Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/813 Esas
KARAR NO : 2023/856
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/09/2021
KARAR TARİHİ : 12/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/09/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilleri ….-…’ın oğulları müteveffa …’ın, 20/07/2007 tarihinde eniştesi …’ın, kullanmakta olduğu …plakalı araçtan inerek kendisi ile tartışmaya başlaması devamında …’ın evi istikametine doğru gittiği sırada …’ı kamyonu ile ezmesi ile gerçekleşen kaza sonucu vefat etmiş olduğunu, söz konusu elem olay sonucu müteveffanın ölümüne sebebiyet veren … hakkında Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile “bilinçli taksirle ölüme neden olma suçundan TCK’nın madde 85/1 uyarınca suçun işleniş biçimi ve olayın özellikleri gözetilerek… cezalandırılmasına” dair karar verilmiş olduğunu, ifade tutanağı ve ceza dosyası içerisindeki diğer evraklardan da anlaşılacağı üzere söz konusu elem kazanın …’ın arabası ile kavga mahalinden uzaklaştıktan sonra …’ı yolda ilerlerken aracı ile ezmesi neticesinde gerçekleşmiş olduğunu, tarafların aralarında husumet olması ve o sırada kavga ediyor olmalarının olayın trafik kazası olduğu hususunu değiştirmemekle birlikte ceza dosyasından alınan bilirkişi raporunda …’ın aracını durdurma imkanı varken durdurmamasının tespiti ile %100 kusur olduğunun anlaşılacak olduğunu, müvekkillerinden …’ın oğullarının vefatında 44, diğer müvekkili …’ın 52 yaşında olup oğullarının desteğine muhtaç olduklarını, müteveffa …’ın, vefatından önce keresteci olarak çalışmakta olup asgari ücret kazanmakta, ailesiyle yaşamakta ve ailenin geçimini sağlamakta katkıda bulunmakta olduğunu, müvekkillerinin oğullarının vefatıyla işbu destekten yoksun kalmış olduğunu, davacı müvekkillerinin, müteveffanın desteğinden yoksun kalmakla birlikte oğullarını kaybetmekten dolayı büyük acı ve elem duyduklarını, davaya karışan aracın davalı sigorta şirketinde …. poliçe numarası ile sigortalı olduğunu, müvekkilleri tarafından gerçekleşen trafik kazası ile ilgili tazminat talebi ile 31/03/2021 tarihinde davalı … Sigorta A.Ş.’ye başvuru yapılmış olup başvurunun reddedilmiş olduğunu, devamında taraflarınca müvekkillerinin destekten yoksun kalma zararının tazmini için dava şartı olan arabuluculuğa başvurulmuş olup davalı … Sigorta A.Ş. ile yapılan görüşmeler neticesinde taraflar arasında anlaşma sağlanamamış olduğunu beyanla; davanın kabulü ile müvekkillerinin vefat eden oğullarının desteğinden yoksun kalması sebebiyle fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkili … için 10.000,00 TL, diğer müvekkili … için 10.000,00 TL olmak üzere davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 31/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile şimdilik toplam 20.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketinden tahsili ile müvekkillerine verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından Sayın Mahkemeye sunulmuş olan dava dilekçesinde de beyan edilmiş olduğu üzere; Davacılar ….-…’ın oğulları müteveffa …’ın, 20/07/2007 tarihinde eniştesi …’ın, kullanmakta olduğu …plakalı araçtan inerek kendisi ile tartışmaya başlaması devamında …’ın evi istikametine doğru gittiği sırada …’ı kamyonu ile ezmesi ile gerçekleşen kaza sonucu vefat etmiş olduğunu, sigortalı araç sürücüsü hakkında sorusturma tamamlanıp Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile “bilinçli taksirle ölüme neden olma suçundan TCK’nın madde 85/1 uyarınca suçun işleniş biçimi ve olayın özellikleri gözetilerek… cezalandırılmasına” verilmiş olduğunu, bu durumun göstermektedir ki olayın trafik kazası değil, otomobili silah olarak kullanma suretiyle kasten öldürme eylemi olduğunu, bu kapsamda Türk Ticaret Kanunu’nun Sorumluluk Sigortaları başlıklı 5. Kasten neden olma başlıklı “MADDE 1477- (1) Sigortacı, sigortalının, sorumluluk konusu olayı kasten gerçekleştirmesinden doğan zararlardan sorumlu olmaz” hükmü gereği sigortalı araç sürücücünün kasten gerçekleştirdiği eylem sonucu meydana gelen zarardan sorumlu tutulamayacak olduğunu, açıklanan nedenle müvekkili şirket yönünden huzurdaki davanın reddine karar verilmesini talep ediyor olduklarını, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, 20/07/2007 tarihinde meydana gelen dava konusu kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 15/08/2006-15/08/2007 başlangıç ve bitiş tarihli … nolu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, bu kapsamda mahkememiz tarafından dava konusu kazanın meydana gelmesinde etkili olan kusur durumunun tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine tevdii edilmesine ve her durumda savcılık soruşturması/ceza davasının neticesinin bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep ediyor olduklarını, müteveffanın desteğinden yoksun kalmış olan başka kimseler bulunup bulunmadığının da tespit edilmesi, poliçe limitinin yeterli gelmemesi halinde proporsiyon yapılması suretiyle hüküm kurulması gerektiğini, müvekkiline sigortalı araç sürücüsüne izafe edilecek kusurun varlığı halinde, zarar hesabının ancak Başbakanlık Hazine Müşteşarlığınca tutulan Aktüerler Siciline kayıtlı, aktüer sıfatına haiz bilirkişilerden seçilecek uzmana yaptırılmasını talep ediyor olduklarını, herhangi bir kabul anlamına gelmemekle beraber, SGK’nın herhangi bir surette davacıya ödemede bulunup bulunmadığının tespiti gerektiğini, müvekkili şirket her halükarda poliçe limiti ile sorumlu olmakla, yasa gereği eğer sosyal güvenlik kuruluşları veyahut özel bir sigorta kuruluşundan anılan kaza sebebiyle yapılan ödemeler daha sonradan müvekkili şirketçe ödeneceğinden bu konuda herhangi bir ödeme alınıp alınmadığının gerek bu kurumlara müzekkere yazılarak, gerekse davacıların imzalı açık beyanının alınarak tespiti gerektiğini, yapılan ödemeler oranında zararın karşılandığı ve bu ödemeler için yine ayrıca müvekkili şirkete sosyal güvenlik kurumunca rücu edileceği düşünülerek bu ödemelerin hesaplanabilecek tazminat miktarından mahsubu gerektiğini, davacı … tarafından talep edilen tazminat taleplerinin avans faiziyle birlikte tahsili talep edilmiş ise de davacı … talebi ticari bir ilişkiye değil, haksız fiile dayanmakta olduğundan davacının ancak yasal faizi talep edebilmesinin mümkün olduğunu, zira söz konusu zarar bakımından müvekkili şirket sigortalısının yasal faiz ile sorumlu tutulabilecek iken müvekkili şirketin avans faizle sorumlu tutulmasının hakkaniyete aykırı olacağını beyanla; her türlü yasal hakları saklı kalmak kaydı ile huzurdaki davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasında ölüm nedeniyle mirasçılar tarafından açılan destekten yoksun kalma istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; davalı sigorta şirketinin meydana gelen zarardan sorumlu olup olmadığı, davacıların talep edebileceği maddi miktarının tespiti ile davalı sigorta şirketinin talep edilebilecek tazminattan hangi oranda sorumlu olduğu hususlarına ilişkindir.
Dosya kapsamı itibariyle davacıların talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması için dosya üzerinde günsüz bilirkişi incelemesi yapılamak üzere dosyanın aktüerya bilirkişisi …’a tevdine karar verilmiş olup, Tazminat Hesap Uzmanı bilirkişi … 30/09/2022 tarihli raporunda özetle; 25.01.2001 doğumlu olan müteveffa …’ın 20.07.2007 vefat tarihi itibariyle (18) yaşında olup, TRH-2010 Erkek bakiye ömür tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (56) yıl ve bu olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsa idi muhtemelen (74) yaşına kadar yaşayacak olduğunu, Yargıtayın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına göre aktif çalışma yaşı sonunun (60) olarak kabul edilmekte olduğunu, dava dışı kazalının kaza tarihi itibariyle (18) yaşından itibaren (60) yaşına kadar zarar gördüğü bakiye aktif hayat süresinin (42) yıl olduğunu, kazalının (60-74) yaşları arası pasif devresinin (14) yıl olduğunu, TÜİK 2015 verilerinde erkeklerin ilk evlenme yaşının 27 olarak belirtilmekte olduğunu, kaza tarihi itibarı ile (18) yaşında olan müteveffa bu olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsaydı, ömrünün sonuna kadar bekar kalmayacağı, (27) yaşına geldiğinde evleneceği, evlendikten (2) yıl sonra 1. çocuğunun, Müteakip 2 yıl sonra 2. çocuğunun olacağı kabul edilerek gelirinin büyük bir kısmını kendi ihtiyacı ile muhtemel eşi ve çocuklarına, artanını da hak sahibi davacı anne-babasına ayıracak olduğunu, dava dilekçesinde davacının keresteci olarak çalıştığının beyan edilmekte olduğunu, mahkememizce emsal ücret araştırması cihetine gidilmiş ve sadece … Sendikasınca Belediyelerde çalışan toplu sözleşmeli işçilerin ücretlerinin bildirilmiş olduğunu, bildirilen ücretin müteveffa emsali olmadığından nazar alınmayacak olduğunu, müteveffanın SGK Hizmet Dökümünde 2007/Haziran dönemindeki 8 günlük brüt ücretinin 150,00 TL olduğunun belirtilmekte olduğunu, buna göre müteveffanın 2007/ Haziran dönemi aylık brüt ücretinin 562,50 TL olarak tespit edilmiş olup bu tutarın brüt asgari ücrete eşit olduğunu, o halde; bekar çalışanlar için uygulanan net asgari ücretlerin hesaba esas alınacak olduğunu, 20.07.2007-20.07.2022 arasındaki (15) yıllık işlemiş aktif devrede kazançların: 180 Ay toplam tutarın: 230.377,26 TL olduğunu, 01.07.2008-01.07.2009 tarihleri arasında geçen (1) yıllık sürede kazanç tahakkuk ettirilmeyerek (1) yıllık askerlik süresi tenzili yapılmış olduğunu, 20.07.2022 tarihinden itibaren işleyecek bakiye aktif devre sonuna kadar geçecek süre için Yargıtay 4., 9., 10., 11., 17. ve 21. Hukuk Dairelerinin bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar da nazara alınarak ortalama yıllık kazanç esasına göre değil, her yıl için ayrı-ayrı %10 Artış ve yine her yıl için ayrı-ayrı %10 iskontolama esasına göre değerlendirme ve hesaplama yapılacak olduğunu, 20.07.2022 tarihi itibarıyla aylık net ücretin asgari ücrete eşit ve 5.500,35 TL olduğuna göre işleyecek aktif devre başında net yıllık kazancın: 5.500,35 TL x 12 Ay = 66.004,20 TL olduğunu, 20 yıllık işleyecek aktif devrenin peşin değerinin: İsmail yönünden (9) yıllık işleyecek aktif devredeki kazançların peşin değerinin: 594.037,80 TL, … yönünden (20) yılık işleyecek aktif devredeki kazançların peşin değerinin: 1.320.084,00 TL olduğunu, davacı …’ın (35) yıllık toplam maddi zararının: 303.670,12 TL olduğunu, davacı …’ın (24) yıllık toplam maddi zararının: 122.158,57 TL olduğunu, dosyada kusur durumuna ilişkin teknik bilirkişi raporu bulunmadığından kusur durumu dışlanarak değerlendirme yapılacak olduğunu, müteveffa kaza tarihinde aktif sigortalı olmayıp somut olay iş kazası da olmadığından hak sahiplerine SGK tarafından rücuya tabi gelir bağlanabilmesinin mümkün görülmediğini, bu durumda rücuya tabi ödemeler hususunda indirim gerektiren bir husus bulunmadığını, davalı tarafından davacılara maddi tazninat ödemesi yapıldığına dair belge olmadığından ödeme tenziline yer bulunmadığını, davacı …’ın nihai ve gerçek maddi zararının: 303.670,12 TL olduğunu, davacı …’ın nihai ve gerçek maddi zararının: 122.158,57 TL olduğunu, …plakalı aracın, 15.08.2006-15.08.2007 vadeli ve ölüm halinde zeyilnameye bakılmaksızın 60.000,00 TL teminatlı ZMSS poliçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanmış olduğunu, davacının nihai ve gerçek maddi zararları toplamının 425.828,69 TL olup, 60.000,00 TL tutarındaki teminat limitini aşmakta olduğunu, davacıların teminat limitiyle sınırlı olarak talep edebilecekleri maddi zararları garameten; …’ın Teminat Limiti ile Sınırlı Maddi Zararlarının: 42.787,65 TL, …’ın Teminat Limiti ile Sınırlı Maddi Zararlarının: 17.212,35 TL toplam 60.000,00 TL şeklinde tespit edilmiş olduğunu, davalı sigorta şirketine ihtarname ve gerekli belgelerle birlikte dava öncesinde başvurunun hangi tarihte tebliğ edildiğine dair belge dosyada görülememiş, buna göre; dava tarihi olan 29.09.2021 tarihinin temerrüt başlangıcını teşkil edecek olduğunu, tescil kayıtlarından sigortalı aracın kullanım amacının ticari olduğu anlaşılmakla faiz nev’inin avans faizi olduğu kanaatine varılmış olduğunu SONUÇ OLARAK: davacı …’ın talep edebileceği maddi zararının 42.787,65 TL olduğunu, davacı …’ın talep edebileceği maddi zararının 17.212,35 TL olduğunu, temerrüt başlangıcının 29.09.2021 tarihi ve faiz nev’inin avans faizi olduğunu bildirmiştir.
Davacılar vekilinin 02/06/2022 tarihli beyan dilekçesi doğrultusunda davacıların talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması için dosyanın aktüerya bilirkişisine tevdii ile ek rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş olup, kök raporu hazırlayan Tazminat Hesap Uzmanı bilirkişi 18/04/2023 tarihli ek raporunda özetle; 25.01.2001 doğumlu olan müteveffa …’ın 20.07.2007 vefat tarihi itibariyle (18) yaşında olup, TRH-2010 Erkek bakiye ömür tablosuna göre muhtemel bakiye ömrünün (56) yıl ve bu olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsa idi muhtemelen (74) yaşına kadar yaşayacak olduğunu, Yargıtayın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına göre aktif çalışma yaşı sonunun (60) olarak kabul edilmekte olduğunu, dava dışı kazalının kaza tarihi itibariyle (18) yaşından itibaren (60) yaşına kadar zarar gördüğü bakiye aktif hayat süresinin (42) yıl olduğunu, kazalının (60-74) yaşları arası pasif devresinin (14) yıl olduğunu, dava dilekçesinde müteveffanın keresteci olarak kendi nam-ı hesabına çalıştığının beyan edilmekte olduğunu, TÜİK 2015 verilerinde erkeklerin ilk evlenme yaşının 27 olarak belirtilmekte olduğunu, kaza tarihi itibarı ile (18) yaşında olan müteveffa bu olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsaydı, ömrünün sonuna kadar bekar kalmayacağı, (27) yaşına geldiğinde evleneceği, evlendikten (2) yıl sonra 1. çocuğunun, müteakip 2 yıl sonra 2. çocuğunun olacağı kabul edilerek gelirinin büyük bir kısmını kendi ihtiyacı ile muhtemel eşi ve çocuklarına, artanını da hak sahibi davacı anne-babasına ayıracak olduğunu, Yüksek Yargıtay 4., 9., 10., 11., 17., ve 21. Hukuk Dairelerinin bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere, destekten yoksunluk tazminatlarının, müteveffanın kaza tarihinden itibaren günümüze ve hüküm tarihine en yakın tarihe kadar geçen dönem içinde gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretler dikkate alınarak hesaplanması gerektiğinin belirtilmiş olduğunu, dava dilekçesinde müteveffanın keresteci olarak kendi nam-ı hesabına çalıştığı beyan edilmekte olduğunu, mahkememizce emsal ücret araştırması cihetine gidilmiş ve sadece … Sendikasınca Belediyelerde çalışan toplu sözleşmeli işçilerin ücretlerinin bildirilmiş olduğunu, her ne kadar mahkememizce sendikalara emsal ücret sordurulmuş ise de Yargıtay’ın emsal kararlarında, bildirdikleri emsal ücretlere itibar olunabilecek kurum ve kuruluşlar arasında Sendikalar yer almadığını, kaldı ki; keresteci olarak kendi nam-ı hesabına çalışan müteveffanın hesaba esas kazancının kendi işletmesine fiili, fikri ve bedeni katkısının ekonomik karşılığı olarak nazara alınmakta olduğunu, kaza tarihinde henüz “18 yaşında” olan müteveffanın kendi işine fiili, fikri ve bedeni katkısının SGK Hizmet Cetvelindeki ücret olarak kabul edilmesinin hayatın olağan akışına daha uygun olacağı kanaatine varılmış olduğunu, müteveffanın SGK Hizmet Dökümünde 2007/Haziran dönemindeki 8 günlük brüt ücretinin 150,00 TL olduğunun belirtilmekte, buna göre müteveffanın 2007/ Haziran dönemi aylık brüt ücretinin 562,50 TL olarak tespit edilmiş olup bu tutarın brüt asgari ücrete eşit olduğunu, o halde; bekar çalışanlar için uygulanana net asgari ücretlerin hesaba esas alınacak olduğunu, 20.07.2007-20.07.2023 arasındaki (16) yıllık işlemiş aktif devredeki net kazançlarının toplam: 316.434,49 TL olduğunu, 01.07.2008-01.07.2009 tarihleri arasında geçen (1) yıllık sürede kazanç tahakkuk ettirilmeyerek (1) yıllık askerlik süresi tenzili yapılmış olduğunu, 20.07.2023 tarihinden itibaren işleyecek bakiye aktif devre sonuna kadar geçecek süre için Yargıtay 4., 9., 10., 11., 17. ve 21. Hukuk Dairelerinin bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar da nazara alınarak ortalama yıllık kazanç esasına göre değil, her yıl için ayrı-ayrı %10 Artış ve yine her yıl için ayrı-ayrı %10 iskontolama esasına göre değerlendirme ve hesaplama yapılacak olduğunu, 20.07.2023 tarihi itibarıyla aylık net ücret asgari ücrete eşit ve 8.506,80 TL olduğuna göre işleyecek aktif devre başında net yıllık kazancın: 8.506,80 TL x 12 Ay = 102.081,6 TL olduğunu, 19 yıllık işleyecek aktif devrenin peşin değerinin: İsmail yönünden (8) yıllık işleyecek aktif devredeki kazançların peşin değerinin=816.652,80 TL, …. yönünden (19) yıllık işleyecek aktif devredeki kazançların peşin değerinin=1.939.550,40 TL olduğunu, davacı …’ın (35) yıllık toplam maddi zararının: 446.964,03 TL, davacı …’ın (24) yılık toplam maddi zararının: 166.239,63 TL olduğunu, dosyada kusur durumuna ilişkin teknik bilirkişi raporu bulunmadığından kusur durumu dışlanarak değerlendirme yapılacak olduğunu, müteveffa kaza tarihinde aktif sigortalı olmayıp somut olay iş kazası da olmadığından hak sahiplerine SGK tarafından rücuya tabi gelir bağlanabilmesinin mümkün görülmediğini, bu durumda rücuya tabi ödemeler hususunda indirim gerektiren bir husus bulunmadığını, davalı tarafından davacılara maddi tazminat ödemesi yapıldığına dair belge olmadığından ödeme tenziline yer bulunmadığını, davacı …’ın nihai ve gerçek maddi zararının: 446.964,03 TL olduğunu, davacı …’ın nihai ve gerçek maddi zararının: 166.239,63 TL olduğunu, …. plakalı aracın, 15.08.2006-15.08.2007 vadeli ve ölüm halinde zeyilnameye bakılmaksızın 60.000,00 TL teminatlı ZMSS poliçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanmış olduğunu, davacının nihai ve gerçek maddi zararları toplamı 613.203,66 TL olup, 60.000,00 TL tutarındaki teminat limitini aşmakta olduğunu, davacıların teminat limitiyle sınırlı olarak talep edebilecekleri maddi zararları garameten; …’ın Teminat Limiti ile Sınırlı Maddi Zararlarının 43.733,99 TL, …’ın Teminat Limiti ile Sınırlı Maddi Zararlarının 16.266,01 TL toplam 60.000,00 TL olduğunu, davalı sigorta şirketine ihtarname ve gerekli belgelerle birlikte dava öncesinde başvurunun hangi tarihte tebliğ edildiğine dair belge dosyada görülememiş olduğunu, bununla birlikte; başvuruda ibraz edilmesi gerekli olan belgelerin listesi de başvuru dilekçesinde görülememiş olduğunu, buna göre; dava tarihi olan 29.09.2021 tarihinin temerrüt başlangıcını teşkil edeceği kanaatine varılmış olduğunu, tescil kayıtlarından sigortalı aracın kullanım amacının ticari olduğu anlaşılmakla faiz nev’inin avans faizi olduğu kanaatine varılmış olduğunu SONUÇ OLARAK; davacı …’ın talep edebileceği maddi zararının 43.733,99 TL olduğunu, davacı …’ın talep edebileceği maddi zararının 16.266,01 TL olduğunu, temerrüt başlangıcının 29.09.2021 tarihi ve faiz nev’inin avans faizi olduğunu bildirmiştir.
Davacılar vekili 25/05/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile; davacı müvekkili … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL olmak üzere fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik toplam 20.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminat alacağının tespiti ile davalıdan tahsilli talep ile dava açılmış olduğunu, 18.04.2023
tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak açtıkları davada müvekkili adına talep ettikleri; davacı …’ın 10.000-TL olarak açılan destekten yoksun kalma tazminatını 33.733,99 TL artırarak 43.733,99 TL’ye çıkarttıklarını, davacı …’ın 10.000-TL olarak açılan destekten yoksun kalma tazminatını 6.266,01TL artırarak 16.266.01 TL’ye çıkarttıklarını, davacı …’ın 30.01.2022 tarihinde vefat etmesi nedeniyle mirasçılık belgesi doğrultusunda payların: mirasçı …’ın 5 payı için; 2.500-TL olarak açılan destekten yoksun kalma tazminatını 1.716,5025 TL artırarak 4.216,5025 TL’ye çıkarttıklarını, ….’ın 3 payı için; 1.500-TL olarak açılan destekten yoksun kalma tazminatını 1.029,9015 TL artırarak 2.529,9015 TL’ye çıkarttıklarını, …’in 3 payı için; 1.500-TL olarak açılan destekten yoksun kalma tazminatını 1.029,9015 TL artırarak 2.529,9015 TL’ye çıkarttıklarını, …’ın 3 payı için ; 1.500-TL olarak açılan destekten yoksun kalma tazminatını 1.029,9015 TL artırarak 2.529,9015 TL’ye çıkarttıklarını, …’in 3 payı için; 1.500-TL olarak açılan destekten yoksun kalma tazminatını 1.029,9015 TL artırarak 2.529,9015 TL’ye çıkarttıklarını, ….’ın 3 payı için; 1.000-TL olarak açılan Destekten yoksun kalma tazminatını 1.029,9015 TL artırarak 2.529,9015 TL’ye çıkarttıklarını beyanla; bilirkişi raporu doğrultusunda 20.000,00 TL değerindeki maddi tazminat taleplerini 40.000,00TL artırarak toplam 60.000 TL olarak (Davacı …’ın 10.000-TL olarak açılan Destekten yoksun kalma tazminatını 33.733,99 TL artırarak 43.733,99 TL, Davacı …’ın 10.000-TL olarak açılan Destekten yoksun kalma tazminatını 15.266,01TL artırarak 16.266.01 TL’ye çıkarmaktayız. Davacı …’ın 30.01.2022 tarihinde vefat etmesi nedeniyle mirasçılık belgesi doğrultusunda payların aşağıdaki gibi ıslah edilmesi gereği hasıl olmuştur. Mirasçı …’ın 5 payı için; 2.500-TL olarak açılan Destekten yoksun kalma tazminatını 1.716,5025 TL artırarak 4.216,5025 TL, Mirasçı …’ın 3 payı için; 1.500-TL olarak açılan Destekten yoksun kalma tazminatını 1.029,9015 TL artırarak 2.529,9015 TL”ye, …’in 3 payı için; 1.500-TL olarak açılan Destekten yoksun kalma tazminatını 1.029,9015 TL artırarak 2.529,9015 TL’ye, …’ın 3 payı için ; 1.500-TL olarak açılan Destekten yoksun kalma tazminatını 1.029,9015 TL artırarak 2.529,9015 TL, …’in 3 payı için; 1.500-TL olarak açılan Destekten yoksun kalma tazminatını 1.029,9015 TL artırarak 2.529,9015 TL, …’ın 3 payı için; 1.500-TL olarak açılan Destekten yoksun kalma tazminatını 1.029,9015 TL artırarak 2.529,9015 TL’ye) ıslah ettiklerini, işbu miktarın kaza tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek ticari faiz talebiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkillere verilmesi ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasına bağlı destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. 20/07/2007 tarihinde …plaka sayılı araç sürücüsü …’ın müteveffa …’a çarpması sonucu müteveffanın hayatını kaybettiği, davacıların müteveffanın murisi olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Davacı taraflar TBK m.53/3 hükmü gereği destek tazminatı talebinde bulunabileceklerdir. Her ne kadar davalı vekilince olayın trafik kazası değil, otomobili silah olarak kullanma suretiyle kasten öldürme eylemi olduğu, bu kapsamda Türk Ticaret Kanunu’nun Sorumluluk Sigortaları başlıklı 5. Kasten neden olma başlıklı “MADDE 1477- (1) Sigortacı, sigortalının, sorumluluk konusu olayı kasten gerçekleştirmesinden doğan zararlardan sorumlu olmaz” hükmü gereği sigortalı araç sürücücünün kasten gerçekleştirdiği eylem sonucu meydana gelen zarardan sorumlu tutulamayacak olduğu, bu nedenle müvekkili şirket yönünden huzurdaki davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüş ise de, kazaya ilişkin Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında kazaya sebebiyet veren … hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan mahkumiyet kararı verildiği ve kararın kesinleştiği görülmekle hukuk hakiminin, ceza mahkemesince tayin olunan maddi olgu ile bağlı olması nedeni ile olayın taksirli olarak meydana geldiği kabul edilmiş ve davalı tarafın bu yöndeki itirazı yerinde görülmemiştir. Devam eden yargılama aşamasında davacı …’ın vefat etmesi nedeni ile mirasçıları tarafından davaya devam olunmuştur. Mahkememizce alınan ve itibar olunan 18/04/2024 tarihli ek bilirkişi raporu ile davacı …’nın talep edebileceği maddi zararının 43.733,99 TL olduğu, davacı İsmail’in talep edebileceği maddi zararının 16.266,01 TL olduğu görülmekle davacı vekilince sunulan mirasçılık belgesi uyarınca davacı İsmail’in talep edebileceği maddi tazminat tutarı miras payları oranında davacılara pay edilmiştir. Açıklanan bu nedenler ve davacı vekilinin harçlandırılan ıslah dilekçesi dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KABULÜ İLE;
1-Davacı … yönünden 47.800,4925-TL (43.733,99 TL kendi payı ve 4.066,5025 miras payı olmak üzere) destekten yoksun kalma tazminatının 29/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’ya ÖDENMESİNE,
2-Davacı … yönünden 2.439,9015-TL destekten yoksun kalma tazminatının 29/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …e ÖDENMESİNE,
3-Davacı … yönünden 2.439,9015-TL destekten yoksun kalma tazminatının 29/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’e ÖDENMESİNE,
4-Davacı … yönünden 2.439,9015-TL destekten yoksun kalma tazminatının 29/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’e ÖDENMESİNE,
5-Davacı … yönünden 2.439,9015-TL destekten yoksun kalma tazminatının 29/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’ya ÖDENMESİNE,
6-Davacı … yönünden 2.439,9015-TL destekten yoksun kalma tazminatının 29/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’ya ÖDENMESİNE,
7-Alınması gereken 4.098,60 TL harçtan peşin alınan 68,31 TL peşin harç ile 205,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 273,31 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.825,29 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
9-Davacılar tarafından sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 127,61 TL, ıslah harcı 205,00 TL ile bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 1.197,70 TL olmak üzere toplam 1.530,31 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
10-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden davacılar yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 9.600,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
11-Davacılar tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/09/2023
Katip …
¸
Hakim ….
¸