Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/728 E. 2022/218 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/728 Esas
KARAR NO : 2022/218

DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 03/09/2021
KARAR TARİHİ : 04/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin babası …’ın sahibi olduğu …. Ltd. Şti.’ndeki %20 hissesini 06/03/2003 tarihinde müvekkiline devrettiğini, müvekkiline %20 hissedarı olduğu …. Ltd. Şti. tarafından hiçbir miktar kar-payı ödenmediğini, bu durumda müvekkilinin şirketten çıkarılmasını talep ettiğini, limited şirketlerde ortak sayısının tek ortağa kadar indirilmesine rağmen müvekkilinin talep ettiği halde ortaklıktan çıkarılmadığını, müvekkiline 12/07/2019 tarihine kadar hiçbir tebligat yapılmadığını, 21/05/2019 tarih ve 19 sayılı ödeme emri ile şirket borçlarının hukuka aykırı olarak müvekkili adına düzenlendiğini, İstanbul …. Vergi Mahkemesi … Esas ve … Karar sayılı dosyada müvekkilinin borçlarının şirkete ait olduğuna istinaden açtığı davada, davanın kabulüne, dava konusu işlemin iptaline karar verildiğini, böylece mağdur edilen müvekkilinin haklarının alınması için mahkememize başvurmak zaruretinin hasıl olduğunu beyanla davanın kısmi alacak davası olarak kabulüyle %20 hisse ortağı müvekkiline bugüne kadar ödenmeyen kar-payının fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL’sinin ödenmesi, müvekkilinin şirket ortaklığından çıkarılması ile müvekkilinin hisselerinin değerinin bilirkişi marifetiyle hesaplanması akabinde tespit edilebilecek olduğundan bu yöndeki taleplerinin de kısmi alacak davası olarak kabulüyle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla hisse değerinin şimdilik 5.000,00 TL’sinin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalı taraf davaya cevap vermediği gibi duruşmaya da katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının çıkma payı ödenmek suretiyle ortaklıktan ayrılması ve kar payının ödenmesi istemine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın davacının şirket ortaklığından ayrılmasını gerektirir haklı bir sebebinin bulunup bulunmadığı, kar payı ödenmesi şartlarının oluşup oluşmadığı, talep yerinde görüldüğü taktirde davacı ortağın çıkma payı ile ödenmesi gereken kar payı miktarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta davacı, davalı şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesi ile çıkma payı ve bugüne kadar ödenmediğini belirttiği kar payının tahsilini talep etmiş olup davalı şirketin Limited Şirket olduğu, Limited Şirketten çıkma hakkının düzenlendiği TTK 638 maddesinin “(1) Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir. (2) Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.
” hükmünü ihtiva ettiği, buna göre ortaklıktan çıkma talebinin kabul görebilmesi için ileri sürülen iddianın haklı bir nedene dayanmasının gerektiği, madde içeriğinde haklı nedenlerin neler olduğu konusunda bir belirlemenin yapılmamış olduğu, ayrıca somut olayda dava dilekçesinde dayanılan sebeplerin davacıya ortaklıktan çıkma hakkı bahşedecek nitelikte haklı neden olarak sayılıp sayılmayacağı dosya kapsamı ve mevcut delil durumu ile Mahkememizce değerlendirilmiş olup bunun neticesinde aşağıdaki sonuç ve kanaate varılmıştır.
Davalı şirkette davacı ile birlikte … ve ..’in ortak olduğu, … ve …’in davalı şirket müdürü olduğu, davacının, babasından hisseleri devraldığını belirttiği 06/03/2003 tarihinden bugüne kadar davalı şirket tarafından kar payı ödenmediği gibi ayrıca hiçbir bilgi de verilmediğini iddia ederek davalı şirketten çıkma ve kar payı ödenmesi talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
TTK’nın 630/2 maddesine göre her ortak haklı sebeplerin varlığında yöneticilerin yönetim hakkını ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebileceği, TTK’nın 630/3 maddesine göre yöneticinin özen ve bağlılık yükümlülüğü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetilmesi için gerekli yeteneği kaybetmesinin haklı sebep olarak düzenlendiği, “Bilgi Alma ve İnceleme” başlıklı TTK’nın 614 maddesine göre her ortağın, müdürlerden, şirketin bütün işleri ve hesapları hakkında bilgi vermelerini isteyebileceği ve belirli konuda inceleme yapabileceği, genel kurulun bilgi alınmasını ve incelemeyi haksız yere engellemesi halinde ortağın istemi üzerine Mahkemenin bu hususta karar vereceğine yönelik düzenlemeler dikkate alındığında somut uyuşmazlıkta davacının, babasından hisseleri devraldığını belirttiği 06/03/2003 tarihinden bugüne kadar davalı şirket tarafından kendisine kar payı ödenmediği ve hiçbir bilgi verilmediği gibi şirket müdürü ve diğer ortağın kendisini şirketin iş ve işlemleri dışında tuttuğunu iddia ederek davalı şirketten çıkma talebinde bulunmuş ise de az önce açıklanan maddelerde de belirtildiği üzere davacının kullanabileceği yasal imkanların bulunmasına rağmen davacının kendisine bahşedilen yasal yollara başvurmadığı, bu konuda herhangi bir talebi ve girişiminin bulunmadığı, bu yasal yollara başvurmadan işbu davayı açtığının anlaşıldığı, açıklamaya çalışıldığı üzere davacının yasa gereği sahip olduğu yetkilerini kullanarak tüketmesi gereken yollara başvurmadan işbu davayı açmasında hukuki menfaatinin bulunmadığı, yapılan açıklamalar da dikkate alındığında dava dilekçesinde ileri sürülen sebeplerin ortaklıktan ayrılmak için haklı sebep oluşturmadığı, aynı zamanda davalı şirket tarafından kar payı dağıtılmamasının da davacıya ortaklıktan çıkma hakkını vermediği, diğer taraftan Limited Şirketlerde kar payı dağıtımı konusunda ortaklar kurulu kararı alınmadan kar payının ödenmesinin mümkün olmadığı, bu yönde alınmış bir karar olmadan Mahkemece kar payının ödenmesi yönünde karar verilmesinin mümkün olmadığı, davalı şirketin ilk kuruluştan itibaren celbedilen ve incelenen tüm sicil kayıtlarına göre bu yönde alınan bir ortaklar kurulu kararının bulunmadığı, bu sebeple davacının kar payı ödenmesine yönelik talebinin de yerinde olmadığı kanaatine varılmakla buraya kadar yapılan açıklamalar ile tüm dosya kapsamı ve delil durumu gözetilerek açılan davanın reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 170,78 TL harçtan mahsubu ile kalan 90,08 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı . 04/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır