Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/763 E. 2023/636 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/763
KARAR NO : 2023/636

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2021
KARAR TARİHİ : 15/06/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ambalaj ürünlerinin sipariş üzerine imali ve satışı işleriyle iştigal eden bir tacir olduğu, davalı tarafa da aralarındaki cari hesap ilişkisine istinaden siparişe konu eşyaları imal ettiği ve davalı şirkete satarak teslim ettiği, 4 adet fatura tanzim edildiği, faturaların bazılarının elden verildiği bir kısmının da mail yoluyla iletildiği, davalı şirketin hangi faturalara ilişkin olduğunu belirtilmeksizin yalnızca “faturaya istinaden” açıklaması ile 19.02.2021 tarihinde 4000,00 TL ve 12.03.2021 tarihinde 5.000,00 TL ödeme yaptığı, kalan bakiye için önce ekonomik zorluk yaşadığını bu nedenle ödeyemeyeceğini ve borcu taksitlendirmeyi teklif ettiğini, davalının, teklifinin kabul görmemesi üzerine ürünlerin ayıplı olduğunu, ürünlere ihtiyaçları kalmadığını ve benzeri nedenlerle ödeme yapmayacağını ifade ettiği, bu nedenle icra takibi başlatıldığı, davalının borca ve feri’lerine itiraz ettiği, bu nedenle takibin durduğu, davalının yapmış olduğu itirazların yerinde olmayıp reddinin gerektiği, faturaların davalı tarafa gönderildiği, davalı tarafından yasal süresi içerisinde faturalara itiraz edilmediği, davalının takip konusu alacak, faiz ve feri’lerinin tamamına itiraz etmesinin haksız ve mesnetsiz olduğundan iş bu davayı açma zorunluluğunun hâsıl olduğunu nedenle davanın kabulüne, davalının takip konusu alacak, faiz ve feri’lerine yapmış olduğu haksız itirazın iptaline, takibin devamına, haksız itiraz için alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı … müvekkilce sipariş verilmeyen faturaya konu ürünleri müvekkilin bilgi ve onayı olmaksızın müvekkilin faaliyetini yürüttüğü adresten farklı yerde bulunan depo adresine bıraktığı, deponun tahliyesi esnasında ürünler fark edilerek davacı … ile iletişime geçildiği ve ürünlerin sipariş verilmediği gibi düşük kalitede olması nedeniyle iade alınmasının istenildiği, iade konusunda sürekli oyalanan müvekkilce 07.06.2021 tarihinde hatalı ve yanlış ürün … No.lu Faturalara istinaden, …. numaralı reklamasyon faturası kesildiği ve davacı … telefonla söylendiği, davacı … yapılan telefon görüşmesinde ürünleri iade alacaklarını söylemesine rağmen fatura kestiği ve huzurdaki davayı açtığı, davacının tacir sıfatının bulunmaması nedeniyle taraflar arasındaki ilişkinin ticari iş mahiyetinde olmadığı için davanın usulden reddinin gerektiği, davacı tarafın dava dilekçesinde müvekkili şirkete kestiği faturalara dayandığı, söz konusu faturaların müvekkile tebliğ edilmediği bu nedenle fatura içeriklerini kabul etmediği, itirazın iptaline konu edilen alacak miktarına takip öncesi faiz ve itiraza konu borcun tüm ferilerinin de dâhil edildiği, bu talebin haksız ve hukuka aykırı olduğu, bu nedenle davanın reddine, davacının haksız ve kötü niyetli hareket etmiş olduğundan %20 den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, fatura alacağının tahsili amacı ile başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup taraflar arasındaki ilişkinin mahiyeti, satım sözleşmesi mi eser sözleşmesi mi olduğu, fatura konusu malların teslim edilip edilmediği, uyuşmazlığın taraflar arasındaki ilişkinin mahiyeti, davaya ve takibe konu faturalara konu ürünlerin davalı tarafından sipariş verilip verilmediği teslim edilen mallarda ayıp bulunup bulunmadığı, ayıp bulunmakta ise ayıp iddiasının usulüne uygun ve süresinde ileri sürülüp sürülmediği, faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, davalı tarafça kesilen iade faturası bulunup bulunmadığı, iade faturası bulunmakta ise dayanak tespit raporu vs olup olmadığı, davacının takip konusu faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı, işlemiş faiz, icra inkar tazminatı, kötüniyet tazminatı talep edilip edilemeyeceği hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 30/06/2022 tarihli celsesinde tanık … beyanında; Davalı ….’da çalışmaktayım, usta başı olarak çalışmaktayım, mesai saatim gündüzdür, diğer arkadaşım mesaide gece çalışmaktaydı, ona 200 adet koli teslim edilmiş, irsaliyeyi imzalamış, kolilerin gerisi gelecek diye söylenmiş, fakat eksik koliler tarafımıza gelmemiştir, benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir, kolilerin içerisinde hatalı ürünler vardı, tam tarihini hatırlamamakla birlikte kolilerin tesliminden 1 hafta içerisinde gibi sürede onların iade edildiğini biliyorum, tanıklık ücreti talebim yoktur, şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 30/06/2022 tarihli celsesinde tanık … beyanında; Ben davalı …’da pandemi döneminde depo görevlisi olarak çalıştım. Şuan okuduğum için işten ayrıldım, bilgim dışında kolilerin teslimi gece çalışan arkadaşa teslim edilmiş, 200 koli teslim edilmiş, devamını getireceğim demiş, ama gündüz vardiyasında eksik kolileri getiren olmadı, bunu bana gece vardiyasında çalışan fakat teslim almaya yetkili olmayan arkadaşıma teslim edip gitmişler, bu kolilerde ayıplı mallar vardı, şirket aracılığıyla iade edildiğini biliyorum, ancak tam tarihlerini hatırlamıyorum, iade faturası kesildiğini biliyorum, iade faturalarına ilişkin bir bilgim yoktur, ben sadece depo bölümünde çalışmıştım, tanıklık ücreti talebim yoktur, şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 30/06/2022 tarihli celsesinde tanık … beyanında; Davalı …’da bir dönem çalıştım, maske üretiminde işçi olarak çalışmaktaydım, o gün mesai kalmıştım, … isimli kişi malzemeleri gece saatinde getirdi, o dönemde işyerinde yoğunluk vardı, bana dediki; “Diğerlerini getireceğim” dedi. Bir daha da gelmedi. Kolileri teslim ederken kendi kafasına göre miktarlarda irsaliye faturasını düzenlemiştir, o sırada depo görevlilerimiz de yoktu, sonra davacı gitti, sonra gelmedi, davalı firma yetkilisi de bana kızdı, getirdiği 200 tane koliyi yüksek sayılarla irsaliye yapmak suretiyle teslim etmesinden dolayı bize kızdı. Ayrıca yapılan kontrolde ayıplı olduğunu anladık, sonra işverenimiz davacı tarafla görüşmüş ancak ne konuda görüştüklerini bilmiyorum, teslim edilen kolilerden sonra iade faturası kesmişler, ancak iade faturasını davacı taraf almamış, bilgim ve görgüm bu kadardır, ben tam tarihini hatırlayamıyorum, tanıklık ücreti talebim yoktur, şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce alınan 23/11/2022 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; Dava konusunun, davacının davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan faturaya bağlı cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacı tarafından sunulan 2021 yılı ticari defterlerin T.T.K. ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, takibe ve davaya konu edilen cari hesap özetinde kayıtlı faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, ödemelerin kısmen yapıldığı, davalı tarafından sunulan 2021 yılı ticari defterlerin T.T.K. ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, davacının ticari, defterlerine göre takip tarihi itibarı ile 15.818,35 TL alacaklı olduğu davalının ticari defterlerine göre takip tarihi itibarı ile 15.818,35 TL davalının davacıya borçlu olduğu takipten sonra davadan önce davalı tarafça davacı taraf 13.666,17 TL tutarlı 07/06/2021 tarihli reklamasyon faturası kestiği takibe ve davaya konu edilen cari hesap özetinde kayıtlı faturaların bir kısmının davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının bu faturalardan … no.lu ve … no.lu faturalara istinaden bir adet 13.666,17 TL tutarlı, 07.06.2021 tarihli reklamasyon faturası (….) kestiği ancak takip tarihinden sonra kesilen reklamasyon faturası davacının kabulünde olmadığından ticari defter kayıtlarında bu faturaya rastlanmadığı tespit edilmiştir.
Davalı itirazında ayıplı mallardan dolayı iade talebinde bulunduğunu ancak davacının buna yanaşmadığını belirtmiş, buna istinaden bir adet reklamasyon faturası düzenlemiştir, davacı takip tarihinden sonra kesilen bu faturayı kayıtlarına almamıştır. Ancak ayıplı mallarla ilgili değerlendirmeyi yapmak uzmanlık alanımın dışında olduğundan hukuki değerlendirmesi Sayın Mahkemenizdedir.
Tarafların inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin sayın mahkemenizin takdiri içinde kaldığı, neticeten, incelenen ticari defterler, faturalar ve tüm dosya içeriği çerçevesinde takip tarihi itibari ile davacının davalı … 15.818,35 TL alacağının bulunduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmesinde ;Dava konusunun, davacının davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan faturaya bağlı cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu taraf defterlerinin sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu dosyada alınan bilirkişi raprouna göre davacının ticari, defterlerine göre takip tarihi itibarı ile 15.818,35 TL alacaklı olduğu davalının ticari defterlerine göre takip tarihi itibarı ile 15.818,35 TL davalının davacıya borçlu olduğu takibe konu faturaların davalı ticari deftelerin de kayıtlı olduğu tespit edilmiş olup davalı tarafın ürünlerin ayıplı olduğu iddiasında olduğu ayıp ihbarı ile ilgili olarak TTK 23/c ve BK 223 maddelerine göre ayıbın şekli ve süresine ilişkin hükümlerinin olayda uygulanması gerektiği, davalı … ayıp iddiası bulunmakla davalının ayıba bağlı haklardan yararlanmak için önce ayıbın varlığını sonra süresinde ayıp ihbarında bulunulduğunun kanıtlaması gerekmekte olup davalı tarafça ayıba ilişkin ve usulüne uygun ve süresinde ve ayıp ihbarında bulunulduğunu kanıtlayan delil sunulmamıştır. Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre de ” bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (ttk 21/2). süresi içinde itiraz edilmeyerek kesinleşen faturadaki alacakla ilgili olarak, süre geçtikten sonra iade edilmesi veya ticari defterlere kaydedildikten sonra iade faturası düzenlenmesi, borçtan kurtulmayı sağlayan ve alacağı tartışmalı hale getiren geçerli bir araç değildir. itiraz süresi geçtikten sonra, faturaların doğrudan iade edilmesi veya iade faturası kesilmesi alacağın varlığını ortadan kaldıran bir sonuç doğurmayacaktır. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 19/02/2018 tarih ve 2016/4742 Esas, 2018/652 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 05/02/2018 tarih ve 2016/3890 Esas ve 2018/368 karar sayılı ilamı) şeklindeki ilamları da hep birlikte değerlendirilmesinde davalının ayıba bağlı haklardan faydalanamayacağı anlaşılmış olup hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi tarafından sunulan rapor da dikkate alınarak açılan davanın kabulü ile; Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafın yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’sine tekabül eden 3.163,67 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile;
1-Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafın yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’sine tekabül eden 3.163,67 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Alınması gereken 1.080,55-TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 191,05-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 889,50-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 258,85-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen tebligat ve müzekkere gideri ile bilirkişi sarf gideri olmak üzere toplam 1.080,10-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davalı vekilinin e-duruşma ortamında yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/06/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır