Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/733 E. 2023/118 K. 10.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/733 Esas
KARAR NO : 2023/118

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2021
KARAR TARİHİ : 10/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/03/2023

Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin alacağına ilişkin icra takibi başlattığını, davalının haksız ve kötü niyetle borca itiraz ettiğini, yapılan arabuluculuk başvurusu sonucunda davalı tarafla anlaşma sağlanamadığını, müvekkil şirketin davalı şirketle olan ticari ilişkisinden kaynaklı olarak düzenlenen 27.04.2018 tarihli fatura ile ilgili edimlerini ifa ettiğini, davalı tarafın ödeme edimini ifa etmediğini, faturaya dayalı icra takibine davalının niyetle ve haksız olarak itiraz ettiğini, borçlu şirketin hiçbir ödeme belgesi sunmadan icra takibine İtiraz etmesinin yalnızca zaman kazanmak amacı ile yapılmış bir itiraz olduğunu, bu nedenle iş bu itirazın iptali davasını ikame etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının iptali ile takibin devamını, haksız ve kötü niyetli itirazı sebebiyle asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
YANIT:
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında devam eden ticari ilişki nedeni ile müvekkil şirketin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, tarafların ticari kayıtları incelendiğinde durumun net bir şekilde ortaya çıkacağı, son olarak 15.10.2020 tarihinde cari hesaba istinaden müvekkil şirketi tarafından davacı şirkete … ‘ın keşidecisi olduğu 19.02.2021 vadeli 192.000 TL bedelli çek verildiğini ve çekin tahsil edildiğini, ancak davacı şirketin bu ödemeyi görmezden geldiğini, müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, bu sebeple davanın reddinin gerektiğini, davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, dava masraf ve ücret-i vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
KANITLAR VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce icra dosyası, vergi dairesi kayıtları, ticaret sicil kayıtları celp edilerek dosya arasına alınmış, diğer tüm deliller toplanmıştır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 150.000,00 TL asıl alacak ve 37.578,08 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 187.578,08 TL alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı,, takip dayanağının “150.000,00 TL fatura alacağı” olduğu, davalı borçlu tarafından takibe süresi içerisinde itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğu görülmüştür.
2004 Sayılı İİK 67. maddesi gereğince itirazın iptali davalarının görülüp hükme bağlanabilmesi için geçerli bir icra takibi bulunması, süresinde borca itiraz edilmesi ve 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması dava şartı niteliğindedir.
İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir (YHGK. 2017/19-1634 Esas – 2018/633 Karar sayılı ilamı).
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı tarafın takibe konu ettiği fatura alacağından kaynaklanmaktadır. Davalı taraf süresinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde; faturadan ve cari hesaptan dolayı borcu bulunmadığını iddia etmiş, bu hususa dayanak olarak ise davacı tarafa olan cari hesap-fatura borcuna ilişkin …’ın keşidecisi olduğu 19.02.2021 vadeli 192.000 TL bedelli çekin davacı tarafa verildiğini ve bu çek yoluyla ödeme yapıldığını iddia ettiği görülmüştür.
Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer.6100 sayılı HMK ‘nın 190/1 maddesi gereğince ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
Davalı taraf açıkça faturaya konu bedelin ödendiğinin iddia edilmiş olması karşısında ödeme yükümlülüğünü ispat yükü davalı tarafa geçmiş olup davalı ödeme yaptığı hususunu kanıtlamakla yükümlü hale gelmiştir. Başka bir ifadeyle, davalı tarafın fatura tebliği ya da faturaya konu edimin ifasına yönelik herhangi bir itirazı olmayıp, bizzat ödeme iddiasında bulunan tarafın bu aşamadan itibaren takibe konu fatura bedelini ödediği hususunu ispat etmesi gerekmektedir. İspat yükü kendisinde olan davalı taraf borcunu ödediğini uyuşmazlığın miktarı gereğince yazılı delillerle ispat etmelidir.
Mahkememizce ödeme iddiasına ilişkin olarak taraflar ticari defter ve belgeleri incelenmiş, düzenlenen 05/05/2022 tarihli raporda özetle; dava konusunun, davacının davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan cari hesap alacağının tahsili amacıyla yül takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacı tarafından sunulan 2018, 2019 ve 2020 yılları ticari defterlerin T.T.K. ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, takibe ve davaya konu edilen cari hesap özetinde kayıtlı faturaların ve ödeme belgelerinin davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafından davacı … verilen bir adet çekin, davacı tarafından ticari defter kayıtlarına alınmadığı, bu nedenle davacı tarafın davalı taraftan alacaklı göründüğü, davalının ticari defter kayıtlarına göre; davalı … davacı şirkete takip tarihi itibariyle (07.02.2021) borcu bulunmadığı, tarafların inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin sayın mahkemenizin takdiri içinde kaldığı, neticeten, incelenen ticari defterler, faturalar ve tüm dosya içeriği çerçevesinde takip tarihi itibari ile davacının davalı … alacağının bulunmadığı görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
Yukarıdaki açıklamalarda ayrıntılarına yer verildiği üzere davalı tarafın dava konusu uyuşmazlıkta ödeme iddiası bulunmaktadır.
Davalı taraf bu hususa ilişkin olarak; davacı firma adına hareket ettiği belirtilen … ‘ın, davacı şirketi 2017 yılından itibaren 10 yıllığına temsile ve ilzama yetkili olduğunu, bu hususun ticaret sicil kayıtlarında mevcut olduğunu iddia ederek, ödemeye dayanak olan 19.02.2021 vadeli 192.000 TL bedelli çekin temsilci sıfatıyla dava dışı … ‘a teslim edildiğini beyan etmektedir. Bu hususa ilişkin teslim belgesinin de dosyaya ibraz edildiği görülmektedir.
Ancak Mahkememizce celp edilen ticaret sicil kayıtlarına göre davacının şirket temsilcisi olduğunu beyan ettiği dava dışı …’ın şirket genel kurul kararı ile müdürlük görevinin sona erdiği, bu sona ermeye ilişkin kararın … tarihli ve … sayılı Ticaret Sicil Gazetesi ile ilan edildiği anlaşılmaktadır. … ‘a çekin teslim edildiğini gösteren belge tarihinin ise 15/05/2020 olduğu ve bu tarih itibariyle …’ın davacı şirketi temsile yetkili kişi olmadığı görülmektedir. İncelenen ticari defter kayıtlarına göre ise ödeme iddiasına konu çekin davacı takip alacaklısı tarafından ticari defterlere işlenmediği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce davalı vekiline 18/11/2022 tarihli celsede, dava dışı … ‘ın temsil yetkisinin sona ermesinden sonra yetkisiz temsilci sıfatıyla işlem yapıp yapmadığı, davacı şirket tarafından bu işlemlere bilerek ve isteyerek sessiz kalarak onay verilip verilmediğinin belirlenmesi amacıyla “sunmuş olduğu ödeme listesinde imzasının bulunduğunu ve şirket işlemlerinde yetki ve temsilci olarak hareket ettiğini beyan ettiği …’ın davacı şirketi temsil ettiğini gösterir, şirket tarafından bu temsile izin ve yetki verildiğini gösterir, daha önce yapılmış işlemlere ilişkin bilgi ve belgeleri ibraz etmek üzere” 2 haftalık kesin süre verilmiş, davalı tarafça ticaret sicil kayıtlarının dosyaya ibraz edildiği görülmüştür.
Buna göre her ne kadar davalı tarafça davacı şirketi temsile yetkili …’a verilen çek ile dava konusu fatura alacağının ödendiği iddia edilerek takibe itiraz edilmiş ise de yetkisiz temsilciye çek ile yapılan ödeme borcu sona erdirmeyecektir. Davalı tarafın ödeme iddiasına ilişkin yetkisiz temsilciye yapılan ödeme dışında ispata elverişli bir belgeyi dosyaya ibraz etmediği sabit olduğundan, takibin asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı taraf takip talebinde asıl alacakla birlikte işlemiş faiz talebinde bulunmuşsa da davalı borçlunun icra takibinden önce temerrüde düşürülmemiş olduğu anlaşıldığından, takip talebindeki işlemiş faize ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili, itirazın iptali talebi ile birlikte icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. Borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için likit ve belirlenebilir bir alacağın mevcut olması gerekmektedir. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması, böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir.
Buna göre davalı borçlu tarafından fatura ile sabit olan alacağın tereddütsüz bir şekilde likit ve belirlenebilir olması nedeni ile davalı borçlu aleyhine kabul edilen alacak miktarı üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
-Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün .. Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 150.000,00 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz üzerinden devamına,
-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen %20 oranında 30.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 10.246,50-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.265,48-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.981,02- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.265,48-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 1.250,00 TL bilirkişi ücreti, 63,25 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.372,55-TL yargılama giderinden davanın kabul red oranına (%79,96) göre hesap edilen 1.097,58-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 23.500,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddine karar verilen miktar üzerinden hesap edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının ilgili tarafa derhal iadesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Bakırköy Arabuluculuk Bürosu’nun … numaralı arabuluculuk dosyasında suç üstü ödeneğinden karşılanarak ödenen 1.320,00 TL’nin davanın kabul red oranına (%79,66) göre hesap edilen 1.055,56-TL’sinin davalıdan, 264,44-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/02/2023

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır