Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/782 E. 2022/382 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/782 Esas
KARAR NO : 2022/382

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2021
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/05/2022

Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ….. Esas, …. Karar sayılı ve 11/06/2021 karar tarihli görevsizlik ilamının kesinleşmesi üzerine dosya mahkememize gönderilmiş ve yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılmakla; Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticarî mal satımına dayalı şifahen kurulmuş bir akdî/ticarî münasebetin söz konusu olduğunu, davalı şirketin carî hesaptan doğan bakiye 34.765,17 TL. borcunu ödememesi üzerine hakkında Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün ….. E. sayılı dosyası ile ilâmsız icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla davalının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı icra dosyasına vâki yersiz ve yasal mesnetten yoksun borca, faize ve ferîlere ilişkin itirazlarının iptali ile icra takibinin devamına, itirazlarında haksız olan davalının %20 oranında tazminat ödemeye mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, davalı ile aralarında ticari mal satımına ilişkin şifahi sözleşme kurulduğunu ve bu sebeple de cari hesaptan davalının borçlu olduğunu beyan etmiş ve bir kısım faturalara sunduğunu, davalının davacıya ödemesi gereken herhangi bir borç bulunmadığından işbu davanın reddi gerektiğini, davalının …. marketler ile pasta altlığı yapımı konusunda anlaşmaya vardığını bu anlaşmadaki pasta altlığının yapımı işini de bu konuda tecrübeli olan davacıya yükleyerek bu hususta anlaşma yapıldığını, işbu anlaşma ile davacı tarafından yapılan pasta altlıkları davalının ticari ilişkisinin olduğu …. marketlere tekrar satıldığını, ancak ürünler teslim edildikten sonra …. market ürünlerin kalitesiz olduğunu, laminasyon kalkmaları olduğunu beyan ederek ürünlerin davalıya tekrar iade edildiğini, davacının ayıplı ifası sebebiyle de davalının metrogross marketler arasındaki ticari ilişkisi zedelendiği beyanla; davalı taraf yukarıda açıklanan sebeplerle; haksız ve kötü niyetli olan işbu davanın REDDİNE, Hukuka aykırı gerekçelerle icra takibine geçen davacı aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesine dava ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacı ile başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasındaki ilişkinin mahiyeti cari hesaptan kaynaklı davacının alacaklı olup olmadığı, davaya ve takibe konu ürünlerin ayıp bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise davalının ayıp iddiasının usulüne uygun ve süresinde ileri sürülüp sürülmediği, davacının takip konusu cari hesap nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı, işlemiş faiz, icra inkar tazminatı, kötüniyet tazminatı talep edilip edilemeyeceği hususlarındadır.
Büyükçekmece ….. İcra Dairesi’nin ….. esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 34.765,17-TL’nin tahsili amacıyla takip başlatıldığı, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında, tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme günü belirlenerek SMMM bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın 2020-2021 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı tarafın 2020 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, 2021 yılına ait yevmiye ve kebir defteri ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğu, fakat 2021 yılı envanter defterinin ibraz edilmediği, 2021 yılı ticari defter ve kayıtların sahibi lehine delil niteliği taşıyıp taşımadığının takdiri sayın mahkemenize bırakıldığı, davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği ve cari hesap ekstresine ait 2020 yılında toplam 4 adet ve KDV dâhil 46.765,17-TL tutarlı faturanın olduğu, faturaların açıklama kısmına …. diye yazıldığı, miktar ve birim fiyatlarının belirtildiği, faturaların e-fatura olduğu ve teslim eden ile teslim alan kısımlarının bulunmadığı, imza karşılığı teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, iş bu faturaların davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına usulüne uygun olarak işlendiği, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına işlenmediği, davalı tarafın iş bu faturalara itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir tevsik edici belgeye rastlanılmadığını, “Türk Ticaret Kanununun MADDE 21-(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” İfadesi yer aldığını, taraflar arasında 2020 yılında BS-BA Formu beyanı yönünden herhangi bir adet ve tutar farkının bulunmadığı, taraf beyanlarının birbirini karşılıklı olarak teyit ettiği, takibe konu olan cari hesap ekstresine ait faturaların taraflarca karşılıklı olarak beyan edildiği, davacı Tarafın Dosya Muhteviyatına Sunduğu Cari Hesap Ekstresinde, 2020 yılı: davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 04.02.2020 tarihli 12.000,00 TL (A) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 16.03.2020-31.12.2020 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 34.765,17-TL alacaklı olduğu, 2021 yılı: 31.03.2021 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 34.765,17-TL alacaklı olduğu, Davalı Tarafın Dosya Muhteviyatına Sunduğu Cari Hesap Ekstresinde, 2020 yılı: davacı taraf ile ilgili herhangi bir kayıt işleminin veya cari hesap hareketinin bulunmadığı, 2021 yılı: 01.01.2021 tarihinde AÇILIŞTAN GELEN açıklamalı, 34.765,17-TL tutarlı kayıt işlemi ile davalı tarafın davacı tarafa 34.765,17 TL borçlu olduğu, tarafların ticari defter ve kayıtlarında takip tarihi itibariyle davacı ürünlerde ayıp bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise davalının ayıp iddiasının usulüne uygun ve süresinde ileri sürülüp sürülmediğinin tespitinin uzmanlık alanım olmadığı, nihai takdirin mahkemeye bırakıldığı, davalı tarafın takip önce temerrüde düştüğüne/düşürüldüğüne dair dosya muhteviyatında herhangi bir tesvik edici belge bulunmadığı, davacı tarafın takip öncesi işlemiş faiz talebinin bulunmadığı, davacı tarafın takip tarihinden itibaren asıl alacak üzerinden %16.75 avans faizi ve değişen oranlardaki faizi talep edebileceği, tarafların tazminat, muhakeme masrafları ve benzeri taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğu kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmesinde
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmesinde :Dava, cari hesap alacağının tahsili amacı ile başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup,taraflar arasında 2020 yılında BS-BA Formu beyanı yönünden herhangi bir adet ve tutar farkının bulunmadığı, taraf beyanlarının birbirini karşılıklı olarak teyit ettiği, takibe konu olan cari hesap ekstresine ait faturaların taraflarca karşılıklı olarak beyan edildiği ticari defterlere göre davacı tarafın davalı taraftan 34.765,17-TL alacaklı olduğu, davalı tarafın 34.765,17-TL tutarlı kayıt işlemi ile davalı tarafın davacı tarafa 34.765,17 TL borçlu olduğu, Davalının ayıp ihbarı ile ilgili olarak TTK 23/c ve BK 223 maddelerine göre ayıbın şekli ve süresine ilişkin hükümlerinin olayda uygulanması gerektiği, davalı yanca ayıp iddiası bulunmakla davalının ayıba bağlı haklardan yararlanmak için önce ayıbın varlığının sonra süresinde ayıp ihbarında bulunulduğunun kanıtlaması gerektiği, bu konuda ayıbın varlığı ve usulüne uygun ve süresinde ayıp ihbarında bulunulduğunu kanıtlayan delil sunulmadığı yargıtay yerleşik içtihatlarına göre de ” bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (ttk 21/2). süresi içinde itiraz edilmeyerek kesinleşen faturadaki alacakla ilgili olarak, süre geçtikten sonra iade edilmesi veya ticari defterlere kaydedildikten sonra iade faturası düzenlenmesi, borçtan kurtulmayı sağlayan ve alacağı tartışmalı hale getiren geçerli bir araç değildir. itiraz süresi geçtikten sonra, faturaların doğrudan iade edilmesi veya iade faturası kesilmesi alacağın varlığını ortadan kaldıran bir sonuç doğurmayacaktır. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 19/02/2018 tarih ve 2016/4742 Esas, 2018/652 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 05/02/2018 tarih ve 2016/3890 Esas ve 2018/368 karar sayılı ilamı) şeklindeki ilamları da hep birlikte değerlendirilmesinde davalının ayıba bağlı haklardan faydalanamayacağı anlaşılmış olup davacının davalıdan 34.765,17-TL alacağını talep edebileceği anlaşılmakla hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi tarafından sunulan rapor da dikkate alınarak açılan davanınAçılan davanın kabulü ile; B.Çekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyasında davalı tarafın yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, alacak likit olduğu anlaşılmakla davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’sine tekabül eden 6.953,03-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, , karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KABULÜ ile;
1-B.Çekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyasında davalı tarafın yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına,
2-Davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’sine tekabül eden 6.953,03-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Alınması gereken 474,96-TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 419,88-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 55,08-TL’nin davalıdan tahsili hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 479,18-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen tebligat ve müzekkere gideri ile bilirkişi sarf gideri olmak üzere toplam 876,25-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır