Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/805 E. 2022/12 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/805 Esas
KARAR NO : 2022/12

DAVA : Öz Sermaye Tespiti
DAVA TARİHİ : 27/09/2021
KARAR TARİHİ : 13/01/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 31/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Öz Sermaye Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;pay devir işleminden önce, müvekkili ….. ile davalı …..’nın, ….. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin iki ortağı olduğunu, söz konusu şirketin iki ortaktan oluştuğunu, davalı ….. aynı zamanda şirketin müdürü olduğunu, müvekkili …..’ün şirket bünyesindeki 100 adet pay karşılığı 10.000-TL tutarındaki hisselerini; 13/07/2021 tarihinde ….. yevmiye numaralı limited şirket pay devri sözleşmesi ile şirketin diğer ortağı olan davalı …..’ya devrettiğini, müvekkili ile davalı ….. arasındaki pay devir sözleşmesi, TTK m. 595 uyarınca aranan “yazılılık” ve “taraf imzalarının noterce onanması” şartlarını haiz olduğundan geçerli şekilde kurulduğunu, davalı şirketin yalnızca iki ortağı bulunduğundan ve söz konusu pay devir sözleşmesi bu iki ortak arasında gerçekleştiğinden devir işleminin geçerliliği için genel kurul onayının aranmasına gerek olmadığını, nitekim Yargıtay ….. Hukuk Dairesi de bu konuda aynı görüştedir ki 15.01.2015 tarihli ….. esas sayılı kararında iki ortaklı bir limited şirkette ortaklardan birinin diğerinin payını noterde şekle uygun olarak devralıp, noter evrakıyla yetinerek genel kurul yapılmamasını, noter evrakını genel kurul kararı gibi kabul edip değerlendiren yerel mahkemenin kararını oy çokluğu ile onadığını, görüldüğü gibi pay devir işlemi, yasal düzenlemelere ve şirket sözleşmesine uygun olarak gerçekleştirildiğini, buna rağmen, şirketin müdürü davalı ….. pay devir işleminin tescili için bir türlü ticaret siciline başvurmadığını, sicile başvurmadığı gibi pay devir işlemini pay defterine de kaydetmediğini, müvekkilinin, pay devir işleminin tescili ve pay defterine kaydının yapılması için şirket müdürü davalı …..’ya ulaşmaya çalıştığını, fakat müvekkilinin şirket müdürü davalı …..’ya ulaşma çabaları sonuçsuz kaldığını, hiçbir şekilde şirket müdürü ile irtibat kuramadığını, 13/07/2021 tarihinde yapılan pay devir sözleşmesinden sonra müvekkilinin davalı şirketle fiilen herhangi bir bağlantısı kalmadığını, fakat şirket müdürü davalı …..’nın, pay devrinin tescili için ticaret siciline gerekli bildirimi yapmamasından ötürü müvekkilinin davalı şirkette hala şirket ortağı olarak gözüktüğünü, pay devri işleminin tescili için ticaret siciline başvurma yetkisi TTK m. 598/1 uyarınca şirket müdürlerinde olduğunu, müvekkilinin davalı şirkette pay sahipliği sıfatı da bulunmadığından salt ticaret siciline başvuru ile tescil işlemlerini yaptırması mümkün olmadığını, davacı ….. ile davalı ortak ….. arasındaki hisse devir işleminin tespitini, davacı ….. ile davalı ….. arasındaki pay devir işleminin ticaret siciline tescilini ve ilan edilmesini, söz konusu pay devir işlemine binaen davacı …..’ün davalı şirketle hiçbir hukuki ve fiili bağlantısı kalmamış olduğundan davacı …..’ün davalı şirketin ortağı olmadığının tespitini, yargılama harç ve masrafları ile ücreti vekâletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP; Davalı ….. vekili cevap dilekçesinde özetle; Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün, TTK.m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, bilindiği üzere, limited şirket hisse devirleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun m. 595 vd. hükümleri gereğince yapıldığını, müvekkilinin mevzuatla sıkı sıkıya bağlı olup, yargı merci gibi hareket edemeyeceğini, nitekim huzurdaki davada, müvekkili müdürlüğe yöneltilen hiçbir isnat bulunmadığı gibi müvekkili müdürlükçe tesis edilmiş herhangi bir işlem de bulunmadığını, bu itibarla da, dava dilekçesinde ileri sürülen “Davalı şirketin yalnızca iki ortağı bulunduğundan ve söz konusu pay devir sözleşmesi bu iki ortak arasında gerçekleştiğinden devir işleminin geçerliliği için genel kurul onayının aranmasına gerek yoktur.” şeklindeki iddianın yargılamayı gerektirdiğini, müvekkili müdürlüğün, Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin 103. maddesinde düzenlendiği üzere, tescil başvurusunda “esas sermaye payının devrine onay veren genel kurul kararının noterli onaylı örneği” olmadan işlem tesis etmesi mümkün olmadığını, hâl böyleyken; hisse devri işlemine konu şirketin ve/veya diğer davalının ve davacı …..’ün, hisse devrine genel kurulun onay verdiğini ortaya koyan bir tescil başvurusu da, şirketin sicil kayıtlarında yapılan incelemede saptanamadığını, diğer bir ifadeyle, şirketin sicil dosyasına ve müvekkili müdürlüğün kayıtlarına bahse konu hususa ilişkin intikal eden herhangi bir başvuru ve evrak bulunmadığını, nitekim dava dilekçesinde de belirtildiği üzere, davanın muhatabı davalı şirket ve/veya diğer davalı olduğunu, Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin Esas Sermaye Paylarının Geçişi başlıklı dördüncü ayrımında düzenlenen “Başvuru ve tescil” başlıklı 103. maddesine göre de, tescile esas evrakın otuz gün içerisinde müvekkili müdürlüğe verilecek olmasının düzenlenmesine ve müvekkili müdürlüğün hâlihazırda bir mahkeme kararı olmaksızın somut olayda geriye etkili olacak şekilde işlem tesis edemeyecek olmasının da göz önünde bulundurulması gerektiğini, bu bağlamda; müvekkili müdürlüğe konuya ilişkin herhangi bir tescil başvurusunda dahi bulunulmadan açılan davada; müvekkili müdürlüğe karşı hukuki yarar bulunmadığı gibi, tescil başvurusunu yapma yükümlülüğü ve sorumluluğu da diğer davalıya/davalılara ait olduğundan müvekkili müdürlüğe karşı dava açılmasında hukuki menfaat bulunmamakta ve bu bakımdan da, tescil başvurusu ve dolayısıyla da, herhangi bir red kararı bulunmayan dava konusu olayla ilgili olarak (TTK m. 32) müvekkili ticaret sicili müdürlüğü bakımından açılan davanın reddi gerektiğinin açık olduğunu, son olarak; hisse devri sözleşmesinden kaynaklanan ve diğer davalının yerine getirmediği yükümlülükler veyahut da hisse devri sözleşmesine taraf olan diğer davalı ve/veya diğer davalı şirket bakımından huzurdaki davanın açılmasında, davacının menfaati olduğu kabul edildiği durumda da bu hâlde de, müvekkili müdürlüğe husumet yöneltilemeyeceği ve huzurdaki davanın davacı ile müvekkili dışındaki diğer davalılar arasında görülmesi gerektiğini, öncelikle dava şartı yokluğundan, bu itirazın kabul edilmediği takdirde husumet yönünden müvekkili hakkında açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalılar ….. ve ….. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava konusu uyuşmazlık; davacının davalı Davalı ….. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ndeki hisselerini diğer davalı …..’ya devretmesi sebebiyle ortaklığının devam edip etmediği, hususlarına ilişkin olduğu anlaşıldı.
Bakırköy ….. Noterliği’nden 13/07/2021 tarihli ve ….. yevmiye numaralı onaylı limited şirket pay devri evraklarının örnekleri celp edilmiştir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden ….. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin sicil kaydı celp edilmiştir.
Davalı şirketin ….. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne unvanıyla 10/10/2019 tarihinde tescil edilerek kurulduğu, şirketin kurucu ve ortaklarının davalı ….. ve davacı …..’ün olduğu daha sonra Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 31/07/2012 tarih ve 8123 sayılı nüshasına göredavacı ….. nın şirketteki mevcut payını Bakırköy ….. Noterliğinin13/07/2021 tarih ve ….. sayılı Limited şirket pay devri Sözleşmesi ile davalı …..’e devrettiği,, yapılan bu devir işleminden sonra halihazırda dava tarihi itibariyle de şirket ortaklarının halen davacı iledavalı ….. olarak göründüğü anlaşılmıştır.
Davacının Davalılar ….. ve ….. hakkında açmış olduğu davanın değerlendirilmesinde : Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/7746 Karar no: 2014/14033 sayılı emsal içtihadında da belirtildiği gibi dava, limited şirket hisse devri nedeniyle devrinin tesciline ilişkin olup, husumetin hisseleri devralındığı ileri sürülen limited şirkete yöneltilebileceği ,Davalılar ….. ve ….. hakkında açmış olduğu dava yönünden pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Davacının davalı ….. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne karşı açmış olduğu dava yönünden değerlendirilmesinde .;6102 sayılı TTK’nın 595. maddesine göre limited şirketlerde esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemlerin yazılı şekilde yapılması ve tarafların imzalarının noterce onaylanması ile şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse esas sermaye payının devri için ortaklar genel kurulunun onayının şart olduğu ve devrin bu onayla geçerli olacağının şartına bağlandığı,Bakırköy ….. Noterliği’nden 13/07/2021 tarihli ve ….. yevmiye Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi ile davacının payının tamamını davalı ….. ‘ya devrettiği, buna göre pay devrinin TTK 595/1 maddesi uyarınca usulüne uygun olarak yapıldığı, davalı şirketin iki ortaklı olması ve ortakların pay devri konusunda Noterde yapılan sözleşme ile anlaşması sebebiyle artık Noter evrakının ortaklar genel kurul kararı olarak kabulü gerektiği, bu noktada artık payın devri için ortaklar genel kurulunun onayı şartının aranmayacağı (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin ….. Esas 2015/409 Karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2014/9143 Esas 2014/14323 Karar sayılı ilamları), davacının İstanbul Ticaret sicil Müdürlüğü’nün …. sicil numarasında kayıtlı ….. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nde 13/07/2021 tarihi itibariyle pay sahibi olmadığının tespitine, davacının pay sahibi olmadığının tespitine dair Mahkememizce verilen hüküm ile tescil işlemi yerine getirilebileceğinden devrin ticaret sicilinde tescil ve ilanına ilişkin talebin ise reddine, netice olarak ise Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabul kısmen reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının davalı …..’na karşı açtığı davanın pasif husumet yokluğundan reddine,
2-Davacının davalı ….. hakkında açtığı davanın pasif husumet yokluğundan reddine,
3-Davacının davalı ….. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne karşı açtığı davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
Davacının İstanbul Ticaret sicil Müdürlüğü’nün …. sicil numarasında kayıtlı ….. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nde 13/07/2021 tarihi itibariyle pay sahibi olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine,

4-Alınması gereken 80,70-TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 21,40-TL’nin davalı ….. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Dava ilk açılış harç gideri olan 118,60-TL’nin davalı ….. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak toplam 121,20-TL’nin davalı ….. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince tespit olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalı ….. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı ….. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince tespit olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …..’na verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/01/2022

Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır