Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/845 E. 2023/251 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/845 Esas
KARAR NO : 2023/251

DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2021
KARAR TARİHİ : 28/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı havayolu şirketi arasında, havayolu şirketinin İran-Türkiye arasında uçak koltuklarının bilet satışı için genel satış acenteliği, uçak kiralama, 3. kişilere kısmen veya tamamen uçak kiralanması, uçak sağlanması hususunda, 11/02/2021 tarihli genel satış acenteliği sözleşmesi imzalanmış olduğunu, genel satış acenteliği sözleşmesinin süresinin geçerlilik/fesih maddesinde taraflarca; 2 yıl olarak belirlenmiş olup, sözleşmenin, 11/02/2021 – 15/02/2023 tarihleri arasında geçerli olduğunu, sözleşmenin sona erme tarihinden itibaren bir ay (30 Gün) önce yazılı olarak haber verilmediği takdirde, sözleşmenin otomatik olarak bir yıl daha uzayacağını kararlaştırmış olduklarını, müvekkili şirketin, sözleşmede kararlaştırıldığı üzere, davalı havayolunun uçak biletleri İran Ülkesinde pazarlamasının gerçekleştirilip, bu sözleşmeye güvenerek İran’daki Turizm acentelerine bilet satışlarıyla ilgili sözleşmeler imzalayarak satışlar gerçekleştirmiş olduğunu, müvekkili şirket, sözleşmeden kaynaklanan sorumluluklarını eksiksiz yerine getirdiği halde davalı tarafın 12/03/2021 tarihinde şirket yetkilisi ….’a gönderilen bir mail ile sözleşmeyi sonlandırdıklarını belirtmiş olduğunu, müvekkili şirkete gelen mail üzerine davalı havayolu ile yapılan görüşmeler neticesinde kendilerinin sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiklerini ve müvekkili şirket ….’un ‘’….bu sürede imkanları dahilinde en iyisini gayret etmiş ancak bahsi geçen sözleşmeler tarafımızca verilen karar neticesinde 12.03.2021 tarihinde tek taraflı olarak feshedilmiştir…’’ denilerek müvekkilinin sözleşmeye bağlılığı ve elinden geleni yaptığının kabulünü teyit etmiş olduklarını, davalı tarafından sözleşmenin tek taraflı olarak haksız bir şekilde feshedilmesi üzerine Bakırköy … Noterliğinden 04.06.2021 tarih ve … yevmiye numarası ile ihtarname çekerek uğranılan zarar ve kar kaybını talep etmiş olduklarını, davalı şirketin Beşiktaş …. Noterliğinden 14.06.2021 tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesinden müvekkilinin talep ve iddialarını reddetmiş olduğunu, cevabi ihtarda 16.03.2021 tarihinde Bakırköy …. Noterliğinden … ve … yevmiye tasdikli fesih ihbarında bulunduklarını iddia etmişlerse de işbu fesih bildirimlerinin müvekkili firmaya tebliğ edilmemiş olduğunu, sözleşmenin geçerlilik/fesih maddesinin 6. bendinde, ‘…’nın ya da …’nın işbu sözleşmenin hüküm ve koşullarına aykırı davranışı, bunlarla ilgili ihmali ve bunlara uymaması halinde, iki taraf da herhangi bir zamanda karşı tarafa yazılı bir bildirimde bulanarak derhal yürürlüğe girmek üzere işbu sözleşmeyi erken feshetme hakkı saklı tutar’ maddesi dışında aynı maddenin 3. Bendinde ‘’…’nın bir yıllık garanti uçuşlarını gerçekleştirmemesi halinde, işbu … Sözleşmesinin geçerliliği sona erecektir.’’ şeklinde maddeleri halinde sözleşmenin sona erebilecek olduğunu, ancak müvekkili şirkete, davalı tarafından bu veya benzeri hususlarda yapılmış herhangi bir yazılı bildirim bulunmadığını, taraflar arasındaki işin; turizm işi olup bu sektörün mahiyeti gereği yılın belli dönemlerinde daha yoğun uçuş ve transferler, yılın belli dönemlerinde ise daha seyrek uçuş ve transferler gerçekleştiğini, yüksek sezon olarak geçen dönemin 21mart-1 eylül tarihleri arasında olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme Şubat ayı itibariyle imzalandığı için bu dönem turizm açısından seyrek uçuş ve transferlerin olduğu dönem olduğunu, buna rağmen davalının talebi ve ısrarı ile işin az olduğu dönem olmasına rağmen müvekkili şirketin zarar edeceğini bilerek haftada 2 uçuşu kabul etmiş, aralarında anlaşmaları doğrultusunda 01/03/2021 tarihinde müvekkili şirketin ilk uçuşu gerçekleştirmiş olduğunu, çünkü sezonun devamında iyi iş yapacağını ticari öngörü olarak değerlendirmiş ve sözleşmeye güvenmiş olduğunu, sözleşmenin yapıldığı Şubat ayından bir ay bile dolmadan Mart ayında sözleşmenin davalı havayolu tarafından tek taraflı feshedilmesi nedeniyle müvekkili şirketin ciddi şekilde zarara uğramış olduğunu, müvekkili şirketin; 2 haftalık dönemde bile toplam 3 uçuş yapmış, kalan uçuşların gerçekleşmemesinin sebebinin de davalı havayolu şirketinin İran sivil havacılık makamlarına taraflar arasında yeni yapılan sözleşme nedeniyle bundan sonraki uçak kaldırma işinin davacı …. tarafından yapılacağının geç bildirilmesinden kaynaklanmakta olduğunu, davalı havayolu şirketinin uçuşlar için kullanılan uçakların modeli … olup 168 adet koltuk sayısına sahip olduğunu, uçak kiralama bedeli üzerinden koltuk maliyeti koltuk/kişi başı 240 USD (Amerikan doları) olduğunu, müvekkili şirketin yurtdışındaki acenteler ile yaptığı satış sözleşmelerinde koltuk/kişi başı satış fiyatı 340 USD (Amerikan doları) olduğunu, eğer sözleşme haksız ve tek taraflı feshedilmemiş olsaydı müvekkili şirketin koltuk başına 100 USD (Amerikan Doları) kar etmiş olacağını, sözleşme süresince yani 2 yıl boyunca sözleşme devam etmiş olsaydı toplam 124.992 koltuk satışı gerçekleşmiş olacağını, dolayısıyla müvekkilinin koltuk başına 100 USD kazancı olduğu düşünüldüğünde toplamda kar kaybının 12.499.200 USD(Amerikan doları) olduğunu, ayrıca müvekkili şirketin İran ülkesindeki acenteler ile imzaladığı sözleşmeler neticesinde acentelere satmış olduğu uçak ve koltukları sağlıyamaması sebebiyle toplam 2.000.000$ cezai şart ödemek zorunda kalmış olduğunu, arabuluculuğa başvuru yapıldığını, ancak anlaşma sağlanamamış olduğunu beyanla; fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı tutulmak kaydıyla; davanın kabulüne, sözleşmenin haksız feshinden dolayı uğranılan şimdilik 10.000,00TL tutarındaki kar kaybının davalı … sözleşmenin fesih tarihi olan 12.03.2021 tarihinden itibaren işletilecek ticari/avans faizi ile birlikte alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı … yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden ruhsatlı Türk ticari sivil havacılık işletmesi olduğunu, müvekkilinin tek müşterisi yurtiçinde ve yurtdışında yerleşik seyahat acenteleri olup, müvekkilinin bu seyahat acentelerinin sürekli/dönemlik taleplerine bağlı olarak ve bunlarla imzaladığı ….. sözleşmeleri kapsamında halihazırda 5 uçaktan oluşan filosundaki uçakları seyahat acenteleri tarafından düzenlenen tarifesiz seferlere tahsis etmekte olduğunu, müvekkilinin uçuş operasyonlarının şirket merkezinin de bulunduğu …. Havalimanı ve operasyon üssünün bulunduğu …. Havalimanı başta olmak üzere Türkiye’nin diğer uluslararası havalimanlarından dava konusu seyahat satış acenteliği sözleşmesinin konusu olan İran da olmak üzere tüm Avrupa birliği ülkeleri şehirlerine ve diğer orta doğu ülkeleri destinasyonlarına yönelik olduğunu, müvekkilinin temel faaliyet alanı bu olup bunun dışında halihazırda tarifeli bir seferi veya seyahat acentesi dışındaki başka ticari şirketlere veya tüketici niteliğindeki Türk ve yabancı yolculara bilet satışı bulunmadığını, müvekkilinin dava konusu olayda olduğu gibi ilgili yabancı ülkelerin uçuş izinleri alınması için zorunlu tuttuğu haller dışında yurtiçinde ve yurtdışında herhangi bir acentesi veya yetkili satıcısı bulunmadığını, davacı şirketin, …. adlı seyahat acentesiyle 18.02.2021-11.03.2021, 22.02.2021-15.03.2021 tarihleri arasında İstanbul Havalimanından …. Havalimanına ve yine 17.03.2021-04.04.2021 tarihleri arasındaki nevruz döneminde Türkiye’nin …. Havalimanlarından İran’ın … Havalimanlarına ve yine 05.04.2021-31.10.2021 yaz döneminde Türkiye’nin … Havalimanlarından İran’ın …. Havalimanlarına uçuş düzenlemek için öncelikle 9.02.2021 tarihinde ….. Sözleşmesi imzalamış olduğunu, ayrıca uçuşlar İran’a yapılacağından verilecek karşı uçuş izinleri ve uçuş operasyonlarının sürdürülmesi için İran Sivil Havacılık otoritelerinin bir seyahat acentesinin yetkilendirilmesini zorunlu kıldıkları müvekkiline beyan edildiğinden ayrıca ….. Sözleşmesi’ne ek olarak 11.02.2021 tarihinde Genel Satış Acenteliği (…) Sözleşmesi imzalanmış olduğunu, ….. Sözleşmesi gereğince davacıya tahsis edilen ve davacı tarafından yapılacağı taahhüt edilen 18.02.2021-11.03.2021, 22.02.2021-15.03.2021 tarihleri arasındaki planlı uçuş sayısı uçuş başı ücreti 18.900 ABD dolarından haftada toplam 4 uçuş olup bu uçuşlar ve yine davacı tarafından yapılacağı taahhüt edilen nevruz dönemi ve yaz dönemi uçuşlarının tümünün depozitosu olarak ödenmesi gereken nakdi ve iade edilmeyecek depozito tutarı sözleşmenin ikinci maddesi gereğince 100.000 ABD doları ve vadesi de 17.02.2021 tarihi olarak sözleşme ile kesin olarak belirlenmiş olduğunu, davacının 17.02.2021 tarihine kadar müvekkiline hiçbir depozito ödemesi yapmamış ve taahhüt ettiği ilk beş uçuşu yeterli doluluk olmadığı için iptal etmiş olduğunu, ayrıca Genel Satış Acenteliği Sözleşmesi “b) Genel Satış Acentesi” başlığı altında yer alan “İşbu … Sözleşmesinin imzalanması üzerine, …, …’ye faaliyetleri için 200.000 USD nakit depozito ödeyecektir. Bu depozito; … tarafından işbu sözleşmenin koşullarına istinaden ödenecektir” hükmü gereğince davacının bu kapsamda da depozito ödeme yükümlülüğü olup sözleşme tarihinde ödemesi gereken 200.000 ABD doları depozitoyu da ödememiş olduğunu, davacı her iki sözleşmeden doğan depozito ödeme yükümlülüklerini yerine getirmediğinden müvekkili tarafından sözleşmelerin Bakırköy …. Noterliğinden 16 Mart 2021 tarihli … ve … yevmiye numaralı ihtarları ile feshedilmiş olduğunu, davacının sözleşmenin haksız feshedildiğini iddia etmekte olduğunu, bu iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, davacı fesih nedeniyle zarara uğradığını iddia etmekte olduğunu, davacının iddiasının gerçeğe aykırı ve ispatlanmamış bir iddia olduğunu, davacı fesih nedeniyle kar kaybına uğradığını iddia etmekte olduğunu, davacının hiçbir kar kaybı olmadığı gibi sözleşmenin müvekkili tarafından depozitolar ödenmediği için haklı feshedilene kadar bir aylık sürede yapması gereken 8 uçuşun beşini yolcu temin edemediği için iptal etmiş geri kalan 3 uçuşun 168 yolcu kapasiteli olan uçağın toplam 1008 koltuğunu doldurması gerekirken ancak 433 koltuğunu doldurabilmiş olduğunu beyanla; davacı sözleşme şartlarını yerine getirmediği için sözleşme haklı olarak yapılan feshedildiğinden ve davacının iddia ettiği hiçbir zararı olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, acentelik sözleşmesinden kaynaklı tazminat davası olup, uyuşmazlık; davacı ve davalı arasında düzenlene genel satış acenteliği sözleşmesinin davalı tarafından haklı nedenle feshedilip edilmediği, davacı tarafın sözleşme ile üstlenmiş olduğu depozito ödeme borcunun sözleşme hükümlerinde belirtildiği gibi ödenip ödenmediği, davacının sözleşmenin feshi nedeni müspet zararının ve kar kaybının bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise meydana gelen zarardan davalının sorumlu olup olmadığı ve miktarı hususlarındadır.
…(…), …(…), …(…) ve ….(…) … kodlarıyla kaç adet uçuş yapıldığı hususu Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünden sorulmuş olup buna ilişkin kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek, davacı ve davalı arasında düzenlene genel satış acenteliği sözleşmesinin davalı tarafından haklı nedenle feshedilip edilmediği, davacı tarafın sözleşme ile üstlenmiş olduğu depozito ödeme borcunun sözleşme hükümlerinde belirtildiği gibi ödenip ödenmediği, davacının sözleşmenin feshi nedeni müspet zararının ve kar kaybının bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise meydana gelen zarardan davalının sorumlu olup olmadığı ve miktarının tespiti için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 31/01/2022 günü saat 14:30’da Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Mali Müşavir bilirkişi …., Sivil Havacılık Uzmanı bilirkişi … ve Hukukçu bilirkişi …. 05/05/2022 tarihli raporlarında özetle; dava konusunun; davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan acentelik sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davası olduğunu, davacı tarafından sunulan 2021 yılı ticari defterlerin T.T.K. ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğunu, takibe ve davaya konu edilen cari hesap özetinde kayıtlı faturaların ve ödeme belgelerinin davacı defterlerinde kayıtlı olduğunu, davalı tarafından sunulan 2021 yılı ticari defterlerin T.T.K. ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğunu, takibe ve davaya konu edilen cari hesap özetinde kayıtlı faturaların ve ödeme belgelerinin davalı defterlerinde kayıtlı olduğunu, dava dosyası incelendiğinde taraflar arasında akdedilmiş yazılı bir sözleşmesinin mevcut olduğunu, davacının ticari defterlerine göre dava tarihi itibariyle (11.10.2021); davacının davalı tarafa 188.468,45 TL borçlu olduğunu, davalının ticari defterlerine göre ise davalının davacı tarafa 63.511,29 TL borçlu olduğunun gözlemlendiğini, yani her iki tarafın ticari defter kayıtlarına göre tarafların birbirlerine borçlu göründüğünün tespit edildiğini, bu durumda tarafların birbirlerine olan cari hesap borçlarının karşılıklı mahsup edilmesi gerektiğini, tarafların ticari münasebet dolayısıyla birbirlerine olan cari hesap borçları mahsup edildiğinde; (188.468,45TL – 63.511,29 TL)= 124.957,16 TL davacı tarafın davalı tarafa cari hesap borcu kaldığını, tarafların ticari defter kayıtlarında davacının ödemeyi üstlendiği depozitonun mevcut olmadığını, taraflar arasında akdedilen … Sözleşmesi uyarınca davacının, davalının sözleşmeden doğan menfaatlerinin teminatını teşkil etmek üzere 200.000 USD depozito ödemesi yapmayı üstlendiği; bu ödemenin yapılmamasının sözleşmenin feshi için haklı sebep olarak değerlendirilmesinin mümkün olduğunu, … sözleşmesinde taraflardan birinin sözleşmeye uymaması halinde diğer tarafın sözleşmeyi derhal etkili olacak şekilde feshedebileceğinin düzenlendiğini; bu fesih bildiriminin yazılı olarak yapılması gerektiğini; davacı sözleşmede öngörülen depozito bedelini ödeme yükümlülüğünü ihlal ettiğinden davalının sözleşmeyi feshinin haklı bir sebebe dayandığını; davalı sözleşmeyi haklı sebeple ve sözleşmede öngörülen usule uygun olarak feshettiğinden davacıya karşı herhangi bir tazminat ödeme yükümlüğünün bulunmadığını bildirmişlerdir.
Dosyanın daha önce rapor veren bilirkişi heyetine tevdi edilerek ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, kök raporu sunan bilirkişi heyeti 01/03/2023 tarihli ek raporlarında özetle; tarafların ticari defter kayıtlarına göre davacı tarafın sözleşme hükümleri kapsamında depozito ödemediğinin görüldüğünü, dosyada tebliğ mazbatasının bulunmadığı göz önüne alındığında, taraflar arasındaki sözleşmenin 16.03.2021 tarihinde feshedilmediği, aksine fesih ihtarnamesinin; davacının notere gidip fesih ihtarının tebliğ edilmeden iade edildiğini anladığı tarihte davacıya ulaştığı yani davacının hakimiyet alanına girdiğini bildirmişlerdir.
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine açılan taraflar arasındaki genel satış acenteliği sözleşmesinden kaynaklanan müspet zarar ve kar kaybı talebine yönelik tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların kabulüne olan 11/02/2021 tarihli Genel Satış Acenteliği sözleşmesi uyarınca sözleşmenin geçerlilik süresinin 2 yıl olduğu ve sözleşmenin sona erme tarihinden en geç 30 gün öncesinde karşı tarafa bir fesih bildiriminde bulunulmadıkça, bir yıl daha kendiliğinden yenilenmiş sayılacağının hüküm altına alındığı görülmüştür.
Davalı taraf, sözleşmeyi Bakırköy … Noterliğinin 16.03.2021 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile fesih iradesini bildirmiş olup uyuşmazlık davalı tarafın sözleşmeyi feshinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı, davacı tarafın davalının feshi nedeni ile kar kaybı ve müspet zarar talep edebilip edemeyeceği hususlarına ilişkindir.
TBK m. 26 hükmü gereği tarafların açık iradeleri ile imzalamış oldukları sözleşme hükümleri taraflar için bağlayıcıdır. Davalı taraf, davacının dayanak olarak gösterdiği, tarafların kabulüne olan Genel Satış Acenteliği hükümlerinin davacı tarafından yerine getirilmediği, sözleşme maddeleri uyarınca davacı tarafın üstlenmiş olduğu 200.000,00 USD nakit depozitonun davacı tarafından ödenmediği, bu nedenle sözleşmeyi feshin haklı nedene dayandığı savunmasında bulunmaktadır. Dosya kapsamına uygun ve gerekçeli bilirkişi raporu ile davacının ödemeyi üstlendiği depozitonun tarafların ticari defterlerinde yer almadığı tespit edilmiştir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin son maddesi uyarınca sözleşme şartlarına uyulmaması halinde her iki tarafın da herhangi bir zamanda karşı tarafa yazılı bir bildirimde bulunarak derhal yürürlüğe girmek üzere sözleşmeyi erken feshetme hakkının saklı olduğu belirtilmiştir. Davalı tarafın sözleşmeyi feshi Bakırköy …. Noterliğinin 16.03.2021 tarih ve …. yevmiye sayılı ihtarnamesi ve mail yolu ile davacı tarafa bildirdiği hususu sabit olup feshin geçersiz olduğu ileri sürülemeyecektir. Açıklanan bu nedenlerle ve gerekçeli bilirkişi raporunda yapılan tespitler de göz önünde bulundurularak davalı tarafın sözleşmeyi feshinin geçerli sebebe dayandığı, davacı tarafın geçersiz feshe dayalı talepte bulunamayacağı kanaati ile açılan davanın reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 9,12 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
2-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/03/2023

Katip ….
¸

Hakim …
¸