Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/822 E. 2022/717 K. 16.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/822 Esas
KARAR NO : 2022/717

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2021
KARAR TARİHİ : 16/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/09/2022
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin son olarak 25/08/2020 tarihinde davalı şirkete 80.028,00 TL bedelli fatura tanzim etmiş, karşılıklı ödemeler ve kesilen faturalar değerlendirilmiş, arada yapılan görüşmeler neticesinde davalı şirketin davacı şirkete 51.955,56 TL borcu kaldığı tespit edildiğini, iyiniyetli olarak dönem sonu 31.12.2020 tarihinden itibaren faiz işletildiğinde davalının 57.625,83-TL borçlu olduğunun açıkça anlaşılmakta olduğunu, davacının alacağının temini için Bakırköy …. İcra Dairesi … E. Sayılı icra dosyasından borçlu hakkında ilamsız icra takibine geçildiğini, davalının, borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, müvekkilinin kayıtlarına göre alacak miktarının, dava konusu miktarın üzerinde olduğunu, davalı taraftan e-posta aracılığıyla mutabakat istenmiş, aradaki ticari ilişkinin devam edebilmesi amacıyla e-posta üzerinden gönderilen mutabakata göre takip başlatılmış olduğunu, davalının e-posta üzerinden kendi gönderdiği mutabakata göre de borçlu olduğunu beyanla, , haksız ve dayanaksız itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemesine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesi ve taleplerinde bulunmuşlardır.
Usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından faturaya ve cari hesaba dayalı olarak Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Mahkememizce icra dosyası, taraflara ait Ba-Bs formları, dosya arasına alınmış, tarafların ticari defterler incelenmiş ve diğer tüm deliller toplanmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde, davacı tarafından davalı borçlu aleyhine toplam 51.955,56 TL asıl alacak ve 5.670,27 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 57.625,83 TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının “80.028,00 TL Bedelli fatura”olduğu, ödeme emrine davalı borçlu tarafından yapılan itiraz nedeniyle takibin durduğu görülmüştür.
2004 Sayılı İİK 67. maddesi gereğince itirazın iptali davalarının görülüp hükme bağlanabilmesi için geçerli bir icra takibi bulunması, süresinde borca itiraz edilmesi ve 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması dava şartı niteliğindedir.
İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir (YHGK. 2017/19-1634 Esas – 2018/633 Karar sayılı ilamı).

Somut olayda, davacı tarafın davalı ile aralarında süregelen ticari ilişkinin bulunduğu ve bu ticari ilişkiden kaynaklı olarak kesilen faturaların bedellerinin ödenmediği iddia edilmektedir. Buna göre taraflar arasında çözümlenmesi gereken uyuşmazlık tarafların aralarındaki ticari ilişkide üzerine düşen edimleri yerine getirip getirmediğinin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
Davacı tarafın dava dilekçesi ile ticari defterlere delil olarak dayandığı görülmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanun’ da ticari defterlerle ispata ilişkin hükümlere yer verilmemiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi “Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil olması” başlığı altında ticari defterlerle ispata ilişkin hükümler getirmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükümlerine yer verilmiştir.
Yargıtay uygulamasına göre; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi gereğince; ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delildir (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 26/09/2018 tarih 2018/2696E. 2018/3431K. sayılı ilamı).

Tarafların BA ve BS kayıtlarında dava konusu faturaların kayıtlı olması halinde tarafların ticari defterlerinin incelenmesine gerek yoktur. Zira münazaalı hususlar bizatihi tarafların kayıtları ile ispatlanmış kabul olunur (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 19/11/2015 tarih 2015/3302E. 2015/12272K. sayılı kararı).
Mahkememiz dosyası tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, Mali Müşavir Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle; davacı yana ait Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Ticari defterlerinin HMK 222 mad. Gereğince davacı lehine delil niteliğinin sayın mahkemenizin takdirlerinde olduğu, davalı tarafından ticari defterlerin incelemeye sunulmamış olduğu, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde, icra takip tarihi olan 26/08/2021 tarihi itibariyle, davacı yanın davalı yandan 70.000,57 TL alacaklı oldukları, ancak icra takibinin 51.955,56 TL üzerinden yapılmış olduğu, dosyaya sunulu belgeler ve ticari defterlere göre, davacının davalı yandan icra takibinde talep etmiş olduğu gibi, 51.955,56 TL alacaklı olduğu, işlemiş faiz dahil davacı alacağının (51.955,56 TL + 45.670,27 TL) 57.625,83 TL hesaplanmış olduğu, takdirin Mahkemeye ait olduğu, davacı yan lehine karar alınması durumunda, davacı yan, icra takip tarihi olan 26.08.2021 tarihinden itibaren asıl alacağına, davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi değişen oranlarda ticari temerrüt faizi talep edebileceğinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce davalı tarafa ticari defterlerini ibraz etmek üzere usulüne uygun bildirim yapılmasına rağmen, davalı tarafın usulüne uygun tebliğe rağmen ticari defter ve belgelerini incelemeye esas olmak üzere mahkemeye ibraz etmediği görülmüştür.
Davacı tarafın ticari defterlerinin incelendiği bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı tarafından rapora itiraz edilmediği görülmüş, Mahkememizce rapor dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve kanaat verici bulunmuştur.
Yukarıda yer verilen açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; davacı tarafın incelenen ticari defterlerin usulüne uygun tutulup takibe konu alacak kalemlerinin de bu defterlerde kaydedilmiş olması tek başına alacağın varlığına ve fatura içeriği mal ve hizmetlerin teslimi konusuna delil oluşturmamaktadır. Ancak Mahkememizce 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 83. Maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222/3 gereğince, ticari defterlerin incelenmesine karar verilmiş ise de usulüne uygun ihtarata rağmen davalı tarafça ticari defterlerin ibraz edilmediği görülmektedir. Buna göre davacı tarafın defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesine göre taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı tarafın ticari defterlerinin kayıtları usulüne uygun olduğundan davacı lehine delil vasfı taşıdığı, bilirkişi raporuyla sabit olan 51.955,56 TL alacağın davacı tarafın ticari defter kayıtlarında yer aldığı anlaşılmaktadır. Buna göre davacı tarafın dava konusu ticari ilişkinen kaynaklı edimlerini yerine getirdiğini ticari defterler kayıtları, davalı tarafın defterlerini ibrazdan kaçınması, dosyada mevcut Ba-BS kayıtları nazara alınarak ispat ettiğinin kabulü gerekmiştir. Buna karşılık olarak davalı tarafın borcunu ödediğini yazılı belge ile ispat edemediği kanaatine varıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekili, itirazın iptali talebi ile birlikte icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. Borçlu lehine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için likit ve belirlenebilir bir alacağın mevcut olması gerekmektedir. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması, böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir.
Buna göre davalı borçlu tarafından ticari defter kayıtları ve fatura ile sabit olan alacağın tereddütsüz bir şekilde likit ve belirlenebilir olması nedeni ile davalı borçlu aleyhine kabul edilen alacak miktarı üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile;
-Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,
-Alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmakla, kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 11.525,16 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.936,42 karar ve ilam harcından peşin alınan 695,98 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.266,44 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 698,98 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 194,60 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere 1.253,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 9.220,13- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakırköy Arabuluculuk Bürosu’nun … numaralı arabuluculuk dosyasında suç üstü ödeneğinden karşılanarak ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı16/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır