede belirlenen elektrik bedeli indirim oranının davalı tarafça değiştirilmesi ve davacının bu değişikliğe muvafakat etmemesi nedeniyle davalının sözleşmeyi feshinin haklı olup olmadığı, davacının sözleşmede belirlenen indirim oranını %7’den % 3’e düşürerek yaptığı elektrik enerjisi bedeli tahsilatı ve sonrasında sözleşmenin feshinden sonra davacının başka şirketten daha yüksek bedelle elektrik enerjisi satın alması nedeniyle zarara uğrayıp uğramadığı, zarar miktarının ne kadar olduğu, davalının fesihte haklı olduğuna yönelik ve sözleşmenin genel işlem şartı olmadığına ilişkin savunmasının yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi raporunda özetle; Davacı ile davalı arasında 20/07/2017 tarihli 1 yıl süreli Elektrik Satış Sözleşmesi imzalandığını, Elektrik Satış Sözleşmesi madde 4 gereği davalı tedarikçi şirketçe Perakende Tek Zamanlı Satış fiyatı üzerinden %7 indirim taahhüt edildiğini, dava konusu edilen 2018/01 dönem faturasına davalı tarafça aktif birim fiyat üzerinden %3 indirim uygulanarak sözleşme taahhüdü ihlal edildiği fatura aktif tüketim bedeli için %7 indirim uygulanması halinde davacı tarafça 4.858,71 TL daha öz ödeme yapılacağı hesap edildiğini, talebe bağlılık gereği davacı vekilinin 2008/01 dönem faturası için 4.427,40 TL alacak talebinin olabileceği kanaatine varıldığını, 2018/2 dönem faturasına davalı tarafça aktif birim fiyat üzerinden %3 indirim uygulanarak sözleşme taahhüdü ihlal edilmiş fatura aktif tüketim bedeli için %7 indirim uygulanması halinde davacı tarafça 4.546,74 TL daha az ödeme yapılacağı hesap edildiğini, talebe bağlılık gereği davacı vekilinin 2008/02 dönem faturası için 4.4270,40 TL alacak talebinin olabileceği kanaatine varıldığını, 2018/03 dönem faturası dava dışı … Dağıtım Aş tarafından aktif birim fiyatına indirim uygulanmaksızın davacı şirket adına tahakkuk ettirildiğini, fatura 3 a ve b maddelerinde yer alan çizelgeler doğrultusunda sözleşme hükümleri geçerli olsa idi davacı tarafça 9.107,07 TL daha az ödeme yapılacağı hesap edilmiş olduğunu, talebe bağlılık gereği davacı vekilinin 2008/03 dönem faturası için 9106,98 TL alacak talebinin olabileceği kanaatine varıldığını, 2018/04 dönem faturasının dava dışı ….. Dağıtım Aş. Tarafından aktif birim fiyatına indirim uygulanmaksızın davacı şirket adına tahakkuk ettirildiğini, fatura 4 a ve b maddelerinde yer alan çizelgeler doğrultusunda sözleşme hükümleri geçerli olsa idi davacı tarafça 9.998,41 TL daha az ödeme yapılacağı hesap edildiğini, talebe bağlılık gereği davacı vekilinin 2008/04 dönem faturası için 9.998,34 TL alacak talebinin olabileceği kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Davalının itirazlarının dosya kapsamına sunulan deliller ve tarafların iddia ve savunmaları ile birlikte değerlendirilmesi için önceki elektrik mühendisi bilirkişi ile birlikte hukukçu bilirkişi …. eklenerek ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti raporunda özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin 4. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, davalı tarafından indirim oranında değişiklik talep edilebileceği, bu değişikliğin kabul edilmemesi halinde sözleşmenin tek taraflı olarak feshedilebileceği, dolayısıyla, davalının İndirim oranına ilişkin değişiklik talebinin, davacı tarafından kabul edilmemesi nedeniyle yapılan fesih bildiriminin sözleşmeye uygun olduğu, bu bakımdan sözleşmenin feshinden sonra, 2018/03 ve 2018/04 dönemlerine ilişkin davacının zarar taleplerin yerinde olmadığı, bununla birlikte sözleşmenin yukarıda anılan hükmü uyarınca, sözleşme değişikliği ve dolayısıyla indirim oranı ancak davacının kabulüyle mümkün olabileceğinden, davalının, böyle bir kabül olmadan %7’lik indirim oranı yerine %3’lük indirim oranı ugulamak suretiyle düzenlemiş olduğu 2018/01 dönemine dair hesaplanan 4.427,40 TL’lik ve 2018/02 dönemine dair hesaplanan 4.546,63 TL’lik zararları karşılaması gerektiği, davacının basiretli davranma yükümlülüğü nedeniyle kararlaştırılan sözleşme hükümlerinin “zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiğinin” ileri sürülmesinin olanaksız olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin hükümsüzlüğünün ileri sürülemeyeceği kanaati bildirilmiştir.
Davacı 10/01/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile 4.858,71-TL 2018 Yılı Ocak döneminde uğranılan zarar, 4.546,63-TL 2018 Yılı Şubat döneminde uğranılan zarar, 9.106,98-TL 2018 Yılı Mart döneminde uğranılan zarar ve 9.998,34-TL 2018 Yılı Nisan döneminde uğranılan zarar olmak üzere 28.510,66-TL toplam maddi tazminat şeklinde ıslahı suretiyle maddi tazminat talebimizin toplam 28.510,66-TL şeklinde değiştirilmesine, fazlaya ilişkin haklarımızın saklı tutulmasına, davanın ıslah edilmiş haliyle kabulü ile 28.510,66-TL Maddi Tazminatın;4.858,71-TL 2018 Yılı Ocak döneminde uğranılan zarara ilişkin kısmının 01.02.2018 tarihinden itibaren, 4.546,63-TL 2018 Yılı Şubat döneminde uğranılan zarara ilişkin kısmının 01.03.2018 tarihinden itibaren, 9.106,98-TL 2018 Yılı Mart döneminde uğranılan zarara ilişkin kısmının 01.04.2018 tarihinden itibaren ve 9.998,34-TL 2018 Yılı Nisan döneminde uğranılan zarara ilişkin kısmının 01.05.2018 tarihinden itibaren işleyecen ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin haklarımızın saklı tutulmasına, yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz … Esas, … Karar sayılı dosyası İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi .. Esas, … karar numaralı kararı ile taraflar arasındaki sözleşmenin genel işlem koşulları yönünden değerlendirildiği bilirkişi kurulu raporu alınmak ve gerekçede bu yönden sözleşme irdelenmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden tarafların istinaf başvurularının kabulü ile kararın HMK 353/1-a-6 maddesi uyarıca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerektiğini bildirerek mahkememiz … Esas, … Karar sayılı dosyasını bozduğunu ve işbu dosya esasını aldığı anlaşılmıştır.
Dosya istinaf kararı uyarınca ek rapor alınması için bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi raporunda özetle; somut olaydaki sözleşmeye benzer çok sayıda sözleşmenin kullanıldığı ve karşı tarafın bu sözleşmeleri müzakere etmediğine ilişkin herhangi bir somut delil bulunmadığını, davacının basiretli davranmakla yükümlü bir tacir olmasının sözleşmeye konu hizmetin davalının tekelinde olmaması davacının benzer rakip firmalarla sözleşme imkanının bulunması hususları da sözleşmenin tek taraflı olarak düzenlenen matbu bir sözleşme olmadığına kanaat oluşturulmasına neden olan diğer hususlar olarak dikkate alınabileceğini, genel işlem koşulları aykırı olduğu iddia edilen taraflar arasındaki sözleşmenin 4. Maddesinin ikinci fıkrasına göre objektif ve makul nedenlerden dolayı fiyat ayarlaması talep edebileceği görüldüğünü, yine sözleşmede bu objektif ve makul nedenlere rağmen talep edilen fiyat ayarlamasının yine tek taraflı olarak yürürlüğe sokulamayacağı ancak davacının kabulü halinde fiyat ayarlamasının yürürlük kazanabileceği öngörüldüğünü, dolayısıyla bir genel işlem koşulundan söz etmenin mümkün olamayacağı, bilirkişi kurulunun kök rapordaki görüş ve kanaatinde herhangi bir değişikli oluşmadığını bildirmişlerdir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller ve birlikte ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi … Esas, … karar sayılı ilamı hep birlikte değerlendirilmesinde taraflar arasında 20/07/2017 tarihli 1 yıl süreli elektrik temin sözleşmesi bulunmaktadır. Sözleşme kapsamında davacıya ulusal elektrik tarifesi üzerinden %7 indirimli elektrik enerjisi satmayı davalı taahhüt etmiştir. Davalı tarafın ilk fatura 2017/09 ilişkin kesilmiş olup, sözleşme uygulanmaya başlanmıştır. Davalı taraf 23/11/2017 tarihinde davacıya e-posta göndererek 01/01/2018 tarihinden itibaren indirim oranının %3 olacağını bildirmiştir. Davacı taraf ise 21/12/2017 tarihli noter ihtarnamesinde indirim oranı değişikliğine muvafakat etmediğini bildirmiştir. Bunun üzerine davalı tarafça 26/12/2017 tarihli noter ihtarnamesinde sözleşme kapsamında indirim oranını güncelleme yetkisi bulunduğundan bahisle 31/01/2018 tarihinden itibaren sözleşmenin feshedildiği davacıya bildirmiştir. Davalının bildirdiği fesih ihbarnamesinden sonra 28/02/2018 tarihli elektrik faturası da tanzim edilmiştir. 2018 yılı Şubat ayından sonra davalı davacıyı müşteri portföyünden çıkarmış, bu sefer dava dışı başka bir şirketten ulusal tarife üzerinden elektrik satın almıştır. Kök ve ek bilirkişi raporlarında 2018 yılı Ocak-Şubat-Mart-Nisan genellerine ilişkin düzenlenen faturalar üzerinde davacının %7 indirimli fiyat üzerinden elektrik satın alması halinde ödemesi gereken miktarlar tespit edilerek davacının fazladan ödediği miktarlar tespit edilmiştir. Buna göre davacının 2018 yılı Ocak ayı için 4.427,40-TL, 2018 yılı Şubat ayı için 4.546,63-TL, 2018 yılı Mart ayı için 9.106,98-TL ve 2018 yılı Nisan ayı için 9.998,34-TL fazladan ödeme yaptığı tespit edilmiştir. Davalının bu fazladan ödemelerden sorumluluğuna ilişkin olarak bir sözleşmenin TBK’nın m. 20 vd. uyarınca genel işlem koşulları denetimine tabi tutulması için kanunda belirtilen ölçütlerin uygulanması gerekir. TBK’da sözleşme serbestisi ana kural olmakla birlikte, sözleşmelerin geçerliliği için TBK’na, sözleşmenin hukuka aykırı genel işlem koşulları içermemesi unsuru getirilmiştir. Genel işlem koşulları denetimi, özleşmelerin imzalanması aşamasında daha olumsuz durumda bulunan sözleşmenin tarafını üstlük kuralları kapsamında korumaktadır.Genel işlem koşulu niteliğindeki bir hüküm, sözleşmenin taraflar arasında müzakere ve pazarlık sonucu imzalanmış ise, artık ortada hukuka aykırı bir sözleşme hükmünden değil, sözleşme özgürlüğü çerçevesinde, sözleşmede yer alan bireysel bir anlaşma hükmünden söz etmek gerekir. Genel işlem koşulların aykırı olduğu iddia edilen taraflar arasındaki sözleşmenin 4. maddesinin ikinci fıkrasına göre: “… elektrik, elektrik enerjisi fiyatlarını etkileyen kurum kararları, doğalgaz fiyat artışı, tarife değişikliği gibi enerji satış fiyatını etkileyen nedenlerden dolayı fiyat ayarlaması talep edebilir. Söz konusu talep, serbest tüketici tarafından kabul edilmediği takdirde, … elektrik, işbu sözleşmeyi karşı tarafa yazılı olarak bildirmek kaydıyla tek taraflı fesih etme hakkına sahiptir”. Sözkonusu hüküm dikkate alındığında davalının fiyat artışını tek taraflı ve keyfi olarak değil “elektrik enerjisi fiyatlarını etkileyen kurum kararları, doğalgaz fiyat artışı, tarife değişikliği gibi enerji satış fiyatını etkileyen” objektif ve makul nedenlerden dolayı fiyat ayarlaması talep edebileceği görülmektedir. Yine sözleşmede bu objektif ve makul nedenlere rağmen talep edilen fiyat ayarlamasının yine tek taraflı olarak yürürlüğe sokulamayacağı ancak davacının kabulü halinde fiyat ayarlamasının yürürlük kazanabileceği öngörülmüştür. Dolayısıyla bir genel işlem koşulundan söz etmenin mümkün olamadığı anlaşılmakla mahkememizce itibar olunan bilirkişi ek raporunda belirtildiği üzere taraflar arasındaki sözleşmenin 4. maddesine göre davalının sözleşmenin tabi olduğu indirim oranında değişiklik talep edebileceği, bu değişikliğin kabul edilmemesi halinde de sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebileceği anlaşılmakla davalının indirim oranına ilişkin değişiklik talebi davacı tarafça kabul edilmediğinden davacının sözleşmeyi feshetmesi haklı sebebe dayanmakta olup sözleşmenin feshi sonrasında davacının dava dışı başka bir şirketten satın aldığı elektrik bedeli üzerinden %7 indirim farkını davalıdan talep etmesi yerinde değildir. Bu nedenle 2018 yılı Mart ve 2018 yılı Nisan ayına ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir. Bunun yanında taraflar arasındaki sözleşme feshinden önce düzenlenen 2018 yılı Ocak dönemi faturası ile fesih bildirimine rağmen davacının müşteri portföyünden çıkarılmadan önce davalı tarafça düzenlenen 2018 yılı Şubat dönemi faturasına ilişkin olarak yapılan değerlendirme de, bu dönemlerde taraflar arasındaki sözleşme koşulları geçerli olmaya devam ettiğinden ve davalı tarafın tek taraflı olarak sözleşmede belirlenen indirim oranının değiştirme yetkisi bulunmadığından %7 olarak uygulaması gereken indirim oranının %3 olarak uygulaması sonucu davacının 4.427,40-TL ve 4.546,63-TL fazladan ödeme yaptığı anlaşılmakla, bu miktarlar üzerine davanın kabulü ile söz konusu bedellerin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİNE,
1-8.974,03-TL maddi tazminatın 4.427,40-TL’sinin 01/02/2018 tarihinden itibaren, kalan 4.546,63-TL’sinin ise 01/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 613,02-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan ve ıslah harcı toplamı olan 487,53-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 125,49-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Dava ilk açılış harç gideri olan 523,43-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak toplam 1.427,70-TL’den kabul-red oranına göre hesaplanan 456,29-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olarak toplam 1.000,00-TL’den kabul-red oranına göre hesaplanan 680,40-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince tespit olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince tespit olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin e-duruşma ortamında, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır