Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/837 E. 2023/144 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/837
KARAR NO : 2023/144

DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 08/10/2021
KARAR TARİHİ : 16/02/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin …. A.Ş. den sıfır km de …plakalı … marka 2014 yılı … Model
kamyoneti satın aldığı, satın alınan tarihten itibaren çok sayıda arızalar meydana geldiği,
defalarca … A.Ş”ye arızalar nedeniyle gidildiğinde arızaların onarılmadığı, sırasıyla,
02.03.2015 tarihinde elektirik sistemindeki arıza nedeniyle lambalarının değişimi, 25.05.2015 tarihinde mazot pompasının arızalı olup yakıt deposunun sökülerek pompa müşiri takıldığı, hidrolik direksiyon sistemi ve dişli kutusunun değiştiği, fren balatalarının
temizlendiği,
16.09.2015 tarihinde fren balataları değiştiği, 12.01.2016 tarihinde hareket halindeyken aracın stop etmesi ve marş motorunun takılı
kalması nedeniyle yakıt deposunun tekrar söküldüğü, 05.02.2016 tarihinde araç hareket halindeyken arıza lambası yanması ve aracın durması
neticesi çekici ile aracın yetkili bayiiye götürülmesi, serviste geri dönüş hortumunun
çıktığının belirtildiği, bu kronik arızalardan ötürü aracın müteakip defalar servise gittiği, ve aracın
onarılamadığı, hataların üretim hatasından kaynaklandığı, gizli ve hileli ayıp olduğu,
bu ayıplardan davalı … Motor A.Ş. ve üretici …..San. A.Ş. nin mütesesilen
sorumlu olduğu, ayıba karşı tekeffül borcu satıcının mülkiyeti geçirme borcunun
tamamlayıcısı olduğu ve kanuni borç olduğu, aracın ticari amaçla satın alıdındığı ve
beklenen faydayı sağlayamadığı, aracı tedirgin olarak kullandığı, bu nedenle aracın ayıpsız
misli ile değişimini talep etme zorunululuğunun hasıl olduğunu ve detayları ile 6098 sayılı borçlar kanunun 219.Mad. atfen, davaya konu araçta gizli ayıp söz konusu olduğu, araçtaki ayıp lüzumlu vasıflardaki eksiklikten
kaynaklandığı, araçtaki ayıp malın
müvekkiline satıldığı tarihte var olan üretim hatasından kaynaklandığı, müvekkilinin aracı
satın aldığı tarihte söz konusu ayıbın varlığını bilemediği, davalı satıcı bayii söz konusu
ayıbın üretim hatasından kaynaklandığını müvekkilinden gizlemiş olup hileli davrandığı, davalının satıcı tarafından parça
değişiklikleri, yağlama, temizleme, tamir gibi geçici tedbirlerle sorunları gidermeye
çalıştığı, fakat aynı sorunların tekerrür ettiği, 6325 sayılı H.U.A.K. gereği arabulucuya
başvuru yapılmış ama uzlaşma sağlanamadığı, yukarıda ayrıntılı olarak açıkanan
nedenlerden ötürü 13.01.2015 tarihinde alınan … Marka 2014 yılı ….
Model ….plaka sayılı aracın aypılı olması nedeniyle, ayıplı aracın ayıpsız misli ile
değişimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalılar vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;
Söz konusu davanın zaman aşımına uğradığı, T.B.K Md.231’e atfen satılanın ayıbından
doğan sorumluluğa karşı açılan her davanın satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile alıcıya
satışından 2 yıl geçmesiyle zaman aşımına uğradığı, ayıp ihbar sürelerine riayet edilmediği,
dava konusu aracın “ticari” olması nedeniyle TTK Mad.23. anlamında ticari satış sayıldığı, ayıp
ihbar süresinin TTK m.23/1-c ye tabi olduğu, alıcının ayıp ihbar süreleri açık ayıplarda 2. Açıkça
belli olmayan ayıplarda ise 8 gün olduğu bu sürelerin teslimden itibaren başladığı, ihbarın süre
içinde yapılmadığında ayıplı malın kabul edildiği, davacının bu sürelerde herhangi bir bildirimde
bulunmadığı, bu nedenle davanın reddi gerektiği, müvekkili şirketlerden….
San.A.Ş.ye husumet yöneltilemeyeceği, aralarında bir satış akdi olmadığı,TKHK atfen 6502 sayılı
kanuna göre müteselsil sorumluluğa gidilemiyeceği, ayrıca TTK m.23 ve bu hükmün atfıyla TBK
m.207 atfedilmiş satış sözleşmesinin tarafı olmayan imalatçının müteselsil sorumluluğuna gidilmesinin mümkün olamayacağı, dava konusu araçta, üretimden kaynaklanan bir arıza
olmadığı, 2018 yılı Haziran ayından sonra yetkili servisten hizmet almadığı, günümüze kadar 3
yıl boyunca araçtan faydalandığı, davacının taleplerinin iyi niyetli olmadığı, davacının misli ile
değişim talebinin karşılanmasını gerektirecek teknik bir çözümsüzlük ile karşılaşılmadığı, 6502 sayılı TKHK m.11 de (4077 s. TKHK m.4 de) dahi tüketiciler için tanınan seçimlik haklarının
ayıbın ağırlığı ve veya büyüklüğü dkkate alınarak MK md.2.deki iyi niyet kuralları çerçevesinde
kullanılması gerektiği , kaldı ki Yargıtay”ın son içtihatları da TBK m.227 ve TMK m.2. çerçevesinde hakkaniyet ilkesine göre karar verilmesi gerektiğinin ifade edildiği bu nedenle açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, alacak davası olup, uyuşmazlığın dava konusu aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise gizli-açık ayıp mı olduğu, süresinde yapılmış ve usulüne uygun ayıp ihbarının bulunup bulunmadığı, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, davalıların davacının taleplerinden sorumlu olup olmadığı hususunun ihtilaflı olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 05/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dosyaya ilişkin belge, bilgilerin değerlendirilmesi ve araç başında keşif sırasında yapılan
incelemeler neticesinde davacı firmanın parça değişimi ve işçilik yönünden yaptırdığı işlemler, davacı dilekçesi ve Mahkeme tarafından görevlendirildiğimiz görev tanımı içinde bulunan
hususlar değerlendirilmiş olup dosyanın incelenmesinde elde edilen tespitler bölümünde izah
edilmiş olup, dava konusu aracın pek çok kez geçmiş hasarının bulunduğu, araçta süreklilik arz
eden bir arıza bulunmadığı, lamba değişiminin ayıp olarak değerlendirilemeyeceği, fren
balataları değişimleri kullanıcının sürüş karakteristiğine bağlı olduğundan kullanıcı kaynaklı
olarak değerlendirildiği, aracın üretim kaynaklı ayıplı olmadığı kanaatine varıldığı, 2014 model
yılına ait olması ve 198.638 km sayacı bulunması araçtan faydanılamadığının doğru olmadığı, aracın misli ile değiştirilmesi koşullarının gerçekleşmediği, davalıların davacının taleplerinden
sorumlu olmadığı, davalı firmanın yukarıda görülen iş emirlerine göre servis hizmetini eksiksiz yerine getirdiği, aracın yolda giderken stop etme
ihtimalinin özellikle dizel araçlarda piyasada satılan kalitesiz, kaçak yakıtların araç sahiplerinin
farkında olmadan araçlarına koymaları en baştaki sebeplerden olup, özellikle yakıt filtresi, enjektörlere doğru bir şekilde yakıt gidememesi, basınç sensörleri, filtrelerdeki tıkanmalar, yakıt
pompalarındaki sıkıntılar, müşirlerdeki arızalar, müşir soketlerinin oksitlenmesi sebep
olabilmekte araç sürücülerinin bu sistemleri muntazam gözlemlemesi ve bakımlarını muntazam
yaptırmaları gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce alınan 04/06/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda; İtiraz dilekçelerinde kök rapor kanaatlerini değiştirecek teknik bir belge sunulmadığı, kök rapor kanaatlerinde değişiklik olmadığı, şeklinde rapor tanzim edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmesinde ;
1-Davacının davalı …..Sanayi A.Ş yönünden açmış olduğu dava yönünde ;
Dava, satın alınan aracın ayıplı olduğundan bahisle aracın misli ile değiştirilmesi istemine ilişkindir.
6098 sayılı TBK.’nun 219-(1) maddesinde; “satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğe aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerinin ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur” aynı maddenin ikinci fıkrasında; “satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur” düzenlemesi yer almaktadır.

Tüm dosya kapsamından; taşınır satışlarında ayıptan sorumluluk 6098 sayılı TBK nın 219 ve devamı maddelerinde düzelenmiş ve belirli şartlar dahilinde satıcının satılanda bulunan ayıplar nedeniyle alıcıya karşı sorumlulukları belirlenmiştir. Davacı alıcı satılanda bulunan ayıp nedeniyle uğramış olduğu zararın aracın üreticisi olan davalı tarafından tazminini talep etmiş ise de taraflar arasında sözleşmesel ilişkinin bulunmaması davalı üretici/ithalatçının garanti verdiğine ilişkin bir iddia ve belge de dosyaya sunulmadığı bu kapsamda davalıya husumet yöneltilemeyeceğinden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair aşağıda belirtildiği şekilde karar verilmiştir.
2-Davacının … Otomotiv A.Ş (Eski ünvanı: … Motor A.Ş) aleyhine açmış olduğu dava yönünden,
Dava, satın alınan aracın ayıplı olduğundan bahisle aracın misli ile değiştirilmesi istemine ilişkindir.
6098 sayılı TBK.’nun 219-(1) maddesinde; “satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğe aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerinin ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur” aynı maddenin ikinci fıkrasında; “satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur” düzenlemesi yer almaktadır.

Dava konusu araç üzerinde mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde dava konusu 34 JFJ 94 plakalı aracın aracın pek çok kez geçmiş hasarının bulunduğu, araçta süreklilik arz
eden bir arıza bulunmadığı, lamba değişiminin ayıp olarak değerlendirilemeyeceği, fren
balataları değişimleri kullanıcının sürüş karakteristiğine bağlı olduğundan kullanıcı kaynaklı
olarak değerlendirildiği, aracın üretim kaynaklı ayıplı olmadığı ,davalı firmanın iş emirlerine göre servis hizmetini eksiksiz yerine getirdiği davacının hatalı kulanımdan dolayı hasar meydana geldiği, meydana gelen bu hasarın kullanım kaynaklı olduğu, ayıp sebebiyle davalının bir sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının davalı …Sanayi A.Ş yönünden açmış olduğu davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Davacının … Otomotiv A.Ş (Eski ünvanı: … Motor A.Ş) aleyhine açmış olduğu dava yönünden,
-Davalının zamanaşımı itirazının reddine,
-Davacının … Otomotiv A.Ş (Eski ünvanı: … Motor A.Ş) aleyhine açmış olduğu davanın esastan reddine,
3-Alınması gereken 179,90-TL harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 843,62-TL harçtan mahsubu ile bakiye 663,72-TL’nin talep halinde ve karar kesinleşince davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davalılar yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/02/2023

Katip …. Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır