Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/817 E. 2022/798 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/817 Esas
KARAR NO : 2022/798

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2021
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; avalı tarafından Bakırköy …. İcra Dairesi İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine 5.778 TL tutarındaki senet ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatılmış olduğunu, ancak söz konusu icra takibine dayanak senet üzerinde bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını, öncelikle senet üzerinde müvekkilinin soyadı … olarak yazılıp yine ödeme emrinde de … olarak belirtilmiş ise de müvekkilinin soyadının … olduğunu, müvekkilinin T.C. Kimlik numarası bilgisi işbu senette yer alırken müvekkilinin soyadının yanlış yazması için herhangi bir sebep bulunmadığını, senet üzerinde çıplak gözle bakıldığında tek bir kalem ile senedin tamamının doldurulduğunun ve yazıların tamamının da aynı kişi eli ürünü olduğunun, yine imzanın da aynı renkteki kalemle atıldığının görüleceğini, senet üzerindeki müvekkiline ait olduğu iddia edilen iki imzanın, açıkça görüleceği üzere birbiri ile örtüşmemekte olduğunu, mahkememize işbu dava dilekçesi ile sunulan vekaletname suretinde de görüleceği üzere müvekklinin imzasının sonunda ki kapanış çizgilerinin uzun zaten ek’te müvekkilinin imza sirküleri yer aldığını, oysa senet üzerinde yer alan imzaların çıplak göz ile incelendiğinde dahi kapanıştaki çizginin nitelikte farklı çiziklerin bulunduğunun açıkça görülecek olduğunu, bu nedenle müvekkilinin imzasının taklit edildiğinin açık olduğunu, işbu taklit imza ile müvekkiline icra takibi açılması nedeniyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde suç duyurusunda da bulunacağını, buna ilişkin soruşturma dosyası bilgilerini ilerleyen aşamalarda mahkememize bildireceklerini beyanla; öncelikle teminatsız olarak veya müvekkilinin ekonomik imkanlarının yetersiz olması sebeplerinden ötürü uygun görülecek bir miktarla icra takibinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile Bakırköy …. İcra Dairesi İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takibinin iptaline ve kötü niyetli ve ağır kusurlu olunması sebebiyle de davalı tarafın takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından takip yapılmış ve gönderilen icra emrinin 02.06.2021 tarihinde davacıya tebliğ edilmiş olduğunu, davacının icra emrine karşı itiraz etmemesi üzerine takibin kesinleşmiş ve haciz işlemlerine devam edilmiş olduğunu, huzurdaki davada dava konusu senedin ticari iş ya da işletme ile ilgili olmadığını, dolayısıyla Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına giren bir dava da söz konusu olmadığını, davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, bu sebeple görev itirazında bulunuyor ve davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesini talep ediyor olduklarını, ayrıca davacının iddialarının haksız ve mesnetsiz olup davasının reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde senetteki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek imzaya itiraz etmiş olduğunu, senetteki imzanın davacı borçluya ait olduğunu, senetteki imzanın davacı borçluya ait olduğunun dosyaya sundukları vekaletname ve imza sirküleri üzerindeki imzalardan dahi anlaşılmadığını, davacı tarafın sunduğu vekaletname ve imza sirküleri üzerinde bulunan imzalar ile senet üzerindeki imzaların birebir aynı olduğunun görülmekte olduğunu, bu sebeple davacının imzaya itirazının ve davasının reddedilmesi gerektiğini beyanla; davacı tarafın davasının görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesini, şayet mahkeme aksi kanaatteyse imza örneklerinin bildirdikleri yerlerden istenerek yapılacak yargılama sonucunda davacının haksız davasının reddine ve kötü niyetli davacı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve takip konusu alacağın %10’u oranında para cezasına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı borçluya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kambiyo senedi nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; senet altındaki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı, davacının senet nedeniyle borçlu olup olmadığı hususlarındadır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davalı takip alacaklısı tarafından davacı takip borçlusu aleyhine 5.778,00 TL (21/10/2019 vadeli senet), 1.177,17 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.955,17 TL üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı anlaşıldı.
Dosyanın senet altındaki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine karar verilmiş olup, ATK Fizik İhtisas Dairesi … tarihli raporda özetle; inceleme konusu senette atılı borçlu imzaları ile ….’nun mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların ‘nun eli ürünü olduğu bildirilmiştir.
Dava; bono altındaki imzanın davacının eli ürünü olmadığından bahisle menfi tespit istemine ilişkindir. Bu kapsamda resen mahkememizce davacının davaya konu senedin düzenleme tarihine yakın önceki ve sonraki tarihli samimi imzalarını içeren resmi kurumlarca da onaylatılmış belge asılları getirtilerek senet üzerinde Yargıtay uygulamalarına uygun imza incelemesi yaptırılmış, raporun bu haliyle bilimsel ve teknik yönden denetime elverişli olduğu, dava konusu senetteki imzanın davacının eli ürünü olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafça bilirkişi raporunun hazırlanma biçiminin usulsüz olduğu iddia edilmiş ise de, bilirkişi raporu Yargıtay uygulamalarına uygun olarak Adli Tıp Kurumu tarafından tanzim edilmiş olup yeniden inceleme yapılmasını gerektirir bir hususun bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Davacının talebi bonodaki imzanın kendisine ait olmaması sebebine dayanmakta olup tennik bir hususa ilişkindir ve alınan rapor ile imzanın davacı tarafın eli ürünü olduğu tespit edilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak açılan davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 98,68 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 17,98 TL’nin talep halinde davacıya İADESİNE,
2-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 5.778,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, İstinaf yasa yolu yargısal miktar sınırının altında kalmakla kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/10/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸